Törenle Gelen PKK'lılar ve Tepkiler

Genel & Güncel Konular

Re: Törenle gelen PKK'lıların tamamı serbest bırakıldı!

İletigönderen Yigit Dadas » Cmt Eki 24, 2009 18:42

bu sözde yalan yok.

PKK artik fiilen illegal degil cünkü!

Öyle olsaydi o üniformayla gelen teröristlerin su an hapiste olmalari gerekiyordu.

Onlar bundan böyle "demokrasi melegi, özgürlük kelebegi, dünyanin gelmis gecmis en bariscil insanlari"

Illegal bir örgüt mü?

:olmaz:
Kullanıcı küçük betizi
Yigit Dadas
Üye
Üye
 
İletiler: 26
Kayıt: Çrş Eki 21, 2009 17:15

Re: Törenle gelen PKK'lıların tamamı serbest bırakıldı!

İletigönderen ilkkurşun » Cmt Eki 24, 2009 18:50

Doğru söze ne denir Yiğit dadaş kardeşim.Ama ,gün gelicek onları tutuklamayan savcı ve hakim bozuntuları kendileri suçluları serbest bırakmaktan yargılanınca bakalım böyle ellerini kollarını sallayarak çıkıp gidebileceklermi :evil:
Bir gün o tabiat çocuğu tabiat oldu; şimşek, yıldırım, güneş oldu; Türk oldu. Türk budur. Yıldırımdır. Kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir." MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
Resim
Kullanıcı küçük betizi
ilkkurşun
Üye
Üye
 
İletiler: 99
Kayıt: Cum Eki 23, 2009 15:40

Re: Törenle gelen PKK'lıların tamamı serbest bırakıldı!

İletigönderen ilkkurşun » Cmt Eki 24, 2009 21:19

Arkadaşlar az önce olacak o kadarda Levent kırca,bu inen teröristlerle ilgili sıcağı sıcağına mükemmel bir skeç yapmış.İnşallah izlemişsinizdir.İzlemeyenlerinde en kısa zamanda izlesini tavsiye edrim.Skecin özeti;namusuyla yaşadığı halde, bi türlü iş bulamayan bu kadar insanımız varken,dağdan gelen o çapulcıların işinin bile hazır olduğu anlatılmış.:alkıs:
Bir gün o tabiat çocuğu tabiat oldu; şimşek, yıldırım, güneş oldu; Türk oldu. Türk budur. Yıldırımdır. Kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir." MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
Resim
Kullanıcı küçük betizi
ilkkurşun
Üye
Üye
 
İletiler: 99
Kayıt: Cum Eki 23, 2009 15:40

Re: Törenle gelen PKK'lıların tamamı serbest bırakıldı!

İletigönderen vega » Cmt Eki 24, 2009 22:35

Evet İlkkursun mükemmel bir skeçti.. Az önce izledim ben de. Artık yeni moda Kürtçülük, nerede onlara yakın durursan, nerede ''insan hakları, demokratik haklar, barış vs..'' gibi laflarla onların amaçlarına uygun konusursan o kadar kaymak yiyeceksin..
Bu gidiş, gidiş değil ama.. Elbet bu günler de geçer
Kullanıcı küçük betizi
vega
Üye
Üye
 
İletiler: 7
Kayıt: Pzr Eyl 20, 2009 2:37

Re: Törenle gelen PKK'lıların tamamı serbest bırakıldı!

İletigönderen devimsel » Pzr Eki 25, 2009 1:36

Size müstahak...
Bekir Coşkun yazdı..


"İŞİN ne?..”
“Pe Ke Ke’liii...”
“Öyle deme ama...”
“Neciyem?..”
“Etkin pişmanlık yasasından yararlanmak isteyen, eline silah almamış, Türkiye Cumhuriyeti adaletine sığınan, pişman...”
“Pişman değilem...”
“Pişmansın da haberin
yok... Eline silah da almadın zaten...”
“Veyyy...”
“Kurşun da sıkmış değilsin...”
“Madem ki silahım yoktur, o neydi patlatmişem?..”
“Öyle deme ama...”

Sonunda karar verdiler:
Bu gelenler PKK terör örgütünün sanki militanları gibi geldi size ama, bunlar aslında “elçi”...
Otuz “elçi” daha geliyor, uçakla...
Sonra da trenle üç yüz kadar “elçinin” daha gelmesi bekleniyor diyorlar... Artık
kalanlar da yaya gelsinler...
“Bu kadar çok elçi olur mu?” diyeceksiniz...
Size anlatmak için az bile...

İçinde ne olduğunu bilmediğiniz, ne anlama geldiğini anlamadığınız bir açılımı, sırf AKP’ye yalakalık olsun diye “desteklediğinize“ göre, kafanıza o gelenlerden birer PKK’lı “elçi” düşmeli...
“Açılımı” desteklemek için imza toplayıp bildiri yayınlamaya hazırlanan sanatçılar mesela...
Vaz mı geçtiniz?..
İyi bakın ve sıkılın:
Bir toplum çoğunluk halkıyla, aydınıyla, sanatçısıyla, yazarı-çizeriyle, medyasıyla sekiz yıl “basiretsizliği ” alkışlarsa...
Müstahaktır...



Kaynak: http://www.haberturk.com/haber.asp?id=181772&cat=110&dt=2009/10/24
"Tam bağımsızlık demek, kuşkusuz siyasal, maliye, ekonomi, adalet, askerlik,
kültür... gibi her alanda bağımsızlık ve tam özgürlük demektir.
Bu saydıklarımın herhangi birinde bağımsızlıktan yoksunluk, ulusun ve ülkenin
gerçek anlamıyla bütün bağımsızlığından yoksunluğu demektir."

Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK
Kullanıcı küçük betizi
devimsel
Üye
Üye
 
İletiler: 291
Kayıt: Çrş Nis 08, 2009 0:07

Re: Törenle gelen PKK'lıların tamamı serbest bırakıldı!

İletigönderen antalyalim » Pzr Eki 25, 2009 11:06

Baris elcisi dedikleri kana boyanmis kirmizi güvercinler acikca
"biz pismanlik yasasindan yararlanmaya gelmedik, baskan sayin Aponun istegi üzerine kampimizdan geldik" diyorlar.
Bunu anlamak bu kadar zor olmamali.
Cünkü hangi kanali acsam, bu konu hakkinda konusan kimi dinlesem
"pisman olarak gelmis adama bu kadar coskulu karsilama olur mu? " diye soruyor (bkz:Fatih Altayli).
Bekir Coskun cok güzel anlatmis olayi. Bu adamlara söylemedikleri ve kabul etmedikleri sözcükleri sanki onlar söylemis gibi sirf --ifadeleri alindi ve bir sorun yok ortada, onlar dagda cicek toplamis, ip atlamis, kelebekleri kovalamis-- gibi göstermek icin ellerinden geleni yapan bir sürü koyun var.
Bunu kasten yaptiklarini düsünmekten kendimi alamiyorum.
Ama unuttuklari cok sey var --evlatlari sehit olan aileler daha ölmediler, hergün havadurumu izler gibi icimiz yana yana lanetler okuyarak izledigimiz sehit haberlerini bizler unutmadik--
Simdiye kadar acilima destek verenlerin hepsini bir yere toplayip tek bir soru sorulmasini istiyorum
"N'oldu ? "
"Mustafa Kemal'in Askerleriyiz" :turkiye:
Kullanıcı küçük betizi
antalyalim
Çeviri Takımı
Çeviri Takımı
 
İletiler: 522
Kayıt: Sal Ara 16, 2008 21:39
Konum: Evden

Re: Törenle gelen PKK'lıların tamamı serbest bırakıldı!

İletigönderen Oğuz Kağan » Pzr Eki 25, 2009 13:37

PKK'lılara oturum izni verilmiş

Habur'daki özel adliyede karşılanan PKK’lılar için önceden bir dizi hazırlık yapılmış.

Terörist Abdullah Öcalan’ın talimatıyla Türkiye’ye gelen ve Habur Sınır Kapısı’nda kurulan özel adliyede karşılanan PKK’lılar için önceden bir dizi hazırlık yapılmış.

Türkiye’ye giriş yapan 34 PKK’lıya, kırmızı renkli “geçici oturum izni” belgesi verildiği ortaya çıktı. Eğer nüfus cüzdanı almazlarsa sınır dışı edilecekler

Kandil’deki terör örgütü kampları ile Mahmur’daki mülteci kampından Türkiye’ye gelen 34 kişiye, Habur Sınır Kapısı’nda önceden hazırlanmış kırmızı renkli “geçici oturum izni” belgesi verildiği ortaya çıktı. Terörist Abdullah Öcalan’ın talimatıyla Türkiye’ye gelen ve Habur Sınır Kapısı’nda kurulan özel adliyede karşılanan 34 kişi için önceden bir dizi hazırlık yapıldı.
Belge verilen kişinin üç ay süreyle Türkiye’de istediği yere gidebilmesine, istediği adreste kalabilmesine, seyahat edebilmesine olanak sağlayan belgeler, sınırdan giriş yaptıktan sonra 34 kişiye dağıtıldı.

Habur Sınır Kapısı’nda kurulan özel adliyede sorgulanan 34 kişiye, tutuklanmadıklarını ve sorgudan sonra serbest bırakıldıklarını gösteren adli evraklar da dağıtıldı. Böylece, olası bir sorun yaşamaları halinde yeniden sorgulanmaları engellendi. “Geçici dolaşım izni” belgesi, Türkiye’ye gelen ve herhangi bir kimlik kaydı bulunmayan kişilere ilgili emniyet müdürlüğü tarafından bir, üç ya da altı aylığına verilebiliyor. Süre bitiminde, emniyetin süreyi yeniden uzatma yetkisi bulunuyor. Ancak, süre uzatımı için, belge verilen kişinin Türkiye’deki resmi kayıtlarda ailesinin ya da kendisinin herhangi bir izine rastlanması gerekiyor. Böyle bir ize rastlanmazsa, belge verilen kişi süre bitiminde sınır dışı ediliyor.

Buna göre nüfus cüzdanı çıkartılmadan önce sabit bir adrese taşınmaları da beklenen 34 kişinin, “belgeler dağıtılırken verilen sürede kimlik çıkartmaları, aksi takdirde sınır dışı edilebilecekleri” konusunda uyarıldıkları öğrenildi.

GÖKÇER TAHİNCİOĞLU / Milliyet


Gerçek Gündem
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: Törenle gelen PKK'lıların tamamı serbest bırakıldı!

İletigönderen bezgin » Pzt Eki 26, 2009 18:50


Şehitlerimizin Kanını İçenler


Meyyal UYGUR

Gül ve Erdoğan’a ilk “teşekkür”, ilk kutlama kimlerden geldi biliyor musunuz; Barzani ve ekibinden…Barzani, “Öteden bu yana sorunun silahla çözülemeyeceğini ve barışçı yöntemlere yönelinmesi gerektiğini söylüyorduk. Bu konuda her zaman üzerimize düşeni yapmaya hazırız” derken, Kültür Bakanı Kakeyi, “Kuzey Kürtlerinin bu barışçıl girişimini sıcak bir şekilde karşıladığını” vurgulayıp, Gül ve Erdoğan’a, “Türkiye’de Kürt meselesini çözme çabalarından dolayı teşekkür etti”.

Aylardır Başbakan Erdoğan’dan, “açılımın içini doldurmasını” isteyen muhalefet, “PKK şovu” üzerine “açılım küpü”nün çoktan dolup da taşmaya başladığını görünce, “Teslim olmaya değil, teslim almaya geldiler…PKK, AKP’yi teslim aldı” diye tepki gösterdi. Bir kere “teslim alma veya teslim olma”da zorlama vardır. Siz günlerdir yaşadıklarımızda hiç bir “zorlama” emaresi gördünüz mü? Her şey gönüllü, güle-oynaya, memnuniyet içinde gidiyor…İkinci yanlış şu; PKK, hatta ağa babaları, kişileri, kurumları, hatta tüm devleti teslim alabilir veya onlar teslim olabilir, ama Türkiye’yi teslim almak, Türkiye’yi teslim etmek…Orda durun, o kadar da değil!..Daha ölmedik!..

Madem ağlanacak halimize gülüyoruz, öyleyse ben de bu yoldan gideyim. Hani gazetelerin bulmaca ekinde, “Aşağıdaki resimde gizlenen hançerleri bulun” şeklinde bir bölüm olur. Size aşağıda bazı yazılı fotoğraflar sunacağım, bakalım bunlarda gizlenen “hançerleri” bulabilecek misiniz!..

Önce tarihten notlar, bakalım geçmişin 19 Ekim’lerinde neler olmuş: Osmanlı Padişahı II. Murat Kosova Zaferi’ni kazanmış…Anadolu ve Trakya Rumları ile Yunanistan’daki Müslümanların mübadelesini düzenleyen Mübadele Komisyonu görevini tamamlamış…İngiltere, IRA üyeleriyle yapılan röportajların yayınlanmasını yasaklamış.

Tarihte 20 Ekim’lerde yaşanan bazı önemli olaylar da şöyle: İngiliz, Fransız, Rus Birleşik filosu Navarin’de Osmanlı donanmasını yakması, bu facia neticesinde Yunanistan kısa süre içinde bağımsızlığını kazanması var…Prof. Dr. Bedri Karafakioğlu öldürülmesi ve katillerinin hala bulunamaması var…Milli Güvenlik Konseyi’nin, Devlet Başkanı Kenan Evren’in anayasayla ilgili konuşmalarının eleştirilmesini yasaklaması var…Ve Ergenekon mahkemelerinin başlaması var.

21 Ekim’lere ait olaylardan ise şunları seçtim: Alman gazeteci ve yazar Günter Wallraff’ın Türk işçisi kılığına girerek yaşadıklarını anlattığı ‘En Alttakiler’ adlı kitap yayınlandı…Öğretim üyesi, gazeteci, yazar Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı öldürüldü…PKK Dağlıca saldırısını yaptı…Ve halkımız Cumhurbaşkanının kendisi tarafından seçilmesine yüzde 70 oyla ‘Evet’ dedi.

Bir de 1927 yılının 15-20 Ekimi’nde yaşanan önemli bir hadise var. Atatürk’ün Nutuk’u okuması. Hani, “…memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hiyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasî emelleriyle tevhit edebilirler…” uyarısının yer aldığı Gençliğe Hitap’la son bulan o Nutuk!..

Geldik 2009’un 19-20-21 Ekim’ine…Yaşananlara hep birlikte tanık oluyoruz. İşte bunlardan seçtiğim kareler: PKK’nın “Şov”lu dönüşü, polislerin sabah baskınlarıyla gözaltına aldığı gazeteci, yazar, asker ve bilim adamlarının “tutuklu” yargılandığı Ergenekon mahkemelerinin 1. yılının dolmasına bir gün kala gerçekleşti. İçişleri Bakanı Atalay’ın, DTP Genel Başkanı Ahmet Türk’e, “Merak etmeyin, gelenler tutuklanmayacak” garantisi verdiği ortaya çıktı.


Terör örgütü yönetiminin “kurye” yaptığı, yıllardır Kandil’de eli silahlı dolaşan militanlar, ayaklarına gönderilen seyyar savcı ve hakimlerin üç sorudan ibaret sorgularıyla serbest kaldı. 1 yıldan fazla zamandır neyle suçlandığını bilmeden Silivri’de tutulan, eline silah almamış, ahret sorgulamalarına tabi tutulanların yargılanması sürdü. Ama haksızlık etmeyelim, her duruşmada mahkeme heyetine, “Ne olur beni kışın tahliye etmeyin. Kalacak yerim yok” diye yalvaran çaycı Erol Ölmez, PKK’lılarla hemen hemen aynı saatlerde tahliye edildi.

İmralı’daki bölücübaşı, 2000’den beri G. Afrika’dakine benzer bir “Hakikatleri Araştırma ve Yüzleşme Komisyonu” kurulmasını istiyor, biz de Ergenekon davasıyla aslında bu şartın yerine getirildiğini iddia ediyorduk. En nihayet Soros’un Türkiye temsilcilerinden Mensur Akgün, PKK’lıların dönüşüyle birlikte, “Unutmamamız gereken bir başka değişken de Ergenekon davasının Güney Afrika’dakine benzer bir tür Hakikat ve Uzlaşma Komisyonu işlevi görmüş olmasıdır” itirafında bulundu.

Başbakan Erdoğan’la, KKTC Cumhurbaşkanı Talat arasındaki bir telefon görüşmesini yayınlayan Aydınlık Dergisi ve Ulusal Kanal, mahkeme kararı olmaksızın Ergenekon Savcılarının talimatıyla arandı. Arama gerekçesinde, “Telefon görüşmelerinin Ergenekon Terör Örgütü tarafından tespit ve servis edildiği” yazılıydı. 2007’den beri herkesin telefonlarının izinli, izinsiz, gizli dinlendiği, Ergenekon iddianamelerinin tamamen bu görüşmelerle oluşturulduğu, bunların gazetelere servis edildiği unutuldu, Aydınlık’ın yayınladığı haber için, “Yasa dışı dinleme…Aydınlık’ta şok ses kayıtları…” başlıkları atıldı. O sırada Başbakan Erdoğan da, CHP Lideri Baykal’ın “kameralı görüşelim” teklifine, “ahlaksızlık” diyordu.

Mahkeme kararına rağmen, Savcı ve yandaş medya, “Ergenekon Terör Örgütü” demeyi sürdürdü. Buna karşılık baş patron ABD’nin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Kelly bile göstermelik de olsa, “PKK’yı terörist örgüt olarak görüyoruz” dediği halde, necip medyamız “dönüş şovu” haberlerinde, “PKK terör örgütü” yerine özenle “PKK’lılar” ifadesini kullandı. “Kürt Açılımı”nın en önemli aktörlerinden Cengiz Çandar da açıkça, “Artık PKK’ya terör örgütü denmesin, PeKeKe densin” buyurdu!..

Silivri’de kimi insanlar ölüme yattı, kimileri kafayı yedi. Yaşı 70’in üzerindeki insanların sağlık durumuyla “Gata’kulli” diye alay edildi. İtirafçı iddialarıyla gazete manşetlerinden infazı yapılan gazilerimizden intihar edenler oldu. Öğrendik ki, Sağlık Bakanlığı Kandil’den gönderilenler için psikolog dahil, gerekli tüm tedbirleri almış.

Ahmet Türk, PKK ve dahi “kuryeler”, gelişin bir “teslim veya etkin pişmanlıktan yararlanma” olmadığını gözümüze soktu. PKK’lıların gelişinin ertesi günü bir basın toplantısı düzenleyen İçişleri Bakanı Atalay da, her sözcüğü seçerek kullandı, “Teslim olanlar, dağdan inenler, etkin pişmanlıktan yararlananlar gibi kavramları kullanmaktan özenle kaçındı, eve dönüş demeyi tercih etti”. “Eve dönüşün, planın bir parçası olduğunu” söyleyen Atalay, Kandil’deki sözde lider kadrosunun “üçüncü bir ülkeye gönderilmesi” için çalışıldığı sinyalini de verdi. Atalay’ın bu “özeni”ni görünce, her taşın altından çıkan David L. Phillips’in Amerikan Ulusal Dış Politika Komitesi adına hazırladığı o meşhur 15 Ekim 2007 ve eski CIA’cı Henry Barkey’in, Obama’ya sunduğu Mart 2009 tarihli “planları” bir kez daha hatırlatmak farz oldu. Hani Başbakan Erdoğan’ın, “ABD’nin bir projesi diye dolaşıyorlar. Bunu ispat ederlerse, biz her şeye varız. Ama edemezlerse alçaktırlar, namussuzdurlar” dediği raporlar…

Phillips raporunda, PKK’nın “barış” için uğraşmasını, “genel af” yerine, “topluma kazandırma”nın kullanılmasını önermiş, PKK’nın sözde lider kadrosu için, “Şu anda ikamet ettikleri ülkeye sığınma başvurusunda bulunabilirler. Talabani de lider kadrosunun Irak’a yerleşmesini kabul ediyor” çözümünü yazmıştı. Başbakan Erdoğan da rapordan 8 gün sonra, “Buradaki terör örgütü mensuplarının Avrupa’ya gönderilmesi gibi çok değişik teklifinde bulunuldu” demişti.

Barkey’in raporunda ise “PKK’lıların bir kısmının Barzani peşmergelerine katılması, kalanının Türkiye’ye dönmesi, sözde lider kadrosunun da Avrupa ülkelerinde ‘misafir’ edilmesi” vardı. Hemen ardından Talabani ile Barzani’nin Dış İlişkiler Sorumlusu Sefin Dizayi, “Çok sayıda Avrupa ve İskandinav ülkesinin, PKK liderlerini kabul edeceğini” duyurmuştu.

Bunların hepsi bir yana ABD Dışişleri Sözcüsü Ian Kelly’nin, “kurye şov” üzerine, “Türkiye’ye, ülkedeki Kürt nüfusla, onlara daha fazla kültürel ve dilsel hak tanınmasına olanak veren bir diyalog başlatması çağrısında bulunduk. Türk hükümeti de bunu yapıyor” demesi, bu planların resmi kabul ve ispatı değil mi? “İspat ederlerse biz her şeye varız” şeklinde meydan okuyan Erdoğan’a takdim olunur!..

Başbakan Erdoğan Ağrı’da “açılıma” destek ararken, “Nice anneler telefonlarının başında oğullarının ölüm haberini aldı ve adeta Ağrı Dağı gibi oldukları yere yığılıp kaldılar” gibi bir benzetme yaptı. Nice cenaze töreninde gördük, anneler, eşler, yavuklular, çocuklar hepsi dimdik, “Vatan sağ olsun” dedi, PKK’yı sevindirmemek için gözyaşını içine akıttı. Yani analar o günlerde yıkılmadı. Ama sadece analar da değil, tüm Türk milleti Silopi’deki “açılım” görüntülerden sonra hakikaten “Ağrı Dağı gibi yıkıldı”…Gül ve Erdoğan’a ilk “teşekkür”, ilk kutlama kimlerden geldi biliyor musunuz; Barzani ve ekibinden…Barzani, “Öteden bu yana sorunun silahla çözülemeyeceğini ve barışçı yöntemlere yönelinmesi gerektiğini söylüyorduk. Bu konuda her zaman üzerimize düşeni yapmaya hazırız” derken, Kültür Bakanı Kakeyi, “Kuzey Kürtlerinin bu barışçıl girişimini sıcak bir şekilde karşıladığını” vurgulayıp, Gül ve Erdoğan’a, “Türkiye’de Kürt meselesini çözme çabalarından dolayı teşekkür etti”.

Ve Başbakan Erdoğan, o görüntüler için sözüm ona DTP’ye kızarken, “Herkesi sorumlu, sağduyulu, samimi davranmaya” çağırdı. Acaba bir Allah’ın kulu çıkıp da, “Teröristlerin ayağına savcı, hakim, müsteşar, polis, psikolog göndermek, yolları trafiğe kapatmak, oranın miting alanına çevrilmesine izin vermek, onlarla askerin arasına polisi dizmek hangi devletin kitabında yazıyor? Bu nasıl iktidar sorumluluğudur?” demez mi? Erdoğan’ın DTP’ye tepkisi göstermelik, zira hemen arkasından, “Bunlara kulak asılmamasını” istedi, yetmedi, o görüntüleri “Anlamlı manzara, umutlarımızı artıran bir gelişme” sözleriyle adeta kutsadı. Milletin dalga dalga büyüyen tepkisini bastırmak için de yine “provokasyona gelmeyin” silahına sarıldı.

Neyi Örtüyorlar?

Ahmet Türk, bu gelişin sadece ilk etapta “askeri operasyonları” durdurma amaçlı olduğunu, yani Başbakan ve İçişleri Bakanı’nın “adım adım” dediği her gelişte, bir tavizin isteneceğini peşinen söylüyor. Keza Kandil’deki iki numara Cemil Bayık açık açık, “Barış gruplarına olumlu yaklaşılması PKK’nın dağdan inmesine yol açmaz. Kürt halkının kimlik sorunu, dil sorunu, kültür sorunu, özgürce kendi kimliğiyle örgütlenip, kendisini ifade etme, siyaset yapma sorunu var. Eğer bunlar garantiye alınırsa PKK dağdan iner” diyor. Hal böyleyken, iktidar ve medyanın etekleri acaba neden zil çalıyor, neden “PKK’yı bitirdik” havasındalar? David L. Phillips’in de, Barkey’in de, “ABD’nin önceliği Barzani yönetiminin tanınması olmalıdır” planını örtmek için olabilir mi?

Baksanıza, Başbakan Erdoğan, son Bağdat ziyaretinde Erbil’e de gidecekmiş, ancak sonra “sessizce” iptal etmiş. Etmiş ama, Bağdat-Ankara yolunda, bir kez daha Erbil’e başkonsolosluk açılacağını duyurdu, dahası bazı bakanlarını önümüzdeki günlerde Erbil’e göndereceğini açıkladı. Başkonsolosluğu da Erbil’e giderek bizzat Dışişleri Bakanı Davutoğlu açacakmış. Bunun anlamı “Barzani Kürdistan’ı”nın resmen tanınmasıdır. Kimsenin kılı kıpırdadı mı, kıpırdıyor mu, bunu konuşan var mı?

Polonya, İspanya ve ABD’de Olanlar

Çankaya Köşkü’ndeki Gül’e göre, “dünya dengeleri ve konjonktür” değiştiğinden, ülkemizde sadece bölücülük değil, artık PKK terörü de hüsn-ü kabul görüyor.

Aybaşında Polonya Parlamentosu alt kanadı Seym’in, Ceza Kanunu’nu değiştirip, Nazizm’in yanı sıra esamesi okunmayan komünizmin propagandasını da yasakladığını ve 2 yıl hapis cezası getirdiğini duydunuz mu?

Veya şunlardan haberiniz oldu mu? Silopi’deki “şov”dan sadece 4 gün önce İspanya’da, ETA’nın siyasi kolu olduğu gerekçesiyle kapatılan Batasuna partisini yeniden kurma girişiminde bulunan 10 kişi gözaltına alındı, bunlardan 5’i tutuklandı, diğerleri de 10 biner avro kefaletle serbest bırakıldı…İspanya Ulusal Mahkeme Başkanı, tutuklanan kişilerden birisinin “ETA’dan talimat aldığı, terör örgütünün sadece Bask bölgesinde geçerli olmak üzere ateşkes elde etmesini sağlamak için gizlice görüşmelerde bulunduğuna ilişkin ellerinde bilgi bulunduğunu” açıkladı…

ABD’de de ilginç bir hadise yaşandı. Başta Pentagon, çeşitli devlet kurumlarında çalışan bir bilim adamı, sanki ayrı, gayrıları varmış gibi, İsrail için casusluk yaptığı gerekçesiyle tutuklandı. Benim ülkemde, alenen “casusluk” yapanlar değil, Türkiye lehine çalışmaya çalışan Türkler tutuklanıyor ya, ondan ilginç geldi!..Duyun, görün, Ankara’daki AB Temsilcileri şimdi de Trabzon’a, Sümela’ya doğru “açılım” yapıyor. “Kolbastı” oynayacaklarmış!..

Herhalde bu karelerdeki “hançerleri” bulmuşsunuzdur!..Ya kendi elimizde, yüreğimizde, beynimizde duran “hançerleri”?..25 yıldır “Şehitlerin kanı yerde kalmayacak” masalına inandık, ”Şehitler ölmez” diye kendimizi avuttuk!..Yıllarca ülkemizi “Navarin Donanması” gibi yaktılar, başımızı devekuşu misali toprağa gömdük. Değil şehitlerimizin kanının yerde kalması, artık o kanı “içmeye, içirtmeye” başladılar!..

Anlatmaya çalıştığımı Başbakan Erdoğan Ağrı’da çok güzel formüle etti, dedi ki; “Türkiye’yi, şehitlerden ve gazilerden emanet aldık…Milletim uyanık olsun. Kimin nerede durduğuna, ne dediğine, ne yapmak istediğine, gerçek emelinin ne olduğuna, kimin samimi, kimin gayri samimi olduğuna lütfen dikkat edin…”


Evet, hakikaten milletin gayrı “uyanma, kimin nerede durduğuna, ne yapmak istediğine, gerçek eleminin ne olduğuna, kimin samimi, kimin gayrı samimi olduğuna” karar verme zamanıdır.

Yok, böyle devam edecekse de; hiç kızmayın, kınamayın, bırakın Başbakan Erdoğan 29 Ekim’de Obama’nın yanında olsun!..Biz o gün neyi, hangi yüzle kutlayacağız ki?!..Koy verin, gitsin!..

http://www.acikistihbarat.com/Haberler.asp?haber=8291
İşgâlciler ölmeli! :turkiye:

"Bir ülkenin nüfusunun yarıya yakın bölümünün bir bölgede, dörtte birinin bir şehirde yaşaması, başlı başına tezgahtır."
Kullanıcı küçük betizi
bezgin
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 1394
Kayıt: Prş Eki 30, 2008 1:35

Re: Törenle gelen PKK'lıların tamamı serbest bırakıldı!

İletigönderen Oğuz Kağan » Pzt Eki 26, 2009 18:51

Resim
Açılım gafletine set çektiler

Türkiye bölücülere karşı tek yürek oldu
Habur’da teslim olan PKK’lıların günlerce süren ’zafer şovları’ dün de Afyonkarahisar, Adana, Uşak, Edirne, Çanakkale, Balıkesir, Bolu ve Giresun’da protesto edildi.

AFYONKARAHİSAR: Anıtpark önünde toplanan Şehit Aileleri ve Gazileri Derneği üyeleri adına basın açıklaması yapan derneği yönetim kurulu üyesi Saadettin Dağdelen, terör örgütü elebaşının çağrısı üzerine gelen PKK’lı grubun Cumhurbaşkanlığı ve TBMM’ye sunulmak üzere bir mektup getirdiğini söyledi. Gelen mektupta dil, kültür ve kimlik taleplerine yer verildiğini belirten, Dağdelen, şöyle dedi: “Türkiye Cumhuriyeti’nin her kurumuna kurşun sıktınız, yaktınız, yıktınız. Siz ne hakla Türkiye Cumhuriyeti’nden özgürlük adına talepte bulunuyorsunuz. Gazi ve Şehit Aileleri Derneği olarak, devletin imkanlarıyla karşılamaya gidenler hakkında suç duyurusunda bulunacağız.”

DTP’nin iştahı kabardı
EDİRNE: Çeşitli parti ve sivil toplum kuruluşlarının da desteklediği grup, ellerinde Türk bayrakları ve kınama dövizleriyle Atatürk Anıtı önünde toplandı. Saygı duruşunda bulunan ve İstiklal Marşı’nı okuyan grup, terör örgütü aleyhine bir süre slogan attı. Alperen Ocakları Edirne Şubesi Başkanı Alpaslan Cankaloğlu, burada yaptığı basın açıklamasında, “Milletin, siyasi iktidara yetkiyi hainlere hoşgörü göstermesi için vermediğini” söyledi. Cankaloğlu, “İktidarın hainlere karşı göstermiş olduğu hoşgörülü yaklaşım, teröristlerin hamiliğine soyunan DTP’nin iştahını kabartmıştır” dedi.

Silivri’yi hatırlattılar
ÇANAKKALE: Ulusal Güç Birliği Platformu üyelerince Cumhuriyet Meydanı’nda protesto gösterisi yapıldı. Atatürkçü Düşünce Derneği Çanakkale Şube Başkanı Yrd. Doç. Dr. Necmi Akyalçın, buradaki konuşmasında ülkede son zamanlarda çok ilginç olayların yaşandığını söyledi. Akyalçın, şunları kaydetti: “Yıllarca, elinde silah dağlarda Türk askerine saldıran teröristler, sınırlarda devlet görevlilerinin de aralarında bulunduğu gruplarca törenle karşılanıyor. Suç işledin mi diyen yok. Neymiş efendim suçları sabit değilmiş, kendileri de suç işledikleri kanıtlanıncaya kadar serbestmiş. Peki Silivri’ye topladığınız insanlara neden aynı yöntemi uygulamadınız” diye konuştu.

Hainler cezalandırılsın
BALIKESİR: Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği ile Balıkesir Şehit Aileleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği üyeleri ile onlara destek veren yaklaşık 1000 kişi, Toplu Taşıma Merkezi’nden şehitliğe dek yürüdü. Ellerinde Türk bayrakları ve şehit fotoğraflarıyla türlü sloganlar atan gruba, yoldan geçen vatandaşlar da destek verdi. Grup adına şehitlikte açıklama yapan Haydar Filiz, “vatana ihanet eden, polisleri, askerleri, masum vatandaşları katleden, her fırsatta devlet ve millet malına zarar veren hainlerin cezalandırılmasını istediklerini” söyledi.

PKK’ya lanet yağdı
BOLU: Anıt Park’ta ellerinde Türk bayraklarıyla toplanan bir grup, İzzet Baysal Caddesi’nden Belediye Meydanı’na dek sloganlar atarak yürüdü. Gruptakiler, yürüyüş sırasında ıslık çalarak terör örgütü PKK’yı protesto etti. Polis ekipleri, yürüyüş sırasında geniş güvenlik önlemi aldı.

Şakşakçılık yapmayın
GİRESUN: Atapark’taki Atatürk Anıtı önünde toplanan şehit aileleri, gazi ve yakınları adına konuşan İbrahim Çolakoğlu, 1986’da Güneydoğu’da bir operasyon sırasında gazi olduğunu söyledi. Açılımı kesinlikle kabul etmediklerini belirten Çolakoğlu, “Burada hep ’şakşakçılık’ yapılıyor. Biz bu ülkenin bayrağını sallandırmak istiyoruz” diye konuştu. Terör örgütü aleyhine sloganlar atan vatandaşlar, daha sonra dağıldı.


Yaramıza tuz bastılar
UŞAK: Şehit Aileleri Derneği Uşak Şubesi önünde toplanan şehit aileleri, gazi ve yakınları, ellerindeki Türk bayrakları ve şehit yakınlarının fotoğraflarıyla Cumhuriyet Meydanı’na yürüyüşe geçti. Sloganlar eşliğinde yürüyen grubu, çevredeki vatandaşlar alkışlarla destekledi. Cumhuriyet Meydanı’nda bazı sivil toplum örgütü temsilcileriyle birleşen grup, Atatürk Heykeli önünde saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Tiritoğlu Parkı’na geçti. Şehit Aileleri Derneği Uşak Şube Başkanı Şakir Çakır, yaptığı açıklamada, yaşanan olayların şehit ailelerinin, gazilerin ve yakınlarının kanayan yaralarına tuz bastığını söyledi.

Kabul edemeyiz
ADANA: Kurttepe mevkisindeki Şehit Aileleri Derneği önünde ellerinde Türk bayrakları ile toplanan şehit ve gazi yakınlarının, madalya yerine siyah kurdele taktığı gözlendi. Burada bir açıklama yapan Dernek Başkanı Emine Kunt, Türkiye’nin barış ve esenliğine göz dikenlerin, silah zoruyla ele geçiremedikleri Anadolu’yu, kardeşi kardeşe düşürerek parçalamanın gayreti içerisinde olduklarını savundu. Kunt, “Dağa çıkan teröristlerin sayısının 5 bin civarında olmasına karşın, birkaç kişinin dağdan indirilip, törenle karşılanmalarının” kabul edilemez olduğunu söyledi.


Tüm yurdu saran protesto gösterilerine, şehit aileri ve gaziler öncülük etti. Ellerine kahraman Mehmetçiklerin fotoğraflarını alan, gözü yaşlı analar, bacılar, eşler ve çocuklar iktidara ‘hainleri cezalandır’ çağrısı yaptı.


YENİÇAĞ
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: Törenle gelen PKK'lıların tamamı serbest bırakıldı!

İletigönderen Türk-Kan » Çrş Eki 28, 2009 0:18

Denizli'de Efeler "Dağa Çıktı"

Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

Re: Törenle gelen PKK'lıların tamamı serbest bırakıldı!

İletigönderen kaanka68 » Çrş Eki 28, 2009 15:23

Mahkemeci geldi!

Otuz dört sanıklı, kırk beş avukatlı ve bolca Bürokratlı seyyar mahkemede duruşma başlar.
Hakim bey yerini alır,

— On dokuz on iki bin dokuz günü mahkememize kafa atarak…

— Hakim bey kimse mahkemeye kafa falan atmadı.

— Pardon Başvurarak,

— Hakim bey, mahkemeye de kimse başvurmadı.

— O zaman bizim ne işimiz var burada. Bunlar kim?

— Onlar konuk. Şey sanık. Size geldiler.

— Ben onları tanımıyorum. Bize niye gelmişler.

— Efendim, siz bu mahkemenin Hakimisiniz ya onun için size geldiler.

— Yatıya mı geldiler?

— Aman efendim! Yatıya olur mu? Hemen gidecekler.

— Eee o zaman hiç gelmeselerdi.

— Mahkemesiz olmaz efendim.

— Ama benim mahkemem burası değil ki! Kim getirdi beni buraya? Bunlar asker değil mi?

— Evet efendim asker biz de şu anda bir askeri kışlada bulunuyoruz.

— Yoksa darbe mi oldu?

— Aman Beyefendi ağzınızdan yel alsın.

— Öyleyse ne işimiz var bizim askeri kışlada. Askeri kışlada bağımsız mahkeme olur mu? Kim getirdi beni buraya?

— Siz kendiniz geldiniz efendim! Kendi hür iradenizle geldiniz.

— Yok ya! Helikopteri de ben mi aldım.

— Yok, onu Devlet verdi.

— Sen benimle dalga mı geçiyorsun? Devlet Hakimine araba vermiyor. Helikopteri nereden versin.

— Siz bunlara layıksınız efendim.

— De git yahu! Benimle kafa bulma. Dışarıdaki eğlenceler neyin nesi?

— Mahkeme geldi diye seviniyorlar.

— İnsan mahkeme geldi diye sevinir mi yahu! Hem sen kimsin ki, yanı başımda kazık gibi dikiliyorsun?

— Ben hükümet görevlisiyim efendim. Buradaki organizasyonu ben yapıyorum.

— Haa Aç Aç Organizatörü. Aç açları organize ediyorsun. Hadi kolay gelsin. Mübaşir!

— Buyurun efendim!

— Sen kimsin yaa!

— Ben Mübaşirim efendim.

— Seni kim mübaşir yaptı?

— Biraz önce konuştuğunuz beyefendi görev verdi. Paramı da peşin aldım.

— Adın ne senin?

— Vicdani Sızlar efendim.

— Peki! Buranın savcısı da var mı?

— Var efendim! Bendeniz Savcı İktidar Sesli.

— Müşerref oldum! Bende bu mahkemenin hakimi, Halim Harap.

— Bende müşerref oldum efendim.

— Bu mahkemenin Yaz Kızımı da var mı?

— Var efendim, Ben! Adalet Şaşkın.

— Oooo mahkemeye bak. Savcı İktidar Sesli, Katip Adalet Şaşkın, Mübaşir Vicdani Sızlar, Hakim bendeniz Halim Harap.
Hadi bakalım duruşmaya başlayalım.

— Konuklar aman! Kafa mı kaldı. Sanıklar ayağa kalkın!

— Sayın Hakim! Bize sanık diyemezsiniz!

— Pardon ben size sanık mı dedim? Sanık değilseniz üzerinize alınmayın. Mübaşir sanıklar gelsin.

— Sanıklar onlar efendim. Üzerlerinde haki elbise olanlar.

— Onlar biz sanık değiliz diyorlar.

— Efendim bizler Barış elçisiyiz. Önderimizden size mektup getirdik.

— Oğlum burası Dış işleri Bakanlığı değil. Mahkeme. Siz barış elçisi iseniz bakanlığa gideceksiniz.

— Hakim bey biz dağdan geliyoruz.

— Terörist idiniz pişman oldunuz öyle mi?

— Biz Pişman olmadık. Önderimiz gidin dedi geldik. Bu mektubu da getirdik.

— Ben kimi yargılayacağım şimdi. Savcı bey bu ne hal hani iddianame?

— Hakim bey, iddianameyi hazırlayacak polisler İstanbul’dalar buraya yetişemediler.

— Siz şey etseydiniz.

— Açılım gereği biz iddianame hazırlamıyoruz efendim. Siz karar verin ben temyiz etmem.

— Teşekkür ederim de, Bu ne davası şimdi!

— Dağdan gelip bağdakini kovma davası efendim.

— Aferin Mübaşir. Hakikaten ismin gibisin. Vicdanın Sızladı değil mi?

— Hakim bey siz bu mektubu alın, bizim suçsuz olduğumuza karar verin de biz gidelim.
Sınırdan gireli üç saat oldu halen bekliyoruz. Daha gezecek çok yerimiz var.
Otobüsler dışarıda hazır bekliyor. Boşuna para yazmasınlar.

— Bir şey anladıysam Arap olayım!

— Yaz kızım,
Ceza Mahkemeleri Usul Kanununun birinci ve müteakip maddelerince
İddia makamında Savcı İktidar Sesli, Katip Adalet Şaşkın, Mübaşir Vicdani Sızlar
ve Hakim bendeniz Halim Harap ile teşekkül ettirilen mahkememizce aşağıdaki kararlar verilmiştir.

Terörle Mücadele Kanunlarına göre terörist iken,
Terörle Müzakere kanununa göre suçsuz olan otuz dört kişinin beraatına,
Sanıklara, konuk muamelesi yapılmasına,
Gezecekleri yollarda güvenlik güçlerin tarafından tedbir alınmasına,
Gezdikleri yerlerde kendilerinden yol ve konaklama parası alınmamasına,
Vicdanlarda temyizi kabil olmak üzere oy birliği ile karar verilerek
Yüzlerine tükürülmeden ve hiç sıkılmadan açıkça okunarak tebliğ edilmiştir.

— Mübaşir, şu Hükümet görevlisini bul da beni buralarda bırakmasın.

http://www.dardanelcumok.org/
Kullanıcı küçük betizi
kaanka68
Üye
Üye
 
İletiler: 90
Kayıt: Sal Eki 20, 2009 11:24

MEKTUBUN GELMİŞ IRAKTAN!

İletigönderen ilkkurşun » Çrş Eki 28, 2009 16:15

Hepimiz gördük,tv lerde izledik,yapılan hukuksuzluklara adaletsizliklere,hükümet eliyle terör örgütünün propagandasının yapılmasına,pkk paçavralarının va apo piçinin posterlerinin gözümüzün içine sokulmasına,gelen teröristlerin(pardon,barış elçisi sevgi kelebeklerinin!!)sünnet çocukları gibi araba üstlerinde dolaşmasına ,hepimiz şahit olduk izledikçe kahrolduk.Bu konulardaki en keskin yorumlarımızıda daha önceki yazılarımızda paylaştık.Yalnııııııııııııız!Birkonuyu biraz hafif geçtik.O konu mektup konusu.Ekranlarda ,gazetelerde söylendi,ama biz gördüğümüz manzaralara isyanımızdan "mektup"konusunu pas geçtik.Neydi bu mektup mevzusu?Bilindiği üzre, gelen "at hırsızları",yanlarında meclis başkanına ,başbakana ve cumhurbaşkanına "özel istek parçalarının olduğu" mektuplar getirdiklerini kamuoyuna bildirdiler.İşte asıl bomba şimdi olacak sevgili arkadaşlar.Sular biraz durulduktan sonra ,o mektuplar muhataplarına ulaştırılacak.Mektupların içinde yazanları bizler büyük bir ihtimalle daha açılmadan dtp denen pkk yancısı partinin (içinde yazılanları net olarak bildiği için)"yetkili ağazlarından"öğrenebiliriz.Başbakan rt nin attığı bumerang şimdi kendine dönmüştür.RTE seyehatten döndüğünde meclisteki odacısının "Başbakanım mektubunuz gelmiş "IRAK!"tan" dediği zaman yüzünün halini gözünüzde canlandırmanızı isterim.
Bir gün o tabiat çocuğu tabiat oldu; şimşek, yıldırım, güneş oldu; Türk oldu. Türk budur. Yıldırımdır. Kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir." MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
Resim
Kullanıcı küçük betizi
ilkkurşun
Üye
Üye
 
İletiler: 99
Kayıt: Cum Eki 23, 2009 15:40

Re: Törenle gelen PKK'lıların tamamı serbest bırakıldı!

İletigönderen sessiz sedasız » Cmt Eki 31, 2009 16:15

İmralı canavarı: Dönüş sona erdi

AKP’nin açılımını yetersiz bulan ancak Bülent Arınç’ın yaklaşımını öven bebek katili, “Karşılamaya AKP’liler de gitti. Hükümet oy kaybı korkusuyla geri adım attı. Fransa’nın Korsika’ya verdiği hakları istiyoruz” dedi.

Öcalan: Dağdan iniş bitti
AKP iktidarının Kürt açılımını ’hikaye’ olarak nitelendiren PKK’nın elebaşı Abdullah Öcalan, “Asıl amaçları PKK’nın tasfiyesi. Bundan sonra hiçbir grup Türkiye’ye gelmeyecek” dedi

Haber: Önsel ÜNAL
Verdiği talimatla teröristlerin inlerinden çıkaran bebek katili Abdullah Öcalan, dağdan inişin artık sona erdiğini söyledi. Terör örgütü PKK’ya yakın ANF’nin haberine göre Öcalan, İmralı’da avukatlarıyla yaptığı haftalık görüşmede, Kürt açılıma ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Öcalan, bundan sonra hiçbir grubun Türkiye’ye gelmeyeceğini ifade ederek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, birkaç rolü birden oynağını iddia etti ve “Ama Kürtler bu golü yemez” dedi.


AKP’liler de karşıladı
Öcalan, Kandilli ve Mahmur kampından gelen 34 kişiyi karşılamaya gidenler arasında AKP’lilerin de bulunduğunu iddia etti. Öcalan, “Bu grupların gelişi Hükümetin gerçek yüzünü, niyetini ortaya çıkarmıştır. Hükümetin planı suya düştü. Oraya gidenler sadece DTP ya da PKK sempatizanı değildir. AKP’liler de gitti. Hükümeti korkutan da budur. Kendi oy kaybından korktu. Ama bu durum öyle oy hesabıyla yürütülecek bir durum değil” dedi. Çağrıma uyup gelenlere teşekkür eden PKK’nın elebaşı, “Böylece bana bağlılıklarını göstermişlerdir. Kürt halkı barış iradesini açıkça ortaya koymuştur” diye konuştu. AKP’nin açılım sürecinde samimi olmadığını öne süren Öcalan şöyle devam etti:

Gelmelerine gerek yok
“AKP, bu işte ciddi değil. Kasım ayı içinde birşeyler olabilir diyorlar ama göreceğiz. Bunlar bir tek halkı aldatmıyorlar devleti de aldatıyorlar. Günübirlik çıkarlarını düşünen politikacılar devlete de zarar veriyor, devletin itibarı ve saygınlığına gölge düşürüyorlar. Devlet adamlığı ciddiyet ister. Barış ciddi iştir, AKP samimi değil, bunların barış istedikleri yok. Bu açılım sürecinin geldiği son nokta yine ”Alavere dalavere Kürt Mehmet nöbete“dir. Yine her şeyin günahını Kürtlerin üzerine atmaya çalışıyorlar. Bunların yaklaşımı on beş yaşındaki kızı kandırmaya çalışmaktır. Burada bana bu muameleyi yapmaya çalışıyorlar. Ama sonuç alamazlar. Süreci yeniden değerlendireceğiz falan diyorlar, olmaz böyle. Başbakan Erdoğan’ı ciddiyete davet ediyorum. Bundan sonra grup da gelmeyecek. Gelmelerine gerek kalmadı.”


Korsika modeli önerdi
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı demokratik açılım konusundaki son tutumu nedeniyle eleştirdi, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın açılıma yaklaşımını ise övdü.Erdoğan’ın “Silbaştan yaparız” açıklamasını eleştiren Öcalan, “ Silbaştan ne demek? Ne yapıyorlarsa yapsınlar. Zaten bunların barış gibi bir niyetleri yok. Açılım hikaye, asıl amaçları PKK’nin tasfiyesidir” dedi. Öcalan, hükümete Fransa’nın Korsika’ya tanıdığı hakların Kürtlere tanınması önerisinde bulundu.

Kaynak
Sen ne kadar bilirsen bil,Senin bildiğin karşındakinin anladığı kadardır.
Kullanıcı küçük betizi
sessiz sedasız
Üye
Üye
 
İletiler: 988
Kayıt: Cum Mar 28, 2008 1:55
Konum: istanbul

Re: Törenle gelen PKK'lıların tamamı serbest bırakıldı!

İletigönderen sessiz sedasız » Cmt Eki 31, 2009 16:21

Abdullah Öcalan, “Asıl amaçları PKK’nın tasfiyesi. Bundan sonra hiçbir grup Türkiye’ye gelmeyecek” dedi


bu sayede ABD-AKP-APO-DTP işbirliğinde yürütülen Kürt Açılımında AKP'nin milli menfaatler doğrultusunda, PKK'yı tasfiye amacında olduğu gösterilerek, feci şekilde oy kaybeden AKP temize mi çıkarılmış oluyor :?:

bide Korsika modeli neymiş bir bakmak gerekiyor heralde :roll:
Sen ne kadar bilirsen bil,Senin bildiğin karşındakinin anladığı kadardır.
Kullanıcı küçük betizi
sessiz sedasız
Üye
Üye
 
İletiler: 988
Kayıt: Cum Mar 28, 2008 1:55
Konum: istanbul

Re: Törenle gelen PKK'lıların tamamı serbest bırakıldı!

İletigönderen sessiz sedasız » Pzr Kas 01, 2009 12:55

Kürt açılımına tepki alanlara sığmıyor

Kandil’den inen terör örgütü PKK üyelerinin serbest bırakılmasına öfke giderek artıyor. Kürt açılımı, Ankara, Edirne, Bayburt, Karaman, Yozgat, Konya ve Gaziantep’te protesto edildi.

TERÖRİSTLERİN DAĞDAN İNME ŞOVUNA TEPKILER ÇİĞ GİBİ


Öfke dinmek bilmiyor

Terör örgütü PKK üyelerinin teslim olması sırasında yaşanan olaylar, Ankara, Edirne, Bayburt, Karaman, Yozgat, Konya ve Gaziantep’te öfke ve gözyaşının hakim olduğu eylemlerle protesto edildi

GAZİANTEP: Atatürk Bulvarı’nda toplanan Gaziantep Şehit Aileleri Derneği, Gaziantep Gaziler Vakfı ve Gaziantep Muharip Gaziler Derneği üyeleri, ellerinde Türk bayrakları ve şehit çocuklarının fotoğraflarıyla, terör örgütü PKK aleyhine slogan atarak, Şehitler Abidesi önüne kadar yürüdü. Yürüyüş sırasında boynuna kefeni simgeleyen beyaz bir örtü saran Gaziantep Gaziler Vakfı Başkanı Mehmet Yeter, grup adına yaptığı açıklamada, planlı ve projeli yapılan şovların halkla devletin arasını açmaya yönelik olduğunu öne sürerek, “Bizler bu tuzağa düşmeden, hainlerin emellerine ulaşmalarını önleyecek insanlarız. Oysa esas amaç, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin TBMM’den almış olduğu sınır ötesi harekat yetkisini kullandırmama mücadelesidir” dedi. Şehit babası Hüsne Doğan da ”Onları davullarla, zurnalarla karşıladılar. Yıkıldık, bu karşılama bizim yüreğimizi daha çok yaktı. Bakın benim oğlumun sarıldığı bayrak, babasının sırtında“ şeklinde konuştu.

Hainler, kahraman gibi dolaşıyor’
BAYBURT:
İl Özel İdaresi Kavşağı’nda toplanan grup, PKK aleyhinde sloganlar atarak, Saat Kulesi Meydanı’na kadar yürüdü. Burada açıklama yapan miting düzenleme komitesi sözcüsü Osman Kayalı, teröristlerin kahpe kurşunlarıyla şehit düşen kahraman askerlerin her zaman savunucusu olduklarını ve olmaya da devam edeceklerini söyledi. Kayalı, son zamanlarda yaşanan tutarsızlık sebebiyle gelinen son noktanın çok vahim ve üzücü olduğunu savunarak, ”Vatana ihanet eden hainler, terörist elbiseleriyle, kahramanlık edasıyla karşılanıyor ve birileri buna ses çıkarmıyorsa, bizim de sesimizi çıkarmamamız ve tepkisiz kalmamız elbette ki beklenemez“ dedi. Osman Kayalı, şöyle konuştu: ”Teröristlerin ’önderimizin emriyle geldik, teslim olmaya gelmedik’ sözleri her şeyi özetliyor. Biz bunları hazmedemeyiz.“ Terör örgütü elebaşının fotoğraflarının asılı bulunduğu maketle sözde terör örgütü bayrağı yakıldı.

Şehit aileleri ‘açılımı’ sordu
EDİRNE:
Keşan ilçesinde, şehit ve gazi aileleri öncülüğünde, siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin de destek verdiği yaklaşık bin kişilik grup, Cumhuriyet Meydanı’nda toplandı. Ellerinde terörü lanetleyen ifadelerin yazılı olduğu dövizleri taşıyan grup, saygı duruşunda bulunduktan sonra, Keşan Belediyesi Bandosu eşliğinde İstiklal Marşı’nı okudu. Keşan Şehit Aileleri ve Gazileri Yardımlaşma Derneği Başkanı Ferhat Dönmez, ”Bugün uygulanmakta olan açılımın ne olduğunu bilen var mı? İçeriği nedir? Kimlerle konuşulmuştur, kimin fikridir? Türk ve Kürt kökenli vatandaşlarımız bu konudan ne kadar haberdardır? Kürt vatandaşları temsil ettiğini söyleyen DTP ne istemektedir? Terörist başı bu olayın neresindedir? Bizler canı en çok yanan insanlar olarak bunları merak ediyoruz. Bizim asıl endişemiz, ülkemizin birlik ve bütünlüğüdür.

Madalyalarını geri verecekler
KARAMAN:
Şehit Aileleri Derneğinin organizasyonuyla Aktekke Meydanı’nda toplanan grup, ellerinde Türk bayrakları ile Atatürk Bulvarı’ndan yürüyerek, İsmet Paşa Caddesi’ndeki Cumhuriyet Parkı’na geldi. Gruptakiler, yürüyüş sırasında, “Askere uzanan eller kırılsın”, “Meclis’te PKK istemiyoruz”, sloganları attı. Bir Güneydoğu gazisi de, yaşananları kabullenemediklerini, tüm Türkiye’de olduğu gibi Karaman’daki şehit yakınları ve gazilerin de madalyalarını devlete geri verebileceklerini belirtti.

Polis müdahale etti
ANKARA
: Sıhhiye Abdi İpekçi Parkı’nda Şehit Aileleri Federasyonu’nun düzenlediği “Vatana Sevgi, Şehit ve Gaziye Saygı” toplantısına katılanlar daha sonra TBMM’ye yürümek istedi. Güvenlik güçlerinin yürüyüşe izin vermemesi üzerine arbede yaşandı. Grupta bulunanlar oluşturulan polis barikatını aşarak Atatürk Bulvarı üzerinde ilerledi. Terör örgütü PKK’yı ve hükümet politikalarını protesto eden grup, Atatürk Bulvarı’nı bir süre trafiğe kapattı. Takviye polis kuvvetinin gelmesinin ardından grup, Necatibey Caddesi istikametine yönlendirildi. Yürüyüş sırasında “Türkiye uyuma, şehidine sahip çık” sloganları atan gruba, çevredeki vatandaşlar da alkışlarla destek verdi. Daha sonra grup, polisin uyarısı ve anonsları üzerine bir süre sonra dağıldı.

ÇUBUK: Ankara’nın Çubuk ilçesindeki Çubuk Terör Mağdurları Derneğince, cuma namazı sonrası Atatürk Parkı’nda bir basın toplantısı düzenlendi. Toplantıya, şehit ve gazi yakınları, siyasi parti temsilcileri ile Çubuk Ülkü Ocakları üyesi bir grup ve çok sayıda vatandaş katıldı. Grup adına konuşan Dernek Başkanı Zeki Avan şunları söyledi: “PKK’nın siyasi uzantısı olan bir siyasi partinin milletvekilleri tarafından törenle karşılanmaları, devlete meydan okurcasına basın açıklaması yapmaları, şehitlerimizin kemiklerini sızlatmıştır. Şehit annelerinin, babalarının, eşlerinin ve boynu bükük yetimlerinin kanayan yaralarına tuz basılmıştır. Konvoy yapılarak kahramanlar gibi karşılananlar hacdan gelmemişlerdir. Eli kanlı teröristler, ’barış elçisi’ kisvesi altında dağdan inmişlerdir. Bizim Kürtlerle bir sorunumuz yok, bizim Kürtlerle kan bağımız var, arkadaşlık bağımız, din bağımız var. Onlarla değil teröristlerle sorunumuz var.” Grup slogan atarak dağıldı.

‘Ateş düştüğü yeri yaktı’
YOZGAT: Şehit Aileleri Derneği tarafından bir grup protesto mitingi düzenledi. Cuma namazı sonrasında Cumhuriyet Alanı’nda toplanan vatandaşlar, ellerinde Türk bayraklarıyla “Şehitler ölmez, vatan bölünmez” şeklinde sloganlar attı. Bazı vatandaşlar da mitinge şehit olan çocuklarının fotoğraflarıyla geldi. Mitinge katılan MHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ekici, “Bu açılım dediğimiz, hükümetin bir türlü adını koyamadığı hain süreç, sadece evladını şehit vermişlerin süreci değildir. Bu ülkede yaşayan, bu ülkeye vatandaşlık bağıyla bağlı olan, bayrağa, millet birliğine sevgisi olan herkesin sorumluluğu altında bulunan bir meseledir. Bu açılımın yıkıcı etkileri ilk günden belli olmuştur” dedi. Mitingde konuşan Yozgat Şehit Aileleri Derneği Başkanı Zübeyir Altunok ise “Teröristleri hepimiz kınıyoruz. Nüfusuna göre en fazla şehit veren il Yozgat, bu hepimizin acısı, hepimizin duygusu, ateş düştüğü yeri yakıyor” dedi. Sarıkaya Şehit Aileleri Derneği Başkanı Yakup Ergen de “Biz bu ülke sınırı içinde yaşayan herkesi öz gardaş biliyoruz, öz gardaş olarak da yaşayacağız. Bunlardan rahatsız olanları halkımıza havale ediyoruz. Bizim meselemiz bölücülerle” diye konuştu.

‘Kavga ortamına sürükleniyoruz’
KONYA: Çumra ilçesinde “Bayrak Yürüyüşü” düzenlendi. Gazi Caddesi’nde toplanan şehit aileleri ve vatandaşlar, bu cadde ve Alparslan Türkeş Caddesi’nde yürüdü. Yürüyüş sırasında sloganlar atıldı. Yürüyüş sonunda konuşma yapan MHP Çumra İlçe Başkanı İlhami Alkan, “Bugün Türkiye, gerilim, çatışma ve kavga ortamına biraz daha sürüklenmektedir” dedi. PKK aleyhine uzun süre slogan atan gruba vatandaşlar alkışlarla destek verdi.

Teröre lanet yağdı
Teröre lanet yağdırılan eylemlere binlerce vatandaş katıldı. Çeşitli illerde düzenlenen eylemlere katılanlar, ”Şehitler ölmez, vatan bölünmez“, ”Kahrolsun PKK“, “Ne mutlu Türk’üm diyene“ sloganları atarak tepkilerini ortaya koydu. Şehit evlatlarının acısını taşıyan aileler, ‘dağdan inme şovunu’ gözyaşlarıyla protesto ederken, diğer vatandaşlar tarafından güçlükle sakinleştirildiler

Kaynak
Sen ne kadar bilirsen bil,Senin bildiğin karşındakinin anladığı kadardır.
Kullanıcı küçük betizi
sessiz sedasız
Üye
Üye
 
İletiler: 988
Kayıt: Cum Mar 28, 2008 1:55
Konum: istanbul

ÖncekiSonraki

Şu dizine dön: Genel - Güncel Konular

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

x