Tribün Boşa İsyan Etmez
TEOMAN ALİLİ
Paris Nazi işgali altında. Hitler, Almanların yahudilere üstünlüğünü kanıtlamak için yıldız Alman futbolcularından oluşan bir takımı yahudi oyunculardan oluşan POW Müttefiklerine karşı sahaya sürer. Amacı Almanların üstün ırk olduğunu kabul ettirmektir. Eski futbolculardan oluşan yahudi esirler Robert Hatch, John Colby ve Terry Brady gibi dönemin önemli futbolcularından oluşmasına rağmen açlık ve esaret nedeniyle zor durumdadırlar. Maç Paris’te oynanır ve 2-2 berabere biter. Maçın sonu hiç de Hitler’in istediği gibi olmaz çünkü esir futbolcular seyircilerin Nazilere karşı gelişen ilk örgütlü protestosu sayesinde kaçmayı başarırlar. Hitler benzer bir durumu Munih olimpiyat oyunlarında da yaşar. Siyahi sporcular şeref kürsüsünde sol yumruklarını sıkınca Almanlar alkış tutarlar. Hitler Munih Olimpiyat Stadı’nı terkeder.
KONGO'DA DARBECİYE DARBE
Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde ise benzer bir protesto bu kez boks maçında gerçekleşir. Foreman ile Muhammed Ali arasındaki boks maçını CIA organize eder. Maçın Kongo’da olmasının nedeni CIA tarafından iktidara getirilen darbeci Mobutu Seseseku’ya halk desteği sağlamaktır. Bunun için Muhammed Ali, Foreman sakatlandı bahanesiyle iki ayı aşkın süre Kongo’da kalır, Seseku O’nu reklam malzemesi olarak kullanır. Maç yapıldığında ise Seseku şok yaşar. Çünkü Kongo halkı Lumumba sloganları atar.
SIRP FAŞİSTLERE KARŞI
Yugoslavya savaşını başlatan önemli olaylardan birinin de Zagreb’teki Dinamo Zagreb-Kızıl Yıldız maçı olduğu bilinir. Maça tribün lideri olarak giden Arkan lakaplı Sırp faşist ve gizli polis şefi Jelko Raznatoviç Zagreb’te Hırvat taraftarla saldırır. Polis de Arkan’a destek olup Hırvatları Hırvatistan’da döven Sırp faşistlere karşı çıkar. Malesef bu olay önce lehte bir gelişme gibi görünse de daha sonra ülkeyi bölünmeye götürür.
TÜRK TRİBÜNLERİ İŞİ BİLİYOR
Türkiye ise tarihi boyunca benzer protesto gösterilerine sahne olmuştur. İşgal yıllarında Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray takımları işgal güçlerinin takımlarına karşı maçlar yapmış ve bu maçlar millici gösterilere dönmüştür. 11 Eylül olaylarına da Türk taraftarının tepkisi çok ilginçtir. Önce Ali Samiyen Stadı’nda 11 Eylül için saygı duruşu çağrısı yapılır ama taratarlar çağrıyı ıslıkla protesto eder. Ardından Fenerbahçe Yönetimi başka bir yöntem dener. 11 Eylül olaylarıyla yakın zamanda şehit haberleri gelir. Stad anonsu yapılır ve denirki: “şehitlerimiz ve 11 Eylül olayları için 1 dakikalık saygı duruşu.” Tribün hemen yanıtı verir. 30 saniye sessizce saygı duruşu yapılır ancak ikinci 30 saniyede ıslıklar başlar. Bu tribüne dayatma yapılamayacağının kanıtıdır. Galatasaray stadında yaşananlarsa yeni bir tribün olayı. Son olmayacağı kesin ama “tribünler kimi protesto edeceğini bilir” sözünü doğruladığı da kesin... Küçük bir hatırlatma... Abdullah Gül ve Tayyip Erdoğan dünya basketbol şampiyonası ödül töreninde de salona indiklerinde ıslıklanmışlardı.
TEOMAN ALİLİ, 19 Ocak 2011