Tezkere...
PİŞMİŞ aşa su katmak istemem ama, bu hükümetin Iraka girmesini beklemek, rahmetli anneannemden öpücük beklemeye benzer.
*
Neden derseniz, sorarım...
Bir ülke, bir başka ülke topraklarına askeri harekát yapacaksa eğer...
İlk iş ne yapar?
Düşünün biraz...
?
?
?
?
?
*
Harekât yapacağı ülkedeki sivil vatandaşlarını geri çeker.
Hemen!
*
Çünkü...
Farz edelim, biz Iraka dalarsak, Iraktaki sivil Türk vatandaşları ne olur?
Hedef olur, hedef!
Geri çekersek ne olur?
Karşı taraf anlar ki, iş ciddi.
Çekiyor muyuz?
Çekmiyoruz.
E hangi harekâttan bahsediyorsunuz siz?
*
Resmi rakamlara göre, sıkı durun, şu anda 19 bin 450 Türk bulunuyor oralarda...
İş Kurumuna başvurmadan, özel şirketler aracılığıyla gidenleri ekle, 30 bin civarı... Bina bile yok, konteynerlerde yaşıyorlar, savunmasız, her gün 70 kişinin havaya uçtuğu coğrafyada.
Bitmedi...
Haburdan yılda 500 bin kamyon gidiyor. 15 günde bir giriş-çıkış yaptıklarını düşün, kaba hesap, en az 20 bin şoförümüz var içerde.
Ne etti?
50 bin savunmasız Türk.
*
Hedef olmalarından başka...
Niye orada bu insanlarımız?
Barzaninin havaalanlarını, yollarını, üniversitelerini, hastanelerini yapıyor; yiyeceğini, içeceğini, giyeceğini taşıyor...
Elektriğini biz veriyoruz, elektriğini, yarı fiyatına.
Peki, niye sormuyor hiç kimse, "Bushun lojistiğini kesmekten bahsedeceğine, sen önce, Barzaninin lojistiğini kessene" diye?
*
Üstelik... Tezkere.
Adı üstünde, tez olmalı.
Bizimkilerin binbir nazla çıkarması, yıllar yıllar yıllar sürdü.
İnanmayan, girsin baksın arşive; Genelkurmay Başkanı "hemen girmeliyiz" dediğinde, daha henüz, Kara Kuvvetleri Komutanıydı, Kara Kuvvetleri Komutanı!
*
Dedim ya, pişmiş aşa su katmak istemem ama...
Pasifloradır bizim tezkere!
Huzursuzluk, uykusuzluk, endişe, depresyon ve gerginliğe iyi gelir. Üç beş gün içeceğiz, aç karına, bir iki ölçek, sinirlerimiz yatıştıktan sonra, kaldırıp koyacağız ecza dolabına...
Bir dahaki 13 şehide kadar!
Yılmaz Özdil, 19.10.07