Törenle Gelen PKK'lılar ve Tepkiler

Genel & Güncel Konular

Re: Törenle gelen PKK'lıların tamamı serbest bırakıldı!

İletigönderen maydonos » Çrş Eki 21, 2009 18:42

Bundan sonra ki adim ne olacak?
Bu guruhun bu tarihten sonra ki misyonu nedir? Biraz tahminde bulunalim.

Yeni bir silahli guc olusturulacak ve bu guruh kimleri koruyacak.?

Ya da sehirlerin varoslarinda uyusturucu, kadin mi pazarlayacaklar? Duz ovada normal vatandas is as bulamazken bu azili katillerin misyonu nedir?

Ya da ajan provakator olarak universite ve liselerde mi kullanilacaklar?

Can guvenligi artik kalmamistir. Yaziklar olsun.
Resim


Ne MuTLu TüRkÜm DiYeNe
Kullanıcı küçük betizi
maydonos
Üye
Üye
 
İletiler: 1651
Kayıt: Çrş Haz 04, 2008 1:53

Re: Törenle gelen PKK'lıların tamamı serbest bırakıldı!

İletigönderen Ram » Çrş Eki 21, 2009 18:57

Yigit Dadas,

Çok güzel yazmışsın, katılıyorum; özellikle de hiçbir partiden medet umulmaması konusunda iki yıldır yazıyoruz. Peki senin izleyeceğin eylem yolu nedir¿?

Bir defa örgütlü olmak gerekir. Bu örgütün tıkır tıkır işlemesi gerekir. Bu örgütün çökertilemeyecek kadar yaygın olması gerekir.

Öyleyse örgütlenmek için açıktan bir duyuru yapalım, etimiz-budumuz en açık haliyle bilinsin.

Madem gerçekçi olacağız, daha açık olalım. Sokağa dökülmekle herhangi bir şey hâllonulacak mıdır¿? Memleket iç savaşa giderken, bunu âdeta hızlandırıp kan mı dökeceğiz¿? Birilerini kaçırıp alı mı koyacağız¿?

Şunu anlamak lâzım; bu ihanet şebekesini yok etmek için, ilk önce -öyle ya da böyle- Meclis'ten tüm vekilleri çıkarmak ve oraya oturmak gerekir. "Bunu yapabilir miyiz¿?" sorusundan daha önemli bir soru vardır: Bu bir anda olur mu¿?
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!

Re: Törenle gelen PKK'lıların tamamı serbest bırakıldı!

İletigönderen Mustafa Recep » Çrş Eki 21, 2009 20:33

Bir arkadaşımız mevcut siyasi partileri unutun demiş bakınız bu yanlış bir söylemdir eğer bunu söyleyip de bir adres göstermiyorsanız bu isabetsiz bir söylemdir. Mustafa Kemal dahi İttihat ve Terakki'nin yanlışlarını görmesine rağmen katılmak mecburiyetinde kalmıştır burada anahtar kelime TEŞKİLAT'tır.
Mademki bu sürece karşıyız çapımız el verdiğince mücadele edeceğiz. Kendi adıma konuşuyorum, verili durum çerçevesinde elimden geleni yapmağa gayret ediyorum. Sizlerde öyle yapınız!
AMERİKANCI GENERALLER DEĞİL KEMALİST PAŞALAR İSTİYORUZ!
Kullanıcı küçük betizi
Mustafa Recep
Üye
Üye
 
İletiler: 417
Kayıt: Çrş Tem 09, 2008 13:11
Konum: sakarya

Re: Törenle gelen PKK'lıların tamamı serbest bırakıldı!

İletigönderen antalyalim » Çrş Eki 21, 2009 21:57

Şehit aileleri öfkeli

ANKARA, (DHA)
Kaynak
Abdullah Öcalan'ın talimatı üzerine Kuzey Irak'taki kamplardan gelen PKK'lılara gösterilen muamele şehit ailelerini öfkelendirdi. Şehit Aileleri Federasyonu Başkanı Hamit Köse, "Habur sınır kapısındaki manzarada hükümet teröristleri teslim almadı, teröristler hükümeti teslim aldı. Bu, vatanın kutsallığına inanan insanları yürekten incitmiştir" dedi.

Konuya ilişkin bir basın toplantısı düzenleyen Köse, DTP'nin sınır kapısında yaptığı hazırlıkları da eleştirerek, "Günler öncesinden sınır kapısında çadır kurmalarına, karşılama merasimi yapmalarına izin verildi. Suçu övme filini işlediler, suç işlediler" ifadesini kullandı.

Öte yandan Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimler Derneği Antalya Şube Başkanı Ali Kuş, “Teröristleri milli kahraman gibi karşılayanlara, karşılatanlara ve müsaade edenlere bir kez daha lanet olsun diyoruz” dedi. Eşinin Diyarbakır'da şehit düştüğünü söyleyen Selma Güller, “Ben eşimi boşuna toprağa vermişim. Bir şehit cenazesine bile bu kadar milletvekili gelmiyor. Eğer bu süreç böyle devam ederse madalyamı geri göndereceğim” dedi.Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimler Derneği Antalya Şubesi, ‘Barış Grubu’ olarak nitelendirilen PKK'lıların Türkiye'ye dönüşüyle ilgili yaşanan sürece tepki göstermek amacıyla dernek binasında basın toplantısı düzenledi. Gaziler ve şehit yakınlarının katıldığı toplantıda konuşan Dernek Başkanı Ali Kuş, teröristlerin zafer kazanmış milli kahraman edasıyla karşılanmasını kınadıklarını söyledi.PKK'lıların karşılanmasında ortaya çıkan görüntülerin şehitlere ihanet anlamı taşıdığını söyleyen Kuş, “Teröristlerin PKK bayraklı, bebek katili Apo posterli, davul zurna eşliğinde karşılanmasını şiddetle, nefretle kınıyor ve lanetliyoruz. Bu yapılanlar bu ülke için kanını döken şehitlere yapılmış en büyük ihanettir. Bu gelenler terhis olan askerlerimiz değil, hacdan gelen hacılarımız değil, bu gelenler askerimize, polisimize, çoluk çocuk demeden bebeklere bile kurşun sıkan gözü dönmüş cani, vatan haini teröristlerdir” dedi.

ŞEHİTLERİN KEMİKLERİ SIZLADI

“Şehitlerin kemiklerini sızlattılar” diyen Kuş, teröristlerin gövde gösterisi yaptığını, bunun da PKK'ya moral olduğunu söyledi. Kuş, “Eli kanlı teröristler barış elçisi kisvesi altında dağdan inmişlerdir. Devletimizin ise bu teröristlerin önüne bir tek kırmızı halı sermediği kalmıştır. Teröristleri milli kahraman gibi karşılayanlara, karşılatanlara ve müsaade edenlere bir kez daha lanet olsun diyoruz. Bu süreç bu şekilde devam ederse bize verilen övünç madalyalarını geri teslim edeceğiz. Çünkü böyle bir ortamda bu madalyaların manevi önemi kalmamıştır” diye konuştu.

Kuş'un konuşmasının ardından söz alan Güneydoğu Gazisi Yalçın Kaçar, Türkiye'ye giriş yapan teröristlerin serbest bırakılmasına anlam veremediklerini söyledi. Teröristlerin yargılanması gerektiğini belirten Kaçar, “Utanmasalar gazilere, şehit ailelerine de bu teröristleri karşılatacaklar. Biz karşılayalım, madalyalarımızı da onlara verelim. Biz bunları artık kaldıramıyoruz. Biz teröristlerin yargılanmasını istiyoruz. Şehitlerimizin kanı yerde kalmasın” diye konuştu.

OĞLUMU ASKERE GÖNDERMEM

Yaşanan olaylar nedeniyle devlete bakış açısının değiştiğini belirten Kaçar, “Ben çocuğumu bile askere göndermeyi düşünmüyorum. Biz yaptık da ne oldu? Ben eskiden çağırsalar 'yine askere giderim' diyordum. Ama şu anda ne çocuğumu, ne yakınlarımı askere göndermeyi düşünmüyorum” dedi.Eşinin Diyarbakır'da şehit düştüğünü söyleyen Selma Güller, kendisine verilen Devlet Övünç Madalyası'nı geri göndereceğini belirterek, “Ben eşimi boşuna toprağa vermişim. Teröristlerin karşılanmasında bu ülkenin milletvekilleri vardı. Bir şehit cenazesine bile bu kadar milletvekili gelmiyor. Benim eşim bu vatan uğruna canını verdi. Eğer bu süreç böyle devam ederse madalyamı geri göndereceğim” dedi.Eşinin terör olayları nedeniyle bunalıma girerek intihar ettiğini belirten asker eşi Sabriye Karaman, “Benim çocuğum benden baba istiyor, bunun hesabını kime verecek? Bu devlet bize madalya verdi. Aynı devlet utanmıyorsa o gelen teröristlere de madalya taksın. Öcalan'ı da cumhurbaşkanı yaparlar. Benim oğlum şimdi hırslandı, dağa çıkıp teröristleri kazımak istiyor. Biz ‘Vatan sağolsun’ diyoruz. Şimdi hangi vatan sağolsun diyeceğiz?” dedi.Hükümetin istifa etmesi gerektiğini dile getiren şehit babası Mehmet Aksoy ise şunları söyledi: “Biz böyle iktidar, böyle devlet istemiyoruz. Hükümet istifa etsin. Bu gelenler teslim olmaya değil, teslim almaya geliyor. İktidar nerde, ordu nerde? İktidar da istifa etsin ordu da istifa etsin. Yurdumuzu parçalasınlar diye oğlumuzu askere göndermedik.”

TEPKİLER ÇIĞ GİBİ BÜYÜYOR

ŞEHİT Aileleri Federasyonu Başkanı Hamit Köse, 'Barış Grubu'nun Türkiye'ye gelişini ve karşılanma şeklinin yüreklerini hançerlediğini belirterek, "PKK terör örgütü militanlarının Habur sınır kapısında adeta devlet töreniyle karşılanmaları, PKK'nın siyasi uzantısı olan bir siyasi partinin milletvekillerinin devlete adeta meydan okurcasına basın açıklamaları yapmaları, şehitlerimizin kemiklerini sızlatmıştır. Gelen teröristlere bir madalya vermeleri, kırmızı halılarla ve güllerle karşılanmaları, bir de kurban kesilmesi eksik kaldı. Bize verilen madalyaları Cumhurbaşkanına, başbakana geri iade edip, o gelen terörislere taksınlar" dedi.

Toplantıda 'eli kınalı gelinler kocalarını istiyor' diyerek haykıran şehit annesi Ayşe Çelik, "Keşke bizim çocuklarımız da terörist olsaydı, onlar annelerinin yanına döndü. Biz ise şehitlerimizin mezar taşlarına sarılıp, gözyaşı döküyoruz" diyerek baygınlık geçirdi.

MADALYA TAKIP, KIRMIZI HALI SERSELERDİ

Şehit Aileleri Federasyonu Merkezi'nde basın toplantısı düzenleyen Hamit Köse, 'Demokratik açılım' ve 'Barış grubunun' Türkiye'ye gelmesine tepki gösterdi. Şehit aileleriyle birlikte toplantıya katılan Köse, teröristlerin karşılanma biçiminin yüreklerini hançerlediğini belirterek, şunları söyledi: "PKK terör örgütü militanlarının Habur Sınır Kapısı'nda giriş yapmaları, bu teröristlerin adeta devlet töreniyle karşılanmaları, PKK'nın siyasi uzantısı olan bir siyasi partinin milletvekillerinin devlete adeta meydan okurcasına basın açıklamaları yapmaları, şehitlerimizin kemiklerini sızlatmıştır. Şehit annelerin, babaların, eşlerinin, boynu bükük yetimlerin kanayan yaralarına tuz basmıştır. Gazilerimizin o bölgede kalan uzuvları, teröristlere bu imkanı sağlayan siyasilerden hem bu dünyada, hem de öbür dünyada davacı olacaktır. Şehitlerin ve gazilerin kanları bu senaryoların altına imza atanları boğacaktır.

Bu açılımın zeminini hazırlayan sözde siyasetçilerin hem şehitlere, hem gazilere, hem de bu vatana ihanet içinde bulundukları kanısındayız. Bu ihanetin bedelini en kısa zamanda Yüce Türk Milletinin önünde ödeyeceklerine inanıyoruz. İmralı adasında yatan vatan haini terörist başının emriyle Habur Sınır Kapısı'ndaki teröristleri teslim alma töreninde siyasi otoritenin bir eksikliğini gördük. O da gelen teröristlere madalya vermeleri, kırmızı halılarla karşılanmaları, gül vermeleri ve kurban kesmeleri eksikti. Habur Sınır Kapısı'ndaki manzarada hükümet, teröristleri teslim almamıştır, teröristler hükümeti teslim almıştır. Bu manzara da vatan kutsallığına inananların yüreğini yakmıştır."

MADALYALARI İADE EDECEĞİZ

Teslim olmayı kabul etmeyen ve buraya anlaşmak için geldiğini söyleyen teröristlere kucak açıldığını kaydeden Köse, "Pişman olmadığını söyleyen ve pişmanlık yasasından yararlanmak istemeyen teröriste zoraki pişmanlık hükümleri uygulanarak, serbest bırakılmıştır. Askere, polise, millete, vatana kurşun sıkan bu töristler bundan pişmanlık bile duymamıştır. Ama bunlar kahraman olarak görülmüşlerdir. İslamiyetten, haktan, hukuktan bahseden sayın Başbakan, gözlerimizin içine baka baka milletini kandırmaktadır" dedi. Kendilerine verilen madalyaları Cumhurbaşkanı'na, Başbakan'a iade edeceklerini belirten Köse, "Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Başbakan bu madalyaları o teröristlere taksınlar" diye konuştu.

BU BİR AÇILIM DEĞİL, AÇILIMDA BOĞULMADIR

Teröristlerin karşılandığı gibi şehitlerin karşılanmadığını, bunun devlete meydan okuma olduğunu ifade eden Şehit Aileleri Federasyonu Başkanı Hamit Köse, "Açılımdan bahsediliyor. Bu bir açılım değil, açılımda boğulmadır. Bu yapılan, şehit ailelerine, gazilere, millete ve vatana ihanettir. Açılımı yürüten İçişleri Bakanı, ne olduğu belirsiz kişilerle görüşmekle, onlardan destek almakla açılım olmaz. Açılımın muhatabı şehit aileleri ve gazilerdir. Ancak onlar dikkate bile alınmıyor" dedi.

ŞEHİT ANNESİNİN FERYADI

Toplantıya katılan şehit annesi Ayşe Çelik, 'eli kınalı gelinler kocalarını, çocuklar babalarını bekliyor' diye haykırarak, "PKK'nın Cumhurbaşkanı, PKK'nın Başbakanı biz de oğullarımızı istiyoruz. Getirin çocuklarımızı. Bizim çocuklarımız 'baba' diye mezar taşlarına sarılıyor. Teröristleri getirdiğiniz gibi bizim çocuklarımızı da getirin. Eli kınalı gelinler kocalarını, çocuklar babalarını bekliyor. Ama keşke bizim çocuklarımız da terörist olsaydı. Teröristler analarının yanına döndü, biz ise mezar taşlarına sarılıp ağlıyoruz" diyerek baygınlık geçirdi.

Şehit ablası Müzzeyen Taşyürek ise "Oynanan oyun komediir, hukuki oyundur. Muş'ta bir teröristin mezarına şehit yazıldığı için dava açıldı, ancak dava sonucu beraat çıktı. Eğer ordu bizsek, eğer vatanı savunan bizim çocuklarımızsa, o zaman şehit olan kim? Vatan için ölene de, teröriste de şehit diyorsak, o zaman bu savaş neyin savaşı?" diyerek göz yaşı döktü.
"Mustafa Kemal'in Askerleriyiz" :turkiye:
Kullanıcı küçük betizi
antalyalim
Çeviri Takımı
Çeviri Takımı
 
İletiler: 522
Kayıt: Sal Ara 16, 2008 21:39
Konum: Evden

Re: Törenle gelen PKK'lıların tamamı serbest bırakıldı!

İletigönderen segmen » Çrş Eki 21, 2009 22:03

Bu yasananlari icim kaldirmiyor. Kahroluyorum. Hic olmazsa asker sahip cikar diye teselli buluyorduk onlar da sustu. Sahi Dolmabahce'den sonra askerin hicbir sesi cikmadi. Bunun nedeniyle ilgili herhangi bir duyumu, fikri olan bir arkadasimiz var mi? Ilker Pasa da mi acilimci oldu yani? Hatta haberlerde, acilimin Milli Güvenlik Kurulu kontrolünde devam ettirildigi vurgulaniyor. Yani asker de isin icin de. :shock:
Kullanıcı küçük betizi
segmen
Üye
Üye
 
İletiler: 15
Kayıt: Cum Ağu 14, 2009 0:26

Re: Törenle gelen PKK'lıların tamamı serbest bırakıldı!

İletigönderen antalyalim » Çrş Eki 21, 2009 22:14

Kaybeden zil takıp oynamaz abartmayın, asap bozmayın

DAĞDAN inen PKK'lılara yapılan karşılama, Türkiye'de birçok kişiyi rahatsız etti.
Zannedersiniz ki, büyük bir marifet yapmış geri dönüyorlar.
Bakın arkadaşlar, şunu hemen tespit edelim.
PKK denilen kanlı örgüt, Türkiye'de her türlü etnisiteden 40 bine yakın insanın hayatına mal olmuştur. Bunların büyük bölümü Kürt yurttaşlarımızdır.
Bu örgüt kanlı bir süreçten sonra "SAVAŞI KAYBETMİŞTİR".
Evet büyük harflerle yazıyorum, "SAVAŞI KAYBETMİŞTİR".
Mağlup bir örgüttür.
Elebaşı olan kişi şu anda Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin hapishanesindedir.
Halen hayatta olması, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin büyüklüğündendir. Dağdan inenlere "kucak açmasına" neden olan da Türkiye Cumhuriyeti'nin bu büyüklüğüdür.
Savaşı kaybeden "isyankâr" yurttaşlarına "bir şans daha verme" arzusundandır.
Onların bile kendilerini "şerefsiz katiller gibi hissederek dağa mahkûm olmalarını engellemek" amacıyla kucak açılmıştır.
Terör örgütünün yenilgisinden sonra bu beyhude uğraşı daha fazla sürdürmemeleri için kendilerine açılan kapıdan gelmeleri, Türkiye'den çok kendileri için yararlıdır.
Ama onlara tavsiyem, "şerefli mağlubiyetlerini" kabul edip Türkiye'de yaşayan milletin daha fazla asabını bozmamalarıdır.
Kaybettikleri mücadeleden sonra zil takıp oynayana deli derler.
Onlardan beklenen, akıllı uslu olmalarıdır.

En tehlikeli örgüt 'ÇEK'

DAĞDAN inen PKK'lılar savcıya ifade verip serbest bırakıldılar.
Herkes, "Ne için ifade verdiler" diye merak ediyor.
Ben söyleyeyim.
"Çek ifadesi" verdiler.
Savcı, PKK'lılara "Karşılıksız çekiniz var mı?" diye sordu.
PKK'lılar da "Yok" deyince salıverildiler.
Eğer karşılıksız çek vermiş olsalardı şimdi hepsi hapisteydi.
Ama PKK yönetimi tedbirli davranmış, çek davası olanları yollamamış.
Gelenler, çek suçu işlememiş "basit terör" suçluları.
Bu soruşturmanın sebebi ise çek suçlularının dağa çıkıp sonra teslim olarak kurtulmalarını engellemek.
Fatih Altayli

Not: Alti cizili kelime veya cümleleri görünce olaylarin nasil carpitildigini ve yandas medyanin RTEye tek kelime edemedigini birkez daha anladim :( yazik
"Mustafa Kemal'in Askerleriyiz" :turkiye:
Kullanıcı küçük betizi
antalyalim
Çeviri Takımı
Çeviri Takımı
 
İletiler: 522
Kayıt: Sal Ara 16, 2008 21:39
Konum: Evden

Re: Törenle gelen PKK'lıların tamamı serbest bırakıldı!

İletigönderen Yigit Dadas » Çrş Eki 21, 2009 23:36

Arkadaslar ben adres gösteriyorum. O da halktir!

Illaki bir siyasi partiye ihtiyac duymak kisir bir siyaset ve demokrasi anlayisidir.

Siyasi partiler birer aractir. Islevlerini yitirmislerse, mevcut düzende hicbir seye care olamiyorlarsa, susmuslarsa, susturulmuslarsa alternatif üretmek zaruri olmustur.

Bazen siyasi partiler halki degil, halk siyaseti harekete gecirebilmelidir.

Benim sokaga dökülmekten kastim zaten def gibi gergin sinirleri iyice gerip kamplasmalari keskinlestirmek degil. Bakiniz su an halkin büyük bir bölümü morale muhtac. "Biz daha bitmedik! Biz buradayiz" duygusuna o kadar ihtiyacimiz var ki! Herkes ilk adimi bekliyor, hatta herkeste bir KURTARICI beklentisi hakim. Bu kurtarici ise sadece kendi yüregimizdedir! Onu harekete gecirmek zaruridir.

Halk harekete gecirilebilirse, onlarin oylarini alan siyasi partiler de sürüklenecek, bu isin dogasinda var bu.

Bakiniz su berbat ortamda, muhalefet partileri tek yürek, akliselim, halktan yana ve haktan yana tavir koyamiyorlar halen net bir sekilde.

Hala Bahceli Baykal'a, Baykal Bahceli'ye havlamakla mesguller.

Bunlarin capi bu kadar.

Diger partiler ise kendi kisir cevrelerinde lafla vatan kurtarma pesindeler.

Halka giden, halki harekete gecirebilen, teskilatlandirabilen tek bir zeka yok ortada.

Oysa ortam o kadar müsait ki. Su an Türk milleti sefkatli, ne dedigini bilen, mantikli bir yol göstericiye katilmak icin can atiyor.

Bu sözde liderler ne kadar basiretsizdirler ki, iclerinden bir tanesi olsun bu firsati somut adimlara dönüstüremiyor!

Neden? Cünkü adamlarin capi, vizyonu, amaci, yüregi yetmez buna!

Bir kere ABD'den ödleri kopuyor! Feto'dan ödleri kopuyor. Hepsinde asagilik kompleksi almis yürümüs. Potansiyelin, gücün farkinda degiller.

Siyaseti bagirmak, yirtinmak, sizlanmak zannediyorlar.

Terör terör diye inliyorlar. Neymis? Apo'nun yol haritasiymis! Hadi oradan!

Bunun emperyalizmin, ABD'nin yüz yillik yol haritasi oldugunu itirafa ve tesbite gücü yetmeyen adama ben lider, siyasetci, vatansever demem!

Kessinler trasi!

Mevcut siyasi partileri unutun! Gücleri yok! Cünkü halki temsil etmiyorlar. Edemezler de! Kendi parti binalarina, sanal dünyalarina, anlamsiz ihtiraslarina kapilmislar, siyaset yaptiklarini zannediyorlar.

Iyi niyetli olanlarin ise capi belli, teskilat gücü, kitleleri etkileme, harekete gecirme, sürükleme gücleri yok.

Cözüm: Yeni, bagimsiz, caliskan, eylemci, cesur bir siyasi hareket. Tepeden halka degil, halktan tepeye organize olan!

Su an samimi, zeki ve organize bir sekilde, hic taviz vermeden ABD'YE HAYIR, AB DAYATMALARINA HAYIR, TERÖR'E HAYIR, SÖMÜRÜYE HAYIR, RANTA HAYIR, ÜRETIME EVET, LIYAKATA EVET, ADALETSIZLIGE HAYIR, PESKESE HAYIR, MEVCUT SATILMIS MEDYAYA HAYIR, ETNIK BÖLÜCÜLÜGE HAYIR, RUM DAYATMALARINA HAYIR, ERMENI DAYATMALARINA HAYIR, ADIL SOSYAL DÜZENE EVET, KÜLTÜREL YOZLASMAYA HAYIR, TV DIZILERIYLE MORFINLEMEYE HAYIR, MILLI KAYNAKLARIN PESKESINE HAYIR diyebilecek bir hareketin, arkasina aldigi halk dalgasiyla ve yaratacagi deprem etkisiyle ilk secimlerde, tutunacak bir dal arayan, mevcut hicbir siyasi partiye en ufak itimadi kalmamis sessiz milyonlari sürüklemesi o kadar mümkün ve dogaldir ki.

Bunu basarmak zaruridir.

Daha AKP karsisinda yek yürek olmayi kisisel cikarlari veya beceriksizlikleri yüzünden beceremeyen mevcut partileri unutun!

Ve bunlar daha esas düsmani yani ABD'yi agizlarina dahi alamayan ödleklerken kimden ne bekliyorsunuz!

Teskilatlanmak zorundayiz!

Potansiyel büyük! Tabi ki korkular da...

Kaybedecek neyimiz kaldi?

Su an oynanan oyun basit. Asiri basit. Belki de bu basitlik bizleri pasifize eden:

Adim atma, Ergenekon'cu olursun! Adim atma halki kamplastirirsin. Adim atma,ABD ile basa cikamazsin! Adim atma Feto ile basa cikamazsin!

Evet adim atmadigimiz sürece aynen böyle olacak.

Su an bir savas yapilmakta ama düsmanin karsisinda ordu yok!

Ordu ciktiginda bu kadar kolay degil bu isler.

Su an tek kale mac yapiliyor.

Bizim takim sahada bile degil.

Bizim takim sahaya cikinca kurallar bastan konacak!

Biz ise daha sahaya cikmaya korkuyoruz.

Senelerdir her mac 10 yiyenlere belki bu kez kazanirlar diye bel baglamisiz!

Bu kadar korkaklik olmaz!

Biz zeki insanlariz!

Bir yol bulamiyorsak, zaten hic buralarda felsefe yapmayalim.

Harekete gecmek zorundayiz, ama göstermelik degil, harbiden!

Önerilerinizi belirtiniz.
Kullanıcı küçük betizi
Yigit Dadas
Üye
Üye
 
İletiler: 26
Kayıt: Çrş Eki 21, 2009 17:15

Re: Törenle gelen PKK'lıların tamamı serbest bırakıldı!

İletigönderen Ram » Çrş Eki 21, 2009 23:56

Yazdıklarıma somut bir yanıt gelmemiş. Hani "klavye delikanlılığı" deyip kestirip atmakla çözülmüyor konular.

Su an samimi, zeki ve organize bir sekilde, hic taviz vermeden ABD'YE HAYIR, AB DAYATMALARINA HAYIR, TERÖR'E HAYIR, SÖMÜRÜYE HAYIR, RANTA HAYIR, ÜRETIME EVET, LIYAKATA EVET, ADALETSIZLIGE HAYIR, PESKESE HAYIR, MEVCUT SATILMIS MEDYAYA HAYIR, ETNIK BÖLÜCÜLÜGE HAYIR, RUM DAYATMALARINA HAYIR, ERMENI DAYATMALARINA HAYIR, ADIL SOSYAL DÜZENE EVET, KÜLTÜREL YOZLASMAYA HAYIR, TV DIZILERIYLE MORFINLEMEYE HAYIR, MILLI KAYNAKLARIN PESKESINE HAYIR diyebilecek bir hareketin, arkasina aldigi halk dalgasiyla ve yaratacagi deprem etkisiyle ilk secimlerde, tutunacak bir dal arayan, mevcut hicbir siyasi partiye en ufak itimadi kalmamis sessiz milyonlari sürüklemesi o kadar mümkün ve dogaldir ki.


Madem görünene bakıyoruz, görünürde bunları sıralayan ve halk desteği oldukça olan ve gittikçe artan HEPAR adında bir parti var, ona destek verin o zaman. Biz de zorunda kalırsak, bu partiyi, bu hareketi destekleyeceğiz.

Bunun dışında Erdal SARIZEYBEK il il, ilçe ilçe cantasını alıp dolaşıyor, her gün -bazen iki ayrı yerde- aynı şeyleri usanmadan-bıkmadan konuşuyor. Ona danışın; halkta ne kadar kıpırdanma var, ne kadar örgütlenme isteği var, bunlar yalnızca istekte mi kalıyor, Meclis'e yürüyelim içindekileri çıkartalım havasındalar mı¿? diye sorun. Onun da kurduğu bir düşünce kümesi var, buna da destek verebilirsiniz.

Biz sıradan bireyler olarak kitlesel bir etki yapamayız, durum budur. Buradan ancak, halkın genel ağ aracılığıyla bilgilenmesini ve -bu ihanet şebekesinin yıkılması için- büyük bir istek duymasını sağlayabiliriz, zaten bunun için uğraşıyoruz.

Bazı Aydınlar birleşecek, konuşacak, anlaşacak, alabilecekleri en üst desteği alacak ve halkı peşinden sürükleyerek Meclis'e yürüyecek. Biz de üzerimize ne düşüyorsa yapacağız.
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!

Re: Törenle gelen PKK'lıların tamamı serbest bırakıldı!

İletigönderen Yigit Dadas » Prş Eki 22, 2009 0:08

Ram yazdı:Yigit Dadas,

Çok güzel yazmışsın, katılıyorum; özellikle de hiçbir partiden medet umulmaması konusunda iki yıldır yazıyoruz. Peki senin izleyeceğin eylem yolu nedir¿?

Bir defa örgütlü olmak gerekir. Bu örgütün tıkır tıkır işlemesi gerekir. Bu örgütün çökertilemeyecek kadar yaygın olması gerekir.

Öyleyse örgütlenmek için açıktan bir duyuru yapalım, etimiz-budumuz en açık haliyle bilinsin.

Madem gerçekçi olacağız, daha açık olalım. Sokağa dökülmekle herhangi bir şey hâllonulacak mıdır¿? Memleket iç savaşa giderken, bunu âdeta hızlandırıp kan mı dökeceğiz¿? Birilerini kaçırıp alı mı koyacağız¿?

Şunu anlamak lâzım; bu ihanet şebekesini yok etmek için, ilk önce -öyle ya da böyle- Meclis'ten tüm vekilleri çıkarmak ve oraya oturmak gerekir. "Bunu yapabilir miyiz¿?" sorusundan daha önemli bir soru vardır: Bu bir anda olur mu¿?


Sevgili Ram,

aslinda bu normalde bir anda olmaz. Ancak mevcut durumda tahmin edilenden cok daha süratli olur.

8 yillik bir birikim var insanlarda, inanilmaz bir potansiyel birikimi söz konusu. Ucurumrun kenarinda atilmayi bekleyen son tekmeyi bekleyen bir tas gibi bekleniyor. O son tekme gerekiyor sadece.

AKP isleri gizli kapakli götürse biraz zorlasabilirdi mevcut durum. Ama artik buna dahi gerek görmüyorlar.

Gözler önünde, alenen bitirmeye basladilar ülkeyi.

Son oynanan tiyatroyu düsün sadece. Bugün milyonlarca vatan evladi "nasil olur! kabus mu görüyorum! katiller nasil kahraman gibi sokuldu ve serbestce dolasiyorlar" diye saskinlik icinde.

Bu kadar bodoslama hiyanet ortaminda tahminlerden cok hizli mevzi ve mesafe kazanmak mümkündür.

Kivrak bir zekaya, mangal gibi yürege, genis capli bir katilima ve yilmak bilmeyen bir direnise ihtiyac vardir.

Su an ortada direnis mirenis yok. Kurbanlik koyun gibi sirasini bekliyor herkes.

Teskilatlanmak zorundayiz.

Güclükler cok fazla. Ama avantajlarimiz da yok degil. Ilk hedef genel secimler olmak zorunda.

Su aptal, capsiz parti liderlerini tokatlamak, uyandirmak zorundayiz. Olmuyorsa ki olmayacak halki tokatlamak zorundayiz. "Uyan Türkiye Mektup Projesi" hayata gecirilebilirse güzel bir adim olacak.

Bunlar imkansiz seyler degil. Yeni bir siyasi hareket de imkansiz degil. Ancak bunun sürati konusu düsündürücü.

Sanirim atilacak en mantikli adim, halihazirda siyasi tecrübesi ve iyi kötü bir teskilat yapisi olan siyaset adamlarini yeni bir hareket etrafinda organize etmek olacaktir.

Bunlari hukukcular, is adamlari, medya mensuplari ve milyonlarca insan ile koruma ve beslemeye tabi tutmak.

Aslinda kafamdaki hareket bir devrim niteligi tasiyor. Ama devirmek istedigim sey SUSKUNLUGUMUZ, PISIRIKLIGIMIZ!

Harekete gecirmek istedigim temel kavramlar: BURADAYIZ, BASARACAGIZ, INANIYORUZ, UMUTLUYUZ, SONUNA DEK INATCIYIZ !

Bu kadar bos kaleye gol attirilmaz.

Tamam düsman acimasiz, düsman güclü, düsman planli ama biz de resmen meydani bos biraktik.

Tamamen genel secimlerdeki zafere yönelik bir strateji gelistirmek zaruridir.

Bu da zor degil. Su an halkta hicbir kipirdanma olmadigi ve tamamen bir teslimiyet havasi hakim oldugu icin su an hicbir sonuc alinamaz. Secimlerden önce halkin zafere inancini kamcilayacak bir $ok yasamak zorunda bu millet!

Hicbir seyin eskisi gibi olmayacagi bir tokat!

Tasa atilacak bir tekme!
Kullanıcı küçük betizi
Yigit Dadas
Üye
Üye
 
İletiler: 26
Kayıt: Çrş Eki 21, 2009 17:15

Re: Törenle gelen PKK'lıların tamamı serbest bırakıldı!

İletigönderen arazi » Prş Eki 22, 2009 0:11

Yigit Dadas yazdı:Benim sokaga dökülmekten kastim zaten def gibi gergin sinirleri iyice gerip kamplasmalari keskinlestirmek degil. Bakiniz su an halkin büyük bir bölümü morale muhtac. "Biz daha bitmedik! Biz buradayiz" duygusuna o kadar ihtiyacimiz var ki! Herkes ilk adimi bekliyor, hatta herkeste bir KURTARICI beklentisi hakim. Bu kurtarici ise sadece kendi yüregimizdedir! Onu harekete gecirmek zaruridir.




dadaş arkadaşın dediği şey zaten cumhuriyet mitingleri vasıtasıyla yapıldı..

ozamanlarda da durum daha az vahim değildi...

ve bunlarda kamuoyunda öne çıkan bazı isimlerin çabasıyla yapıldı,ve bu isimlerin hepsi şuanda ya hapiste yada sindirilmiş vaziyette..bunları biliyoruz...

şimdi,

bundan sonraki adımları kim atıcak?

güncelmeydan ekibi ve takipçilerimi?

add mi?

tgb mi?

kim?

bu ülkede vatansever milletvekilleri var,aydınlar,yazarlar,işadamları var...seslerini duymasakta var...

sanmıyorum ki,güncelmeydan sitesinden bir şahlanma meydana gelebilsin...

(tabi bunları söylerken asla çaba sarfedilmemesini/kafa patlatılmamasını kastetmiyorum)
Kullanıcı küçük betizi
arazi
Üye
Üye
 
İletiler: 28
Kayıt: Sal Ağu 18, 2009 23:31

Re: Törenle gelen PKK'lıların tamamı serbest bırakıldı!

İletigönderen saba » Prş Eki 22, 2009 0:24

Kimse hükümete dava açamıyor, eleştiremiyor. Hak, hukuk kalmamış, özgür basın baskı altında, bu durumda beyni yıkanmış insanları nasıl başka bir parti seçmeleri gerektiğini anlatırsın? Seçim sonuçlarının manipule edilmediğini nerden bilebilirsin? Önce bu adamların yaptığı gibi bir kac esasli savci ve hakime, ve onlari kollayacak insanlara (polise alternativ cerkez muhafizlar gibi...) ihtiyaç var, yoksa hukuksuz devletde nasıl hukuk yoluyla başa geçicen. Bu adamlara hizmet eden, yargıya ve yürütmeye alternativ teskilatlanmadan, ne kadar muhalefet yapabilicen. Bu memlekete yargı satılıksa, bizde milletçe az buçuk bir para biraraya getirip, birkac kilo adalet satın alalım bari ...Yakalanırsak milletçe ikinci çete diye dava ediliriz...
Kullanıcı küçük betizi
saba
Çeviri Takımı
Çeviri Takımı
 
İletiler: 36
Kayıt: Cmt Ara 29, 2007 0:07

Re: Törenle gelen PKK'lıların tamamı serbest bırakıldı!

İletigönderen Yigit Dadas » Prş Eki 22, 2009 2:26

tam 20 ay önce!

Erdal Sarizeybek bugün yasananlari o gün tek tek görüp siralamis!:

1- Bu yapilan askeri operasyon son operasyondur! (öyle de oldu, gercekten de son oldu!)

2- Bundan sonra teröristler dagdan indirilecek, ovada siyaset dönemi baslayacak.

3- Bundan sonraki dönem siyasallasma dönemidir.

4- Bu hükümetin terörle mücadele amaci yoktur! Olayi siyasete dökmek istiyor.

5- Amac PKK yerine, siyasi bir otorite (Barzani) yaratmak ve onunla siyasi diyalog baslatmaktir.

www.youtube.com Video from : www.youtube.com
Kullanıcı küçük betizi
Yigit Dadas
Üye
Üye
 
İletiler: 26
Kayıt: Çrş Eki 21, 2009 17:15

Re: Törenle gelen PKK'lıların tamamı serbest bırakıldı!

İletigönderen FahrettinAltay » Prş Eki 22, 2009 12:58

Arkadaslar.... Ne yapilacaksa, bence cabuk yapilmalidir... Su an Ovadaki Tiyatrolardan dolayi tum Turkiye cildirmak uzere... kimsenin dayanacak gucu kalmadi... Her an bir patlama olabilir... Bu durumu degerlendirmeli. Artik bu is secimle, Hukuk icinde, Demokrasi ile cozulecek gibi degil. Yilanin basi kucukken ezilir. Biz o treni coktan kacirdik!

Bir grubun delilik etmesi lazim. Turkiye icin, cocuklarimiz icin, Ataturk icin. Ben bu durumdan ya ic savas ya Askeri darbeden baska birseyin kurtarmayacagi inancindayim.

Bildigimiz gibi, adamlar her yeri sarmis. Adalet kalmadi, Polise guven yok. Bu durumda ne yapsin vatandas? Sakin abartiliyor sanmayin, Turkiye su an savasdadir! Turkiye isgal altindadir.

Dedigim gibi.. Artik secim ile, demokrasi ile, hukuk ile bu isler cozulmeyecek. Yurucegiz ustlerine. Meclisi basacaz, Vatan Hainleri disari atacaz, tutuklacaz ve gerekirse yerinde oldurecegiz! Ama onlari muhakak savci onune, yuce divane goturecez. Bu isi ne Baykal ne Bahceli yapacak. Ancak bizler yapacaz!

Biz kimiz? - Yuce Turk Milleti!
Ataturke kendini adamis, Kemalist Vatan evlatlariyiz!
Bayraklari Bayrak yapan, ustundeki kandir, Toprak ugruna olen varsa VATANDIR
Kullanıcı küçük betizi
FahrettinAltay
Üye
Üye
 
İletiler: 81
Kayıt: Pzt Eyl 07, 2009 11:54

Re: Törenle gelen PKK'lıların tamamı serbest bırakıldı!

İletigönderen Yigit Dadas » Prş Eki 22, 2009 14:22

Sevgili Fahrettin,

dogru kararlar verip stratejik hareket etmek zorundayiz.

Su an olusturmak istedikleri tablo tam da senin bahsini ettigin cilginlik!

Sakin ha! Zaten tüm hedef ic savas cikarmak. Su an berbat bir ortam var. Polis teskilati(Fetocular) ile asker karsi karsiya getirilebilir isler Allah muhafaza bahsettigin boyutlara tirmanirsa. Türk-Kürt catismasi öyle sanildigi gibi doguda degil metropollerde olur ve Istanbul, Ankara gibi milyon sehirlerde kan gövdeyi götürür.

Aman ha, tüm bu kiskirtmalar zaten bunun icin.

Ve iste bu en zayif anda ülkeye disaridan müdahale olur ve su an hic kestiremedigimiz bir ucuruma sürükleniriz.

Bu senaryoyu tamamen unut! Bu resmen savas demektir! Daha halen kirip dökmeden meselenin halli mümkündür. Organize bir zeka ve yürekli bir kararlilik gerekiyor, hepsi bu.

Allah korusun dedigin durum bir baslarsa ABD-AB-emperyalistler bizi uzaktan yanan cirayi seyredermis gibi izlerler. Arada sirada biraz daha odun atarlar, ortalikta sadece küller kalinca da ellerini kollarini sallaya sallaya girerler ve Türk milleti tarihe karisir!

Zekice davranmak ve dik durmak zorundayiz.

Bu bir satranc oyunu. Tamam uyusuk davranmayacagiz ama analitik düsünceden vazgecemeyiz.

Saygilar
Kullanıcı küçük betizi
Yigit Dadas
Üye
Üye
 
İletiler: 26
Kayıt: Çrş Eki 21, 2009 17:15

Re: Törenle gelen PKK'lıların tamamı serbest bırakıldı!

İletigönderen Türk-Kan » Prş Eki 22, 2009 14:59

Resim
Zafer konvoyu!

Dağdan gelip ovaya indiler


ABD, AKP ve PKK işbirliğiyle uygulamaya konulan Kürt açılımıyla dağdan inen teröristler “liderim Öcalan, örgütüm PKK” demelerine rağmen serbest bırakıldılar. Bu günü zafer bayramı havasında kutlayan teröristler ve yandaşları hemen konvoy oluşturup yola çıktı.

Güvenlik kuvvetleri tedbir aldı

GEÇTİKLERİ ilçelerde, sevgi gösterileriyle karşılanan konvoydakiler için kurbanlar kesildi, davul zurnalar çalındı. Kadınlar zılgıt çekerken, kalabalık otomatik silahlarla havaya zafer atışı yaptı. Güvenlik kuvvetleri, konvoyun rahat ilerlemesi için güvenlik önlemi aldı.

Bu resmen örtülü aftır

CHP’li milletvekilleri, savcıların ve hakimlerin sınıra gönderilmesini “hukukun siyasallaşması” olarak değerlendirirken, dağdan inen PKK’lı teröristlerin beyanlarına ve yürürlükteki yasalara rağmen serbest bırakılmasını ise örtülü af olarak nitelendirdi.

19 Ekim kurtuluş bayramı

Terör örgütü yandaşları 19 Ekim’i kurtuluş bayramı olarak ilan edip havai fişekler patlattı. Cizre’de konuşan DTP Milletvekili Emine Ayna da, “Özgürlük yolunda gücümüz bugün on kat artmış oldu” dedi.

PKK’lılara silahlı karşılama

Habur’da serbest bırakıldıktan sonra DTP’nin seçim otobüsü ile yola çıkan 34 PKK’lı, Nusaybin, Silopi, Cizre ve Diyarbakır’da yoğun silah atışlarıyla karşılandı, havaya binlerce mermi sıkıldı

Haber: Fatih ERBOZ - Salim YAVAŞOĞLU

Terör örgütü elebaşı bebek katili Abdullah Öcalan’ın çağrısı üzerine Kuzey Irak’tan gelen, Şırnak’taki Habur Gümrük Kapısı’nda savcı ve hakimlerin karşısına çıkarıldıktan sonra serbest bırakılan 8 PKK’lı ile Mahmur Kampı’ndan gelen 4’ü çocuk 26 kişi olmak üzere toplam 34 kişilik grup, Diyarbakır’a giderken Mardin’in Nusaybin İlçesi’nde havai fişek gösterileriyle karşılandı. Dün saat 04.00 sıralarında Nusaybin İlçesi’ne DTP’nin seçim otobüsü ile gelen PKK’lılar, örgütteki kod adları ve açık kimlikleri okunarak tanıtıldı. Havai fişek gösterilerinin yapıldığı karşılama töreninden sonra grup, saat 05.00’te buradaki Nezirhan Oteli’nde konakladı.

Silah sesleri susmadı

Daha sonra DTP Genel Başkan Yardımcısı, Mardin Milletvekili Emine Ayna ve Şırnak Milletvekili Sevahir Bayındır’ın da eşlik ettiği konvoy, Diyarbakır güzergahındaki Mardin’in Kızıltepe İlçesi’ne hareket etti. PKK’lı grubu Cizre’de de binlerce kişi alkışlar ve sloganlar eşliğinde karşıladı. PKK’lılar ile DTP’li milletvekillerinin bulunduğu araç konvoyunun geçişi sırasında Cizre- Silopi karayolu trafiğe kapalı kaldı. Silopi’den gelen araç yaklaşık iki saatte ancak Cizre girişine kadar gelebildi. PKK’lıların içinde bulunduğu konvoyun Cizre Köprüsü’nde görünmesi ile birlikte ilçede yer yerinden oynadı, mermiler havada uçuştu. Cizre’de Dörtyol mevkiinde bulunan ilçe binası önünde binlerce kişi sloganlar atıp grubu karşıladı. Daha sonra DTP’li Emine Ayna kısa bir konuşma yaptı. Ayna, “Bizler hiçbir zaman özgürlük mücadelesinden kaçmadık, özgürlük yolunda gücümüz bugün on kat artmış oldu. Sizleri bu onurlu mücadelede göstermiş olduğunuz kararlılıktan dolayı tebrik ediyorum” dedi. Yapılan kısa konuşmaların ardından konvoy Diyarbakır’a doğru hareket etti. Konvoyun hareket etmesi ile birlikte Cizre’den silah sesleri yükselmeye başladı. PKK’lı grup Cizre sınırlarını geçene kadar ilçeden silah sesleri eksik olmadı. Diyarbakır’da ise karşılama töreni tam anlamıyla terör örgütünün gövde gösterisine dönüştü.

Gövde gösterisine inceleme başlatıldı

Diyarbakır, Silopi, Cizre ve Nusaybin Cumhuriyet Başsavcılıkları serbest bırakılan PKK’lılar için terör örgütünün gövde gösterisine dönüşen karşılama törenleriyle ilgili inceleme başlattı.

PKK’lı teröristler Hakkari’nin Çukurca ilçesindeki askeri üsse havan topuyla saldırdı, 1 Mehmetçik yaralandı.

Teröristler askeri üsse havan topuyla saldırdı

Hakkari’de askeri üs bölgesine teröristlerin havan topuyla saldırısında 1 asker yaralandı. Çukurca ilçesinin Irak sınırında bulunan 3. Jandarma Komando Taburu’na bağlı askerlerin görev yaptığı Dağbaşı üs bölgesine bir grup PKK’lı, Irak sınırından havan topuyla saldırdı. Teröristlerin üsse 10 havan topu atışı yaptığı belirtildi. Mehmetçiğin anında karşılık vererek teröristlerin geri püskürtüldüğü, yapılan saldırıda 1 askerin yaralandığı öğrenildi. Yaralı asker helikopterle Hakkari’deki Fatih Kışlası’na getirilerek buradan ambulans ile asker hastanesine kaldırıldı.

Türk medyasından iktidara öfke yağdı...

* Tablo yeni bir devletin doğumunu ve onun kutlanmasını yansıtıyor! Fotoğraf bu, peki ya perde gerisi?
Sabahattin Önkibar

* Anlaşılan şu.. Devleti yönetenler gelişmelerden memnun... Bu manzaralar rahatsız edici değil!..
Behiç Kılıç

* Habur Sınır Kapısı’nda yaşanan manzaralar, her nedense aklımıza ‘Sırp İsyanı’nı getirdi.
İsrafil K. Kumbasar

* Taş olsa ağlar... Devlet terörü teslim aldı derken, terörün teslim aldığı devlet midir bu gözüken?..
Bekir Coşkun

* Anlaşılan bunca şehit boşuna verildi, boş yere kan akıtıldı... Başlanan noktaya geldik...
Altemur Kılıç

* Konunun barış istemekle, hele hele teslim olmakla ilgisinin hiç olmadığı da açıkça ortadadır.
Özcan Yeniçeri

* PKK’nın silahlı propagandayı benimsemiş bir örgüt olduğu konusunda bir şüphe olabilir mi?
Serdar Akinan

* 40 bin kişinin can verdiği sürecin sorumlusu örgüt temsilcileri için -neredeyse- özel mahkeme kuruldu.
Güneri Civaoğlu

TÜRK MEDYASINDAN İKTİDARA TEPKİ...

Taş ağlar...

Yani şimdi siz PKK terör örgütü militanlarını önde vali, arkada bando mızıka, çiçeklerle, çikolatalarla, bayram ederek karşıladınız... Ama ömrünü bu ülkeye hizmetle geçirmiş profesörleri, akademisyenleri, edebiyatçıları, gazetecileri, generalleri, sanatçıları, henüz kanıtlanmamış “örgüt” iddiasıyla aylardır hapishanelere tıktınız... Öyle mi?.. Eli silahlı terör örgütü militanı 20 dakikada ifade verdi ve salındı, ama eli kalemli Mustafa Balbay’ın dünkü köşesinde “229 gündür tutuklu” olduğu yazılıydı... Üniversite kurup çocuklarınızı yetiştiren, hastane kurup nice can kurtaran Prof. Mehmet Haberal hasta yatağında tutuklu, ama “çocuk katili” dediğiniz insanları kucaklıyorsunuz... Böyle midir hukukunuz?.. Kanserle boğuşan bilim adamımız Erol Manisalı acılar içinde sürünüyor... O teröristlerle savaşan askerlerimiz demir kapılar arkasında tutsak... Türkan Saylan öldüğü halde kurtulamadı elinizden, sorgulanıyor... Ama PKK’lıları bağrınıza bastınız... Vicdan bu mudur?.. İlhan Selçuk yarım asırdan fazladır “barış-sevgi-huzur-güven-çağdaşlıkhukuk-demokrasi” üzerine yazılar yazdı, suç oldu... Ama vatana kurşun sıkanların başı Apo’nun yol haritasına bakıp bakıp teröristleri çikolatayla karşıladınız... Böyle midir devlet?.. Taş olsa ağlar... Bir terörist dağdan eksilse hepimiz seviniriz. Ama bu ne hal?.. Terör örgütünün bayrakları, Apo’nun posterleri, alkışlar, zafer zılgıtları... Önde vali... Arkada çiçekçi... Devlet terörü teslim aldı derken, terörün teslim aldığı devlet midir bu gözüken?.. Hukuk mu bu?..Adalet buna mı diyorsunuz?.. Vicdanın eridiği, mantığın yanıt veremediği, tüm değerlerin bittiği yerdir burası... Taş ağlar... Taş...
* Bekir Coşkun / Habertürk

Yaşasın adalet

Vedat Yenerer’i bilir misiniz? Cumhuriyet gazetesinde, 32.Gün’de... Birçok haber merkezinde çalıştı. Afganistan’da, Irak’ta, Çeçenistan’da, Bosna’da... Gidip haber yapmadığı cephe kalmadı. Kurşun yağmuru altında haber yaptığını bilen bilir. Bir cuma sabahı 25 tane polis evini bastı. Bu savaşlardan hatıra diye getirdiği boş kovanları, deden kalma eski bir tüfeği aldılar. Hakim karşısına tam dört gün sonra çıkabildi. Dört gün... Vedat, savcıların, ’güçlü şüphe’gerekçesi ile ’terör örgütü üyesi olmak’ ve ’vahim nitelikte silah’ bulundurmak suçlarından tutuklanarak cezaevine konuldu. Her bir suçuna 100’er sene hapis istendi. Vedat Yenerer, tam 11 ay bir gün sonra serbest bırakıldı. Ancak Türkiye’de hukukun usulü ve sürati hakkında iki kelam etmemizde mahsur olmasa gerek. Nedeni de şu: PKK’nın silahlı propagandayı benimsemiş bir örgüt olduğu konusunda bir şüphe olabilir mi? Yıllar içinde on binlerce insan öldü... Şimdi 34 kişi geldi mi? Geldi. Bu arkadaşlardan beşi terör örgütü üyesi mi? Üyesi... Şimdi anlamadığım şu? Ergenekon’da sabaha karşı evlerinden alınan akademisyenler, gazeteciler, işadamları ’ne ile suçlandığını bilmeden’savcı karşısına çıkmak için günlerce bekletilirken, hakim karşısına günler sonra çıkartılırken... Hala ne ile suçlandıkları bilmeden veya savunma haklarını kullanmak için aylarca cezaevinde yatarken... Habur’da ayaklarına giden ’özel yetkili savcılar’ tarafından karşılanan ve ’teslim olmaya gelmedim’ demelerine karşın jet hızıyla serbest bırakılan ’terör örgütü üyesi’ olduğu aklen ve vicdanen sabit bu insanlar bu gece evlerine gidip huzur içinde uyuyacaklar. Bu ülkede, ne o ’taş atan’çocukların anaları rahat uyumalı...Ne de, aylarca ’Ergenekon terör örgütü üyesi’damgası ile gezen ve şimdi teker teker serbest bırakılan insanlar...
Ne de bizler...
* Serdar Akinan / Akşam


Haklı bir soru

Serbest bırakılan 34 kişi ve özellikle onların arasındaki Kandil’den gelen 8 PKK’lı “pişmanlık yasasının hükümlerinden yararlanmak” istemiyorlar. “Barış grubu olarak geldiklerini” söylüyorlar. Eyleme karışmadıkları için pozitif hukuk yorumuyla serbest bırakılıyorlar. Ne var ki... Başka görüntüler, savcıların ve hâkimlerin ellerini serbest bırakmıyor. Örneğin... Apo posterleriyle gelen konvoy... Bu posterlerin önünde çekilen fotoğraflar... Savcıya ifadede Apo’nun talimatıyla geldiklerinin” her biri tarafından tekrarlanması... Hatta “Sayın Öcalan” ifadesini kullandıkları yolundaki söylemler... Hukuk açısından bakıldığında, bunların ötesinde, sadece silahlı terör örgüt üyesi olmak bile tek başına 7.5-15 yıl arasında hapis öngörülen suçlama iddiasına ve yargı sürecine konu olabilir... Bakınız... 40 bin insanımızın can verdiği sürecin sorumlusu olan örgütün temsilcileri için -neredeyse- özel mahkeme kuruluyor. Savcılar ve hâkim Habur Sınır Kapısı’na gidiyor....Ama... Son derece olağan telefon konuşmaları yapanların ya da iktidar milletvekillerinin bile zaman zaman katılmış oldukları, herkesin gözü önündeki yemeklerde bulunanların Ergenekon sanıkları olarak günlerce gözaltında ifade vermeleri, aylarca haklarındaki suçlamanın ne olduğunu bile bilmeden hapiste yatmaları acı veriyor. İçlerinde profesörler, doktorlar, gazeteciler var. Daha dün 21 ay içeride yattıktan sonra onlardan üçü nihayet serbest bırakıldı. Yargıya saygılıyım. Bir hukukçu olarak bu saygımın ötesinde yargı erkine ve onun işleyişine yönelen satırlarımda özenliyim.

Habur’la Silivri arasına çizgi çekerek işaret ettiğim farklı görüntüler için satırlarım ise, toplum vicdanını yansıtmanın yanı sıra yargı erkinin aşınmaması kaygısını da kapsıyor. PKK, varlığı yıllardır bilinen bir yasadışı örgüt... Onun üyeleri sadece ifade alınarak serbest kalıyorlar ise ama Ergenekon’un varlığı bir yana ona üyelik statüsünü kesinlikle kabul etmeyenlerin ve haklarında böyle bir karine olmadan aylardır yatanların farkları nedir? “Haklı bir soru” değil mi? Bu soru Ergenekon’la hiç ilgisi olmayan ve başka nedenlerle “terör örgütü üyesi olmakla” suçlananları da kapsamaktadır. Kanun önünde eşitlik, hukukun temel ilkesidir. Barış, toplumun her kesimini kucaklamalı...
* Güneri Cıvaoğlu / Milliyet

Aynı özeni Ümraniye’de göstermediler

DP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, partisinin Dedeman Otel’de yapılan il başkanları toplantısı öncesi yaptığı konuşmada, gündemdeki konuları değerlendirdi. Sözde Kürt açılımıyla ilgili konuşan Cindoruk, “Orada gösterilen özenin Silivri’de Ergenekon sanıklarına gösterilmesini beklerim” dedi. Kürt açılımı konusunda hükümetin elinde “içi boş defter” olduğunu iddia eden Cindoruk, şunları kaydetti:

Üstlerinde gerilla üniforması

“Sonuç ne olacak diye herkes merakla beklerken, dün (önceki gün) Habur sınır kapımızda bir olayla karşılaştık. Dikkatle seyrettiğiniz zaman orada gerilla giysileri girmiş bir müfreze Türk sınırından içeri girdi. Üstlerinde, savaş yapan gerillaların dünyadaki klasik üniformaları. ’Ne için geliyorsunuz?’, ’Barış’. Barış için gerilla elbisesiyle gelinir mi? Sonra otobüslerde elbiselerini değiştirdiler ve hala seyahat halindeler. Diyarbakır’a gittiler. Hangi bölgeden gidiyorlar? Terör ve anarşinin dağlarda ve ovalarda kol gezdiği bir bölgede gezip gidiyorlar. O insanların tutuklanmasını talep etmiyoruz, suçları varsa tutuklanırlar. Ama orada gösterilen özenin ben Silivri’de Ergenekon sanıklarına gösterilmesini beklerim. Eğer siz o gerilla müfrezesinden ümit bekliyorsanız, sizin terörle mücadeleniz hiçbir sonuç vermez.”


YENİÇAĞ
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

ÖncekiSonraki

Şu dizine dön: Genel - Güncel Konular

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

x