Thomson Radarı
Bu yıl Temmuz başlarıydı. Bir Albay dostum, Benden duymuş olma dedi:
— Millî Savunma Bakanlığı Thomson'un aldığı radar ihalesini iptal edecek!.
Bu gibi haberleri doğrulatmak çok güçtür. Üstelik bu işlerde bir sürü çokuluslu şirket çıkarı söz konusudur. Bu yüzden çok dikkatli davranmak gerekirdi.
Bir süre sonra ihale Başbakan Özal'ın emri ile iptal edildi. "Neden? Niçin? Nasıl?" derken halkoylaması gezilerine takıldık. Olay da bu arada unutuldu gitti.
Bugün, şöyle olup bitenlere yeniden bakmak istedim...
Alın size bir teleks notu... Teleksi çeken, Fransa'nın İstanbul'daki Ticaret Ataşesi Yves Marie Laouenan... İstanbul'dan 25591 sayılı teleksten 23.10.1986 günü Paris 204780 sayılı telekse "Giscard D'Estaing ve Thomson International Genel Müdürü Hesisburg'a dikkatlerine-İvedi" kaydıyla bir not gönderiliyor...
Giscard D'Estaing, Fransa'nm eski Cumhurbaşkanı... Bu not ya eski Cumhurbaşkanı'na çekiliyor ya da Thomson şirketinde çalışan Giscard D'Estaing'in aynı soyadını taşıyan yeğenine.. Artık orasını pek bilemiyoruz.
Not şöyle başlıyor:
— Türk hava sahasının radarla kaplanması ihalesi İtalyan Selenia şirketine bazı özel koşullarla verildi..
Bir kopyası elimizde bulunan özel notta, daha sonra İtalyan Selenia şirketinin aldığı ihale koşulları hakkında bilgiler veriliyor..
Not, radar ihalesinin Thomson şirketince üstlenilmesi için Ankara'da yapılması gereken temaslar ile ilgili olarak ticaret ataşeliğine yetki verilmesi istemiyle noktalanıyor.
En düşük fiyatı veren İtalyan Selenia şirketi 13 Ekim 1986 günü bakanlığa çağrılmıştır. İtalyanlar sevinç içindedir. İtalyan Başbakanı Craxi, Özal'a bir mektup yazarak hükümetinin teşekkürlerini bildirmektedir.
Ancak Fransız Ticaret Ataşesi, Ekim'in 23'ünde devreye girdikten sonra İtalyanların işleri suya düşer.
Fransız Ticaret Ataşesi, ANAP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Akarcalı'nın arkadaşıdır. Ataşe Yves Marie Laouenan bir Türk bayan ile evlenmiş, Akarcalı nikâhta tanıklık yapmıştır.
Bayan Tülây Laouenan, Türk-Fransız Ticaret Derneği Sekreteridir. Ticaret Ataşesi Laouenan, Türkiye'deki görevine 1986 yılı Ağustos ayında başlamış ve 1987 yılı Mayıs ayında ihalenin Thomson firmasına verilmesini sağlamıştı.
Thomson şirketi güçlü bir şirketti. Fransa'nın eski cumhurbaşkanlarından Valery Giscard D'Estaing ve Başbakan Chirac bu şirketle çok yakından ilgiliydiler.
Birinin yeğeni, ötekinin kayınbiraderi Thomson şirketinde çalışmaktaydı.
Thomson şirketi bu ihaleyi olabilse, daha sonra Pakistan ve İran'da da aynı ihaleler sıradadır.
Başbakan Chirac, Özal'a ihalenin Thomson şirketine verilmesi için elden bir mektup yollar.
Bu girişim ve çabalar sonunda ihale Thomson şirketine verilir. Fransız şirketine ev sahipliği yapan Trans-Türk şirketinin en büyük ortağı Fuat Süren ile yerli üretim ortağı Jak Kamhi'nin Profilo şirketi sevinç içindedirler. İtalyan Selenia şirketinin ortağı ve temsilcisi Kavala Şirketler Grubu ise üzgündür.
İhale göz göre göre elden kaçmıştır...
Ancak, ne olursa olur, Başbakan Özal, ihalenin imzasına iki gün kala bu ihaleyi iptal eder!
İptalin nedeninin, Avrupa Parlamentosu'nun Ermeniler ile ilgili aldığı son karar olduğu ileri sürülürse de olay pek aydınlanmaz...
Milliyet gazetesi, radar ihalesinin ANAP'ın'üst yönetiminde bir milletvekilinin devreye girmesi sonucunda Thomson'a verildiğini yazar; Hürriyet, Akarcalı'nın adından söz eder.
Bülent Akarcalı'ya bu konuları ben de sordum. Akarcalı, Fransa'nın İstanbul'daki ticaret ataşesini tanıdığını, ihale işi için devreye girmediğini, yalnızca Thomson şirketinin verdiği yemeklerde balunduğunu söyledi.
Fransa'nın eski cumhurbaşkanlarından Valery Giscard D'Estaing, Orta Afrika Devlet Başkanı Bocassa'dan aldığı mücevherler ile dünya rüşvet tarihine geçmişti. Yeğeni aracılığı ile ya da kendisi, niçin Thomson şirketinin alacağı radar ihaleleri ile bu kadar yakından ilgileniyor? Niçin? Niçin acaba?
Bu Mücevher düşkünü aile Topkapı Sarayı'ndaki Kaşıkçı Elması'na mı göz dikti, nedir? Ne ilgisi var Fransız Cumhuriyet İçin Birlik Partisinin, bizim Devlet Hava Meydanlarındaki radar ihalesiyle?
Holdingler enternasyonalizmi midir? Nedir bu iş?
Uğur MUMCU - Cumhuriyet, 20 Ekim 1987