Töre ve Türe / Habip Hamza ERDEM

Töre ve Türe / Habip Hamza ERDEM

İletigönderen Habip Hamza Erdem » Prş Eyl 06, 2012 1:51

TÖRE ve TÜRE
‘Töre’ye kimi çevreler değișik anlamlar yüklüyor olabilirler.
Toplumu topluluk olmaktan ayıran önemli bir ișlevi olmalı.
‘Tören’ler de ‘töre’lerin uygulama biçimlerindendirler.
O halde bir toplumu toplum olmaktan çıkarıp topluluklar olarak bölmek için, dğerleri yanında, törelere saldırmak ve törenleri kaldırmak etkin araçlar olarak kullanılabilirler.
Son yıllarda ulusal bayram kutlamalarına ilișkin uygulamalar bu bağlamda değerlendirilebilir.
Kimi zaman dolayımlı ve çoğu kez açık açık toplum olmaktan çıkarılmaya çalıșıldığımız, çıplak gözle görülebilecek boyutlara vardırılmamıș mıdır?
O arada, ‘toplum’ olmaktan çıkmanın ‘insan’ olmaktan çıkmaya eșdeğer olduğu anımsatılmalıdır.
Çünkü ‘birey’in ancak ve sadece ‘toplum’ içinde ‘insan’ olabileceği ‘bilimsel’ bir saptamadır.
Tarihsel olarak da kanıtlanmıștır.
Günlük yașamımızda ‘insanlıktan uzak’ olarak değerlendirilebilecek olayların giderek artması ile ‘bireycilik ideolijisi’nin baskınlığı arasında doğrudan bir ilișki vardır.
‘Bireycilik ideolojisi’ yaygınlaștıkça ‘insanlıktan çıkmak’ kolaylașmaktadır.
Toplumun toplum olarak kalmasını sağlayan güç ise ‘türe’dir.
“Adalet mülkün temeli’ değil midir?
Ve onun ‘kestiği parmak acımaz’.
Ancak zora dayanır.
Șu koșulla ki, toplum toplum olmaktan çıkmamıș ola.
Bir toplum ‘töre’si gibi ‘türe’sini de yitirmeye bașlarsa eğer, parmağın kesilmesi șöyle dursun bileğe takılacak kelepçe bile ‘zulüm’ bilinir.
O kelepçeyi takan kim ise ‘din’den de ‘iman’dan da yoksun sayılır.
“Hasan Dağı Hasan Dağı
Eğil eğil de bir bak
Sıkıyor zincir bileği
Candarmada din iman yok”
Nicedir Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ‘tükendiğini’ dillendirmeye çalıșıyorum.
En çok da ‘Adalet mekanizması’ yani ‘türel örgütlenmesi’ni eleștiriyorum.
Savcı ve yargıçlarına kesinlikle güvenmiyorum.
Șu son sınava bakın isterseniz.
ÖSYM kurumu ‘zıvanadan çıkmıș’ ve bașındaki Dr Prof da, adam değil ama bu dönemin ‘birey’lerinden biri olabilir.
Pekiyi o ‘Cumhuriyet’in savcısı olacak... ‘mahluk’!
O ‘sıçan olmadan torba dibi kesmeye yaltenen’ farecikler n’olacak?
Yarın yargıç olup ‘türe’ dağıtacaklar, öyle mi?
Ve onların kestiği parmak acımayacak...
Bir de benden parmağımı onlara uzatmamı bekleyecekler, değil mi?
İște parmağım burada.
Ne var ki ben parmağımı törel ve türel olan ‘zor’dan yana kullanabilirim ancak.
Ve ‘töre’, ‘türe’ ve dolayısıyla ‘insanlık’ dıșı yürürlükteki ‘zor’ karșı..
Ne parmağımı kestirmeye niyetim var ne de acısını duyumsamaya..
Yürürlükteki töre ve türe dıșı zorun acısı yeter de artar bile.
Habip Hamza Erdem
Kullanıcı küçük betizi
Habip Hamza Erdem
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 1635
Kayıt: Cum Haz 26, 2009 20:01

Şu dizine dön: Habip Hamza ERDEM

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 7 konuk

x