TERÖRÜN T’Sİ
Avrupa’daki son terörist olaylar konusunda yapılan değerlendirmeleri gördükçe, bir ulusalarası ilişkiler uzmanı ya da ‘stratejist’ enflasyonun olduğunu da saptayabiliyoruz.
Kim kimden önce en ‘keskin’ yorumu yapacak ?
Kim ‘önce ben demiştim’ diyecek ?
Herşeyden önce ‘sen sus’ bakalım, a aklı evvel.
Senin kendi ülkende olandan bile haberin yok.
Sen önce ülkende olanları bir anla bakalım.
Sonra Avrupa’yı eleştirmeye kalk, yöneticilerine akıl ver.
En son yapabileceğin bir işi, Avrupalı’dan önce, bilmeden, anlamadan, kendi ‘kalıp’larınla yorumlamaya kalkıp da gülünç olma.
Fransa’daki olaylar 11 Eylül’de değil, 7 ocak’ta oldu.
Fransa’da ve tüm Avrupa’da benzer olayların olabileceği, sen uyurken Fransızlar tarafından biliniyor ve bekleniyordu.
Bunun için Libya, Mısır, Irak ve Suriye’ye gidenlerin aileleri için ‘rahabilitation merkezleri’ bile kurulmuştu.
7 Ocak, bir ‘kaza’ değil, uzun süredir izlenmekte olan bir ‘toplumsal sorun’un, ‘Fransız El Kaide’si olarak ‘sansasyonel’ bir biçimde uç vermesinden başka bir değildir.
Bugün, 16 Ocak’ta, Belçika’da olan da ‘Belçika’nın 11 Eylülü müdür ?
Belki de haklısın, Avrupa’da ‘Bahar’ olmadan, ‘Eylül’üne geldi olaylar.
Avrupa’da sistem kemikleşmiş, ‘banliyö gençliği’ türü, rapçı, madde bağımlısı, bilgisiz ve saygısız bir ‘kitle’ oluşmuştu.
Bu gençlik ister istemez ‘anarşist’ bir ‘ruh’ taşımaktadır.
Bu anarşist ruh, Batılı ‘değer’lerin aşınması sonunda, denize düşenin sarılması örneği ‘Doğu’nun yılanına sarılmıştı.
Sadece müslüman kökenli değil, hristiyan kökenli gençler de yok mu aralarında ?
‘Doğu’nun yılanın ne olduğunu da ayrıca betimlemeye gerek yok sanıyorum.
Bu yılanın zehiri, senin ülkende Devlet eliyle gelecek kuşakların beynine akıtılmakta.
Bu yılan yavaş yavaş dolanarak senin Devlet’inin tüm kollarını sarmakta.
Sen bana dokunmayan yılan diyerek, boynundaki yılanı görmezden gelip, Fransa’nın, Belçika’nın, Almanya’nın haline üzülüyorsun.
Fransa’ya ‘komplo’ kurulmuşmuş..
Doğru. Ama senin dediğin gibi, ‘başında’ değil komplonun ‘eylül’ünde Fransa.
O ‘komplo’, dünyanın başına Reagan-Teacher tarafından örüldü.
‘Neo-liberal’ değerler, ‘yükselen değerler’ olarak Batılı değerlerin tümünü çürüttü.
‘Özgürlük’ başıbozukluk, ‘eşitlik’ hayal oldu.
Şatafat ‘özlem’, ‘İnsanlık’ heder oldu.
Orta-Doğu’da savaşmaktan dönen beş-on bin genç Avrupa’yı ateşe vereceklermiş.
Pışk derler adama..
Onları on günde ‘beşik dana’ gibi yakalamak Avrupa polisi için ‘çocuk oyuncağı’dır.
Sen asıl beş-on milyon ‘pusuda yatan’ gence bak, bakabiliyorsan.
Bu düzenden hiçbir ‘umut’u kalmayan..
Ve çok daha beteri, kimden ‘kurtulacağını da bilmeyen’..
Avrupa’nın üzerinde gerçekten yeni bir ‘hayalet’ dolanmakta.
Bunu cebir denklemi gibi çözüp, yarın kimin ne yapacağını ‘aççık ve seççik’ ilan etmeden önce ; senin kendi ülkende bugün ne yaptığını yarın ne yapacağını söyle.
Bırak Avrupalıyı, onlar senden önce derlenip toparlanırlar.
Sen, aklın yetiyorsa, önce kendi ülkendeki ‘terörü’ tanımla.
Hakkari’de okula gitmek için ayakkabı bulamayan çocuğa ağla !
Habip Hamza Erdem