Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül kasetleri!
Dünyada meydana gelen bütün olaylar, bu olaylara ait görüntüler ve sesler, insanlar kaydetmeyi icat etmeden önce zaten doğal olarak kaydediliyordu. Yani hiçbir görüntü ve ses aslında doğada kaybolmuyor.
Peki bir millet ve bir devlet için hangi kayıtlar önemlidir? Siyasi liderlerin yatak odalarının kayıtları mı önemlidir yoksa aynı kişilerin yabancı devlet adamları veya istihbaratçılarla yaptıkları görüşmelerin kayıtları mı?
Mesela Deniz Baykal’ın kasedi mi önemlidir, yoksa Abdullah Gül veya Tayyip Erdoğan’ın CFR’nin en etkili şahsı Abramowitz ile yaptıkları görüşmelerin kayıtları mı?
***
Tayyip Erdoğan daha Belediye Başkanı iken ABD’nin İstanbul Başkonsolosları tarafından sık sık ziyaret edildi. Basında aleni olarak ABD’nin Tayyip Erdoğan’a yatırım yapacağı yazılıyordu. Bu görüşmeler, kayıt altında değil midir?
CIA istasyon şefi Graham Fuller’in 1996 yılında Refah Partisi İstanbul İl Başkanlığı’nda Abdullah Gül ile yaptığı görüşme kayıt altında değil midir?
Bir CIA ajanı, yaptığı görüşmeyi kayıt altına almaz mı?
Ve Milli İstihbarat Teşkilâtı, o sırada Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı olan Abdullah Gül’ün CIA ajanı Graham Fuller ile yaptığı görüşmeyi kaydetmemiş midir?
***
2001 yılı Temmuz ayında bir lobi şirketi vasıtasıyla Tayyip Erdoğan’a ABD’den gönderilen CFR kaynaklı gizli memorandumda, “Ankara, yerel yönetimlere otonomi vermek ve milli hükümetin fonksiyonlarını yerel düzeyde merkezi olmaktan çıkarmak zorundadır. Dünya, bütün hükümetlerden bunu istemektedir” deniliyordu.
AKP kurulup programı açıklandığında gördüm ki memorandumda yazılanlar, neredeyse aynı ifadelerle partinin programı haline getirilmiş! Türkiye’nin ırzına bu gizli belgede yazılanlarda mutabakat ile mi geçiliyor yoksa Baykal’ın kasedi ile mi?
***
30 Ocak 2003’te Avrupa Yahudi Kongresi Başkanı Friedman Türkiye’ye geldi, Abdullah Gül ve Tayyip Erdoğan ile görüştü! Bu görüşmeler kaydedilmedi mi?
Gül, 26 Şubat 1997’de de New York’ta Refah Partisi ile ilgili CFR toplantısına katıldı! Gizli dünya devletinin gizli hükümeti CFR’nin Ankara toplantısına ise Abdullah Gül ev sahipliği yaptı.
Bu görüşmeler kaydedilmedi mi?
13 Mayıs 2009’da Anadolu Ajansı, üç satırlık bir haber geçti: “Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Oxford İslâmi Araştırmalar Merkezi Mütevelli Heyeti’nin İstanbul’daki toplantısına katıldı. Dolmabahçe Sarayı’nda basına kapalı gerçekleşen toplantı, yaklaşık 2 saat sürdü.”
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’nın, İslâm dünyası üzerinde yüzyıllardan beri operasyon yapan bir ülkenin, 1993 yılında kurduğu İslâmi Araştırmalar Ensitüsü’nün Mütevelli Heyeti toplantısına katılmasının sebebi neydi?
Recep Tayyip Erdoğan’ın telefon konuşmalarının kayıtlarını ele geçiren Aydınlık dergisi bunların bir kısmını yayınladı. Yayınla ilgili görülen iki gazetecinin neredeyse müebbed hapsi isteniyor! Peki Türkiye’nin kaderi bakımından bu kasetler mi önemlidir yoksa Baykal’ın kasedi mi?
***
Bu tür sayısız görüşme var ve bence hepsi kayıt altındadır. Ayrıca Tayyip Erdoğan-Yaşar Büyükanıt arasındaki Dolmabahçe görüşmesi de kayıt altındadır!
Peki Türkiye’nin istikbali açısından bunlar mı önemlidir Baykal’ın kişisel kasedi mi?
Baykal ile ilgili kaset doğruysa sadece Baykal’a zarar verir. Nitekim istifa etmesi de bunun göstergesidir. Ama yukarıdaki görüşmelerin kayıtları, Türkiye’yi yöneten iki kişiye karşı, şantaj olarak kullanılıyor olabilir değil mi?
Arslan BULUT, 11 Mayıs 2010