BİRKAÇ hadiseyi alt alta koyup, üzerinde düşünelim. Örneğin Kara Kuvvetleri Komutanı İlker Başbuğun İsrail ziyareti sırasında Ağlama Duvarında çekilmiş resimleri... Onları yayımlayanlar İsraili ziyaret eden pek çok şahsiyetin bazen resmi programlarının bir parçası olarak bazen de ziyaret edenlerin gayri resmi programları sırasında Ağlama Duvarına gittiklerini mutlaka biliyorlardı.
Hatta Başbuğun Mescidi Aksada dua ederken çekilen resimlerinden de muhtemelen haberdarlardı. Belki de o resimler ellerindeydi. Ama önemli olan İlker Paşanın Ağlama Duvarına dokunurken çekilmiş resimlerini yayımlamaktı; çünkü o resimler yayınlanarak Paşanın acaba gizli bir Musevi veya son zamanların tabiriyle gizli bir Sabetayist olduğu iddia edilecekti. Edildi de...
Büyükanıta da uygulanmıştı
HATIRLAYALIM bundan yaklaşık iki yıl evvel, Büyükanıtın Genelkurmay Başkanı olması yaklaşırken bir kampanya başlatılmıştı. Önce kendisini ülkücü olarak tanıtan bir internet sitesi fitne-fesat yayınlarına başladı. Aynı iddialar ona da yöneltildi. İddialar sitede aylarca kaldı. Ve ardından bütün bu faaliyetlerin son aşaması geldi. Yani Şemdinli iddianamesi... Şimdi benzeri yıldırma taktikleri İlker Paşaya karşı uygulanıyor. İşin garip tarafı bu soy-sop ve etnik köken tartışması açanların Türk kavramına en fazla saldıranlar olması. AKP çekirdek kadrosunun Türk kavramı ile ciddi sorunlar yaşadığı açık. Hatta Türkiyelilik gibi ucube bir kavram üreterek Türk kavramını ortadan kaldırmak istediklerine dair açıklamaları ve girişimleri ortada. Ama aynı hükümete canhıraş destek veren güya İslami çevreler ve onların yayın organları TSKnın önde gelen generallerinin etnik kökenleriyle uğraşıyorlar. Sanki o uğraşlarda bir şey bulmaları mümkünmüş gibi... Ve sanki kendileri Türk kavramına çok sadık ve saygılı oldukları için bu psikolojik harekatı yapıyorlarmış gibi...
Öte yandan AKPnin en İsrailci ve en Amerikancı iktidar olduğuna şüphe mi var? Amerika ve İsrailin Ortadoğudaki kirli işlerini ve bilhassa Irak savaşını AKP ile ortaklaşa yürüttüklerini herkes bilmiyor mu? O halde insanların gizli saklı Musevi vs. olup olmadığını bırakın ve Siyonist amaçlara en fazla kimler hizmet ediyor, onları tespit edin. Doğrusu o değil mi?
Bu acemice psikolojik harekat da tıpkı Irakta Müslümanlar öldürülürken, kadınlara tecavüz edilirken ve insanlar sırf Müslüman oldukları için her türlü zulüm ve aşağılamaya tabi tutulurken Amerika ile yürüttükleri işbirliğini övünerek anlatanların, içerde türban/başörtüsü savunuculuğu yapmaları gibi bir şey oluyor. Esas Müslümanlık din kardeşlere yapılana karşı çıkmayı gerektirmiyor mu?
Darbe aşağı darbe yukarı
ORTADA darbe yok. Darbe ortamı yok; ama darbe kelimesi bazılarının ağızlarından düşmüyor. Güya demokrasi savunuculuğu yapıyorlar. Asıl amacın demokrasiyi ortadan kaldırırken, bu gidişata itiraz edenleri darbecilikle suçlamak olduğu açık. Çünkü yaptıkları uygulamalarla ve açığa çıkan niyetleriyle demokrasiyi ortadan kaldırarak yerine faşist bir yönetim kurmak istedikleri açık.
O yüzden de kendisine liberal diyen Türk kavramı karşıtlarıyla kendisini İslamcı olarak tanımlamakta ısrar eden; ancak İslamın özüyle uzaktan yakından alakası kalmamış gruplar darbe karşıtı yürüyüş yapıyorlar.
Esas Proje
BÜTÜN bu çabaların amacı Türk milli devlet yapısını ortadan kaldırmaktır. Milli devlet yapısı ortadan kaldırılarak eski Yugoslavya tarzında çok uluslu bir ortaklık devleti kurulacak. ABnin bütün belgeleri bunun unsurlarıyla doludur. AKPnin Türk milli devlet yapısından hiç hazzetmediğine dair dünya kadar örnek var. AKPye ölümüne destek veren fitne-fesat yayınları bu psikolojik harekatın örnekleriyle doludur.
TSKya saldırılar ve yıpratma girişimleri de işte bu amaçtan kaynaklanıyor. Çünkü yapısı ve özü itibariyle TSK kendi varlık sebebini milli devletten alır. Yani bir başka ifadeyle TSK milli devletin savunucusu ve koruyucusu olmak zorundadır. Ayrıca adı üstünde silahlı kuvvetler olduğu için de bu grupların aşamadıkları bir kurum. Silahını elinden alamadığı için, silahı etkisiz hale getirmeye çalışıyor.
Çoğu zaman acemice yürütülen bu psikolojik harekatın amacı TSK ile milletin arasını açmak. Halkın kafasında TSKnın üst kademesini yüce dinimiz İslama karşı lakayd veya düşman gibi göstermek amacıyla bütün bunları yapıyorlar. Bütün anketlerde halkın en fazla güvendiği kurum olarak öne çıkan TSKyı halkın gözünde yıpratmak. Ayrıca TSK etkisizleştirildiği zaman milli devlet yapısının tasfiye edilmesi ve yerine eski Yugoslavya kurulması mümkün olabilecek. Kısacası çok ama çok tehlikeli bir oyun oynuyorlar. Bunda başarılı olma ihtimalleri sıfır; ancak kolay kolay bu işten vazgeçmeleri ihtimalide sıfır gibi...
Kaynak: http://www.tercuman.com.tr/v1/yazaryazi.asp?id=112