İşçiler raya çıktı tramvay durduİş bırakma eylemi başladı. İstanbul'da işçiler raylara oturunca tramvaylar durdu.Türk-İş, DİSK, Kamu-Sen ve KESK'in, çalışma yaşamındaki sorunlar ve Tekel işçilerinin durumuna dikkatİ çekmek amacıyla kararlaştırdığı “üretimden gelen gücün kullanılacağı genel eylem” gerçekleştirildi. KESK 81 ilde tüm gün grev yaparken diğer sendikalar sadece 1 saat iş bırakarak alanlara indi.
İstanbul'da "İş bırakma eylemi"ne katılan sendika üyelerinin tramvay hattını kullanarak yürümeleri nedeniyle Zeytinburnu- Kabataş seferleri yapılamadı.
İSTANBULTürk-İş, DİSK, Kamu-Sen ve KESK'in çalışma yaşamındaki sorunlar ve TEKEL işçilerinin durumuna dikkat çekmek için aldığı genel eylem kararı İstanbul’da eş zamanlı olarak gerçekleştirildi.
Sendikalara bağlı işçiler, bugün Taksim’de öğle saatlerine doğru toplanmaya başladı. İşçiler ellerinde, “Kefenimizi taşeron sardı, mezarımızı devlet kazdı, direnerek kazanacağı”, “Zafer Direnen Tekel İşçilerinin Olacak”, “İşten atılmak yasaklansın, işsize iş”, “Yeraltında ezilenler Yeryüzünü zapt edecek” pankartı taşıdı. Hükümet ve Türk-İş Başkanı Mustafa Kumlu’ya tepki gösteren işçiler, “Kahrolsun sendika kararı”, “Hükümet istifa” sloganları atarak Taksim’den Beyazıt’a doğru yürüyüşe geçti.
BEYAZIT'TA MİTİNGKamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Genel Başkanı Sami Evren, bugün Konfederasyon olarak 81 ilde tam gün hizmet vermediklerini söyledi.
İstanbul Üniversitesi (İÜ) İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi yanındaki Kızılay Kan Merkezi önünde toplanan KESK'e bağlı sendikalara üye kamu çalışanları, üzerinde ''Zonguldak'ta 30 maden işçisini kaybettik. Türkiye işçi sınıfının başı sağolsun'' yazılı siyah pankartın arkasında yürüyüşe geçti.
Kamu çalışanları tramvay yolu üzerinden Beyazıt Meydanı'na kadar çeşitli sloganlarla yürüdüler. Bu arada, Çapa'dan gelen yürüyüş kolu, Sirkeci'den gelen yürüyüş kolu ile Beyazıt Meydanı'nda birleşti. Kamu çalışanları Zonguldak'ta ölen maden işçileri için bir dakikalık saygı duruşunda bulundu.
Burada bir konuşma yapan KESK Genel Başkanı Sami Evren, konfederasyonlarının üyelerinin, 22 Şubatta alınan 26 Mayısa ilişkin genel eylem kararına uyduklarını belirterek, ''Bugün 81 ilde KESK üyeleri hizmet vermemektedir'' dedi.
Evren, emekçilerin grev ve eylem yapmak için nedenleri bulunduğunu ifade ederek, emekçilerin iş güvencesi istediğini söyledi.
Türkiye'de her konuda hukuksuzluk, baskı, şiddet ve işten atılmaların var olduğunu dile getiren Evren, kamu çalışanlarına toplu sözleşme ve grev hakkı verilmemesini de eleştirdi.
Sami Evren, bugünün, eylemlerin bir başlangıcı olduğunu kaydederek, mücadeleyi sokaklara taşıdıklarını, çünkü eylemlerinde haklı olduklarını söyledi.
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Aksaray Şube Başkanı Songül Beydilli de, 22 Şubatta alınan genel grev kararını KESK'in sahiplendiğini dile getirerek, Türkiye için eylemde olduklarını ifade etti.
Bu sırada, dayanışma için gelen Emek Partisi üyeleriyle KESK üyeleri arasında bir süre arbede yaşanması üzerine Beydilli, ''Buraya gelip eylemimizi kimsenin engellemeye hakkı yok. Dayanışma için gelen dayanışma duyguları içinde hareket eder'' dedi.
KESK'in eylemine İstanbul Tabip Odası, BDP İstanbul İl Başkanlığı, Emek Partisi, Ezilenlerin Sosyalist Partisi, Marmaray işçilerinin de aralarında bulunduğu bazı gruplar destek verdi.
Eylem, konuşmaların ardından grupların dağılmasıyla sona erdi.
-CERRAHPAŞA VE ÇAPA’DA ACİL SERVİSLER ÇALIŞTI-İş bırakma kararının uygulanış biçimi konfederasyonlara ve bağlı sendikalara bırakılması nedeniyle eylemin süreleri farklılık gösterdi. KESK üyeleri, 22 Şubat’ta aldıkları bir günlük iş bırakma eylemini uyguladı. Bir günlük iş bırakma eylemine destek veren Çapa ve Cerrahpaşa Hastaneleri’nde ise sadece acil servis ve poliklinikler çalıştı. Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi çalışanları da iş bırakma eylemi yaptı. Okmeydanı Hastanesi’nde toplanan sağlık çalışanları ise çalışma koşullarının iyileştirilmesini istedi.
-VERGİ DAİRESİ ÇALIŞANLARI DA İŞ BIRAKTI-KESK'e bağlı Büro Emekçileri Sendikası'na üye Kadıköy Vergi Dairesi çalışanları da iş bırakma eylemi gerçekleştirdi. Vergi Dairesi önünde toplanan çalışanlar, çeşitli sloganlar attı. Grup adına açıklama yapan Büro Emekçileri Sendikası 3 No’lu Şube Başkanı Ahmet Acar, her türden ücret adaletsizliğine son vermek, toplu sözleşme ve grev hakkı için grevde olduklarını söyledi. Burada yapılan açıklamanın ardından bazı çalışanlar, Beyazıt'taki düzenlenen mitinge katılmak üzere yola çıkarken, bazı çalışanlar ise işlerine geri döndü.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Genel Başkanı Sami Evren’in konuşma yapacağı Beyazıt’taki mitinge katılmak üzere Çapa'da toplanan bazı çalışanlar yürüyüşe geçti. Çalışanların tramvay yolunu kullanmaları nedeni ile Kabataş–Zeytinburnu tramvay hattında bir süre aksaklık yaşandı. Beyazıt’da düzenlenen mitingde konuşan KESK Başkanı Sami Evren, TEKEL işçilerin destek vermek için geldiklerini söylerken, 4C’nin de kaldırılmasını istedi.
DİSK’e bağlı sendikalara üye çalışanlar ise bugün saat 08.00’de Şişli Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü, 10.00’da Okmeydanı Hastanesi önünde, 11.00’da Ambarlar Nakliyeciler Sitesi, 12.30’da Kartal Koşuyolu Hastanesi, 13.00’da ise Kadıköy Belediyesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdiler.
ANKARA26 Mayıs Genel Grevini uygulayan KESK üyesi çalışanlar, Ziya Gökalp Caddesi'nde toplanmaya başladı. Bu arada güvenlik önlemleri çerçevesinde Ziya Gökalp Caddesi Kolej’den itibaren trafiğe kapatıldı.
Saat 13’de başlayacak miting alanında KESK, Türk-İş’e bağlı TESKOP-İŞ, TÜMTİS sendikaları, TMMOB ve bazı sol gruplar toplanmaya başladı.
TMMOB’a bağlı TezKop-İş’in örgütlü olduğu odalar, eylem nedeniyle tüm gün iş bıraktı.
Alana gelen Cumhuriyet Kadınlar Derneği Genel Başkanı Şenal Sarıhan, 26 Mayıs genel grevini uygulamayan diğer sendikaların bu işe gerektiği kadar önem vermediğin belirterek, Türkiye’nin en önemli sorunu olan işsizlik sorununun bilincinde olmadıklarını dile getirdi. TEKEL işçilerinin mücadelesinin heba edilmemesi gerektiğini ifade eden Sarıhan, bu mücadeleye en büyük desteği işçi sendikalarının vermesi gerektiğini vurguladı.
Alanda, “işten atılmalar yasaklansın”, “emekçiyiz haklıyız kazanacağız”, “genel grev onurumuzdur” sloganları atıldı.
İŞÇİLERE DİSK BAŞKANI DA DESTEK VERDİDİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, “Türkiye'de çalışma yaşamı adeta bir korku filmini anımsatıyor” dedi. Şişli Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğünde çalışan DİSK üyesi işçiler, 1 saatlik iş bırakma eylemi yaptı.
Eylemde basın açıklaması yapan DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, eylemlerle sınıf dayanışmasının en güzel örneğini, ellerinden geldiğince vermeye çalıştıklarını belirtti.
Türkiye'de kuralsız, sendikasız, kayıt dışı ve güvencesiz çalışma ortamı bulunduğunu ifade eden Çelebi, “Türkiye'de çalışma yaşamı adeta korku filmini anımsatıyor. Son altı aydaki tablo ortada. 3 işletmede 63 madenci ihmaller zincirinin, kuralsızlığın, denetimsizliğin ve taşeronlaşmanın sonucunda hayatını kaybetti” dedi. Çelebi, işçi sınıfının adaletsizliğe ve kötü çalışma koşullarına sessiz kalmayacağını anlatarak, güvencesiz çalışma dayatmasına karşı omuz omuza mücadele vereceklerini söyledi.
Ölümlerin görmezden gelindiğini iddia eden Çelebi, “Biz madenlerde yaşanan ölümlerin, bu felaketlerin, kader olmadığı gibi tesadüf de olmadığını biliyoruz. Türkiye'nin iş kazaları ülke sıralamasında dünyada üçüncü, Avrupa'da ise birinci olması da mı kaderdir?” diye konuştu. Çelebi, bugün Türkiye'nin dört bir yanında yapacakları eylemlerle seslerini duyurmaya çalışacaklarına işaret ederek, Tekel işçilerinin direnişinin mücadelelerinin simgesi haline geldiğini kaydetti.
Türkiye'de çalışanların yalnızca yüzde 5'inin sendikalı olduğunu söyleyen Çelebi, sendikal yenilenmeye ihtiyaç duyulduğunu belirtti.
DİSK Genel Başkanı Çelebi, herkesi geleceğine sahip çıkmaya çağırarak, “Kıdem tazminatı hakkını ortadan kaldıracak her türlü yaklaşımdan vazgeçilmelidir. Kriz fırsatçılığı yapılarak emek haklarının gasbedilmesine son verilmelidir. Asgari ücret insanca yaşamaya yeterli ücret olarak belirlenmelidir. Çalışma hayatı, sözleşme biçimleri, çalışma süreleri ve ücret yönünden insan onuruna yakışır iş temelinde düzenlenmelidir” dedi.Açıklama sırasında pankart açıp slogan atan işçiler, açıklamadan sonra da iş yeri önündeki bekleyişlerini sürdürdü.
KIZILAY'DA MİTİNGKESK Genel Sekreteri Emirali Şimşek, sözlerinde durarak bugün Türkiye'nin dört bir yanında grevde olduklarını, 22 Şubat'ta açıklanan talepleri bir kez daha yinelediklerini belirtti.
26 Mayıs genel grevini uygulayan ve ardından Kızılay'da bir miting yapan KESK adına konuşan Genel Sekreter Emirali Şimşek, siyasi iktidarın 22 Şubat'ta açıklanan taleplerle ilgili hiçbir adım atmadığını kaydederek, 22 Şubat'ta "işsizliğe, güvencesizliğe boyun eğmeyeceğiz" dediklerini ve sözlerinin arkasında olduklarını dile getirdi.
Özgürlük, eşitlik, barış ve demokrasi istediklerini söyleyen Şimşek, maden kazalarının "kader" olmadığı bir ülke istediklerini ifade etti. Şimşek, ilköğretim çağında çocukların tacize, tecavüze maruz kaldığını, yetkililerin olayların üzerine gitmek yerine örtbas etmeye çalıştığını ileri sürerek, "Tecavüzcülerin kollandığı bir ülke istemiyoruz" dedi. Şimşek, tüm "emekçilerin" grevli toplu sözleşmeli sendikal haklarının Anayasal güvenceye kavuşturulduğu bir ülke için seslerini yükselttiklerini kaydederek, özgürlük, eşitlik, barış ve demokrasi talebinden geri adım atmayacaklarını vurguladı.
-SENDİKALARA TEPKİ BEKO'NUN KONUŞMASINI KISA YAPMASINA NEDEN OLDU-DİSK adına DİSK Ankara Bölge Temsilcisi Kani Beko, konfederasyonların aldığı karara adam gibi uyan sendikaların alanda olduğunu ifade ederek, sendikaların bedel ödeyerek buraya geldiğini, bedel ödemeye hazır olduklarını dile getirdi. Beko, 16 bin belediye işçisi ve binlerce kamu çalışanının da 4/C- 4/B gibi güvencesiz çalışma biçimiyle karşı karşıya olduğuna dikkat çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hükümet bir taşla iki kuş vurmaya çalışmakta, TEKEL işçilerine şu veya bu ölçülerde 4/C'yi kabul ettirebilirse, ardından da örgütsüzleştirme ve sendikasızlaştırma çabalarıyla işçi sınıfını parçalayarak sendikaları işlevsiz hale getirecek. Sendikal örgütlenme özgürlüğü ve iş güvencesinden yoksun bin işçi için kuralsızlığın kural haline geldiği bir çalışma yaşamı, kurdun ağzına ciğer gibi asılmak demektir."
Kani Beko slogan ve protestolar nedeniyle konuşmasını kısa kesmek zodrunda kaldı.
Bu arada "Yaşasın iş, eğitim, barış mücadelemiz", "Hesap soruyoruz", "Özelleştirmeci çetelerden hesap sorduk mu?", Zafer direnen emekçinin olacak", "Tersane işçilerinin hesabını sorduk mu?", "TEKEL işçilerinin hesabını sorduk mu?", "Her yer TEKEL her yer direniş", "Halkların kardeşliği, işçilerin işçilerin ezilenlerin birliği kazanacak", "Sosyal yıkım saldırılarına karşı genel grev genel direniş", "Artık yeter, yalana, talana son" sloganları atıldı.
-MİTİNGE BDP'Lİ KIŞANAK VE AKAT DA KATILDI-Yaklaşık 3 bin kişinin katıldığı mitinge BDP Milletvekili Gülten Kışanak ve Ayla Akat Ata da katılarak, eyleme destek vermesi dikkat çekti.
KESK 81 İLDE GREV YAPTIKamu Emekçileri Konfederasyonu'na (KESK) üye kamu çalışanları, çalışma yaşamındaki sorunlar ve TEKEL işçilerinin durumuna dikkat çekmek için, değişik kentlerde bir günlük iş bırakma eylemi yaptı.
Mardin, Tekirdağ, Kırklareli, Edirne, Denizli, Batman, Şanlıurfa ve Yalova'da çeşitli pankartlar açarak sloganlarla yürüyüş yapan kamu emekçileri, bazı illerde saygı duruşlarında bulundu.
Eylemlerde KESK dönem sözcüleri tarafından yapılan açıklamalarda, kayıt dışı, kuralsız ve güvencesiz çalışmaya, taşeronlaşmaya karşı çıkılarak, sendikalaşmanın önüne engel üstüne engel çıkarıldığı ifadesi kullanıldı.
Esnek çalışma biçimlerinin kural haline geldiğini, çalışanların 4-C, 4-B ve 50-D uygulamalarına ve kölelik düzenine mahkum edildiği ifade edilen açıklamalarda şu görüşlere yer verildi:
''Bugün ülkemizde emekçilerin yarısı kayıt dışında, kuralsız ve güvencesiz çalışıyor. Esnek çalışma biçimleri kural haline geliyor. Sendikasızlaştırma yaygınlaşıyor, sendikal örgütlenmenin önüne engel üzerine engel çıkarılıyor. Örgütlenen emekçiler işten atılıyor. Başta madenler ve tersaneler olmak üzere, iş kazası adı verilen cinayetler önlenmiyor, önlenemiyor. Yarınlarımıza güvenle bakmak için işsizliğin ve yoksulluğun kökünün kazınmasını istiyoruz. Tüm emekçilerin grevli toplu sözleşmeli sendikal haklarının anayasal güvenceye kavuşturulduğu bir ülke için sesimizi yükseltiyor, özgürlükten, eşitlikten, barış ve demokrasi taleplerimizden geri adım atmayacağımızı haykırıyoruz. Biz üretenlerin, emekçilerin açlığa, işsizliğe, sefalete itildiği, örgütlenmeye çalışanların baskı gördüğü, hak arayanların şiddete maruz kaldığı bir ülke istemiyoruz.''
''Bizler taşeron sistemi adı altında çalışanların kölelik ücretlerine zorlandığı ve günde 10?12 saate kadar çalışma saatlerinin normal görüldüğü bir ülke istemiyoruz. Biz uygulanacak ekonomik politikaların sermayeye kaynak aktarımı yerine, emekçiler için istihdam yaratacak yatırımlara yönlendirilmesini istiyoruz.''
Edirne'de yapılan eylemde konuşan DİSK Trakya Bölge Temsilcisi Arif Kuday da çalışma hayatını düzenleyen yasaların asgari olarak ILO normlarına göre uyarlanmasını, çalışanların örgütlenmesi önündeki engellerin kaldırılmasını istedi.
Batman'da yapılan eylemde Sanat Sokağı'nda bir araya gelirken, Muğla'da öldürülen üniversite öğrencisi Şerzan Kurt için bir dakikalık saygı duruşu yapıldı. Batman'daki eyleme katılanlar Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu aleyhinde slogan attı.
Tekirdağ'da yapılan eyleme DİSK üyeleri de katıldı. DİSK Genel İş Sendikası Trakya Şube Başkanı Aladdin Öztürk, Tekirdağ'da yaptığı açıklamada, ''Yasal düzenlemeler değiştirilerek, iş güvencesi çalışma yaşamında temel bir hak olarak uygulanmalıdır. Taşeronlaşma girişimlerine son verilmelidir. Çalışanların örgütlenmesi önündeki engeller kaldırılmalı, gözden geçirilmiş Avrupa Sosyal Şartı'nın 5. ve 6. maddelerine konulan çekinceler kaldırılmalıdır. Kıdem tazminatı hakkını ortadan kaldıracak her türlü yaklaşımdan ve girişimden vazgeçilmelidir. İşçilere ait olan İşsizlik Sigortası Fonu amacı dışında kullanılmamalıdır'' dedi.
ZONGULDAK'TA MADENCİLER 1 SAAT İŞ BIRAKTITürkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Karadon Müessese Müdürlüğü maden ocağında madenciler, 17 Mayısta meydana gelen grizu patlamasında yaşamını yitirenleri andı, Türk-İş, DİSK, Kamu-Sen ve KESK'in çalışma yaşamındaki sorunlar ve Tekel işçilerinin durumuna dikkat çekmek amacıyla kararlaştırdığı “üretimden gelen gücün kullanılacağı genel eyleme” destek verdi.
Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu, TTK Gelik İşletmesinde madencilere hitaben yaptığı konuşmada, grizu faciasında 30 madencinin hayatını kaybetmesinin üzüntüsünü yaşadıklarını söyledi.
Facianın teknik raporunun henüz açıklanmadığını, ancak olay yerini gören ve inceleyen herkesin işçi sağlığı ve iş güvenliği gereklerinin tam olarak yerine getirilmediğini, denetimlerin de yeterli olmadığını tespit ettiğini anlatan Kumlu, şöyle dedi:
“Yer üstünde çalışmak için bile eğitimin gerektiği göz önüne alınırsa insanların hiçbir eğitimden geçirilmeden yerin altına indirilmeleri hangi yaklaşımın ürünüdür anlamak mümkün değil. İşte bu nedenle madenci ölümleri kader değildir. Türkiye'nin madenci ölümlerini tarihe gömmek için işçi sağlığı ve iş güvenliği alanında her türlü önlemi alması gerekiyor.”
TAŞERONLAŞMAYA TEPKİKumlu, madenciliğin vazgeçilebilecek sektör olmadığına işaret ederek, şunları kaydetti:
“Madenlerimiz ülkemizin zenginliğidir, ancak bunun bedeli maden ocaklarında kaybettiğimiz insanlar olmamalıdır. Riski asgariye indirmek iş verenlerin görevidir. Kurumun bir süredir taşeronlara iş vermesi iş sağlığı ve iş güvenliği problemlerinin artmasını beraberinde getirmiştir. Taşeron uygulaması diğer birçok iş kolunda da ölümlü iş kazalarına yol açmıştır. Madenler riskleri itibariyle taşeron işçiliğinin hiç kullanılmaması gereken yerlerdir. Taşeron işçiliği, sırf maliyetleri azaltmak için madenlerimize de sokulmuştur ve maalesef bu acı olayların yaşanmasına zemin hazırlanmıştır.”
Eve ekmek götürmek uğruna her türlü güvenceden yoksun olarak insanları yerin altına girmeye zorlayan en önemli faktörün işsizlik olduğunu savunan Kumlu, Türkiye'deki tüm iş yerlerinde üretimden gelen güçlerini kullanarak taleplerini dile getirdiklerini kaydetti.
Genel Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı Ramis Muslu da bugünkü eylemin taşeronlaşma ve iş güvensizliğine karşı yapıldığını belirterek, “1 işçimizi dahi artık kaybetmek istemiyoruz. Taşeron firmalar, hak edişleri verilerek ocaktan çekilmelidir” dedi.
Muslu, bazı kentlerde Türk-İş binalarının işgal edilmesine değindiği sırada bir maden işçisi, 'yaşanan olay işgal değil, arkadaşlarımız hakkını arıyor' diyerek tepki gösterdi. Bunun üzerine Muslu, eylemlerin fabrika, maden ocakları önlerinde yapılması gerektiğini, binaları işgal edenlerin arasında işçi olmayanların bulunduğunu savundu.
Kumlu ve Muslu, daha sonra TTK Karadon Müessese Müdürlüğündeki grizu faciasında yaşamını yitiren madencilerin cesetlerinin çıkarıldığı eski kuyu önünde de madencilere açıklamalarda bulundu.
Gerçek Gündem, 26 Mayıs 2010