Vakit gazetesi yazarı Hüseyin Üzmez’in 14 yaşındaki bir çocuğa cinsel istismar suçlamasıyla tutuklanması konusunu son olarak bu gazetenin yazarlarından Duran Kömürcü de ele aldı.

Kömürcü, bu konuda şu görüşleri ortaya koydu:

“Bugün de Hüseyin Üzmez’e yöneltilen isnattan dolayı bütün Müslümanlar üzülmektedir. Çünkü günahın ispatını Allah: “Bir de dört şahit getirmeleri gerekmez miydi? Mademki bu şahitleri getirmediler. O halde onlar Allah nezdinde yalancıların ta kendileridir” (Nur Suresi 13) buyurarak, dört şahitle tespit edilmeyen zina suçlamasına yalancı olarak beyan etmektedir.

Kömürcü ekliyor:

“Müfterilerin eline bir koz geçmiştir. Suçu işleyen(!) Hüseyin Üzmez değil de, bütün Müslümanlara mal edilerek inananlara yüklenmektedir. Bir suç işlenmişse o işleyene aittir.

Beşerdir hata yapabilir. İslami bir düzen olmadığına göre suç sabit olursa tövbeye davet edilir. Suç İslam’a göre tahakkuk eder, cezası da İslam’a göredir”

Üzmez’in suçunun mahkeme tarafından kanıtlanması halinde, Türkiye’de İslami bir düzen olmadığına göre tövbe ederek kurtulması işten değil. Zaten tecavüz olaylarında 4 şahit bulunabilmesi de güç. Ancak hâkimin bu teorilere itibar etmesi ihtimali pek yüksek gözükmüyor.

Şahitler:

1-) satan vakit
2-) hain vakit
3-) puşt vakit
4-) iki yüzlü vakit

Bu dördü vatanını milletini satan çıkarcı vakit ve türemelerinin nasıl iki yüzlü olduklarını ispat için burada toplanmış bulunmaktadırlar.

Buyrun...

nur suresinin bu konuya bağlanması vakit gazetesinin yapabileceği tek savunmadır
lakin orda suça isnat edilen kadının durumu daha çok ele alınmıştır
hüseyin üzmez
bunu hangi ruh haliyle yaparsa yapsın bunun
dini
ve ahlaki yönden hiçbir savunması olamaz 14 yaşındaki çocuğun yaşadığı travmadan hiç bahsetmeyenler
bu ayıbı daha büyük bir saygısızlık yaparak kuranla örtmeye çalışıyorlar onlar şunu bilsinki kuran mazlumun garibin ezilenin mahzunun yanındadır temiz ve dürüst tüm müslümanlar gibi
kuran hiç bir zaman sapıkların yanında olmaz tövbe ederek kurtulacağını söyleyenler her türlü sapıklığı bunun içine dahil edemezler bu islamda ve toplumda derin yaralar açar 1 kişiyi kurtaracaz diye konuşanlarbu yaraların vebalini çekemezler
inşallah yalandırbu iş yoksa samimi bir müslüman olan ben artık vakit ve avanesine iyice uzaklaşacağım sayın hocalarıma sesleniyorum islamiyeti menfaatler uğruna kirletmeyelim bırakın adalet yerini bulsun yoksa engizisyon papazlarından bir farkınız kalmaz kampanya başlatın o çocuğu kurtarın bence bu daha büyük bir sevap ya bu günaha ortak olun yada acele edin

Hüseyin Üzmez davasında şok gelişme

Yazar Hüseyin Üzmez'in “Çocuğun cinsel istismarı” suçundan yargılandığı davanın ilk duruşmasına mağdur çocuk B.Ç'nin avukatı olarak katılan Alperen Akdemir'in, İstanbul Barosu'ndaki kaydının haziran ayında silindiği, bu nedenle avukatlık yapmasının mümkün olmadığı bildirildi.

İstanbul Barosu Başkanı Muammer Aydın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Akdemir'in daha önce baroya kayıtlı olduğunu, ancak konut ve büro adresini değiştirdiği için kendisine tebligat yapılamaması nedeniyle 26 Haziran 2008 tarihi itibarıyla kaydının silindiğini belirtti.

Bu işlemin Avukatlık Yasası'nın 72/c maddesine göre yapıldığını, kararın baroda kayıtlı adreslerinde bulunamayan Akdemir'e 14 Temmuz 2008 tarihinde “İlanen” tebliğ edildiğini dile getiren Aydın, barodaki adreslerinden 5-6 yıl önce ayrıldığı belirlenen Akdemir hakkında geçen yıl da aynı nedenle yasal işlem yapıldığını vurguladı. Aydın, şöyle konuştu:

“Bu kişi avukat, ama adresleri konusunda sorun var. Bu yüzden barodan kaydı silindi. Uzun süredir bu kişinin adreslerine ulaşılamamış, verdiği telefonlar başkalarına ait çıkmış. Bu nedenle baromuzca alınan karar resen işleme alınmış ve Tebliğ Kanunu'na göre de bilinen adreslerin kapılarına ilanen asılmış. Yani bu kişi hakkında kesinleşmiş bir silme kararı var. Biz de bunu Adalet Bakanlığı ve Türkiye Barolar Birliğine bildirdik.”

Aydın, Akdemir'in baronun kendisiyle ilgili işleminden habersiz olması halinde avukatlık yapıp yapamayacağının sorulması üzerine, ilanen tebliğin bu amaçla yapıldığını belirtti.

Akdemir'in başka bir baroya kayıt yaptırıp yaptıramayacağına ilişkin soruya, “Bir nakil söz konusu olsaydı bizden sicil dosyasının istenmesi gerekirdi. Böyle bir şey söz konusu değil” yanıtını veren Doğan, Akdemir'in Üzmez'in yargılandığı davanın ilk duruşmasında B.Ç'yi temsil ettiğini öğrenince bir çalışma başlattıklarını ifade etti. Doğan, şunları söyledi:

“Bu kişinin avukatlık yapamaması gerekir. Vekalet alarak davaya katılmış olabilir, ama o dönemde baro kaydı olmadığı için yaptığı şey yasal değildir. Bu nedenle dosyasını işleme aldık, birtakım araştırmalar yapıyoruz. İlgili mahkemeden de bilgi isteyeceğiz. Bilgilerin bize ulaşmasından sonra gerekli suç duyurusunda bulunacağız” dedi.

Bursa Barosu Başkanı Zeki Kahraman da baroya kayıtlı olmayan bir avukatın serbest avukatlık yapmasının, mahkemelerde bir kişiyi temsil etmesinin mümkün olmadığını vurguladı.

Bazı kamu kurumlarının avukatlarının “Hazine avukatı” olarak baro kaydı olmadan da avukatlık yapabildiklerini, ancak bunun istisnai bir durumu olduğunu belirten Kahraman, “Bu kişi baroya kayıtlı değilse bir davada birini temsil etmesi suç teşkil eder. Cumhuriyet savcısının hem Avukatlık Yasası hem de Türk Ceza Kanunu uyarınca soruşturma açması gerekir. Biz de bu kişiyle ilgili ihbarda bulunacağız” dedi.

Kaynak

Üzmez mağduru aile Ankara'ya taşındı

Yazar Hüseyin Üzmez'in cinsel istismarına maruz kaldığı iddia edilen 14 yaşındaki B.Ç'nin ailesi Bursa'nın İnegöl ilçesinden Ankara'ya taşındı.

Yazar Hüseyin Üzmez'in cinsel istismarına maruz kaldığı iddia edilen 14 yaşındaki B.Ç'nin ailesi Bursa'nın İnegöl ilçesinden Ankara'ya taşındı.

B.Ç'nin babası Bekir Ç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, olayın ardından yaşadıkları maddi ve manevi sıkıntılar yüzünden eşi Livaze Ç. ve iki çocuğuyla birlikte evlerini Ankara'ya taşıdıklarını bildirdi.

Daha önce Bursa'nın İnegöl ilçesinde mobilya atölyesinde boyacılık yaparak geçimini sağlayan Bekir Ç, ''Yapacağım bir şey yoktu. Tek çarem taşınmaktı. Biz de eşim ve iki çocuğumla Ankara'da kiraladığımız bir eve taşındık'' dedi.

Bekir Ç, Ankara'da kent merkezinde oturduğunu, hala iş bulamadığı için maddi yönden zor günler yaşadığını ifade ederek, ''Ne yapacağımı bilmiyorum. İş arıyorum. Bursa'daki duruşmalara Ankara'dan gelerek katılacağım'' diye konuştu.

Halen devlet koruması altında bulunan ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğüne bağlı Bursa'daki bir yurtta kalan kızı B.Ç'yi almak için girişimde bulunduğunu anımsatan Bekir Ç, bu yönde yaptığı başvuruların sonuçsuz kaldığını ifade etti.

Bekir Ç, kızını yurttan alabilmek için ilk duruşmada mahkemeye yeniden başvuracağını kaydetti.

Kaynak

---

Böylesi iğrenç bir dava hiç kimse ceza almadan sonuçlanıyor, baba şikayetçi oladığını açıklıyor, kızın ruhsal durumu bozulmamış deniyor, her şeye bi kılıf uyduruluyor, bu üzmez efendi de benimle yatan fahişe olmaz diyo, ortalarda geziyo, aradan 2 ay geçmiyo, aile maddi sıkıntı çektiği gerekçesiyle ankaranın göbeğine ev taşıyor(!)

Adapazarı'nda mı hayat daha ucuz, Ankara'da mı?? Nerde kiralar daha ucuz? Davaya Ankara'dan gidip gelmenin maliyeti ne kadar??

Kim yardım ediyo kuzum size?? Kim şerefinizi satın aldı???

---

Hüseyin Üzmez davasinda mahkeme Üzmez'i 13 yil hapis cezasina mahkum etti.

Ayrintilar geliyor..

Hey yüce Kadir Gecesi sen nelere "Kadir"sin. :melek:

bence hadım edilsin :D

Kemalist54 yazdı:bence hadım edilsin

Bence bu ceza tüm tecavüzcüler icin uygulanmali.

Hadim yetmez, arkadaslar idam edilmeliler. Sapkinligin siniri yok, yada beyninin o bolumu alinmali.

Insallah icerde geberir gider, gelsin o Vak it oglu it gazetesinden arkadaslarin seni kurtarsin bakalim, aslinda onlar da vatan hainlikten de iceriye atilmali!