TBMM, 'İhanet Açılımları'nı görüşmeye başladı!

Genel & Güncel Konular

TBMM, 'İhanet Açılımları'nı görüşmeye başladı!

İletigönderen Başkomutan » Çrş Kas 11, 2009 5:07

Meclis'te demokratik açılım görüşmeleri yine kavgaya sahne oldu.

AKP'li Suat Kılıç konuşması esnasında MHP'ye yönelik "Ülkeyi kime kaça sattınız" deyince, MHP'li vekillerin elinden zor kurtuldu. MHP'li vekil Bölükbaşı da Kılıç'a 'Sen kimin piçisin' diyerek bağırdı.

[img]http://www.internethaber.com/images/photo_news/8601.jpg[/img]

AKP'li Suat Kılıç kürsüde konuşurken, muhalefin kapalı oturuma karşı gelmesinin samimi olmadığını söyledi.

[img]http://www.internethaber.com/images/photo_news/8602.jpg[/img]

Kılıç, kapalı oturum önerisine karşılık muhalefetin yalanlarla dolu kara bir propaganda yürüttüğünü ileri sürdü ve olay çıkaran o sözleri söyledi.

TÜRKİYE'Yİ KİME KAÇA SATTINIZ?

Kılıç söyle konuştu:

"2001 yılında MHP koalisyonunda kapalı oturum yapıldı. Burada mavi akım ve Türkiye'nin enerji politikaları konuşuldu. Şimdi soruyorum. Siz o kapalı oturumda Türkiye'nin menfaatlerini kime kaç paraya sattınız" dedi.

[img]http://www.internethaber.com/images/photo_news/8604.jpg[/img]

İşte dinamit lokumunu fişekleyen sözler bunlardı. Kılıç'ın bu sözleri üzerine kıyamet koptu. MHP'li Yılmaz Tankut ve Kadir Ural bağırarak kürsüye yürüdü. Araya diğer milletvekilleri girdi.

MHP Ankara milletvekili Deniz Bölükbaşı da oturduğu yerden Kılıç’a “Sen nerenin p..çi’sin” sözleriyle tepki gösterdi.

Kılıç’ın Bölükbaşı’yı kast ederek “1 Mart tezkeresinin Müsteşarı” olarak nitelemesi de Bölükbaşı’nın tepkisine neden oldu.

[img]http://www.internethaber.com/images/photo_news/8606.jpg[/img]

Ancak MHP grubundan başka milletvekilleri de kürsüye yönelince Bakanlar Kurulu sırasından Meclis Başkanı'na uyarı geldi. Meclis Başkanı oturuma ara verdi.

Oturum kapandıktan sonra da genel kurulda olaylar devam etti. Suat Kılıç'ı MHP'lilerin elinden partili arkadaşları adeta siper olarak kurtardı. MHP ve AKP'li milletvekilleri gruplar halinde karşı karşıya geldi.

[img]http://www.internethaber.com/images/photo_news/8608.jpg[/img]

İki gurubun karşılıklı bağrışma, hakaret ve küfre varan gerilimi araya giren idare amirleri ve CHP'li milletvekilmlerince güçlükle yatıştırıldı

Ardından söz alan MHP'li Şandır, Kılıç'ın ''O genel görüşmede, Türk milletinin hangi menfaatlerini kaç paraya kime sattınız'' şeklindeki sözlerini tutanaklardan okuduğunu belirtti ve ''Bu sorunun cevabını Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Mehmet Ali Şahin versin. O kapalı oturumda bu beyefendiler de vardı'' dedi

İSPAT ETMEZSENİZ NAMERTSİNİZ

O kapalı oturumda bu beyefendiler de vardı'' dedi. Şandır, şunları kaydetti:

''Bütün belgeler elinizde, devletin bütün imkanları elinizde. Burada gelip karnınızdan konuşma hakkına sahip değilsiniz. Ne biliyorsanız ortaya çıkarın. Namertsiniz eğer bu söylediğinizi ispat etmezseniz.

[img]http://www.internethaber.com/images/photo_news/8611.jpg[/img]

[img]http://www.internethaber.com/images/photo_news/8614.jpg[/img]

[img]http://www.internethaber.com/images/photo_news/8616.jpg[/img]

[img]http://www.internethaber.com/images/photo_news/8618.jpg[/img]

[img]http://www.internethaber.com/images/photo_news/8619.jpg[/img]

[img]http://www.internethaber.com/images/photo_news/8621.jpg[/img]

internethaber
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: Sen kimin piçisin!..

İletigönderen bozkurtlar diyari » Çrş Kas 11, 2009 14:21

Sakin amerika'nin pici olmasin. :alkolik:
TÜRK GENÇLİĞİNİN ANDI !!!

EY TÜRK'ÜN BÜYÜK ATASI GAZI MUSTAFA KEMAL ATATÜRK !!!

Her zaman, her yerde ve her durumda Atatürk ilkelerinden ayrılmayacağımıza, çağdaş uygarlığa geçmek için bütün zorlukları yeneceğimize namus ve şeref sözü verip, kendimizi büyük Türk Milletine adarız.
Kullanıcı küçük betizi
bozkurtlar diyari
Üye
Üye
 
İletiler: 570
Kayıt: Cum Ara 19, 2008 11:27

Re: TBMM, 'İhanet Açılımları'nı görüşmeye başladı!

İletigönderen Türk-Kan » Çrş Kas 11, 2009 18:24

İhanet açılımlarının ön görüşmelerine başlandığı 10 Kasım'da,
CHP'li vekiller tarafından "Atam eserine sahip çıkacağız",
"Atam seni unutmadık, unutturmayacağız" pankartları açıldı.


Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

Re: TBMM, 'İhanet Açılımları'nı görüşmeye başladı!

İletigönderen yigitler » Çrş Kas 11, 2009 21:06

CHP ve MHP'yi kutluyorum. Bu yobazlara iyi bir cevap verdiler, 10 Kasim siradan bir gun degil, AKP'nin yobazlar bunu hic unutmasin. Bir de utanmadan "Ataturk'u istismar ediylar" diyorlar. Ya AKP? Bunlar yillardir dini ve Muslumanligi istismar edip insanlarinin duygularini somuruyorlar, utanmadan bir de halki soyuyorlar.
Kullanıcı küçük betizi
yigitler
Üye
Üye
 
İletiler: 600
Kayıt: Pzr Ara 07, 2008 21:41

Erdoğan'dan önemli açıklamalar

İletigönderen maydonos » Prş Kas 12, 2009 0:18

Erdoğan'dan önemli açıklamalar

Aysel ALP/ANKARA 11 Kasım 2009


Başbakan Recep Tayyip Erdoğan demokratik açılım görüşmelerinde yaşananlarla ilgili olarak önemli açıklamalar yaptı.


Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Uluslararası Sanayiciler Derneği'nin geleneksel olarak Ankara'da düzenlenen resepsiyonunda gündeme dair sorulara cevap verdi.

Erdoğan CHP'yi iztüzüğe göre hareket etmemekle eleştirdi.

Dün yapılan demokratik açılımla ilgili ön görüşmelerde yaşanan pankart açma olayının ardından Erdoğan'ın Meclis Başkanı Şahin’le yaptığı görüşme üzerine MHP ve CHP Şahin'in istifasını istemişti.

Gazetecilerin CHP milletvekillerinin dile getirdiği 'Galiba Erdoğan kendisini meclisin amiri sanıyor' yorumlarını hatırlatmaları üzerine Erdoğan şöyle konuştu:

“Ben meclisin değil grubumun amiriyim grubumun başkanıyım, başkan vekili değilim grup başkanı olarak da Meclis Başkanı’yla rahatlıkla görüşebilirim. Bu görüşme sırasında CHP ve MHP grup başkan vekilleri de vardı. Bu görüşme benim en doğal hakkımdır. Ama sanırım CHP lideri kendini farklı bir yerde görüyor.
Kendisi içtüzüğe aykırı davranışlara aykırı davranmasın. Buralar meydan mitingi yapılacak yer değildir. Bu kuralları öğrensin. Grubunu da bu kurallara göre hareket ettirsin.
Önceki yıllarda izleyici bölümünde bir pankart açılmıştı ve bu pankartı açanlar 3 yıla mahkum olmuştu. Bunlar herhalde örnek teşkil eder."

Erdoğan, Meclis Başkanını içtüzüğü işletmeye davet etti.

"DİNLEME OLAYINDAN HABERDAR DEĞİLİM"

Erdoğan İstanbul Cumhuriyet Başsavcısının da dinlendiğine ilişkin haberlerin sorulması üzerine ise bu konuda haberinin ve bilgisinin olmadığını söyledi.


kaynak: hurriyet


Bu akilliya dur diyecek bir guc yok mu?
Artik bu akilliya oy verecek olanlara ne diyelim?
Bu traji komedi baska bir sey degil. Meclis yiyip icip kudurma yeri haline getirilmis.
Resim


Ne MuTLu TüRkÜm DiYeNe
Kullanıcı küçük betizi
maydonos
Üye
Üye
 
İletiler: 1651
Kayıt: Çrş Haz 04, 2008 1:53

Re: TBMM, 'İhanet Açılımları'nı görüşmeye başladı!

İletigönderen Hayyan » Prş Kas 12, 2009 0:27

TBMM Ninja salonumu açmış ?
Bu maskenin altında etten daha fazlası var.Bu maskenin altında bir fikir var ve fikirler kurşun geçirmez!..
V For Vendetta
Kullanıcı küçük betizi
Hayyan
Üye
Üye
 
İletiler: 99
Kayıt: Prş Eyl 17, 2009 19:53
Konum: TÜRKİYE !

Re: TBMM, 'İhanet Açılımları'nı görüşmeye başladı!

İletigönderen Oğuz Kağan » Cum Kas 13, 2009 0:34

Ankara bu diyaloğu konuşuyor

Kürt açılımı dün ilk kez Meclis’e geldi. TBMM’deki ön görüşmede salonda küfürler havada uçuştu.. İtiş kakışlarla birlikte Atatürk’lü pankartlar açıldı.. O anlar en çok Başbakan Erdoğan’ı kızdırdı..

Meclis Başkanı Şahin, bir ara oturuma ara vererek grup başkan vekilleri ve idare amirlerini Genel Kurul salonunun arkasındaki dinlenme odasına çağırınca sinirli şekilde salonu terk eden Erdoğan da soluğu odada aldı. Ve iddialara göre Erdoğan, Meclis Başkanı’nı tam anlamıyla fırçaladı!

Bugün bazı medya organlarında yer alan detaylara göre Erdoğan ile oturumu yöneten Şahin arasında sert bir diyalog yaşandı. İddialara göre Erdoğan’ın Meclis’i terk etmeden önce Şahin’e, “Böyle oturum mu yönetilir, attırsana o pankartları” dedi.


İŞTE O KONUŞMA:

Erdoğan: Grup başkanvekillerini çağırdınız, ben de grup başkanı olarak toplantıya katılabilir miyim?

Şahin: Tabii ki buyurun.

Erdoğan: Bu nasıl iş kardeşim? Bu pankartları açmalarına nasıl izin verirsin. Attırsana o pankartları.

Şahin: Çıkartacağım efendim.

Erdoğan: Meclis böyle mi yönetilir? Burası miting meydanı mı?

Şahin: Gereğini yapacağım.


ERDOĞAN:
‘PANKART OLAYININ TAKİPÇİSİ OLACAĞIM’


Erdoğan, TBMM çıkışında CHP’nin eylemi için gazetecilere şunları söyledi:

“Genel kurulda ortaya çıkan tablo aslında Parlamento İçtüzüğüyle hiç uyumlu olmayan, tamamen buna ters, tamamen bir istismar tablosunun orada tecelli etmesidir. Zaten CHP'nin grup olarak, geçmişinden bugüne yapmış olduğu uygulamalarda bunu görürsünüz. Sürekli olarak Atatürk'ü istismarı görürsünüz.

Parlamento'daki tabloları Türk demokrasisi adına çok çirkin buldum. Bunu yaşamak istemezdim. Yaşayınca da milletimin özellikle partilerin yapılarını görmesi bakımından anlamlı oldu.

İçtüzüğün çiğnenerek bu tür uygulamalar yapılması onlara bir şey kazandırmayacağı gibi, onlar tıynetlerinin gereklerini ortaya koymuşlardır. Bundan sonrasını öyle zannediyorum ki TBMM Başkanlığının yapması gerekir. Herhalde kameralardan tespitlerle de İçtüzük uygulaması Meclis Başkanlığı tarafından yapılmazsa daha sonra çok farklı, çok daha çirkin görüntülere zaman içerisinde şahit olabiliriz. Nitekim geçmişte seyirciler arasında böyle bir pankart açma olayı söz konusu olmuştu ve yargı süresinde de yanılmıyorsam ciddi bir mahkumiyet kararı o pankart olayından çıkmıştı. Biz, bu sürecin ayrıca takipçisi olacağız..

Bugün ise tabii Cumhuriyet Halk Partisi sorulduğu zaman 'Biz Türk siyasetinin duayeniyiz' demelerine rağmen İç Tüzüğe tamamıyla ters olan böyle bir yanlışı adeta bir miting meydanına genel kurulu çevirme gayretleri... Bir taraftan bugün 10 Kasım'da 'böyle bir görüşme yapılmasın' derken, böyle bir tabloyu burada Parlamento'ya ve Türk halkına yaşatmaları çok çirkin oldu..”


BAYKAL:
BAŞBAKAN, TBMM'NİN AMİRİ DEĞİLDİR!


CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, CHP’li milletvekillerinin dün Meclis’te yaptığı pankartlı eyleme Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın tepki göstermesini eleştirerek, "Demokrasilerde böyle olaylar olur, bunları doğal karşılamak lazım. Başbakan TBMM’nin amiri, kumandanı değildir. Meclis Başkanı’na talimat vererek TBMM’yi yönetmesi söz konusu değildir. Başbakan kendi sınırını, ölçüsünü bilecek" dedi.

Baykal, dünkü görüşmelerin bir kez daha bu açılımın ne kadar yanlış yürütülmekte olduğunu çok açık bir biçimde ortaya koyduğunu, görüşmede bir tek kelime yeni, aydınlatıcı, açıklayıcı bir değerlendirme yapılmadığını belirtti. "Bu, TBMM’ye saygısızlığın ifadesidir, kamuoyuna karşı saygısızlığın ifadesidir. Bu, toplumu, milleti yanıltma, aldatma amacının bir yansımasıdır" diyen Baykal, "Konu TBMM’ye getirilecek denildi, hiçbir şey getirilmedi. Hiçbir şey TBMM’de konuşulmadı. Bir oyun oynanmak isteniyor, bir aldatmaca gerçekleştirilmek isteniyor. CHP’nin tabii buna alet olması hiçbir şekilde söz konusu değildir. Bu aldatmacanın Türkiye’nin büyük tarihi birikimine yönelik çok ciddi tehlikeler, tehditler içerdiğini hepimiz görüyoruz. Bu gizleme çabası, bu bilgi vermekten kaçınma anlayışı hiç kuşku yok ki söylenecek olanların Türkiye’yi rahatsız edeceğinin bilinmesinden kaynaklanmaktadır" diye konuştu.

"Yarınki görüşmede konuşabilirim"

Baykal, yarınki görüşmelerde konuşma yapıp yapmayacağı sorusunu ise şöyle yanıtladı:

"Bakalım, açıklayıcı bir değerlendirme bekliyoruz. Hala bu saat itibariyle bütün Türkiye’yi ayağa kaldıran bu projenin içinde ne var, belli değildir. Tek bir kelime söylenmemiştir. Ya bu durumu şikayet etmek için veya ciddi bir şey söylenirse onu değerlendirmek için elbette söz alma ihtimalim vardır. Ama bu netleşmiş değildir, yarın kararlaştıracağız."

"Başbakan’a anayasa dersi vermek lazım"

Başbakan’ın Meclis Başkanı’na TBMM Başkanlık Divanı’ndaki odasında pankart eylemi yüzünden kızmasının hiç şaşırtıcı olmadığını dile getiren Baykal, "Başbakan demokratik bir ülkenin parlamentoya, halka, kendisi gibi düşünmeyenlere saygılı bir siyasetçisi olmanın ötesine geçmiştir. Herkesi yönetmek istiyor, herkese haddini bildirmek istiyor. Bunu yapması kesinlikle mümkün değildir. Türkiye buna teslim olmayacaktır" diye konuştu.

Baykal, Başbakan Erdoğan’ın pankart eyleminin yargıya taşınacağı yönündeki açıklamalarının anımsatılması üzerine ise "Başbakan’a önce bir Anayasa dersi vermek lazımdır. Milletvekilleri ve Genel Kurul, demokrasi, düşünce özgürlüğü, İç Tüzük, bu konularda birisinin onu eğitmesine ihtiyaç vardır" dedi.


HÜSEYİN ÇELİK:
BAŞBAKAN, MECLİS BAŞKANI’NA MÜDAHALE ETMEDİ


Bugün AK Parti Genel Merkezi’nde bir açıklama yapan Bakan Hüseyin Çelik, Başbakan’ın Meclis Başkanı’nı fırçaladığı iddia edilen diyalogla ilgili gazetecilere bilgi verdi.

O konuşmayı yalanlamayan Çelik, “Başbakan, Meclis Başkanı ile AK Parti Grup Başkanı olarak görüştü. Başbakan'ın Meclis Başkanı'na müdahalesi söz konusu değildir” dedi.


http://www.haber3.com/ankara-bu-diyalog ... 23303h.htm
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: TBMM, 'İhanet Açılımları'nı görüşmeye başladı!

İletigönderen Oğuz Kağan » Cum Kas 13, 2009 18:17

TBMM'de çifte protesto

Önce Türkiye Gençlik Birliği'nden iki kişi sonra bir şehit yakını Meclis'te eylem yaptı.

TBMM Genel Kurulu'nda hareketli dakikalar yaşanıyor.

TBMM Genel Kurulu’nda “demokratik açılım” ile ilgili genel görüşmeler devam ederken, ziyaretçi locasında bulunan iki genç, oturdukları yerden ayağa kalkarak “ABD ajanlarının içimize girmesine izin vermeyeceğiz” diye slogan attılar. 2 gencin gözaltına alınmasının ardından bu kez bir şehit annesi bayrak açarak bağırdı.

TBMM Genel Kurulu’nda, CHP Genel Başkanı Baykal’ın konuşmasının ardından, AKP Grubu adına Adana Milletvekili Ömer Çelik kürsüye geldi. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın konuşmasını tamamlamasının ardından ziyaretçi locasında oturan ve Türkiye Gençlik Birliği’nde olduklarını söyleyen bir erkek, diğer kız iki genç oturdukları yerden ayağa kalktı.

Gençler aynı anda, “ABD ajanlarının içimize girmesine izin vermeyeceğiz” diye bağırdılar.
Gençlerin slogan atması Genel kurul salonunda kısa süreli bir şaşkınlığa yol açtı. Başta oturumu yöneten Mehmet Ali Şahin olmak üzere ilk uyarı geldi,. Ardından polisler yaka paça iki genci salondan çıkararak TBMM polis amirliğine götürdüler.

Gençlerden birinin adının İlkay Akay olduğu ve Türkiye Gençlik Birliği üyeleri olduğu öğrenildi. Gençleri polisler götürdüğü sırada tartaklandıkları gözlendi.

CHP'li bazı milletvekilleri gözaltıları protesto amacıyla Genel Kurulu terk etti.

ŞEHİT ANNESİNDEN PROTESTO

Türk Gençlik Birliği'nden iki kişinin eyleminden sonra, bu kez adının Pakize Akbaba olduğu öğrenilen bir şehit annesi bayrak açtı.

Şehit annesi Pakize Akbaba, AKP Adana Milletvekili Ömer Çelik konuşurken bayrak locada bayrak açtı. Aşağıya indirilmesine direnen Akbaba, "Şehit annesiyim bırakın beni" dedi. Akbaba'nın Meclis'e girerken elindeki bayrağın alınmasına rağmen Meclis'te ikinci bayrağı çıkarıp açtığı öğrenildi.

http://www.gercekgundem.com/?p=231507





Meclis locasında eylem!

Meclis locasında şehit yakını bayrak açtı... Polis müdahale etti. Şehit yakını polise direniyor.

Meclis Genel Kurulu’nda demokratik açılımla ilgili genel görüşmenin devam ettiği sıralarda Meclis iki gencin sloganlı eyleminin ardından bu kez de şehit annesi Pakize Aybaba’nın bayrak eylemine sahne oldu. Genel Kurul’da ziyaretçi locasındayken Türk bayrağı açmaya çalışan şehit annesine polisler engel olurken, elindeki bayrağın alınması dolayısıyla da Pakize Akbaba uzun süre Meclis’ten çıkmamak için direndi. Polislerin uzun süren ikna çabaları işe yaramazken Akbaba “Benim Türk bayrağımı sakladınız, getirin bayrağımı istiyorum” diye bağırdı. Akbaba’yı CHP İzmir Milletvekilleri Ahmet Ersin ile Canan Arıtman Meclis’ten çıkması için ikna ederken Arıtman şehit annesinin kendisinin misafiri olduğunu söyledi. Şehit annesi Akbaba, polisler tarafından bir araçla Meclis’ten uzaklaştırıldı.

Meclis Genel Kurulu’nda demokratik açılımla ilgili genel görüşme iki gencin sloganlı eyleminin ardından Şehit Anneleri Derneği Başkanı Pakize Akbaba ziyaretçi locasında Türk bayrağı açmaya çalıştı. Polisler tarafından engel olunan Akbaba daha sonra ziyaretçi locası girişine çıkarıldı.

-POLİSLER UZUN SÜRE İKNA EDEMEDİ-

Akbaba’nın eylemi, ziyaretçi locası girişinde de devam etti. Türk bayrağının polisler tarafından elinden alınmasına tepki gösteren Akbaba, “Ben de saygı istiyorum. Hakkımdır gitmiyorum. O bayrağa benden çıkartamazsın. Kapıda topla, orada topla, PKK hep ortada, ben hareket edemiyorum. Boşuna mı gitti benim çocuğum? PKK’nın konuşma hakkı var benim yok. 'Sus' diyorlar susmuyorum. Ben diyorlar, PKK’ya hiç seslerini çıkartmıyorlar” diye bağırdı. Akbaba Meclis polislerine ayrıca “Ben anayım dayanamıyorum. Türk bayrağımı sakladınız, getirin, bayrağımı istiyorum. Bayrağımı verin gideyim” dediği de duyuldu. Polisler ise Akbaba’yı Meclis’ten çıkmak üzere uzun süre ikna edemedi.

-ERSİN VE ARITMAN DEVREYE GİRDİ-

Polislerin Akbaba’yı ikna etme çabası devam ederken devreye CHP İzmir Milletvekilleri Ahmet Ersin ile Canan Arıtman girdi. Ziyaretçi locası önündeki girişe ilk olarak CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin gelirken, Ersin ‘olayı öğrenmeye geldim’ dedi. Daha sonra şehit annesi Akbaba’nın olduğu yere çıkan Ersin’in ardından da CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman geldi. Akbaba CHP’li iki milletvekili ile birlikte polisler tarafından Meclis bahçesine çıkartıldı. Akbaba gazetecilere “O bayrak inmeyecek meclis korkmasın” dedi. Akbaba daha sonra polisler tarafından bir araca bindirilerek Meclis’ten uzaklaştırıldı.

-ARITMAN: BENİM MİSAFİRİM-

Akbaba ile birlikte Meclis bahçesine çıkan CHP’li Arıtman, gazetecilerin sorusu üzerine Akbaba’nın kendisinin misafiri olduğunu söyledi. Arıtman Akbaba’nın karakola götürülmeyeceğini belirtirken, sloganlı eylem yapan iki gencin de henüz Meclis’ten çıkarılmadığını ancak Kavaklıdere karakoluna götürüleceklerini bildirdi. Arıtman Emniyet amiriyle görüştüğünü ve kendisine ‘çocukların hırpalanmayacağı’nın söylendiğini de kaydetti.



http://www9.gazetevatan.com/Meclis_loca ... 3/1/Gundem
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: TBMM, 'İhanet Açılımları'nı görüşmeye başladı!

İletigönderen BabaHoroz » Cum Kas 13, 2009 20:11

8 saat konuştular ve hala açıklanmadı açılım .Çok gizli açılım çookkkk.İşin garibi muhalefetinde aklına gelmedi açılım nedir,madde madde sayında bizde öğrenelim diye sormak..Hepside havadan sudan eski şeylerden bahsetti durdu.Hepside üstü kapalı konuşuyor,açık açık konuşamıyor.Şu olursa böyle olur,şöyle yaparsak daha iyi olur filan yok.

Son zamanlarda suçu-suçluyu savunmak,kollamak moda oldu.Tayyip Dersim isyanını savundu.Ne günlere kaldık.Kafam allak bullak oldu.Demek ki suç işlersen,dağa çıkarsan,her türlü yasa dışı iş yaparsan kısaca vatanın milletin aleyhine ne yaparsan takdir ediliyorsun,pohpohlanıyorsun.Baksanıza dağdan inen pkklılara gösterilen hürmete,bir de şehit yakınlarına uygulanan tutuma.

Analar ağlamasınmış.Analar ağladı ağlayacağı kadar ve sizin teröriste karşı gösterdiğiniz tutum karşısında ağlamaya devam edecekler.Eğer anaların ağlamasını istemiyorsan,teröristi affetmeyip imha edeceksin.
Herhalde Tayyip'in bahsettiği analar teröristlerin anaları.Teröristlerin anası ağlamasın diye teröristlere af çıkartıyorlar,ev-iş de vereceklermiş.

Bırakın teröristin anası ağlarsa ağlasın.Yüzleri varsa ağlamazlar zaten.Çocuklarını iyi terbiye etselermiş,sahip çıksalarmışda dağa göndermeselermiş.15-20 çocuk doğurursan hangi birisine sahip çıkacaksın ki ? Olacağı bu.

Bu açılım Türk milletini kışkırtmaya yönelik bir açılımdır.Maksat iç çatışma çıkartmaktır.Herkes dikkatli ve sağduyulu hareket etsin,kışkırtmalara gelmesin
Sadece ve Sadece DENİZLİSPOR lu,Her konuda Objektif, Dobra, AntiEmperyalist ve Tam Bir TÜRK
Kullanıcı küçük betizi
BabaHoroz
Üye
Üye
 
İletiler: 104
Kayıt: Cum Mar 07, 2008 13:21

TGB Hainleri Mecliste Suç Üstü Yakaladı!

İletigönderen Gençlik Cephesi » Cmt Kas 14, 2009 10:12

TGB Hainleri Mecliste Suç Üstü Yakaladı!

[img]http://tgb.org.tr/images/131109.jpg[/img]

"Açılım" başlıklı oturumu izlemek üzere meclisin locasında bulunan iki Türkiye Gençlik Birliği (TGB) üyesi açılımın Amerikan açılımı olduğunu, Türk ve Kürt kardeşliğini bozmaya yönelik ve ABD'nin Büyük Ortadoğu Projesi'nin bir parçası olduğunu eylemleri ile ortaya koydu.

TGB sağ-sol demeden Amerikan emperyalizmine karşı birleşen, vatansever, Atatürkçü, Devrimci gençliğin sesidir.

Cumhuriyet yıkıcıları yerin yedi kat altına girse bile TGB onları bulacaktır!


http://videogaleri.ihlassondakika.com/v ... ?id=220165

http://video.haberturk.com/video/index/40192
Kullanıcı küçük betizi
Gençlik Cephesi
Üye
Üye
 
İletiler: 135
Kayıt: Pzr Haz 01, 2008 23:14

Re: TBMM, 'İhanet Açılımları'nı görüşmeye başladı!

İletigönderen Oğuz Kağan » Cmt Kas 14, 2009 19:57

"Böyle hukuk olur mu?"

CHP lideri Deniz Baykal "Evladınız Mustafa Balbay'ın tabi olduğu bir Silivri hukuku var. Ergenekon terör örgütünün varlığı mahkeme kararıyla ortaya çıktı mı? Çıkmadı. Aylardır orada tutuklu" diyerek hukuk sitemini eleştirdi.

CHP Lideri Baykal, Burdur'un Karamanlı ilçesinde belediyeyi ziyaret etti. Burada "Kürt açılımı''na yönelik açıklamalarda bulunan Baykal, PKK'li teröristlerin Türkiye'ye gelişleri sırasında sınırda mahkeme kurulduğunu belirtti.

''PKK'lı teröristlerin ayağında mahkeme kuruldu. Dünyanın neresinde suçluların ayağına mahkeme gider'' diye soran Baykal, ''Gece yarısı sabahlara kadar çalışma yapıldı ve bunlar elini kolunu sallayarak serbest bırakıldı ve girdi içeri. Hangi kanun, hangi madde buna cevaz verir. Adam 'düşman değilim, PKK'lıyım, ifademi ona gör al' diyor, ona göre alınıyor. Bu işi kim kotardı? Apo ile bizim hükümet nasıl aynı projede beraber çalışıyor?'' diye konuştu.

AKP, PKK ve DTP'nin üçlü iş birliği içerisinde olduklarını öne süren Baykal, şöyle devam etti:
''Başbakan ve İçişleri Bakanı'nın etnik ayrıştırma dediğimiz politikası, 89 yılın ortak politikasını tersine çevirmeye yöneliktir. Uluslaşmaya çalışıyoruz, şimdi etnik ayrışmaya yöneliyoruz. Bir ulus olmaya çalıştık hepimiz. 'Aynı milletin evladıyız' duygusu içine girmeye çalıştık. Şimdi bunu tersine çevireceğiz yavaş yavaş... Etnik ayrıştırma süreci işleyecek. Bu kimin projesi? AKP, PKK ve DTP... Dünkü tartışmalar da bunu açıkça ortaya koydu. Türkiye böyle bir ayrışmaya girmiştir. Türkiye'nin temeli olan 89 yıllık politikası tersine çevrilmeye çalışılmaktadır.''


''Etnik eğitim başlayacak''

Etnik ayrıştırma politikasının demokrasi diyerek kabul ettirilmek istendiğini ifade eden Baykal, ''Etnik ayrıştırma, demokrasi politikası değildir. Hiçbir ileri demokraside, 'madem ileri demokrasisin, etnik ayrışmaya yönel kardeşim'' anlayışı yoktur. Demokrasi insanla, bireyle ilgilidir. Cemaatle, aşiretle, etnik kimlikle ilgili değildir. Herkes etnik kimliğini elbette insan hakları ve özgürlüğü çerçevesinde yaşar ama devlet onun parçası olmaz. Şimdi devleti etnisitenin parçası yapıyorlar. Şimdi etnik dilde milli eğitim, eğitim yapacaklar. Devlet, Milli Eğitim, şimdi etnik eğitim yapmaya başlayacak'' dedi.

Türkiye'de yıllarca Türkçe etrafında kaynaşıldığını, Türkçenin öğretilmeye çalışıldığını, onun dahi başarılamadığını ve Türkçe öğretilemeyen insanlar bulunduğunu dile getiren Baykal, şöyle konuştu:
''Şimdi devlete diyoruz ki: 'Sen Türkçe öğretme görevini tamamla da sana bir görev veriyoruz. Artık etnik dil öğreteceksin. Onun için öğretmen yetiştireceksin. Ona maaş vereceksin'. Okul kuracağız, öğretmen yetiştireceğiz, maaş vereceğiz. Göndereceğiz ve çocuklara diyeceğiz ki 'Yavrum Türkçeyi bırak da ana dilinde eğitim al. Seçmeli al şimdi, bir süre sonra o seçmeli eğitimi dil eğitimi olmaktan çıkarıp, ders eğitimine dönüştürürüz.' Bir süre sonra o gelecek önümüze. 'Tarihi, matematiği, coğrafyayı etnik dilde öğrenelim' diyecekler. Bu da demokrasi anlayışının gereği diyecekler. Hiç alakası yok. Demokrasilerde böyle bir şey yok. Bunun sonucu, Türkiye'deki uluslaşma sürecinin tersine çevrilmesidir. Kimin katkısıyla? Devletin katkısıyla. 72 milyonun vergisiyle maaş vereceğiz, etnik dilde eğitim yapacağız. Bu çok tehlikeli, sakıncalı ve fevkalade önemli tarihi bir kırılmadır.''


''Elde etmek üzeredir''

Herkesin bu gerçeği çok iyi anlamasını isteyen ve bunu Türkiye'ye anlatacaklarını dile getiren Baykal, ''Olay budur. Bunun kararını millet düzeyinde almak zorundayız. Çünkü yukarıda birileri bu anlayışın içine sokuldu. Nasıl sokulduğu, kimlerin yönlendirmesiyle sokulduğu ayrı iş ama içine sokulduğu anlaşılıyor. PKK 25 yıldır silahlı mücadele ile elde edemediğini bu iktidarın iş birliğiyle elde etmek üzeredir. 25 yıldır bunca şehitle, mücadele ile elde edemediğini şimdi bu hükümet onlara vermek üzeredir. Dün bunu gördük, ben gördüm. Milli Eğitim seçmeli diyor ya, bu bir zihniyet. Oraya girdi mi tutamazsın'' diye konuştu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, dün Türkiye'nin önüne, 'Anasır-ı İslamiye'dir, samimi bir mecmuadır' diyerek çıktığını, bunun da ''İslami unsurların topluluğuyuz'' demek anlamına geldiğini dile getiren Baykal, ''Bu, Mustafa Kemal'ın Birinci Meclis'i açış dönemindeki değerlendirmesidir. Doğrudur Birinci Meclise öyle çıktık ama sonra ne oldu? Türkiye milleti olarak ortaya çıktı. İslam unsurları olmanın ötesinde millet haline dönüştük. Şimdi Türkiye'nin Cumhuriyet öncesi bu tablosu, Başbakan tarafından hedef olarak sunuluyor'' dedi.

Başbakan Erdoğan'ın, ''Tek millet, tek devlet, tek bayrak'' dediğini ancak Türk milletinin adını söyleyemediğini iddia eden Baykal, şunları söyledi:
''O tek milletin adı neymiş söylesene bana. Nedir o millet Allah aşkına. Adı ne o milletin? Ne milleti o? Onu söylemeye bir türlü dili varmıyor. Başbakan, ta başından beri 25-30 tane kimlik sayar. Türklüğü de onlardan biri diye sayar. Türkiye'de Türk olmak bir alt kimlik değildir, bir milli kimliktir. Bütün bunlar belli bir etnik kimliği kabul ettirmek, belli bir ayrışmayı kabul ettirmek için söyleniyor. 1902'deki tabloyu, şimdi 21. yüzyıla model diye koyuyor.''

Burdur'un da Mehmet Akif Ersoy'un milletvekili olarak hizmet ettiği yer olduğuna, İstiklal Marşı'nı yazan Ersoy'un da Arnavut Türkü olduğuna dikkati çeken Baykal, ''Onun, Türk milleti demesine, İstiklal Marşı'nı yazmasına, hepimizi kaynaştıran emeğine, çabasına ters düşen bir tarafı var mı? Şimdi onları da kendi etnik kimliklerine göre ayrıştıracağız. Bu yanlış bir politikadır. Sadece yanlış değil, tehlikeli bir politikadır'' ifadelerini kullandı.

''Böyle sözleri ben çok sık kullanmam, bölücülük lafını çok sık kullanmam'' diyen Baykal, şöyle konuştu:
''İlk kez o tabloyu gördükten sonra önümüze gelen manzaranın bir demokrasi manzarası değil, bölücülük manzarası olduğunu görüyorum ve ifade ediyorum: Bu yanlış bir gidiştir, lütfen buna el koyunuz. Bu artık parti işi falan değildir. Türkiye'nin kendi tarihi, büyük ilerleyişini geriye çevirme hareketidir. Cumhuriyet öncesi dönemi, Türkiye'nin önüne model diye koyma girişimidir. PKK ile iktidarın iş birliği içerisinde oldukları net bir şekilde ortadadır. Bir tek kişi reddedemez, itiraz edemez söylediklerime.''

Kürt kökenli vatandaşların etnik ayrıştırma talebi olmadığını yineleyen Baykal, "Hükümet PKK ile iş birliği yapıyor. O çocuklar yarın Türkiye'nin içinde yer tutabilirler mi? Kendi evinizde onları ayrıştırmış oluyoruz. Dün Başbakan bunu ilan etti'' dedi.


Meclis'i terk etmeleri

TBMM'deki görüşmeleri terk etmeleriyle ilgili soruya da Baykal, şu yanıtı verdi:
''Başbakan bu söylediklerimizi saklamaya çalışıyor. Ben konuşmasının şifrelerini milletimize anlatıyorum. Bunları söylemesi lazım, bunları söylemiyor. Bize ortaokuldaki kompozisyon ödevi hazırlayan bir anlayış içerisinde, Uludağ'ın eteğinde açan çiçeklerden, Ağrı Dağı'ndaki karlardan, Zap Suyu'ndaki coşkudan bahsediyor. Bu konuşma kamufle edilen bir konuşmadır. Açıklaması değildir. Onları söyleyemiyor. Bize tabiat hamaseti yapıyor. Coğrafya anlatıyor. Bir yandan kızgın, bir yandan gergin. Neden gergin? Demin anlatığım aldatmacanın parçasıdır. Acı ve üzüntü verici olanı da 'muhalefet partileri yeni yeni şehit cenazeleri gelsin istiyorlar' diyor. Başbakan'ı kendi vatandaşlarının böyle bir temenni içerisinde olabileceği iftirasını, bu kadar rahatlıkla Meclis kürsüsünden yapabilmiş olması, herhangi bir ülkede rastlanabilecek bir manzara değildir. Bir Türk vatandaşının 'şehit cenazesi gelse' diye bir beklenti içerisinde olması için ruhsal dengesini, akıl ve mantığını kaybetmesi lazımdır. İşin esası Başbakan'ın söyleyemedikleridir. İlk kez devlet katında etnik ayrıştırma başlamıştır. 'Hazmettirme' diyor... Çiçek, böcek diyerek bize bunu hazmettirmeye çalışıyor.''

Bir gazetecinin, ''Bir yandan açılım politikaları ve Ergenekon operasyonları. Bu AKP'nin boyunu aşmıyor mu?'' sorusuna Baykal, ''Hiç şüphe yok ki aşıyor ama aştığını kim tespit edecek? İnşallah millet tespit edecektir. Yargının telefonlarının dinlenilmesini de o soruya eklemek lazım'' yanıtını verdi.

Baykal, yurttaşların talebi üzerine, belediye önünde de halka hitap etti. Baykal, parti yöneticileriyle de toplantı yaptı.


''Varsa yoksa, Kürt açılımı''

Baykal, yarın (pazar) belediye seçimleri yenilenecek Burdur'un Gölhisar ilçesine bağlı Yusufça beldesinde halka hitap etti. Parti otobüsünün üzerinden seslenen Baykal, sözlerine, ''Bu iktidara bir ders vermek için çok önemli bir seçim'' diye başladı.

Hükümetin 3,5 aydır, ''varsa yoksa, Kürt açılımı'' diye tutturduğunu ifade eden Baykal, şöyle konuştu:
''Sabah Kürt açılımı, akşam Kürt açılımı. (Ne yapacaksınız söyleyin) diyoruz, söylemiyorlar. Somut bir şekilde ifade edemediler. Herkesle konuştular, konuştuklarını ifade edemediler. Bunlar, (Mecliste nihayet açıklayacağız) dediler. Müzakere görüşmesinde, Başbakan'ı da, İçişleri Bakanını da dikkatle dinledik. Bunların derdi açıklama değil, saklamak. Dürüstçe ifade etmek değil. Yapmak istediklerini milleten gizlemek için laf cambazlığı yapıyorlar. Yapmak istediklerini milletin öğrenmesini istemiyorlar. İçişleri Bakanı, 'kenarından dolaşarak millet anlamasın'' düşüncesiyle açıklamalar yapıyor. Sen dağı, çiçeği bırak da ne yapacaksan onu söyle.''

PKK'lilerin dağdan inip gelmesi, insan öldürmekten vazgeçmesi ve silah bırakmasından kendilerinin de memnuniyet duyacağını, ancak Silopi'den giriş yapan PKK'lıların örgütten kopmadığını ve terör örgütü PKK lideri Öcalan'ın talimatı ve mektubuyla geldiklerini ifade eden Baykal, ''Bunlar, üzerlerinde örgütün kıyafetleriyle, 'PKK'nın, liderinin elçisiyiz' diyerek geldiler. 'Pişman değiliz' diyorlar. PKK'dan ayrıldılar mı? Hayır. 'Liderim talimat verdi. Onun talimatıyla geldim'' dediler. Biz ne yaptık, MİT Müsteşarını, devletin valilerini, savcılarını, mahkemelerini taşıdık bunların ayağına. Seyyar gezici mahkeme gibi bunların ayağına mahkeme kurduk. Türkiye'de kim yargılanacaksa yargılansın gelir mahkemede yargılanır. Mahkemeyi ayağına götürdük, kanunu mu uyguladık? Ceza Kanunun 120. maddesi, ''PKK'nın liderinin talimatıyla geldim'' diyeni serbest bırak demiyor'' diye konuştu.


''Silopi, Silivri hukuku"

DTP Genel Başkanının da, gelen PKK'li teröristlerle, savcıların, hakimlerinin yanında müzakere yaptığını belirten Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Silopi'de yaşananlar hukuk faciasıdır. Türkiye'de hukuk, adalet katledilmiştir. Ortaya Silopi hukuku çıkmıştır. Silopi'de bir hukuk var, Silivri'de başka bir hukuk var. Evladınız Mustafa Balbay'ın tabi olduğu bir Silivri hukuku var. Bir de Deniz Feneri hukuku var. Mustafa Balbay bir gazeteci. 'Ergenekon terör örgütü üyesisin' diyorlar. Ergenekon terör örgütünün varlığı mahkeme kararıyla ortaya çıktı mı? Çıkmadı. Aylardır orada tutuklu. Adam geliyor diyor ki, (PKK liderinin talimatıyla geldim. İşte mektubu). Ona (sen geç) diyor. Böyle hukuk olur mu? Oluyor. Siz de Yusufça olarak ona göre oy kullanacaksınız.''

İktidarın ülkede etnik ayrıştırmayı amaçladığını, bunun ileri aşamasında da farklı etnik kimliklere ana dilde eğitim olanağı sağlama olduğunu savunan Baykal, ''89 yıllık Meclis tarihinde ilk kez devlet, milleti etnik temelde bölmeye yönelik uygulamanın içinde yer tutacak. Etnik ayrışmanın devlet eliyle, devlet işçisi ve memuru eliyle önü açılacak'' diye konuştu.


''Başbakan'ın dilinin altındaki bakla"

86 yıllık Türkiye Cumhuriyeti'nde bu coğrafyadan her kesimin millet olarak ortaya çıktığını, kimsenin kimseye üstün olmadığını dile getiren Baykal, şöyle devam etti:
''Kimsenin kimseye dudak bükmeye, tepeden bakmaya hakkı yok. Hepsi de eşit, hepsi de kardeş. Aynı milletin parçası. Böyle bir millet oluşturmuşuz, başkaları oluşturamamış. 90 yıla yaklaşan Meclis tarihi var. Dilimiz Türkçe. Türkçeyi öğretmeyi çalışmışız. Hala bazı yerlerde tam öğretememişiz. İlk kez bir hükümet çıkıyor diyor ki; (Kardeşim bırak insanlar Türkçe dışında kendi dilleriyle de eğitim görebilsinler). Sen bunun kapısını açtığında, bunun sonu bizi ayrıştırmaktır. Birbirimizden koparmak, uzaklaştırmaktır. Bu yola girerseniz sonumuz ne olur diye düşünüyorsanız Irak'a bakın. Cumhuriyetin değerlerini demokrasi diye diye yıprattınız. Demokrasi ayrı, bölücülük ayrı. Demokrasinin içinde Silopi, Silivri hukuku değil, öz be öz Türk hukuku var. İnsanları etnik kimliğine göre eğitmeye başlarsan iki kuşak sonra ne olacak? Kendi ana dilinde eğitim gören çocuklar ileride, Türkiyemizin parçası olarak yer tutabilir mi?. (Başbakan'ın) Dilinin altındaki bakla bu. Dilinin altındaki bakla Türk dilini dağıtma ve parçalama.''

Bu açılım ve hedeflenenlerle ''PKK'nın silahla, 25 yıldır elde edemediğini, bu hükümetin onlara vereceğini'' öne süren Baykal, ''(Al sana istediğin dili veriyorum, istediğin eğitimi yaptırıyorum) diyor. Bunun sonu ne? Bu, demokrasi değildir, bölücülüktür. PKK, 25 yıldır elde edemediğini bu iktidardan alma noktasındadır. Ayrıştırmaya yönelik uygulamanın parçası olarak eğitime başlayacak. Buna son verecek iş millet işidir. AKP'lisi, CHP'lisi ile milletçe el ele vereceğiz. Yarın seçimi bir kaybetsinler, niye bu oldu diye soracaklar. Değerlendirme yapma ihtiyacı hissedecekler. Bu cevabı Yusufça'da hep beraber vereceğiz. Yusufçalılar, aman ha, Türkiye'nin ufkunu açarsınız ufkunu.'' ifadelerine yer verdi.

Baykal, Türkiye'deki yanlış ekonomi politikaları nedeniyle tarım ve hayvancılığın tükenme noktasına geldiğini, esnafın, sanayicinin, işçi, memur ve emeklilerin büyük sıkıntılar çektiğini, besicilerin mallarını kesmek zorunda kaldıklarını söyledi.

Deniz Feneri soruşturmasının da Türkiye'de sümen altı edildiğini, iktidara yakın olanların da türlü imtiyazlar elde ettiğini ifade eden Baykal, sözlerini şöyle tamamladı:
''Bu imkanı bunlara kim sağlıyor? Siz sağlıyorsunuz, millet sağlıyor. Millet yanlış gidişe hayır diyecek, karşı çıkarak bu işler düzelecek. Türkiye artık şunu görüyor; (Artık bıktık bu AKP iktidarından. Artık yeter bu AKP iktidarından) diyor. Bütün Türkiye'nin gözü Yusufça'da. Buradan bir işaret arıyor. Gözler üzerinizdedir Yusufçalılar. Deniz Feneri, emeklinin zammı, TEKEL'den atılan işçilerin sorununu da, Yusufça soracak. Bunu en iyi şekilde yapmanız için önünüzde imkan var.''

Baykal, partisinin Belediye Başkan Adayı Kadir Tavas'a da yarın yapılacak seçimde oy istedi. Baykal'ın mitingine, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın ile ilçe belediye başkanları da katıldı.


http://www.cumhuriyet.com.tr/?im=yhs&hn=94374
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: TBMM, 'İhanet Açılımları'nı görüşmeye başladı!

İletigönderen Oğuz Kağan » Pzr Kas 15, 2009 14:42

Resim
Şehit oğluma verdiğim sözün gereğini yaptım

Açılıma karşı Meclis’te bayrak açan şehit anası Pakize Akbaba eylemin nedenini böyle açıkladı.

ŞEHİT Anneleri Derneği Başkanı Pakize Akbaba, yaşadıklarını YENİÇAĞ’a anlattı: 17 yıl önce oğlumun tabutu başında yemin ettim. Bıraktığın sancağı devralıp vatanı koruyacağım diye... TBMM’de söylenenleri içime sindiremedim ve ‘İçim yanıyor’ diyerek, bayrak açtım. Açılıma karşı Türk bayrağı açılımı gerçekleştirdim.

ŞEHİTLERİMİZİN ailelerinin ve analarının içinin yandığını duyurmakta kararlıydım. Daha önce anlatmak istedik ama yetkililere ulaşamadık. Bazı vekillerin konuşmaları kanıma çok dokundu. Kanunlar ayaklar altına alınırken, Meclis’te bayrak açmak kanunsuzluk olmasa gerek diye düşünüyorum. Teröre teslim olanlar istifa etmeli.

Oğlumun tabutu başında söz verdim, gereğini yapıyorum!
Kürt açılımı görüşmelerinde TBMM’de Türk bayrağı açan şehit annesi Pakize Akbaba, “17 yıl önce oğlumun tabutu başında yemin ettim; ‘Bıraktığın sancağı devralıp vatanı koruyacağım’ diye. Gereği neyse yaptım” dedi

Haber: Fatih Erboz
TBMM’de önceki gün gerçekleştirilen genel kurulda dinleme locasında Türk Bayrağı açarak, “İçim Yanıyor” diye tepki gösteren Şehit Anneleri Derneği Başkanı Pakize Akbaba yaşadıklarını Yeniçağ Gazetesi’ne anlattı. Sözde Kürt açılım görüşmelerinden önce bir çok şehit annesinden telefon geldiğini ve şehit annelerinin kırgın olduklarını hissettikten sonra böyle bir eylemi yapma kararı aldığını ifade eden Akbaba, “ Son günlerde yaşananları ve demokratik açılım adına TBMM’de söylenenleri içime sindiremedim ve bayrak açtım. Açılıma karşı Türk Bayrağı açılımı gerçekleştirdim” dedi.

Polise küskün değilim
Eylem sırasında TBMM’de görevli polisler tarafından ağzı kapatılıp dışarı çıkarılan Akbaba, “ Polislere bir şey diyemiyorum. Zaten sadece TBMM içinde ağzımı kapattılar. Dışarı çıktıktan sonra serbest bıraktılar. Kendime dokundurtmadım. Zaten hastayım. Anlayış göstermelerini istedim. Onlar da beni bıraktı. Daha sonra karakola gittik, ifademi verdim ve serbest bıraktılar. Bunun dışında bir şey yaşanmadı. Ben polislere küskün değilim, kızmadım. Onlar görevlerini yaptı. Ben de bir şehit annesi ve gazi kızı olarak görevimi yaptım. Bunun kanunlara aykırı olabileceğini de düşünmüyorum” şeklinde konuştu.

Ben de açılım yaptım
TBMM’ye girerken arama yapıldığını ve iki bayrağından bir tanesini sakladığını dile getiren Akbaba, “Bu eylemi gerçekleştirmeyi ben istedim. Daha önce bu konuda şehit annelerinin ve ailelerinin sıkıntılı olduğunu elbette anlatmak istedik, ancak yetkililere ulaşamadık. Eylemi yapmakta, şehitlerimizin ailelerinin ve analarının içinin yandığını duyurmakta kararlıydım. TBMM’de konuşmalar başlayınca bazı milletvekillerinin konuşmaları kanıma çok dokundu. Bundan sonra bayrağı kaldırdım ve Türk Bayrağı açılımını kutsal TBMM’de gerçekleştirdim.” ifadelerini kullandı.

Teröre teslim olan istifa etsin
Akbaba şöyle devam etti: “TBMM çatısı altında Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihi eleştirilirken alkışlayanlar vardı. Buna dayanamadım. PKK’lılar gibi konuşanlar vardı. PKK Kürtleri teslim etmiyor ki? Zaten Kürtlerle de bir sorunumuz yok. Ancak TBMM’de yemin etmiş milletvekilleri konuşmalarını yaparken yeminlerini unutmasınlar.Ben 17 yıl önce oğlumun tabutu başında yemin ettim. Bıraktığın sancağı devralıp bu vatanı konuyacağım diye...Bunun gereği neyse yapıyorum. Konuşulanlar karşısında bir gazi kızı olarak da görevimi yaptığımı düşünüyorum. Kanunları çiğneyecek bir şey yapmadığıma inanıyorum. Kanunlar ayaklar altına alınırken Türk Bayrağını TBMM’de açmak kanunsuzluk olmasa gerekir diye düşünüyorum. Teröre teslim olanlar istifa etmeli.”

Meclis’te açılan bayrak Türkiye’de ses getirdi

Şehit ailelerinin isyanı tutanaklara böyle geçti
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde önceki gün Kürt açılımı konusunda gerçekleştirilen genel görüşme, iki ayrı protesto gösterisine sahne olmuştu. Şehit ailereri ve bir grup genç iktidarın açılımlarını protesto etmişti. AKP Adana Milletvekili Ömer Çelik’in kürsüde olduğu sırada gerçekleşen protestolar TBMM tutanaklarına şöyle geçti:
ÖMER ÇELİK (Adana-AKP) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri....
(Dinleyici localarından iki dinleyici “Amerikancı açılımlara geçit vermeyeceğiz!” diye bağırdı.)
(Dinleyici localarını ayıran perde kapatılmaya başlandı.)
BAŞKAN - Siz devam edin efendim.
ÖMER ÇELİK- Bu görüşme, TBMM’nin gündemine hâkim olduğunu gösterdiği gibi, milletimizin de gündemine hâkim olduğunu gösteriyor.
Apo posterine bak sen!
BAŞKAN - Sayın Çelik, bir saniye... Dinleyici locasında bulunan...
(CHP sıralarından “Perdeyi kapatmasınlar.” sesleri)
BAŞKAN - Şimdi, görevli arkadaşlar, lütfen perdeyi kapatmayın. Lütfen... Açın... Lütfen...
(Dinleyici localarını ayıran perde açıldı)
BAŞKAN - Dinleyici locasındaki misafirlerimiz için İç Tüzük’ün 169’uncu maddesini okuyorum...Yasağa uymayanlar, o yerin düzenini korumakla görevli olanlar tarafından hemen dışarı çıkarılırlar... Buyurun Sayın Çelik.
ÖMER ÇELİK - Teşekkür ederim Sayın Başkanım. Tabii, vatandaşlarımızın bu tip eylemler yapmaması için öncelikle TBMM’nin bu konuda örnek olması lazım, TBMM’de korsan eylem yapma geleneğinin söz konusu olmaması lazım. (AKP ve DTP sıralarından alkışlar)
K. KEMAL ANADOL (CHP) - Sen Apo posterlerine bak!
Bak bak sana bağırıyorlar
ÖMER ÇELİK - Şimdi bakın... Rapor yayınlamak yetmiyor çünkü rapor yayınlayarak çok ilerici görüşler ortaya koyarsınız.
(Dinleyici locasından bir izleyici “Vatan için” diyerek Türk Bayrağı açmaya çalıştı.)
ÖMER ÇELİK - Fakat uygulamaya geldiğinde son derece gerici bir davranış içerisine girebilirsiniz. (CHP ve MHP sıralarından “Bak, bak...” sesleri, gürültüler)
OSMAN ERTUĞRUL (MHP) - Bak, sana bağırıyor sana!
MUHARREM İNCE (CHP) - Sana bağırıyorlar sana!
KADİR URAL (MHP) - Özür dileyeceğiniz adamlar orada. Onlardan özür dileyin.
K. KEMAL ANADOL - Şehit anaları, bak...
ÖMER ÇELİK - Değerli milletvekilleri...
Onlardan özür dileyin
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, niye tepki gösteriyorsunuz? Bizim misafir localarımız gösteri yeri midir? Lütfen...
KADİR URAL - “Onlardan özür dile” diyoruz Sayın Başkan.
ÖMER ÇELİK - Değerli milletvekilleri, size bir örnek vereceğim. Arkadaşlar, sükûneti bozmaya gerek yok, sakin olalım.
OSMAN ERTUĞRUL- Türk milletini ne hâle getirdiniz?
ÖMER ÇELİK- Arkadaşlar, sükûneti bozmaya gerek yok, sakin olalım, dinleyelim. Sonuçta...


http://www.yenicaggazetesi.com.tr/haber ... ?hit=26245



Resim
İftira atmayı bırak, ne hazmettireceğini açıkla

Başbakan Erdoğan’ın şehit kanı üzerinden rant sağlamakla suçladığı muhalefetin tepkisi dinmiyor. CHP lideri Deniz Baykal, “Başbakan’ın bu iftirası olacak şey değil! Bir yandan da kızgın, gergin. İşin esası, söyleyemedikleridir. Hazmettirme sürecini anlatamıyor, hamaset yapıyor” dedi.

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural da Başbakan’ı topa tuttu: Utanç verici bir konuşma! Daha fazla şehit gelmesinden medet uman kendisi. Bu şekilde ‘tek yol müzakere’ diyor. İtirafta bulundu, Türk milletine kurduğu tuzağı ortaya koydu.

Ruhsal yapısı bozuk olmalı
‘Açılım’ oturumunda Erdoğan’ın “Şehit cenazesi gelsin de bağıralım diye bekleyenler var” sözlerini hatırlatan Baykal, “Şehit cenazesi bekliyor demek için insanın ruhsal yapısının bozuk olması gerekir” dedi.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Burdur’un Karamanlı ilçesinde belediyeyi ziyaret etti. Burada ’açılım’a yönelik açıklamalarda bulunan Baykal, PKK’lı teröristlerin Türkiye’ye gelişleri sırasında sınırda mahkeme kurulduğunu belirtti. “PKK’lı teröristlerin ayağında mahkeme kuruldu. Dünyanın neresinde suçluların ayağına mahkeme gider” diye soran Baykal, “Gece yarısı sabahlara kadar çalışma yapıldı ve bunlar elini kolunu sallayarak serbest bırakıldı ve girdi içeri. Hangi kanun, hangi madde buna cevaz verir. Adam ’düşman değilim, PKK’lıyım, ifademi ona gör al’diyor, ona göre alınıyor. Bu işi kim kotardı? Apo ile bizim hükümet nasıl aynı projede beraber çalışıyor?” diye konuştu. AKP, PKK ve DTP’nin üçlü iş birliği içerisinde olduklarını söyleyen Baykal, “Etnik ayrıştırma süreci işleyecek. Bu kimin projesi? AKP, PKK ve DTP... Dünkü tartışmalar da bunu açıkça ortaya koydu. Türkiye böyle bir ayrışmaya girmiştir” diye konuştu.

Başbakan’a cevap
TBMM’deki görüşmeleri terk etmeleriyle ilgili açıklamada bulunan Baykal şunları söyledi: “Başbakan bize ortaokuldaki kompozisyon ödevi hazırlayan bir anlayış içerisinde, Uludağ’ın eteğinde açan çiçeklerden, Ağrı Dağı’ndaki karlardan, Zap Suyu’ndaki coşkudan bahsediyor. Bu konuşma kamufle edilen bir konuşmadır. Açıklaması değildir. Onları söyleyemiyor. Bize tabiat hamaseti yapıyor. Coğrafya anlatıyor. Bir yandan kızgın, bir yandan gergin. Neden gergin? Demin anlatığım aldatmacanın parçasıdır. Acı ve üzüntü verici olanı da ’muhalefet partileri yeni yeni şehit cenazeleri gelsin istiyorlar’diyor. Başbakan’ı kendi vatandaşlarının böyle bir temenni içerisinde olabileceği iftirasını, bu kadar rahatlıkla Meclis kürsüsünden yapabilmiş olması, herhangi bir ülkede rastlanabilecek bir manzara değildir. Bir Türk vatandaşının ’şehit cenazesi gelse’diye bir beklenti içerisinde olması için ruhsal dengesini, akıl ve mantığını kaybetmesi lazımdır. İşin esası Başbakan’ın söyleyemedikleridir. Çiçek, böcek diyerek bize bunu hazmettirmeye çalışıyor.”

Meclis’i işte bu sözler karıştırdı
TBMM’de gerçekleşen Kürt açılımı görüşmesinde tansiyonun en çok yükseldiği an, Başbakan Erdoğan’ın, muhalefet partilerini şehit cenazelerini istismar etmekle suçladığı an olmuştu. Erdoğan, ağır ithamları üzerine CHP, genel kurul salonunu terketmişti. Gerilim saniye saniye şöyle yaşanmıştı:
BAŞBAKAN ERDOĞAN: Bu açılımın sonunda rant kapıları kapanacak. Değerli arkadaşlar, şimdi, bu açılımın sonunda rant kapıları kapanacak olan istismarcılar var. Şiddet üzerinden, şehit cenazeleri üzerinden siyaset yaptığını zannedenler var. Bunlar, tabii ki bu sürece karşı çıkıyorlar. Hatta “Şehitler gelsin de biraz daha fazla bağıralım.” diye bekleyenler var. Bunlar var. (CHP ve MHP sıralarından gürültüler)
ZEKİ ERTUGAY (MHP) - Yazıklar olsun, ayıp!
ERKAN AKÇAY (MHP) - İçimiz kan ağlıyor, yazıklar olsun size!
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen...
ERKAN AKÇAY (MHP) - Yazıklar olsun size be!
BAŞBAKAN ERDOĞAN - Siz yapmıyorsanız niye alınıyorsunuz? Yapmıyorsanız niye alınıyorsunuz? Alınmayın, rahat olun. Yaa, niye rahatsız oluyorsun?
Yaa, niye rahatsız oluyorsun?
(AKP sıralarından alkışlar, CHP milletvekilleri Genel Kurul salonunu terk etti)
ALİ RIZA ÖZTÜRK (CHP) - Ayıp be ayıp! Başbakansın, ayıp!
Daha rahat konuşuruz
BAŞBAKAN ERDOĞAN - Ben, Cumhuriyet Halk Partisi Grubuna güle güle diyorum. Siz olmadan daha rahat konuşuruz, güle güle. Ben burada Grubumla, kalanlarla beraber yola devam ederim. (AKP sıralarından alkışlar) Bunların tahammülü yok. Bunların düşünceye tahammülü yok. Bunların meseleleri konuşmaya tahammülü yok. Bunlar izleyici tribününü provoke edenleri buraya getirenlerdir, anlayış bu. Bakınız, parti programımızda partimiz bu sorunun...

‘Utanç verici konuşma!’
Başbakan Erdoğan’ın TBMM’deki ’Kürt Açılımı’yla ilgili genel görüşmede şehit cenazeleriyle ilgili sarf ettiği sözlere sert tepki gösteren MHP Grup Başkanvekili Vural, “Daha fazla şehit gelmesinden asıl medet uman kendisidir” dedi.

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Başbakan Erdoğan’ın ’Kürt Açılım’ilgili genel görüşme sırasında söylediği ve CHP’lilerin genel kurulu terk etmesine yol açan “Şehitler gelsin de biraz daha fazla bağıralım diye bekleyenler var” sözüne tepki gösterdi. Erdoğan’ın konuşmasının Türkiye Cumhuriyeti için utanç verici olduğunu belirten Vural, “Başbakan şecaatin söylerken sirkatin söyledi, 2002’den sonra terörü tırmandırarak bu millete nasıl tuzak hazırladığını ortaya koydu” diye konuştu.

Kendi çözümlerini dayatıyorlar
Açılım tartışmalarını değerlendiren Vural, Meclis Genel Kurulu’nda ’Kürt Açılımı’ile ilgili genel görüşme sırasında Başbakan Erdoğan’ın konuşmasını ve muhalefete yönelik “Şehitler gelsin de biraz daha fazla bağıralım diye bekleyenler var” şeklindeki sözlerini sert şekilde eleştirdi. Bu tür bir ifadenin Başbakanın ’şecaat arz ederken sirkatini söylemesi’anlamına geldiğini ifade eden Vural, “Başbakan bu ifadesiyle millete nasıl tuzak hazırladığını gösterdi. 2002’de sıfırlanmış bir terörü canlandırmak suretiyle, Türk milletine siyasi çözümü nasıl dayatmak istediklerini ortaya koydu. Bu kan üzerinden siyaset üreten bir siyaset anlayışının tipik bir yansımasıdır. Aslında daha fazla şehit gelmesinden medet uman Başbakan’ın kendisidir. Çünkü bu şekilde ’terörle mücadele olmuyor, tek yol müzakeredir’ demektedir. Başbakan itirafta bulunmuştur, Türk milletine kurduğu tuzağı ortaya koymuştur” dedi. MHP olarak akan kanın durmasını istediklerini belirten Vural, Erdoğan’ın yaptığı konuşmayı “Türkiye Cumhuriyeti Başbakanına yakışmayan utanç verici bir konuşma. Milletten, gerçekleri saklamaya devam ediyorlar” dedi.

Gerçekleri saklıyorlar
AKP’nin açılım politikasını eleştiren Vural, “Bu tam bir münafık siyasetidir. Başbakan açılımla ilgili hiçbir şey söylemedi, İçişleri Bakanı da ’ucu açık süreç’ diyerek, işbirlikçilerini tatmin etmek için ‘bu millet uyandı, her şeyi söyleyemiyorum’ mesajı verdi” sözleriyle değerlendirdi.


http://www.yenicaggazetesi.com.tr/haber ... ?hit=26246
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!


Şu dizine dön: Genel - Güncel Konular

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x