Bekir Coşkun
Hukukun ‘hu’su...
13.11.2009 19:30:02

BAŞBAKAN hukukun öyle tamamını sevmiyor...
Misal, Ergenekon hukukunu seviyor. Ve sevgisinden bir anda "savcısı" oluveriyor...
Ama arkadaşları mahkûm olmuşken kendisi Çankaya'ya çıkıp oturmuş Abdullah Gül hakkında "şüpheli" ifadesini kullanan (ki yasada başka bir tanımı yok) Hâkim Osman Kaçmaz'a sıra gelince -meslekten ihraç dahil- yargıcın başına gelmeyen kalmıyor.
Demek ki hukukun burasını sevmedi...
(.........)
Diyelim ki; irtica belgesine adı karışan subaylar için "İşten el çektirilsin" diyor.
Bu hukuk aşkı...
Ama Deniz Feneri davasında Almanya'da mahkûm olan ve hakkında mahkeme kararı bulunan RTÜK eski başkanı için "Süresi bitene kadar göreve devam" demesi...
Demek ki beğenmedi hukukun burasını ...
(.........)
Ya da; şehitlere "kelle" dediği için kendisini "3 kuruşa" mahkûm etmiş yargıç Sevgi Övüç hakkında soruşturma açıldı...
Bu tür hukuka kızdığından...
Ama "Önümüzdeki hafta da bazılarını çağıracaklar" demesi... Ve gerçekten de Albay Dursun Çiçek ile kimi askerlerin çağırılıp tutuklanmaları ne?..
Hukuk aşkı...

*

Örnek çok olsa da -yer az olduğundan- bu kadarla artık anlamalısınız durumu:
Aynı zamanda büyük bir hukuk dehası olan Başbakan, hukukun işine yarayan kısmını seviyor, işine gelmeyen kısmını sevmiyor...
Ne yapacaksınız?...
İki heceden oluşur hukuk:
"Hu" ve "kuk"...
"Hu..." kısmı Başbakan'ın zihniyetinin olsun...
"Kuk"la idare edeceksiniz artık...
Yeter ki "...kuk"suz kalmayın...

http://www.haberturk.com/HTYazi.aspx?ID=5665

Ah Bekir abi ne isin var bu serefsizlerin Gazetesinde

asıl bunların aralarında kalırlarsa aldatılmış insanlara daha kolay ulaşabilirler...Yaşar Nuri de gitmeseydi iyi olacaktı ama çok dellendirdiler

sessiz sedasız yazdı:asıl bunların aralarında kalırlarsa aldatılmış insanlara daha kolay ulaşabilirler...Yaşar Nuri de gitmeseydi iyi olacaktı ama çok dellendirdiler

İyi olurduda,Yaşar hocayı Hülya yavşarın yalakalıkları sabrını taşırıp canlı yayını terk ettiğinde ipler koptu.Neyse Yaşar hoca içinde belki böylesi daha hayırlı oldu.zaten Yaşar nuri öztürk orada fazla kalamazdı çünkü o ve Bekir coşkun haricindekiler yalamaspor.

sessiz sedasız yazdı:asıl bunların aralarında kalırlarsa aldatılmış insanlara daha kolay ulaşabilirler...Yaşar Nuri de gitmeseydi iyi olacaktı ama çok dellendirdiler

sessiz sedasiz hakli olabilirsin ama Bekir Coskun'un orada oldugunu bilip yazilarini takip etmek isteyen akli basinda insanlar da bu gazeteyi aliyorlar. Bekir Coskun'un üzerinden para kazaniyor bu adamlar.
"aldatilmis insanlar" dedigimiz 47% nin birsey anlayacagini sanmiyorum.
Onlar RTE'yi veya onun AKPsini kurtarici olarak görüyorlar.

doğru söylüyorsun antalyalım ama bu zihniyet bir iki köşe yazarının yada program sunucusunun sırtından para kazanmak yerine deniz fenerleriyle, fonlandıkları paralarla, kıyak ihalelerle paranın büyüğünü götürüyorlar.onlara benimsetilen amaç sadece zihinlere nüfuz ise bu tür gazetelerle kanallarla kazandıkları parayı önemsemiyor bile olabilirler.bence sırtlarından para kazanılıyormuş gibi de gözükse ulusalcı aydın insanların bi yerde adını kullandırtma pahasına doğru bildiklerini olabildiğince geniş kesimlere aktarabilecek fırsatları değerlendirmesi gerekiyor.

sessiz sedasız yazdı:ulusalcı aydın insanların bi yerde adını kullandırtma pahasına doğru bildiklerini olabildiğince geniş kesimlere aktarabilecek fırsatları değerlendirmesi gerekiyor.

Bu konuda kesinlikle mutabikiz.
Hatta benim istegim; Habertürk'ün Banu Avar, Nihat Genc gibi insanlari da bünyesine almasidir. Zira bu insanlarin dilinin kemigi yoktur ve asil o zaman cok fazla kus beyinliye ulasmis oluruz. Tabi Ciner'lerin bu kadarina cesareti olmadigi, RTE'ye olan yakinliklarindan anlasiliyor.
Ancak korktugum nokta; Bekir Coskun gibi aydinlari yanlarina alip "bakin biz aslinda her kesime hitabediyoruz" diyip alttan alttan insanlara kendi fikirlerini asilamalaridir. Bu sadece bir komplo teorisi olabilir ama Yigit Bulut da baslarda cok iyi yapiyordu isini ancak su anda baktigim da insanlarin beyinlerini nasil yikadigina sait oluyorum.

İyi bari ben de bir görüş belirteyim:

Bekir C: Doğan'ın kemancısıydı, Ciner'in aşçısı oldu.
YNÖ: Doğan'ın hocası, Ciner'in ise aşçısıydı.

Yukarıdakiler hakkında daha çok şey yazılabilir. Hatta "şu yukarıdaki boş yazıda ne vardır, bize ne vermektedir¿?" diye de sorularak başlanabilir.

Atatürkçü görünmeleri, geçinmeleri ya da bir konuda uzman olmaları, güzel yazmaları, bu gibiler için en azından bir gerçeği değiştirmeyecektir: İlkesizlik!

Amaç sesi duyurmak ya: Arslan BULUT Taraf'ta yazsın, Çetin YETKİN Milliyet'e geçsin, Erdal SARIZEYBEK Samanyolu'nda izlencelere başlasın, Erol BİLBİLİK örümcek mitinglerinde konuşmacı olsun.

İlkesiz olunduktan sonra, amaç, nabza göre verilen şerbettir.