Taşnaksutyun
Milliyet Gazetesi, bir PKK’lı grubun, Ermenistan’ın “Taşnaksutyun” üyesi Dışişleri Bakanı Hovenasyan tarafından Erivan’a çağrıldığını yazdı. Bu olayın hemen ardından da Hovenasyan görevinden alındı.
“Taşnaksutyun”, 1890 yılında kurulan ve Osmanlı İmparatorluğu sınırları içinde yaşayan Ermenileri ayaklandırmayı amaçlayan örgütün adıdır. “Taknaksutyun” Ermeni dilinde “Ermeni İhtilal Cemiyetleri İttifakı” anlamına gelir.
1886 yılında Kafkasya Ermenileri’nden Avedis Nazarbeg tarafından İsviçre’de kurulan “Hınçak Komitesi” de aynı amacı taşımaktaydı.
“Hınçak Komitesi”nden sonra kurulan “Taşnaksutyun” çok daha etkili oldu, 19. yüzyılın son yıllarıyla 20. yüzyılın başlarındaki bütün Ermeni ayaklanmalarını yönetti. Örgüt, Padişah Abdülhamit’in uzlaşma önerilerini de geri çevirerek çalışmalarını sürdürdü. 2. Meşrutiyet’in ilanı ile birlikte İstanbul’da da açıkça örgütlenme olanağı buldu.
“Taşnaksutyun”, 1. Dünya Savaşı yıllarında topladığı gönüllülerle Rus ordusu saflarında Osmanlı ordularına karşı savaştı. 1917 Sovyet Devrimi sonunda kurulan bağımsız Ermenistan devletinde iktidarı ele geçiren “Taşnaksutyun”, 1920 yılında Ermenistan’da Sovyet yönetimi egemen olunca Amerika, Fransa, Lübnan ve Yunanistan’da çalışmalarını sürdürdü.
Ermeniler ve Kürtler arasında zaman zaman savaşlar zaman zaman da dostluklar yaşanmıştır.
20 Aralık 1920 günü Paris’te toplanan Barış Konferansı’nda Kürt delegasyonu başkanı Şerif Paşa ile Ermeni delegasyonu başkanı Bogos Nubar Paşa, konferans başkanlığına yaptıkları ortak başvuruda şu istemlerde bulundular:
– Ermeni ve Kürt uluslarının yetkili delegelerinden olan bizler yüksek ırka mensup, çıkarları ortak resmi ve gayri resmi hükümetleri kendilerine bunca zulüm etmiş bulunan Türkler’in boyunduruğundan tamamen kurtularak ve bağımsızlıklarından başka bir gaye ve maksat takip etmeyen iki ulusun emellerini barış anlaşmasına sunmakla onur duyarız. Ulusların kaderlerini tayin etmeleri konusundaki ilkelere dayanarak büyük devletlerden birinin koruması altında bağımsız bir Ermenistan ve bir Kürt devletinin uluslarımızın emel ve arzularını kabul ederek aydınlanma ve gelişiminde bize teknik yardım yapmalarını barış konferansından isteme konusunda fikir birliğine vardık. (Kutlay Naci, İttihat ve Terakki ve Kürtler, s. 122)
Buraya bir nokta koyup, Osmanlı İmparatorluğu’nun eski Stockholm Büyükelçisi Şerif Paşa’nın kimliğini açıklayan 20 Mart 1920 tarihli bir İngiliz gizli raporuna da göz atalım.
– .. Kürdistan Türkiye’den tamamen ayrılıp özerk olmalıdır. Ermeniler’le Kürtler’in çıkarlarını bağdaştırabiliriz. İstanbul’daki Kürt Kulübü Başkanı Seyit Abdülkadir ve Paris’teki Kürt delegesi Şerif Paşa emrimizdedir. (Ulubelen Erol, İngiliz Gizli Belgelerinde Türkiye, s. 257)
Ermeni ve Kürtler’in çıkarlarını bağdaştırma çabaları, Kurtuluş Savaşı yıllarında da sürdürülmüştür.
Taşnak örgütü ile Kürtler arasındaki bu ilişkileri Ağrı Ayaklanması lideri İhsan Nuri’den öğrenelim:
– Geçen savaş döneminde toplanan Büyük Kürt Ulusal Kongresi, Ermenilerin ortak düşmana karşı birleşme ve birbirlerine yardım etme isteğini memnuniyetle kabul etmişti. Ardından da Ermeni Taşnak örgütünden bir temsilci Ağrı’ya geldi. İsmi Ardeşir Muratyan olan bu şahıs Zilan Kürtleri arasında iyi tanınıyordu. (İhsan Nuri Paşa, Ağrı Dağı İsyanı, s. 29)
Ermeni ve Kürt örgütleri arasındaki yardımlaşma, Kürt aydınlarından, Kürtler arasında “Zinar Silopi” adıyla tanınan Kadri Cemil Paşa tarafından da anlatılıyor:
– Ağrı merkezi dağıtıldıktan sonra Ermenilerle Hoybun ilişkileri sınırlı biçimde devam ediyordu. (...) Taşnak örgütü sorumlusu Ruben Paşa ile Suriye ve Lübnan temsilcisi Haraç Papazyan, Hoybun merkez üyeleriyle görüşmeye gelmişlerdi. (Doza Kürdistan, s. 161)
“Koçkiri Ayaklanması” liderlerinden “Baytar Nuri” olarak tanınan Nuri Dersimi de anılarında “Hoybun” adlı Kürt örgütüne girdikten sonra Ürdün de Ermeniler’le ilişkilerini şöyle anlatıyor:
– ... Ermeni Taşnakları’ndan Dr. Soren Etmezyan, Türkiye’den firari Çerkez Ethem ve biraderi Reşit Beyler’le de daima temas ederek emel ve gaye uğrunda mütemadiyen gayret ediyordum. (Hatıratım, s. 200)
Ağrı ayaklanması sırasında Ruben Paşa’nın, İngiltere’nin Tahran’daki askeri ataşesine başvurarak İngilizler ve İran’dan Kürtler‘e silah sağlamak istediği 28 Haziran 1930 tarihli gizli raporda yazılıdır. (Bilal Şimşir, İngiliz Belgeleriyle Türkiye’de Kürt Sorunu, s. 183)
PKK ile Ermeni terör örgütü ASALA arasında, yaptıkları eylem birliğine ilişkin bildiri, 6 Nisan 1980 günü Lübnan’da yayınlanmıştır. (The Armenian Reporter, 17 Haziran 1985 ve Michael M. Gunter, The Kurds in Turkey, s. 114, Mumcu Uğur, Cumhuriyet, 22 Şubat 1985)
Irak hükümetinde çeşitli bakanlıklar yapan Türk aydınlarından ve eski Osmanlı ordusu subaylarından M. Emin Zeki’nin “Kürdistan Tarihi” adlı kitabında Ermeniler ve Kürtlerin “aynı ırktan” geldikleri ileri sürülmektedir. (s. 137)
Ermeniler ile Kürtler‘in aynı soydan gelip gelmediklerini bilmeye olanak yok, ancak “Taşnak örgütü” ile PKK’nın aynı yöntemleri kullandıkları ve Ermeni terör örgütü ASALA ile PKK arasında tıpkı “Hoybun” ve “Taşnak” arasında olduğu gibi yardımlaşma ve işbirliği olduğu biliniyor.
Öyle anlaşılıyor ki Hoybun ve Taşnak arasındaki ilişkiler, bu kez de Taşnak ve PKK arasında kurulmaya çalışılıyor...
Uğur MUMCU - Cumhuriyet, 18 Ekim 1992