TBMM'nin haberinin olmadığı 'savaş'…

AKP'nin Türkiye'yi sürüklediği bataklık birdi, iki oldu. Üstelik Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, cuma günü ayaküstü yaptığı açıklamada, ağzından baklayı da çıkardı İdlib'de yaşananlar için “savaş” dedi.

Anayasa'ya göre savaş kararı yetkisine sahip olan TBMM'nin bile haberinin olmadığı bir “savaş” bu.

TBMM'nin Mehmetçik için izin verdiği yurt dışı görev tezkeresinin hiçbir yerinde, Türkiye'nin savaşa girdiği yazmıyor. Tezkere “savaş” için değil, “barış sağlamak” için çıkarılmış Meclis'ten. Ama Cumhurbaşkanı Erdoğan, çıkıp kimseye danışmadan, “savaş” diyebiliyor.

“SAVAŞ” KİME KARŞI?

Madem Erdoğan “savaş” dedi, bizim de şu soruyu sorma hakkımız doğar: Bu “savaş” kime karşı?

AKP ve yandaşlarına bakarsanız, Esad rejimine karşı “savaşıyor” İdlib'de Mehmetçik. Kim bu Esad rejimi? BM'nin Suriye'de resmen tanıdığı yönetim. (Libya'da İhvancı Sarraç hükümetine destek verebilmek için yeri göğü yıkmıyor mu AKP? “Sarraç yönetimi BM tarafından tanındığı için meşru yönetimdir” diye…) Hadi AKP hükümeti Esad yönetimini tanımıyor. Peki İdlib'de Mehmetçik'in içinde bulunduğu tanklara havadan saldırı yapıp şehit vermemize neden olan Rus uçaklarını nereye koyacağız bu savaşta?

Ruslar bir de 2 şehit verdiğimiz o hava saldırısının görüntülerini yayınladı. Görüntülerde saldırının Rus uçakları tarafından gerçekleştirildiği ayan beyan ortada. Peki buna karşılık İdlib'de yaşananlara “savaş” diyen AKP ne yaptı? Moskova'ya, bizzat hava saldırısını yapan Rusya'ya, heyet gönderdi.

Bir daha soralım? Kime karşı, kimin savaşı bu?

Rus/Suriye uçakları İdlib'de Mehmetçik'i sürekli bombalıyor.

Madem bir “savaş” var, neden TSK'nın hava unsurları Mehmetçik'i korumuyor? Rusya'nın Suriye hava sahasını kapatması nedeniyle olmasın? “Savaş” söz konusuysa, “yasak” dinlenir mi?

Peki ya Rus savaş uçağını düşürdükten sonra AKP'nin – deyim yerindeyse- bin bir takla atıp özür dilemeye gittiği Moskova'dan, “bedel” olarak aldığı S-400 hava savunma sistemleri? Madem yatırdınız milletin parasını bu S-400'lere, en elzem olduğu anda neden kullanmıyor/kullanamıyorsunuz? Neden daha birkaç ay önce “düşman” ilan ettiğiniz ABD'den, yerden yere vurduğunuz NATO'dan, Patriot -hadi dilenme demeyelim, yakışmaz- rica etme yoluna gittiniz? (Amerikalı senatörler bile, AKP'nin Türkiye'yi düşürdüğü durumla dalga geçiyor. Senatör Bob Menendez, “Rusya'nın ihanetine karşı Türkiye, S-400'lerini kullanabilir” diye tweet attı geçen hafta).

Libya'da kaç ‘tane' şehidimiz var?

Durun daha bitmedi…

İşin bir de Libya boyutu var.

Yine Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir mitingde açıkladı. Libya'da “Birkaç tane şehidimiz var” dedi.

Mehmetçik Libya'da “şehit” oluyor, Türkiye kaç kahraman askerinin, nasıl, kim tarafından şehit edildiğini bile öğrenemiyor. Kahraman şehitler, AKP tarafından artık isimleriyle değil, sayılarıyla bile değil, “birkaç tane” olarak açıklanıyor.

Nedendir bilinmez, Libya'da ölen şehitlerimize resmi bir cenaze töreni bile çok görülüyor. Libya'da şehit olan albayın törensiz defnedildiğini Türkiye, devre arkadaşlarının sosyal medya paylaşımlarından öğreniyor.

Barış Pınarı ne oldu?

Peki ya “terörle mücadele” diye, “devletin, milletin bekası” diye daha birkaç ay önce Mehmetçik'e yaptırdığınız Barış Pınarı Harekatı ne oldu?

Cumhurbaşkanı Erdoğan/AKP/MHP/yandaşlar, Barış Pınarı'nın amacını, “Türkiye'nin Suriye sınırı boyunca PKK terör örgütünün uzantısı PYD-YPG'yi temizleyecek bir koridor” olarak açıklamıştı. ABD ve Rusya anlaştı, Barış Pınarı'na ‘koridor” diye başlayan AKP, “küçük bir cebe” razı oldu. PYD-YPG'nin idari merkezleri, Kamışlı, Kobani olduğu gibi duruyor. AKP'nin uğruna yeri göğü inlettiği Menbiç hâlâ PYD-YPG yönetiminde.

Ruslar, AKP'lilerin “müthiş diplomatik başarı” diye sundukları anlaşmada söz verdikleri Tel Rıfat kentini bile PYD-YPG'den temizlemedi.

Geldiğimiz nokta şu:

Türkiye, savaşın başında Suriye'de “vekil güçler” aracılığıyla söz sahibi olmaya çalışıyordu.

Korkarım şimdi AKP eliyle bizzat Türkiye “vekil güç” haline getiriliyor. Kimi yerde ABD'nin, kimi yerde Rusya'nın…

İçim kan ağlıyor. Hem neden kaybettiğimizi kimsenin açıklayamadığı Mehmetçikler, hem de güzel ülkemin düşürüldüğü durum için…

Zeynep GÜRCANLI, 24 Şubat 2020
zgurcanli@sozcu.com.tr

Tüm yurdun ve ulusun ve hepimizin içi ve İÇİM KAN AĞLIYOR. HEM NEDEN KAYBETTİĞİMİZi KİMSENİN AÇIKALAYAMADIĞI MEHMETÇİKLER, HEM DE GÜZEL ÜLKEMİM DÜŞÜRÜLDÜĞÜ DURUM İÇİN diyen öpülesi güzel ağzına sağlık sevgili Zeynep GÜRCANLI. Tüm sevdiklerinle ve sevenlerinle birlikte en uzun ve en mutlu ve utkulu bir ömür boyu SAĞOL VAROL. İçimize kan ağlatan bu eski ve yeni BOP'culara ve yerli ve yabancı Beşinci Kol'culara ise sonsuz NEFRET ve ebedi LANET.