Tayyip Erdoğan kefen giymişse!
Nedense Tayyip Erdoğan’ın aklına her seçim öncesi, “kefen” geliyor. Hatta mezarın boyutlarından da bahsediyor.
Erdoğan dün de “Biz bu yola çıkarken kefenimizi giydik, öyle çıktık, öyle de yürüyoruz” dedi.
2012 yılında, danışmanı Yiğit Bulut, “Tayyip Erdoğan eğer ‘Ben kefenimi giydim de buraya geldim’ demeseydi, bu işlerin hiç biri yapılamazdı. Ben Tayyip Erdoğan’ı kefeniyle gördüm, nasıl gördüm biliyor musunuz? Libya’da gördüm. Nerde gördüm? Necef’te gördüm, Irak’ta, Lübnan’da gördüm. Kefenini giymiş dolaşıyordu” diye konuşmuştu.
Oysa Tayyip Bey’in politikaları sayesinde bu ülkelerde ve Suriye’de yüz binlerce Müslüman gerçekten kefen giydi!
Yiğit Bulut, Tayyip Erdoğan siyaseti ile nasıl mücadele edilebileceğinin sırrını da bu konuşması sırasında şöyle vermişti:
“-Bir kişi “Ben kefenimi giyip geldim” demeseydi bugün faiz yüzde 8 olmazdı, Ergenekon operasyonları yapılamazdı, Türkiye’deki mafya yapılanması çökmezdi. Geldi ve “Ben kefenimi giyip geldim kardeşim. Sen de kefenini giyip, geldiysen gel. Her kimsen. Faiz lobisi misin, yerleşik düzen misin, Ergenekon yapısı mısın, yerleşik medya mısın?” dedi. Ve bu düzen değişmeye başladı. Bugüne kadar kefenini giyme cesareti gösteremeyen başbakanlar yüzünden biz bu ıstırapları çektik.”
Sır, kefen giyecek cesareti göstermektir. Veya Nazım Hikmet’in diliyle, kellesinin içindeki için kellesini vermektir.
* * *
Erdoğan, 22 Aralık 2012 günü “CHP ‘Siz de akıbetinizin Adnan Menderes gibi olmasını mı istiyorsunuz?’ dedi. Biz kefenimizi giyerek bu yola çıktık. Turgut Özal’ın dediği gibi ‘Allah’ın verdiği canı sadece Allah alır’ diyerek yola çıktık. Çetelerden korkmadık, tehditlerden korkmadık” demişti.
AKP’nin İstanbul eski il başkanı ve milletvekili adayı Aziz Babuşçu da 2015 Mart ayında Seçilmiş Siyaset adlı kitabını tanıtırken “Tayyip Erdoğan abdestini aldı, kefenini giydi ve yola çıktı” diye konuşmuştu.
Gazeteci Bekir Hazar da Cumhurbaşkanlığı seçimleri sırasında, “Cezaevinde iki rekât şükür namazı kıldıktan sonra ‘Bu benim çelik yeleğim’ diyen adamın tanıtım filminden YSK kararıyla ‘namaz’ kaldırılıyor. Çünkü uzun adam; ‘Ülkem için kefenimi giydim’ diyor. Bugüne kadar Çankaya Köşkü’ne kefenle giren pek yoktu. Ve dahi Merkez Bankamızda milyarlarca dolar var. Allah’a şükür bu ülkeye saldıranlar karşısında artık ‘kefen’ paramız fazlasıyla var” diye yazmıştı.
* * *
7 Haziran 2015 seçimleri için Anayasa’yı çiğneyip seçim kampanyası sürdüren Tayyip Erdoğan, herhalde kefen söylemi pek yeterli olmaz diye Kur’an’ı da eline aldı.
Biliyorsunuz, Saddam Hüseyin de sık sık televizyonlarda namaz kılarken çekilmiş görüntülerini yayınlatıyor, hatta Kur’an’ı da öpüp başına koyuyordu. SP Genel Başkanı Mustafa Kamalak’ın belirttiği gibi Saddam da ülkesini “Başkanlık Sistemi” ile yönetiyordu. Sonuç ne oldu?
* * *
Tayyip Erdoğan’ın Anayasa’dan Türk kimliğini atarak Türkiye’yi Türk devleti olmaktan çıkarması için kefen giymiş olması yetmez!
Türk Milleti’ni ortadan kaldırmak için Bilge Kağan’ın sözleriyle “üstte mavi gök çökmedikçe, altta yağız yer delinmedikçe” , Tayyip Erdoğan gibi milyonlarca kişinin kefen giymesi de yetmez.
Çünkü Türk Milleti, kefenini başında taşıyan bir millettir.
Fakat şu bir gerçek ki milletin bir kısmı, o kefeni unuttuğu için Tayyip Bey de bu cüreti kendinde bulabiliyor.
Bir de Tayyip Bey, gerçekten kefen giymişse, adamlarının ayakkabı kutularındaki, yatak odalarındaki paraları niçin görmedi? “Kefenin cebi yok” derler ama niçin para sıfırlatma ihtiyacı duyuldu?
Arslan BULUT, 12 Mayıs 2015
arslanbulut@yenicaggazetesi.com.tr