Adalet Bakanlığı yasadışı dinlemeyi soruşturan savcı Polatkan hakkında müfettiş görevlendirdi.

Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV), yurt genelinde yasadışı dinleme kararlarına ilişkin Ankara Başsavcılığı’nca verilen takipsizlik kararına itiraz etti. YARSAV’dan yapılan açıklamada, yasadışı dinlemeyi soruşturan savcı Vahdet Polatkan hakkında Adalet Bakanlığı’nın müfettiş görevlendirdiğine dikkat çekildi.

YARSAV’dan yapılan açıklamada, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nca jandarma dışında MİT ve emniyet tarafından ülke genelinde iletişimin tespiti ve izleme konusunda kararlar alındığı anımsatıldı. Bunun üzerine Ankara Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunularak, bu tür kararları talep eden ve uygulayan MİT ve emniyet görevlileri, TİB görevlileri hakkında, ayrıca bu kararlar nedeniyle tüm verileri sisteme açan Türk Telekom ve GSM sorumluları hakkında soruşturma yapılarak dava açılmasının talep edildiği kaydedildi. Açıklamada, “Nasıl ki bir tutuklama kararında isim, suç ve gerekçenin yer alması zorunlu ise ve genel bir tutuklama kararının infazı olanaklı değilse, suç öncesi izleme kararları yönünden de durum aynıdır” denildi.

Açıklamada, bu olayla ilgili soruşturma sürerken, Adalet Bakanlığı tarafından yasadışı dinlemeyi soruşturan savcı Polatkan hakkında müfettiş görevlendirildiği, bu yolla yasadışı dinlemeye ilişkin soruşturmanın etkinliğinin zedelendiği kaydedildi. Adalet Bakanlığı’nın, jandarmanın dinleme kararı için yasa yararına bozma yoluna gitmesine karşın MİT ve emniyet için aynı yola başvurulmadığı anlatılan açıklamada şöyle denildi: “Adalet Bakanlığı’na başvuru yapılarak, mutlaka yasa yararına bozma yoluna başvurulması gerektiği belirtilmiş, bu başvuruya yanıt alınamamış, 1 Aralık 2008 günü randevu istemimiz de sayın müsteşar tarafından yanıtlanmamıştır. Adalet Bakanlığı’nın, bu konudaki soruşturmayı da kapsar biçimde soruşturma savcısı hakkında müfettiş görevlendirmesi, hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmamaktadır.”

Yargıçları izleme olasılığı

Ülke genelinde verilen izleme kararları nedeniyle görevde olan 11 bin yargıç ve savcı ile 15 Anayasa Mahkemesi Üyesi, 250 Yargıtay Üyesi, 90 Danıştay Üyesi, 61 bin avukat için de izlenme olasılığının doğduğu belirtildi.

Ülkedeki herkesin terör şüphesi altına sokularak izleme kapsamına dahil edildiğini kaydeden YARSAV, “Hiçbir yargıç ve savcı suç öncesi izleme ve iletişim tespiti kapsamına sokulamazken, bu durum yargı bağımsızlığının varlığı için gerekli iken, böyle bir olasılığın yaratılması bile son derece vahimdir. Ergenekon olarak adlandırılan davayı yürüten mahkeme başkanının bu konudaki sözleri, yargı bağımsızlığı yönünden son derece önemlidir” değerlendirmesinde bulundu.

Açıklamada, Adalet Bakanlığı Müsteşarı, ilgili Müsteşar Yardımcısı ve Ceza İşleri Genel Müdürü hakkında, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu’na “görevi kötüye kullanmak suçundan işlem yapılması” için suç duyurusunda bulunulduğu bildirildi.