Video from : www.dailymotion.com

Tekirdağ’da 20/11/2009 Cuma günü saat 13.00′da Zübeyde hanım parkında “Birlik Olalım Vatanımıza, Cumhuriyetimize sahip çıkalım” adlı bir basın açıklaması düzenlendi.

Basın açıklamasına CHP, Yeni Parti, İP, DP ve Ziraat Müh Odası, Memleket Sevdalıları Derneği, Cumhuriyetçi Kadınlar Derneği ve TGB katıldı.

Basın açıklaması metni aşağıdaki gibidir:

Tekirdağ ulusal güç birliğini oluşturan,siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşları olarak son yıllarda ülke gündemine oturan , milli varlığımıza üniter yapımıza, cumhuriyetimize ordumuza, yargıya yönelik tehditleri ve uygulamaları değerlendirip vardığımız ORTAK sonuçları KAMUOYU ile paylaşmak TARİHİ SORUMLULUĞUMUZDUR .

BU ANLAMDA;

1 . KALKINMA AJANSLARININ KURULUŞU VE İŞLEYİŞİ HAKKINDAKİ KANUNUN (T.M.M.O.B) Tarafından İPTAL İSTEMLİ DANIŞTAYA açılan dava sonucu 35.Maddenin 17 Maddesinin iptaline rağmen Bakanlar Kurulu 25/07/2009 Tarih ve 2009/272996 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 2006/15236 S.K ile TR 21 Kod No ‘ lu TRAKYA KALKINMA AJANSLARI TOPLANTISI yasa dışı yapılmıştır. HUKUKA AYKIRI BU UYGULAMA ile getirilmek istenen model üniter yapının,ulusal birliğin bozulmasına , YERELLEŞTİRME ile cemaat ve sömürücü sermaye gücünün etkinliği hakim kılınmaktadır.

YASA ile TÜRKİYENİN İDARİ SİSTEMİNE yapılmak istenenler ;

1.TR 21 Kod adlı TRAKYA KALKINMA AJANSI , 100 Kişilik parlamento tarafından yönetilecektir. Genel Vali Tekirdağ Valisidir.Merkezi otorite zayıflatılıp , SAYIŞTAY denetimi kaldırılmaktadır.İSTİNAF mahkemeleri kurularak,yargı merkezden koparılıp yerelleştirmeye terk edilmektedir.Köy hizmetleri lağvedilerek , yeni rant alanları yaratılıp , yerel yönetimler aracığı ile yabancı sermayeye peşkeş çekilmektedir.Üniter devlet yerine federal devlet alt yapısı oluşturulmaktadır.İÇ İŞLERİ - MALİYE VE ÇALIŞMA BAKANLIKLARI , Sözde merkezi otoriteyi temsil eden Valilik yönetiminde diğer bakanlık alanları, yerel yönetime devredilmektedir.

Ülkemiz bölgelere ayrılıp ileride otonomi bağımsız bölge oluşmasının alt yapısı oluşturulmaktadır. Sosyal devlet yok edilerek kamunun gücü şirketlere özellikle yabancı şirketlere devredilmektedir.

Bankaların eşi görülmedik oranda yabacılara satılması, yabancılara toprak satışı için ön görülen sınırlamalar, çeşitli uygulamalar ile aşılmıştır.Sahillerde , GAP bölgelerinde büyük boyutta topraklar yabancıların eline geçmiştir.Milli çıkarlara uygun özelleştirme yerine , ekonomik varlığımız ve bağımsızlığımızı tehlikeye atan özelleştirmeye karşı olduğumuz bilinmelidir.

Bu yasa ile ulusal birliğimizin parçalanması kaçınılmazdır. Olayları dikkatle takip edip her türlü demokratik direncimizi ortaya koymalıyız.

Gündemi oluşturan diğer bir konuda milletin bağrından çıkan T.S.K’nın yıpratılmasıdır.

TÜRK SİLAHLARI KUVVETLERİNİN YIPRATILMASI

Türk silahları kuvvetleri ülkemizin en dinamik Teşkilatlarından olup Vatandaşın en fazla güvendiği kurumdur.Ancak Demokrasimizin vazgeçilmez unsurları olan siyasi partiler halkın oylarıyla iktidara gelir,eğer beğenilmiyorsa yine halkın oylarıyla iktidardan giderler. Gerçek demokrasilerde halkın iradesi üzerinde hiçbir güç yoktur.Bu nedenle ihtilaller ve askeri muhtıralar hiçbir şekilde kabul görmemelidir. Hangi şartta olursa olsun Demokrasinin güvencesi Siyasi Partilerdir.Şuan da ülke gündemimizi meşgul eden irticayla mücadele raporuyla ilgili olarak yapılan soruşturma nedeniyle TSK nin suçlanması ve yıpratılması doğru değildir.Özellikle açılım adı altında ülkemize gönderilen 34 PKK ‘ lı teröristin kahraman gibi karşılanmaları şehir,şehir dolaştırılmaları halkın büyük tepkisini çekmiştir.AKP bu durum karşısında geri adım atmış ve bu yarattığı kargaşayı ört bas etmek, gündemi değiştirmek amacıyla , TSK bünyesinde hazırlandığı iddia edilen irticayı bitirmek raporunu gündeme getirmiştir.Raporun gündeme gelmesini bir oyun olarak görmekteyiz.Ayrıca AKP Emniyet teşkilatını TSK ‘ ne alternatif gibi göstermek suretiyle bu iki özel kurumu karşı karşıya getirip kargaşa ve bunalım yaratmaya çalışmaktadır.
Siyasi iktidarın Açılım uygulamalarına gelince ;

1. Kürt açılımı yabancıların hazırladığı yol haritası olup AB, ABD dayatmasıdır. AKP- DTP birlikte hainlik reçetesi hazırlayarak halka şirin göstererek sözde demokratik açılım diye sunmaktadır.

Cumhuriyetimizin kurucusu Yüce Atamız etnik kimliği hiçbir zaman ön plana çıkarmayan TÜRK MİLLETİ kavramı ile sorunu çözmüştür. Kürt asıllı vatandaşlarımız TÜRK milletinin asli unsurudur.

TÜRKİYE CUMHURİYETİ tüm etnik unsurları kapsayan ORTAK DEĞERİMİZ olup TÜRK milletinin kurduğu ULUSAL BİR DEVLETTİR.

ERMENİ AÇILIMINA GELİNCE ; ERMENİLER VE YANDAŞLARI

SOYKIRIM SAFSATASINDAN VAZGEÇMEDİKÇE İŞGAL ETTİĞİ DAĞLIK KARABAĞDAN VE AZERİ TOPRAKLARINDAN ÇEKİLMEDİKÇE ERMENİ AÇILIMI YAPILAMAZ YAPANLAR TARİH ÖNÜNDE AĞIR VEBAL ALTINDADIRLAR.

BİR ÖNEMLİ KONUMUZDA, İKTİDARIN ÇALIŞAN EMEKÇİLERİN,HALKIMIZIN SOSYAL DEVLETE OLAN GÜVENİNİ SARSAN SOSYAL GÜVENLİK yasası toplumsal hayatımızın en önemli yapı taşıdır.

Toplumun tüm fertleri gelecek kaygısı taşımadan , yaşlılık ,sakatlık ve işsizlik gibi durumlarda mensubu olduğu DEVLETİ tarafından korunup - gözetilmesi ve güvence altına alınması en temel insan hakkıdır.

İNSANI YAŞAT Kİ DEVLET YAŞASIN

Devlet- Vatandaş ilişkisinde -sadakat - hoşgörü - fedakarlık vardır. OYSA iktidarın çıkardığı yasa sosyal devlet ve güvenlik kavramı bir yana itilerek satıcı-müşteri ilişkisine dönmüştür.

Siyasi iktidar sosyal sigorta kurumlarını siyasi yatırım aracı , ucuz kredi müessesi olarak görmüş , sistemin fonları, konut kredisi , düşük faizli tahvillerin alınması gibi siyasi güdümlü uygulamalarla tüketilmiştir.Son olarak G.D.O yönetmeliği tam anlamıyla milletimizin sağlığı ve geleceğini tehdit eden bir anlayıştır.Genetik oynamalar ile , Türk Milleti tarımda DIŞA bağımlı hale geldiği gibi,orta ve uzun vadede çeşitli sağlık ve varlık sorunları ile karşı karşıya gelecektir.

Ülkemizin iklim ve toprak yapısına uygun tarımsal tohumların üretilmesi , temini yabancılara bırakılamaz .Bu konuda MİLLİ bir tarım politikası olmalıdır.

SEVGİLİ VATANDAŞLARIMIZ ;

Ülkene, Cumhuriyete ,Demokrasiye Sahip Çık.

Milli varlığına yönelik tehditlere demokratik tepkini koy.Atamızın dediği gibi vatan mevzu bahis ise gerisi teferruat.

Biz siyasi partililer ve sivil toplum kuruluşları olarak bir araya geldik. Sarsılmaz bir güç oluşturduk. Buradan sesleniyorum. Bu gücümüz ve tepkimiz güçlenerek sürecektir.

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!