Törenle Gelen PKK'lılar ve Tepkiler

Genel & Güncel Konular

Re: Törenle Gelen PKK'lılar ve Tepkiler

İletigönderen sessiz sedasız » Pzt Kas 30, 2009 5:15

DTP'li vekil Kışanak devlete meydan okudu

AKP’nin PKK açılımı sonrası üslupları daha da saldırganlaşan DTP’liler Lice’de gösteri yaptı. Burada bir konuşma yapan DTP’li Gülten Kışanak, “Mücadeleye başladığımızda kimseden izin almadık. Direnişimizi sürdürürken de kimseden izin almayız. Buna kimse engel olamaz!” dedi.

DTP’liler bildiğini okuyor
Lice’de konuşan Gülten Kışanak, “DTP’ye ’miting yapma, konvoy yapma, barış gruplarını karşılama’ diyorlar. Ne yani, DTP teslim mi olsun? DTP sizin istediğiniz gibi kendini binalara hapsetmeyecek” dedi

Diyarbakır’ın Lice ilçesinde DTP’liler gösteri yaptı. PKK ve teröristbaşı lehine sloganların atıldığı gösteriye DTP Diyarbakır İl Başkanı Fırat Anlı, DTP Grup Başkan Vekili Gülten Kışanak, DTP Hakkari Milletvekili Hamit Geylani ve DTP’li belediye başkanları da katıldı. Gülten Kışanak burada yaptığı konuşmada Lice’de yapmak istedikleri festivale izin vermediklerini öne sürdü. Kışanak, “Festivale izin vermeyenlere sesleniyoruz. Kürt halkı bu mücadeleye başladığında kimseden izin almadı. Bu mücadeleyi sürdürürken de kimseden izin alamayacak. Lice halkının evlerini yıkıldı, köyleri yakıldı. Faili meçhul cinayetler, gözaltında kayıplara rağmen, direnişinden asla vazgeçmedi. Direnmek için de kimseden izin almadı. Kimse buna engel olamaz” dedi.

Meydan okudu
Gülten Kışanak sözlerini şöyle sürdürdü: “DTP’ye ’miting yapma, konvoy yapma, barış guruplarını karşılama’diyorlar. Ne yani, DTP teslim mi olsun. DTP sizin istediğiniz gibi kendini binalara hapsetmeyecek. Halkıyla birlikte alanlarda olacak. Bir halk ancak değerleri ve örgütlü gücüyle vardır. Bu halk ne değerlerinden ne de örgütlüğünden vazgeçti. AKP bunun önüne geçmeye kalkarsa geçmiş hükümetlerin yanına gider. Bu halk çok iktidar gördü. Ama hiçbir iktidar bu halkın mücadelesinin önüne geçemedi. AKP biraz Kürtlerin yakın tarihini incelesin ve Kürtlerin mücadelesini görsün.”

Teröristbaşına övgü
Kışanak, Öcalan’ın zor koşullarda cezaevinde yattığını iddia etti. Gülten kışanak, “Hiçbir baskı gözetmeksiniz 3 milyon kişi Sayın Öcalan’a ’siyasi irademdir’dedi. Devlet ve AKP barış istiyorsa Öcalan’ın barış sürecine katkı sunması için cezaevi koşullarını düzeltmesi gerekiyor. Öcalan üzerindeki baskılar ve ağır tecrit koşulları bir provokasyondur” dedi. Kışanak şöyle devam etti: “AKP ayağını denk alsın. Eğer siz çözüm istiyorsanız icraat yapın, Kürt halkının ’önderimdir’ dediğine tabutluk yapmasın, bu yüreğimizdeki sevgiye hiç kimsenin yasaklamaya gücü yetmez.”

Gülten Kışanak, “Devlet ve AKP barış istiyorsa Öcalan’ın barış sürecine katkı sunması için cezaevi koşullarını düzeltmesi gerekiyor” diye konuştu.

Kaynak
Sen ne kadar bilirsen bil,Senin bildiğin karşındakinin anladığı kadardır.
Kullanıcı küçük betizi
sessiz sedasız
Üye
Üye
 
İletiler: 988
Kayıt: Cum Mar 28, 2008 1:55
Konum: istanbul

Re: Törenle Gelen PKK'lılar ve Tepkiler

İletigönderen Oğuz Kağan » Pzt Kas 30, 2009 15:57

Kandil ve Mahmur'dan gelen 34 PKK'lı basın toplantısı yaptı

Irak'taki Kandil Dağı ve Mahmur Kampı’dan 19 Ekim’de Türkiye’ye giriş yapan PKK’lı grubu, ilk kez İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi'nde basın toplantısı düzenledi. İki grup adına konuşan Gülbahar Çiçekçi, bölgede sağduyunun hakim olduğunu ve bugüne kadar olumsuz bir davranış ile karşılaşmadıklarını ifade ederek, “Amacımız öncelikle batıdaki vatandaşlarla kucaklaşmaktı. Ancak batıda yaratılan ortam ve kışkırtmalar nedeniyle süreci tıkamamak için şimdilik batıya açılmayı düşünmüyoruz” dedi.

Irak'taki Kandil Dağı ve Mahmur kampından 19 Ekim’de Habur Sınır Kapısı'ndan Türkiye’ye gelen 4’ü çocuk 34 kişilik PKK'lı grubu, ilk kez basın mensuplarının karşısına çıktı. İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi'nde gerçekleştirilen ve Mahmur ile Kandil’den gelen 17 PKK'lının katıldığı basın toplantısında iki grup adına açıklamayı Kandil grubundan gelen PKK'lı Gülbahar Çiçekci yaptı. Kürt sorununun Cumhuriyet’in en köklü ve temel sorunu olduğunu söyleyen Çiçekci, PKK’nın da bu sorunun sonucu olarak doğduğunu söyledi.

Abdullah Öcalan’ın çağrısı üzerine her şeyi göze alaraka barışa ve demokratik çözüm sürecinin gelişmesine katkı sunmak için, Kandil ve Mahmur’dan iki grup şeklinde Türkiye’ye geldiklerini söyleyen Çiçekci, şöyle dedi:

ÖCALAN’IN ÖZGÜRLÜĞÜ OLMAZSA OLMAZ KOŞULDUR

“Ülkeye girişimizde halkımızın bizim şahşımızda barışa ve demokrasiye olan özlemini içtenlikle dile getirmesi dahi, çözümden yana olmayan kesimler tarafından aşırılık ve şov olarak nitelendirildi. Ne var ki son günlerde Kürt halkının siyasi irade olarak kabul ettiği Sayın Abdullah Öcalan’a yönelik insanlık dışı yaklaşım, çözümü geliştirmek bir yana daha çok çözümsüzlüğü derinleştirmektedir. Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü demokrasi ve barışın sağlanmasının olmazsa olmaz koşuludur. Onurlu ve kalıcı bir barışın inşası ancak bu koşula bağlıdır. Oysa mevcut imha konseptiyle Öcalan’ın yaşam hakkı ciddi bir tehdit altına girmiştir. Bu durum barışı geliştirmek bir yana, toplumu kaos ve kutuplaşmaya doğru sürüklemektedir.”

GELİRKEN AMACIMIZ BATI İLE KACAKLAŞMAKTI

Basın açıklamasından sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan Gülbahar Çiçekci, Türkiye’ye gelişlerinin tarihi bir gün olduğunu, halkın barışa olan özlemini, barış isteğini bir kez daha haykırdığını ifade ederek, “Ancak, CHP ve MHP bu süreci sekteye uğrattı. Bu anlamda sıkıntılar yaşandı. Biz gelirken amacımız öncelikle batıdaki vatandaşlarla kucaklaşmaktı. Ancak, batıda yaratılan ortam ve kışkırtmalar nedeniyle süreci sekteye uğratmamak için şimdilik batıya gitme konusunda kaygılıyız. Şu anda bölgede görüşmelerimizi yapıyoruz. Bölgede sağduyu hakim, bugüne kadar olumsuz bir davranış ile karşılaşmadık. Biz süreci tıkamamak için şimdilik batıya açılmayı düşünmüyoruz. Bölgedeki sağduyu ortamı gibi batıda sağduyu ortamının gelişmesini bekliyoruz. Bizim ile ilgili yapılan yaklaşımlar ve değerlendirmeler çok gerçekçi değildir” dedi.

HÜKÜMET, MAHMUR DIŞINDAKİLER İÇİN DEĞERLENDİRME YAPIYOR OLABİLİR

İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın, ‘Bayramdan sonra Mahmur’dan gelişlerin devam edeceği’ değerlendirmesinin hatırlatılması üzerine PKK’lı Gülbahar Çiçekci, İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın açıklamalarının çok gerçekçi olmadığını söyledi. PKK'lı Çiçekci, “Biz gelirken Mahmur’dakilerin taleplerini söylemiştik. Ana dilde eğitim, anayasal güvence, güvenlikli ortamda yaşama ve koruculuk sisteminin getirdiği sorunlar var. Mahmur’da 5 bin öğrenci vardır. Eğitim sorunu var. Bunlar gelip burada yeniden 1’inci sınıfta mı başlayacaklar. Üniversite mezunu bir arkadaşımız notere gittiğinde sadece Türkçe bilmiyor diye cahil muamelesi gördü. Mahmur’dan gelişler ile ilgili hiç bir altyapı çalışması yoktur. Altyapı olmadan onların geleceğini sanmıyoruz. Mahmur’da 12 bin kişi vardır. Mahmur’un dışında 8 ayrı kamp daha vardır. Sayın Bakan bu açıklamaları orada yaşayan insanlar üzerinden yapmış olabilir. Onların çoğu da zaten Irak vatandaşı olmuştur” diye konuştu.


http://www.hurriyet.com.tr/gundem/13073990.asp?gid=229
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: Törenle Gelen PKK'lılar ve Tepkiler

İletigönderen bezgin » Cmt Ara 05, 2009 22:49

“Dağdan inenler gibi karşılanmadım”

Şampiyon Sporcudan Anlamlı Sitem
Türkiye’nin 2012 Londra Olimpiyatları’nda boks dalında altın madalya umudu olan Gülsüm Tatar, 2008 yılında dünya şampiyonu olduğunda dağdan inenler kadar coşkuyla karşılanmadığını belirterek, “Ben iki kez Avrupa şampiyonu, bir kez de dünya şampiyonu oldum. Ama gereken ilgiyi göremedim” diyerek burukluğunu dile getirdi.

Gülsüm Tatar, İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenen 17. Uluslararası Gıda Ürünleri ve Teknolojileri Fuarı’nda, Reis Gıda standında, ünlü sunucu Vatan Şaşmaz’ın sunduğu etkinlikte Avrupa Gol Kralı Tanju Çolak ile boks eldivenlerini giyerek müsabaka yaptı. Daha sonra ünlü ikili birbirlerine penaltı atışları yaptı. Etkinliğe ünlü müzik yapımcısı Şahin Özer de katıldı.

“BEN DE AÇILIM BEKLİYORUM”

2012 Londra Olimpiyatları’na Fenerbahçe Kulübü’nün sporcusu olarak hazırlanan Gülsüm Tatar, Reis Gıda standında yaptığı açıklama, olimpiyatlarda çok iddialı olduğunu, ülkesine mutlaka altın madalya ile döneceğini belirtti. Ancak, devletten ve spor camiasından gerekli ilgi ve desteği göremediğinden yakınan Tatar, şunları söyledi:

“Benim yaptığım boks sporunda bayan sporcular erkek sporcular kadar ilgi görmüyor. Hatta, dünya şampiyonu olduğumda kazandığım ödüllerin bir kısmını henüz alamadım. Destek konusunda ayrımcılık var. Bu da bizim motivasyonumuzu olumsuz etkiliyor. Herkese açılım var. Bayan sporculara açılım yok. Açılımsa biz de bekliyoruz”

“AİLEM İLE ÜLKEM ARASINDA KALDIM”

2008 Çin’de düzenlenen Dünya Boks Şampiyonası’nda Rus rakibini 11-0 skorla yenen Gülsüm Tatar, başta İngiltere olmak üzere, Belçika, Almanya ve ABD’den kendileri adına yarışması için vatandaşlık teklifleri aldığına dikkat çekerek, “Ailem geleceğimi düşünerek yurtdışı tekliflerini değerlendirmemi istiyor. Oysa ben burada kalarak ülkem adına başarılara imza atmak istiyorum. Bunun için bir süredir bir kararsızlık içerisindeyim. İngiltere, Belçika ve Almanya’daki ilgili makamlar, bu ülkelerde bulunan akrabalarımla görüşerek baskı yapıyorlar” ifadelerini kullandı.

“DAĞDAN İNENLER GİBİ KARŞILANMADIM”

Gülsüm Tatar, bir sporcunun olimpiyatlara hazırlanması için gerekli olan hazırlık çalışmaları olduğunu anlatarak, “Olimpiyatlarda yarışabilmem için 64 kilodan 60 kiloya düşmem gerekiyor. Ancak ne diyetisyen desteği ne de psikolojik destek alabiliyorum. Böyle giderse kilomdan dolayı yarışmalara da katılamayacağım” dedi.

Sporda kadın erkek ayrımcılığına da dikkat çeken milli boksör, 2008′de dünya şampiyonu olduğunda erkek sporcuların aldığı ödüllerin 10′da birini kendilerine layık gördüklerini söyledi. Tatar, 2008′de dünya şampiyonu, 2009′da da Avrupa şampiyonu olduğunu belirterek, “Ancak bu başarılarımla ülkemde dağdan inenler gibi karşılanmadım” diye sitemli konuştu.

Öte yandan, Gülsüm Tatar, Reis Gıda standında müjdeli bir haber aldığını, Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis’in kendisinin eğitimine ve olimpiyatlara hazırlık sürecine destek olacağı sözünü verdiğini anlattı. Tatar, bu tür yardımların kendisini motive ettiğini de sözlerine ekledi.

http://www.ilk-kursun.com/2009/12/sampi ... more-18257
İşgâlciler ölmeli! :turkiye:

"Bir ülkenin nüfusunun yarıya yakın bölümünün bir bölgede, dörtte birinin bir şehirde yaşaması, başlı başına tezgahtır."
Kullanıcı küçük betizi
bezgin
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 1394
Kayıt: Prş Eki 30, 2008 1:35

Re: Törenle Gelen PKK'lılar ve Tepkiler

İletigönderen Başkomutan » Pzr Ara 06, 2009 16:25

Resim

Hakkari'nin Yüksekova İlçesi’nde DTP'nin düzenlediği mitinge Kandil ve Mahmur kampından dönen PKK'lılar da katıldı. Mitingde Mahmur Kampı’ndan gelen Bülent Aka, Kürtçe konuştu ve ''Kürtler kendi marşlarını okumak istiyor'' dedi.

DTP’nin Yüksekova İlçesi’nin Cumhuriyet Mahallesi’nde düzenlediği mitinge, Kandil ve Mahmur Kampı’ndan Türkiye’ye gelen 34 PKK’lıdan Elif Uludağ, Hüseyin İpek, Zehra Tunç, Bülent Aka, İsmail Ayaz, Fatma İzer, Sait Şedal, Mikail Soydan, Menekşe Soydan ile Yüksekova Belediye Başkanı Ruken Yetişkin, DTP İlçe Başkanı Nazif Ataman ve yakalaşık 10 bin kişi katıldı. Mitingte PKK bayrakları ve elebaşı Öcalan’ın posterleri açıldı. Mahmur Kampı’ndan gelen Bülent Aka, Türklerin İstiklal Marşı'nı okuduğunu belirterek, Kürtlerin’de artık kendi marşlarını okumak istediğin söyledi.

Olaylar çıkmadan önce mitingin ilk konuşmacısı PKK’lı Elif Uludağ oldu. Uludağ yaptığı Kürtçe konuşmasında, Öcalan’ın çağrısı üzerine geldiklerini hatırlatarak Ak Parti’nin önünde bir fırsatın bulunduğunu ve bu fırsatı iyi değerlendirmesi gerektiğini iddia etti. PKK’lı Uludağ, Öcalan muhatap alınmadan sorunun çözülemeyeceğini belirterek şöyle konuştu:

“Eğer bu sorunu çözmek istiyorlarsa Öcalan’ı ve PKK’yı muhatap alacaklar. İlla bunları muhatap almayacaklarını söylüyorlarsa, o zaman Kürtlerin meclisteki temsilcisi olan DTP’yi muhatap alsınlar. Kürt halkı bugüne kadar Öcalan ve gerillalarına sahip çıktı. Bundan sonra da sahip çıkacaktır. PKK’nın ve Kürtlerin bazı talepleri var. Öcalan’ı serbest bıraksınlar. 1982 Anayasası değiştirilsin. Çünkü bu anayasa ile açılımdan söz etmek mümkün değil. Koruculuk sistemi kaldırılsın. Bu sistemin kalkması ile birlikte köylerini boşaltanlar köylerine dönecektir. Kürtlerin kendi dilleri anayasal güvence altına alınarak serbest bırakılmalı. Bu şartlar yerine getirilirse o zaman PKK’lılar gruplar halinde gelip teslim olurlar. Aksi takdirde gelmeleri mümkün değil.”

KÜRTLER KENDİ MARŞLARINI OKUMAK İSTİYOR

Mitingin bir diğer konuşmacısı ise Mahmur Kampı’ndan gelen Bülent Aka oldu. Aka konuşmasını Kürtçe yaptı. Aka, artık kendi marşlarını okumak istediklerini belirterek, “Eğer İstiklal Marşı okunuyorsa, Kürtler de kendi marşlarını okumak istiyor. Dağlarda herşey vatan için yazılıyor. Biz de aynısını söylüyoruz. Vatanımızı seviyoruz. Ne mutlu Türk diyene yazılmıyor biz de ne mutlu insanız diyoruz. Vatan bir bütündür ama bu vatan demokratik ve özgürlükçü olursa bir bütündür” dedi.

Bu arada mitinge katılanlar Kandil ve Mahmur’dan gelenlerle tokalaşmak istemesi izdihama neden oldu.

EYLEMLERDE 2 KİŞİ YARALANDI

Miting sonrası çıkan olaylar ise hala devam ediyor. Göstericiler Yüksekova-Şemdinli karayolunu da kapatarak polise taş atmayı sürdürdü. Mahalle aralarında ise polis ve göstericiler arasında kovalamaca yaşanıyor. Olayların başlaması üzerine ilçedeki tüm işyerleri kapandı. Polisin geniş güvenlik önlemi aldığı ilçede bir polis memuru ile bir vatandaşın da çıkan olaylarda yaralandığı belirtildi.


İm (Kod): Tümünü seç
http://www.internethaber.com/news_detail.php?id=219646
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: Törenle Gelen PKK'lılar ve Tepkiler

İletigönderen Başkomutan » Pzr Ara 06, 2009 16:29

Resim

Mersin'de DTP İl Başkanlığı tarafından düzenlenen açık hava toplantısına katılan Van Milletvekili Fatma Kurtulan, taş atan çocukları savundu. Kurtulan, "Çocuklar taş atıyor diyorlar. Şunu düşünecekler. Acaba biz ne yaptık da Kürt çocukları bizi taşlıyor. Bunu düşünmek zorundalar artık" dedi

DTP Mersin İl Başkanlığı tarafından Alyans düğün salonunda düzenlenecek acık hava toplantısı öncesi Van Milletvekili Fatma Kurtulan ile Özdal Üçer ve Bitlis Milletvekili Nezir Karabaş'ın içinde bulunduğu otobüs Tem Otoyolu eski Serbest Bölge gişelerinde karşılandı. Buradan hareket eden kalabalık, konvoylar eşliğinde Okan Merzeci Bulvarını takip ederek Alyans düğün salonu önüne geldi.

Konvoyda bulunanlardan bazılara Öcalan lehine sloganlar atarken, kalabalık düğün salonu önünde de DTP milletvekillerinin içinde bulunduğu otobüsü Öcalan sloganları ile karşıladı.

TAŞ ATAN ÇOCUK SAVUNMASI

Otobüsün üzerine çıkarak kalabalığa seslenen Fatma Kurtulan, polislere taş atarken görüntülenen çocukları savundu. "Çocuklar taş atıyor diyorlar. Şunu düşünecekler. Acaba biz ne yaptık da Kürt çocukları bizi taşlıyor. Bunu düşünmek zorundalar artık" diye konuşan Kurtulan "Annesi babasına, çocuklarının gözü önünde işkence yaparsan, yok yere tutuklarsan, göz altına alırsan, hakarete uğratırsan, panzerlerle onun üzerine gidersen çocuk ne yapar?. Başka yapacak çocuğun neyi var" şeklinde konuştu.

ÖCALAN 29'UNCU İSYANCI

Konuşması sık sık "Öcalan" sloganları ile kesilen Kurtulan, Kürt sorununun çözümü olarak İmralı Cezaevindeki teröristbaşını gösterdi. Sayın diye hitap ettiği teröristbaşının 29. isyanın lideri olduğunu savunan Kurtalan, şöyle devam etti: "Demokratik bir süreçten bahsediyorsanız (Öcalan'ı kastederek) her şeyden önce onunla görüşeceksiniz demiştik. Şunu iyi anlamaları gerekir. Kendileri de bir ara söylemişti. 29. isyan demişti. O zaman 29. isyanın lideri kimse onunla görüşmek zorundalar. 29. isyanın lideri Sayın Öcalan'dır. Onun talimatları ile hareket etmek istediğini söyleyen bir PKK gücü vardır. Onun arkasında ise milyonlarca halk vardır." dedi.

DTP'nin açılımda sadece İmralı vardır diye kendilerinin küçümsendiğini ifade eden Kurtulan, "Biz sorunun çözümünün anahtarı oradadır diyoruz. Hala bunu anlamıyorlar anlamamakta ısrar ediyorlar. Biz sayın Öcalan'ın koşullarının düzeltilmesi, İmralı Cezaevinin lağvedilmesini talep ederken onlar daha da küçük bir yere sığdırıyorlar" diye konuştu.

PARTİ KAPATILIRSA NE OLACAK?

Anayasa Mahkemesinin 8 Aralık'ta DTP'nin kapatılması ve kapatılmaması yönünde vereceği karar öncesi 'Sine-i Millet' tehdidinde bulunan Kurtulan şunları söyledi: "Partimiz kapatılırsa, bir milletvekili arkadaşımıza dokunulursa o Meclis sizin olsun diyeceğiz. Hep beraber halkımızın arasında demokratik siyaseti geliştireceğiz. Onlara şunu söyledik. Biz Meclis'i çözüm yeri olarak gördük. Meclis'i bu dönem Kürtler çok önemsedi. Meclis'te demokratik çözüm gelişsin dedik. Ama bunu ısrarla reddediyorsanız o zaman yapacak hiçbir şeyimiz yok. Tekrar halkımızın arasına döneceğiz."

İm (Kod): Tümünü seç
http://www.internethaber.com/news_detail.php?id=219964
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: Törenle Gelen PKK'lılar ve Tepkiler

İletigönderen Türk-Kan » Sal Ara 08, 2009 1:56

PKK'lılar zılgıtlarla karşılandı

Kandil'den dönen PKK'lılar Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinde miting yaptı.


Tokat'tan gelen şehit haberi Türkiye'yi sarsarken Şanlıurfa'da başka manzaralar yaşandı. Kandil'den inen PKK'lılar Suruç'u ziyaret ederken yine Öcalan ve PKK lehine sloganlar atıldı. Bir dönem daha çok ülkücü gençlerin kullandığı "ova ve yuva" sloganı bu kez PKK'lılar kullandı: ‘Suruç ovası, Apocular Yuvası’

Demokratik açılım sürecinde teröristbaşı Abdullah Öcalan’ın çağrısı üzerine Irak'taki Kandil Dağı ve Mahmur kampından Türkiye’ye gelen 34 PKK'lıdan 7'si, Şanlıurfa’nın Bozova ve Suruç ilçelerini ziyaret etti. 7 PKK'lı ziyaret ettikleri ilçelerde DTP'li başkan ve üyeler tarafından çiçeklerle karşılandı.

DTP Bozova İlçe binası önünde 100 kadar partili tarafından karşılanan PKK üyeleri, bir süre burada DTP üyeleriyle görüştükten sonra Suruç’a geçti.

Suruç’a gelirken Onbirnisan Beldesi’nde DTP’li Suruç Belediye Başkanı Ethem Şahin ve DTP’li Onbirnisan Belde Belediye Başkanı İbrahim Halil Parıldar’ın de aralarında bulunduğu yaklaşık 500 kişi tarafından karşılandı. Kadınların zılgıtları eşliğinde Öcalan ve PKK lehine sloganlar arasında karşılanan PKK’lılara, burada karanfil ve çiçekler verildi. Kendilerini zafer işareti ve sloganlar arasında karşılayanlarla tek tek tokalaşan grup üyeleri, daha sonra Suruç ilçe merkezinde bulunan bir düğün salonunda, DTP üyelerinin alındığı toplantıya katıldı.

"SURUÇ OVASI APOCULAR YUVASI"

Sözde demokrasi şehitleri adına saygı duruşunda bulunulmasının ardından, grup üyeleri isimleri okunarak tek tek salondakilere tanıtıldı.

Salondakiler, ismi okunan PKK’lıları alkışlayıp, sık sık ‘Biji Serok Apo’ (Yaşasın Başkan Apo), ‘Suruç ovası, Apocular Yuvası’, ‘İmralıya bin selam’ sloganları attı. Toplantının kalan bölümü basına kapalı olarak gerçekleştirilirken, kendilerine barış grubu ismini veren PKK’lıların, önümüzdeki günlerde de Şanlıurfa’nın diğer ilçelerinde DTP üyeleriyle toplantılar yapmayı sürdüreceği öğrenildi.


Gerçek Gündem, 7 Aralık 2009
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

Re: Törenle Gelen PKK'lılar ve Tepkiler

İletigönderen Başkomutan » Cmt Oca 16, 2010 14:28

Açılımcıbaşı'nın sözcüsü Atalay açılım sürecek demişti
Açılım sürüyor!.


Bölücübaşı Öcalan'ın çağrısıyla Kandil ve Mahmur'dan gelen 10 PKK'lı Ankara'da. PKK'lılar Meclis'e gitmek istiyor.

PKK’lı teröristler Ankara’da TBMM'nin önünde!..

Demokratik Açılım tartışmaları başladıktan sonra Öcalan’ın çağrısıyla Kandil ve Mahmur’dan gelen PKK’lılar Ankara’da. PKK’lılar Türkiye Barış Meclisi’nin düzenlediği konferansa katıldı.

Resim

Türkiye Barış Meclisi’nin “Henüz Geç Değil Barış İçin Çözüm Ellerimizde” Konferansı Ankara’da toplandı. Toplantıya BDP Genel Başkanı Demir Çelik, kapatılan DTP’nin siyasi yasaklı milletvekili Aysel Tuğluk, BDP Milletvekilleri ile Prof. Dr. Murat Belge, Prof. Dr. Serpil Sancar ve çeşitli sivil toplum örgütlerinin temsilcileri katıldı.

Konferansın en dikkat çeken isimleri ise Mahmur ve Kandil’den gelen PKK’lılar oldu. 10 PKK’lı konferans salonunda yan yana oturtuldu, karanfil verildi. Konferansı sessizce dinleyen PKK’lılar verilen arada internethaber'in sorularını yanıtladılar. 20 yıl aradan sonra ikinci kez Ankara’ya gelen Nurettin Turgut, “Bizim Türkiye’ye dönüşümüz iyi değerlendirilmedi. Ama biz barış için umudumuzu yitirmedik ve bu ortamın yaratılması için üzerimize düşen görevi yerine getirmeye devam edeceğiz” dedi.

İLK KEZ ANKARA’YA GELDİ
Hayatında ilk kez Ankara’ya geldiğini söyleyen Kandil’den gelen grubun sözcüsü Şerif Akdağ ise imkan sağlanırsa Meclis’e de gitmek istediklerini söyledi. Akdağ şöyle konuştu:
“Yapılan bu konferansla barış ve demokrasiye inancımız güçlendi. Bu çabaların devam etmesi ve daha kapsamlı hale gelmesi gerek. Eğer bu katılımları sağlayabilirsek daha olumlu ve sağduyulu bir noktaya gelebiliriz. Bütün çevreler tartışmalara katılmalı. Asıl çözümü böyle sağlarız.”

MECLİS’E GİTMEK İSTİYORUZ
Akdağ, “Meclis’e gidecek misiniz?” sorusuna ise şu karşılığı verdi:
“Bırakın Meclis’i Ankara’ya gelişimiz bile istenmedi. Daha önce gelmek istediğimiz de gözaltına alındık. Şu an böyle bir ortam görülmüyor, ancak eğer imkan verilirse, koşullar uygun olursa Meclis’e gidip tüm kesimleri ziyaret etmek isteriz” dedi.

ÇÖZÜM İÇİN İLK ŞART
Konferansın açılış konuşmasını yapan Barış Meclisi Sözcüsü Cengiz Güleç hükümete seslendi. Çözüm için operasyonların durmasının çözüm yönünde olmazsa olmaz koşullardan biri olduğunu ifade eden Güleç, çözüm önerilerini şöyle sıraladı:
“Çatışan her iki taraf süresiz ateşkes taahhüt etmeli, dışarıdan gelecek PKK mensuplarına yasal güvenceler sağlanmalı. Anayasal vatandaşlık, anadil hakkı verilmeli. Yerel yönetimler güçlendirilmeli, demokratik katılım arttırılmalı. Siyasete katılım mekanizmaları yeniden düzenlenmeli. Siyasi partilerin kapatılması yeniden düzenlenmeli. Seçim barajları kaldırılmalı. Siyasi parti yasası yeniden revize edilmeli.”

TUĞLUK: SİYASET YAPMAYA DEVAM EDECEĞİZ
Konferansın ikinci konuşmacısı kapatılan DTP’nin siyasi yasaklı milletvekili Aysel Tuğluk oldu. “Siyaset yapmaya devam edeceğiz, dolayısıyla bu yasak delinecektir. Anayasa Mahkemesi üyeleri düşünsün” diye sözlerine başlayan Tuğluk, “Zor yıllar yaşadık kaybettiğimiz çok şey oldu. Sarsıldık, yaralandık, yıprandık, öldürüldük ama artık barış vaktindeyiz. Barışa çok az kaldı. Ve ha gayret diyorum” dedi.

Açılım’da geri dönülmez bir sürece girildiğini anlatan Tuğluk, “Olgunlaşan iç ve dış koşullar içinde bu sorunun çözümünü engellemeye hiç kimsenin gücü yetmeyecektir. Açıkça söylüyorum çözümsüzlük siyasetini izleyenler ya da bunda ısrar edenler emin olun ki kaybedecekler. Operasyon yaptıklarına, seçilmiş temsilcileri tutukladıklarını, kelepçeler taktıklarına, yasakladıklarına bakmayın, onlar da aslında barışın yakınlaştığını korku ile hissettikleri için bunları yapıyorlar. İnanın bunlar son hamleleridir. Daha fazlasına da cesaret edemeyecekler” dedi.

internethaber
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: Törenle Gelen PKK'lılar ve Tepkiler

İletigönderen Oğuz Kağan » Cmt Şub 13, 2010 13:24

Hakimler Ayarlandı Merak Etmeyin

“Atalay, Ahmet Türk’e PKK’lıların bırakılacağı sözünü verdi”

19 Ekim'de Habur'dan giriş yapan ve büyük törenlerle karşılanan 34 PKK'lının geri dönüş süreci ile ilgili kapatılan DEP'in Diyarbakır eski milletvekili Hatip Dicle müthiş bir iddia ortaya attı. Dicle, kapatılan DTP'nin Genel Başkanı Ahmet Türk'ün 15 Ekim'de İçişleri Bakanı Atalay ile görüştüğünü söyledi ve bu görüşmede Bakan Atalay'ın ''Müsteşarımı Diyarbakır’a gönderdim. Hakim ve savcılar ayarlandı, gelen PKK'lılar geldikleri gibi geçecekler'' dediğini ileri sürdü.

Diyarbakır’da geçen Aralık ayında PKK'nın gizli şehir yapılanması Kürdistan Toplulukları Birliği Türkiye Meclisi (KCK/TM) operasyonunda 7'si Belediye Başkanı 22 şüpheli ile birlikte tutuklanan eski milletvekili Hatip Dicle, bölücübaşı Abdullah Öcalan'ın çağrısı üzerine Kandil ve Mahmur’dan 34 PKK’lının gelişine ilişkin şok bir iddia ortaya attı.

Diyarbakır 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıkan Hatip Dicle, yargılandığı dosya kapsamında savunma yapmayacağını bildirirken bazı iddialarda bulundu. Mahkeme huzurunda söyledikleri duruşma tutanağına geçirilen Dicle, şu iddialarda bulundu:

“Diyarbakırlı'yım ve bir Kürd'üm. Bu bölgede yaşamaktayım. 35 yıldan bu yana legal alanda siyaset yapmaktayım. Öğrenciliğimden beri Kürt olmamdan dolayı ötekileştirildiğimi fark ettim. Dilimi kullanamadım, bununla ilgili legal alanda faaliyet yürüttüm. Öğrenci derneklerinde, insan hakları derneklerinde, meslek odalarında yöneticilik yaptım. Bir dönem parti genel başkanlığı ve milletvekilliği yaptım. 10.5 yıl hapis cezası çektim. Sıkıyönetim ve DGM'lerde yargılandım. Bu 35 yıllık sürecin hem tanığı, hem sanığı, hem de mağduruyum. Bu süreç bu aşamada sorgulanmaya başlamıştır. Süreç sona erdiğinde, diğer ülkelerde yaşandığı gibi mağduriyetimden dolayı davacı olacağım.”

'ATALAY 34 PKK'LININ BIRAKILACAĞI SÖZÜNÜ VERDİ' İDDİASI

Kapatılan DEP'in eski Milletvekili Hatip Dicle duruşmada, İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın, kapatılan DTP’nin Genel Başkanı Ahmet Türk’e, Kandil ve Mahmur'dan gelen 34 PKK’lının bırakılacağı sözünü verdiğini ileri sürdü. Son 35 yıl içinde yargının siyasallaştığını savunan Dicle şu iddialarda bulundu:

“15 Ekim 2009 tarihinde DTP Genel Başkanı Ahmet Türk beraberindeki bir heyetle birlikte İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ı ziyaret etti. Ziyarette 4 gün sonra 19 Ekim'de Mahmur ve Kandil’den grupların geleceği, bunların tutuklanmayıp serbest bırakılması durumunda dağdan inişin hızlanacağı, dağa çıkışın da duracağı bildirildi. İçişleri Bakanı da bu heyete ‘Konuyla ilgileniyorum. Müsteşarımı Diyarbakır’a gönderdim. Hakim ve savcılar ayarlandı, geldikleri gibi geçecekler’ dedi. Bu aşamada 4 gün sonra Silopi’den gelen 8 kişi, ‘Biz gerillayız. Önder Abdullah Öcalan’ın çağrısı ile barış için geldik’ dedi ve bunlar sürecin olumlu sonuçlanması için gerektiği gibi tutuklanmayıp serbest bırakıldı.”

Dicle, cezaevinden adliyeye getirilişi sırasında önceki uygulamalarda karşılaşmamasına rağmen, duruşma sırasını beklerken, odada kelepçe ile bekletildiği söyledi. Dicle, kelepçeli olarak bekletilmesi ile ilgili sorumlular hakkında suç duyurusunda bulundu.

AHMET TÜRK YALANLAMADI

DHA muhabirinin ulaştığı milletvekilliği düşürülen Ahmet Türk, İçişleri Bakanı Beşir Atalay ile aralarında geçtiği iddia edilen diyalogu yalanlamadı. Türk, Kandil ve Mahmur'dan o tarihte gelecek gruplar hakkında beraberindeki bir heyet ile beraber İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ı ziyaret ettiklerini hatırlatarak, “Gelecek olan gruba olumlu yaklaşımın, açılımın seyri açısından olumlu olacağını sayın İçişleri Bakanı Beşir Atalay’a ilettik. Sayın Atalay’da bu konuda ellerinden geleni yapacaklarını söyledi” dedi.


İnternetajans, 13 Şubat 2010
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: Törenle Gelen PKK'lılar ve Tepkiler

İletigönderen Oğuz Kağan » Cmt Şub 13, 2010 23:26

'Hâkimler ayarlandı!'

Diyarbakır eski milletvekili Hatip Dicle, 19 Ekim 2009’da Habur’dan giriş yapan ve büyük törenlerle karşılanan 34 PKK’lının geri dönüş sürecinin önemli ayrıntılarını, yargılandığı davanın duruşmasında açıkladı.

Dicle, kapatılan DTP’nin Genel Başkanı Ahmet Türk’ün 15 Ekim 2009’da İçişleri Bakanı Beşir Atalay ile görüştüğünü söyledi ve bu görüşmede Bakan Atalay’ın “Müsteşarımı Diyarbakır’a gönderdim. Hakim ve savcılar ayarlandı, gelen PKK’lılar geldikleri gibi geçecekler” dediğini söyledi.

Habur’dan giren PKK’lıların sorgulanması ve hakim önüne çıkarılması sırasında yaşananlar, Dicle’nin sözlerinin doğru olduğunu gösteriyor.

* * *
PKK’lılar nasıl sorgulanmıştı, 22 Ekim 2009 tarihli yazımızdan hatırlatalım:

“Varılan uzlaşma gereği, sanıklar pişman olmadıklarını belirttikleri, ‘Sayın Öcalan emretti, geldik’ dedikleri halde, hakim, savcılarla görüşerek, ‘Bu ifadeleri mahkeme huzurunda tekrarlarlarsa, tutuklamak zorunda kalırım. Hakim huzurunda böyle söylememeleri gerekir’ uyarısında bulunmuş, avukatları da ‘Suça konu kelimeler kullanılmasın. Üslûplara dikkat edilsin. Kimse zor durumda bırakılmasın. Biz de sürece katkı sağlamak istiyoruz’ diye yönlendirerek karardan önce ihsası reyde bulunmuştur. Sanıklar buna rağmen, ‘Sayın Abdullah Öcalan’ın çağrısı üzerine barışa katkı sağlamak üzere Türkiye’ye geldim’dedi. Tartışma sonucunda ‘Sayın Öcalan’ ifadesi tutanağa geçirilmedi!

Yani fotoğraf kitaba uymadığı halde, ite kaka uyduruldu!

Milliyet’ten Namık Durukan’ın naklettiği bu yargılama, Türkiye’nin değil hukuk, kanun devleti bile olmadığını gösteriyor.

‘Milli Birlik Projesi’ diyerek halkı uyutanlar, Güneydoğu’yu kendi elleriyle Türkiye’den koparıyor!

Milli Güvenlik Kurulu hâlâ terörle mücadelede kararlılıktan söz ediyor!

Teröristin kahramanlaştırıldığı yerde terörle mücadeleden bahsetmek, Türk Milleti’ni hafife almaktır.”

* * *
Namık Durukan’ın haberini kimse yalanlayamadığı gibi Hatip Dicle’nin duruşmadaki iddialarına da bu yazıyı yayına verdiğimiz saate kadar cevap veren çıkmadı.

Peki hakimlerin ayarlandığı bir devlete hukuk devleti denilebilir mi?

Fakat Kayseri’de, AKP il yönetimi, Habur’da yaşanan olayın ardından şehit yakınlarının duygularını dile getiren Türk Eğitim Sen Şube Başkanı Ali İhsan Köktürk hakkında dava açılması için savcılığa şikâyette bulundu!

Sümeyra Yılmaz’ın haberine göre Köktürk, konu ile ilgili bir açıklama daha yaparak “Yıllardır sınır ötesi operasyonlar yapılıyor. ‘Dağlar taşlar bombalandı, BBG evi gibi gözetlendi. İnleri teröristlerin başına yıkıldı, örgütte çözülmeler başladı’diye diye bu milleti uyuttunuz mu? Bu bir Obama planı ise ve bize dayatılıyorsa, açıklayın. Bizim istediğimiz bu milletin kendi idarecileri tarafından kandırılmaması, aldatılmamasıdır. Bir an önce sorumluluk sahipleri ortaya çıkıp erdemlice istifa etmelidir” dedi.

Tabii, sorumlularda o erdem olsaydı zaten milleti kandırmaz, aldatmaz, doğruları söylerlerdi!

Fakat, AKP’nin yargı bağımsızlığından ne anladığını göstermesi bakımından gerek Dicle’nin açıklaması gerekse Köktürk’ün sözleri büyük önem taşıyor.

Bir ülkede hâkimlerin, yürütme tarafından ayarlandığından bahsediliyorsa, orada kuvvetler ayrılığından, dolayısıyla demokrasiden söz etmek mümkün değildir.

Ya adaletten söz etmek mümkün müdür?


Arslan BULUT, 14 Şubat 2010
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: Törenle Gelen PKK'lılar ve Tepkiler

İletigönderen Oğuz Kağan » Çrş Şub 17, 2010 15:55

Atalay için gensoru verildi

CHP, İçişleri Bakanı Beşir Atalay hakkındaki gensoru önergesini TBMM'ye sundu.

CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, Grup Başkanvekilleri Hakkı Suha Okay ve Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte düzenlediği basın toplantısında, TBMM Başkanlığına sundukları önerge hakkında bilgi verdi.

Önergede, ''demokratik açılım'' olarak adlandırılan projenin, dış güçlerin de desteği ile siyasi iktidar tarafından ortaya konulduğu iddia edildi.

''Proje ile nelerin öngörüldüğü, kimlerle hangi pazarlıkların yapıldığı, bu kapsamda kimlere ne sözler verildiği ve nelerin hayata geçirilmesinin planlandığı hakkında TBMM'ye ve kamuoyuna inandırıcı hiç bir açıklama yapılmadığı'' ileri sürülen önergede, ''Sonucu belli olmayan, amaçları netlik kazanmamış, hiçbir yasal dayanağı oluşturulmamış, ucu açık bir süreç, AKP Hükümeti eliyle Türkiye'ye dayatılmak istenmiştir'' görüşüne yer verildi.

Ortaya konulan projenin ilk eş zamanlı fiili adımının, 17 Ekim 2009'da gizli görüşme sonrası atıldığı, 19 Ekim 2009 tarihinde de uygulamaya konulduğu belirtilen önergede, şunlar kaydedildi:

''Mahmur Kampından hareket eden 26 kişilik grup ile Kandil Dağından hareket eden 8 kişilik terör örgütü üyesine, 19 Ekim 2009'da Habur Sınır kapısından Türkiye'ye giriş yaptırılmıştır. Grubun Türkiye'ye ulaşmasından önce, Habur gümrük sahasında mobil mahkeme salonu hazırlanmış, aralarında İçişleri Bakanlığı Müsteşarının da bulunduğu üst düzey kamu görevlilerinin hazır bulunduğu karşılama için bir düzen kurulmuştur. Habur'da yaşanan süreci, siyasi iktidar ile terör örgütü mensuplarının birlikle planladıkları, üzerinde anlaştıkları ve hayata geçirmek üzere eş zamanlı olarak harekete geçtikleri, tartışmasız olarak gözler önüne serilmiştir.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığından özel yetkili savcılar; 34 kişinin 4 saat gibi kısa bir sürede ifadelerini alarak, bunlardan 29'unu serbest bırakmıştır. 5 kişi ise TCK'nın 314. maddesi uyarınca terör örgütüne üye olma suçundan tutuklama talebiyle nöbetçi mahkemeye sevk edilmiş, aynı gün bu 5 kişi de serbest bırakılmıştır.

Kandil'den gelen terör örgütü üyelerinden birisinin, 'terör örgütü elebaşının çağrısı üzerine geldiklerini, barış için talepleri olduğunu, kendilerinin barışsever olduklarını' söylediği AA bültenine yansımıştır. TCK'nın etkin pişmanlık başlıklı 221. maddesinin 2. fıkrasında, 'örgüt üyesinin, örgütün faaliyeti çerçevesinde herhangi bir suçun işlenişine iştirak etmeksizin, gönüllü olarak örgütten ayrıldığını ilgili makamlara bildirmesi halinde, hakkında cezaya hükmolunmaz' hükmüne yer verilmiştir. Kandil'den gelenler mahkemenin hemen ardından yaptığı açıklamalarda, terör örgütünden ayrılmadıklarını ifade etmişlerdir. Habur'da serbest bırakılan terör örgütü üyelerinin, TCK'nin etkin pişmanlık hükümlerinden nasıl yararlandırıldıkları sorusunun yanıtı, yargı üzerinde yapılan ayarı gözler önüne sermektedir.''

-''SÜREÇ, HALKIN TEPKİSİ NEDENİYLE BAŞARIYA ULAŞAMADI''-

Önergede, ''demokratik açılım'' sürecinin, müzakere yürüten tarafların anlaşamamasından değil, Habur'da ortaya çıkan görüntünün ardından, halkın tepkisi nedeniyle başarıya ulaşamadığı ifade edildi.

''Demokratik açılım'' projesinin kurgusunun, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve İçişleri Bakanı Atalay tarafından uygulamaya sokulduğu anlatılan önergede, ''Sayın Atalay her seferinde, süreci şeffaf bir şekilde yürüttüklerini söyleme ihtiyacı duymuş, ancak her seferinde de eski bir milletvekilinin itirafında olduğu gibi, devleti taahhüt altına sokan gizli görüşmeler içinde bulunduğu ortaya çıkmıştır'' denildi.

Önergede, 19 Ekim 2009'da ortaya çıkan kurgunun, 17 Ekim 2009'da Atatürk Orman Çiftliğinde Beşir Atalay tarafından müzakere edildiği ileri sürülerek, şu görüşlere yer verildi:

''Hukuk devletlerinde Bakanlar, terör örgütünü muhatap alan, yasal olmayan taahhütler içeren gizli görüşmeler yapamazlar. Hukuk devletlerinde herkes için ayrı ayrı yargı düzeni kurulamaz. Demokratik açılım diye adlandırılan proje kapsamında, terör örgütü mensuplarının yargı sürecini etkileyen, bu konuda özel yargılama düzeni sağlamak için devletin olanaklarını seferber eden, terör örgütü mensuplarının tutuklanmaması için hukuku çiğneyip, yargıyı yönlendiren pazarlıkları yapan, bu amaçla gizli müzakereler yürüten Bakan Atalay hakkında gensoru açılmasını arz ve teklif ederiz.''


Gerçek Gündem, 17 Şubat 2010
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: Törenle Gelen PKK'lılar ve Tepkiler

İletigönderen İlteriş » Pzt Şub 22, 2010 11:27

ABD acikca "kendi projemin adini ben koyarim" diyor. Bakalim Tayyip bunu nasil aciklayacak!

ABD'den açılıma yeni isim
(22 Şubat 2010)


Önce “Kürt açılımı” dendi. Ardından adını bizzat AK Parti değiştirdi. “Demokratik açılım” denmeye başlandı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan süreçten “milli birlik ve kardeşlik projesi” olarak bahsetti. Ancak tüm bu isim karmaşasına son noktayı ABD koydu.


ABD Dışişleri Bakanı Yardımcısı Phil Gordon, geçen hafta yaptığı bir konuşmada süreci resmen adlandırdı;
“Kürtler için demokratik açılım” …(democratic opening to the Kurds)
Türkiye’deki yargı krizi tartışmaları içinde dikkat çekmedi.
Ancak Gordon, geçen hafta içinde Harvard Üniversitesi’nde ABD Başkanı Barack Obama’nın Avrupa politikalarını anlatan çok önemli bir konuşma yaptı.

Konuşmanın başlığı “Obama yönetiminin Güneydoğu Avrupa vizyonu” idi.
Ve tabii ki, Türkiye de bu vizyonun içinde yerini aldı.
Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğine açık ve net destek veren Gordon, “bu konuda biz söz sahibi olmadığımızı biliyoruz. Ama yine de Türkiye’nin AB ile bütünleşmesini tüm gücümüzle destekliyoruz” mesajı verdi.
Ardından da, Türkiye’nin AB ile bütünleşmesini kolaylaştıracak adımlardan bahsetti;
“Heybeliada ruhban okulunun açılması, Türkiye’nin Kürtler için demokratik açılımında yeni adımlar atması ve Kıbrıs’ta yaşanacak gelişmeler, Türkiye’nin AB üyelik sürecini ileriye taşıyacaktır…”

Gordon’un konuşmasında bir başka cümlesi de önemli;
Sorunların çözümü için, özellikle de Kıbrıs’ın çözümü için “bölgesel liderliğin öneminden” bahsediyor Amerikalı yetkili. Bu çerçevede, özellikle Türk-Yunan ilişkilerinde Başbakan Erdoğan ile Yunan meslektaşı Yorgo Papandreu arasında kurulan “kişisel diyalogdan” övgüyle bahsediyor.
Ve hemen ardından ekliyor;
“Türkiye ve Yunanistan Kıbrıs’ta çözüm için önemli ve yapıcı rol oynayabilirler..”

Gordon’un mesajı açık;
ABD Başkanı Obama’nın Avrupa’da istikrar anlayışı içinde Türkiye’nin atacağı adımlar da büyük önem taşıyor.
ABD’ye göre, Avrupa istikrarı için;
Türkiye’nin kendi dini azınlıklarını memnun etmesi (Heybeliada ruhban okulunun açılması sözü bunun örneği);
Etnik gruplar konusunda reform yapması (Amerikalı yetkilinin Demokratik açılım sürecini Kürtlere indirgemesi, dini azınlıkları bunun dışında tutması ilginç);

Ve Kıbrıs’ı çözmesi gerekiyor.
Kısacası, işimiz zor…

Zeynep GÜRCANLI
Kaynak
"Temel ilke, Türk milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır. Bu ilke, ancak tam istiklâle sahip olmakla gerçekleştirilebilir"

Mustafa Kemal Ataturk
Kullanıcı küçük betizi
İlteriş
Üye
Üye
 
İletiler: 1197
Kayıt: Cmt Eki 20, 2007 23:05

Re: Törenle Gelen PKK'lılar ve Tepkiler

İletigönderen Oğuz Kağan » Çrş Nis 21, 2010 18:27

Habur'da Türk bayrağı ve Atatürk resmi indirildi

Akşener toplantıda ilginç açıklamalarda bulundu.

MHP İstanbul milletvekili ve TBMM Başkanvekili Meral Akşener, MHP Bağcılar İlçe Teşkilatının düzenlediği toplantıda ilginç açıklamalarda bulundu.

Akşener’in iddiasına göre; Kandil ve Mahmur‘dan gelerek Habur’dan giriş yapan PKK’lılar yargılanmadan önce yargılamanın yapılacağı sınıfta asılı duran Türk Bayrağı ve Atatürk resmi, PKK’lıları tahrik etmesin düşüncesiyle hakimin talimatıyla indirildi. Bu tutumu sert sözlerle eleştiren Akşener, Murat Karayılan’ın Öcalan ile hükümet yetkililerinin görüştüğüne dair açıklamaları nedeniyle de hükümeti eleştirdi.

Akşener’in açıklamaları MHP’lilerin Hareket 2023 sitesinde yayınlandı.


Gerçek Gündem, 20 Nisan 2010
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: Törenle Gelen PKK'lılar ve Tepkiler

İletigönderen Başkomutan » Prş Nis 29, 2010 0:42

Habur'da gizlenen rezalet soruldu?Cevap tatmin etmedi

Habur'da gizlenen rezalet nedir? haberimiz gündeme bomba gibi düştü.

[img]http://www.hareket2023.com/admin/resimler/84792hbrr.jpg[/img]

TBMM Başkanvekili Meral Akşener'in MHP Bağcılar İlçe Teşkilatının "Bin yıllık kardeşliği yaşa ve yaşat" adıyla işadamlarıyla gerçekleştirdiği toplantıda Habur'da Atatürk resminin ve Türk bayrağının indirilmesi açıklamalarını gündeme taşımıştık.

Bir haftadır Türkiye bu konuyu konuşuyor.

TBMM'de MHP milletvekilleri tarafından AKP Hükümeti adına Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in cevaplaması istemiyle Habur'da Atatürk resmi ve Türk bayrağı indi mi? Bununla ilgili neler yaptınız? soruları soruldu.

Adalet Bakanı Sadullah Ergin konuyla ilgili bilgisi olmadığını ve konuyu incelemeye aldıklarını söyledi.


hareket2023
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: Törenle Gelen PKK'lılar ve Tepkiler

İletigönderen Başkomutan » Prş Nis 29, 2010 18:41

Meclis'te Habur rezaletine verilen saçma sapan AKP cevabı...

Resim

Anayasa değişikliği teklifi görüşmelerinde AK Parti ile MHP arasında Habur-İmralı polemiği yaşandı..

Anayasa değişikliğinin 1. tur görüşmelerinin son gününde bile tansiyon düşmedi.. MHP'li Oktay Vural'ın PKK'lıların Habur'da karşılanması sırasında Türk bayrağının indirilmesini hatırlatması AK Parti'lileri kızdırdı.

AKP'lilerden bu sözlere cevabı gecikmedi. Ankara'da yargılanması gereken Öcalan'ın İmralı'da yargılanmasını örnek gösteren AKP'li Bozdağ, "O zaman onurunuz, haysiyetiniz yok muydu?'' diye sordu.

Anayasa değişikliği teklifinin 27. maddesi üzerinde MHP Grubu adına Grup Başkanvekili Oktay Vural söz aldı.

İÇİNİZ CIZ ETMEDİ Mİ?

''Millet iradesine darbe vurmaya çalışanlara karşı çıktıklarını'' dile getiren diyen Vural, ''Milletvekilleri memur değil. Bunu 1 Mart tezkeresinde gösterdiler, yine göstereceklerdir'' dedi. Vural, ''Habur'da Türk bayrağının rahatsızlık yaratır diye indirilmesine içiniz cız etmedi mi? Ettiğini biliyorum'' diye konuştu.


internethaber
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: Törenle Gelen PKK'lılar ve Tepkiler

İletigönderen Başkomutan » Pzt May 24, 2010 22:57


AKP’nin PKK açılımına Gül’den tam destek

GEÇEN yılki Tahran yolculuğunda uçakta bulunan gazetecilere, “İyi şeyler olacak” diyerek PKK açılımını başlatan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bu sefer de Kazakistan yolunda “Adına ne derseniz deyin Türkiye’nin asıl sorunu Kürt meselesidir” dedi.

Gül yine ‘acılım’ dedi


Geçen yıl Tahran’a giderken uçakta “İyi şeyler olacak” diyerek PKK açılımını başlatan Cumhurbaşkanı Gül bu sefer de Kazakistan’a giderken yine uçakta, “Türkiye’nin asıl sorunu Kürt meselesidir” dedi

Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev’in davetlisi olarak gittiği Astana’da açıklama yapan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Orta Asya’da yükselen bir güç olan Kazakistan’ın bütün dünya tarafından yakından ve ilgiyle takip edildiğini söyledi. Kendisine Bayındırlık ve İskan Bakanı Mustafa Demir, bazı milletvekilleri, belediye başkanları, üst düzey bürokratlar, akademisyenler, işadamları ve basın mensuplarından oluşan bir heyetin eşlik ettiği Gül, “Orta Asya bölgesi, Türkiye için son derece önemlidir. Tarihi ve kültürel bağlarla bağlı olduğumuz Orta Asya bölgesine çok önem veriyoruz” dedi. Gül, uçakta gazetecilerle yaptığı sohbette, Cumhurbaşkanı olduktan sonra Türk cumhuriyetleri ile çok yakın ilişkiler içinde olduğunu, sık sık ziyaretler gerçekleştirdiğini ifade etti.

‘PKK açılımı’na destek

AKP hükümetinin “PKK açılımı” girişimlerini de “Artık yola çıkılmıştır” şeklinde değerlendiren Gül, bir gazetecinin “Çankaya’dan bakıldığında ülkenin en önemli meselesi olarak neyi görüyorsunuz?” sorusuna ise şöyle cevap verdi: “Adına ister terör meselesi deyin, ister demokratik açılım deyin, isterseniz Kürt meselesi deyin; adını ne koyarsanız koyun, bu mesele Türkiye’nin en önemli meselesidir.” Geçen yıl Tahran’a giderken uçakta yanında götürdüğü gazetecilere, “İyi şeyler olacak” diyerek AKP iktidarının PKK açılımını başlatmıştı. Gül, daha sonra da özel bir TV kanalına “Tarihi fırsat devam ediyor. Herkes bunu görecek. İşbirliği olacak” demişti.


YENİÇAĞ
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

ÖncekiSonraki

Şu dizine dön: Genel - Güncel Konular

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

x