'Soruşturmada Necdet Özel korundu'

Balyoz Davası'nda Genelkurmay Başkanı'nın iktidar ve yargı desteği ile kendisine bağlı 'karacı subayları' cezalardan kurtardığı öne sürülüyor. CHP Tokat Milletvekili Orhan Düzgün'ün gündeme getirdiği bu iddiaya Ankara'da toplanan Vardiya Bizde üyelerinden de destek geldi.

Meriç Ürer - Balyoz Davası’nda Yargıtay kararının açıklanmasıyla birlikte Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel’e yöneltilen iddia ve tepkiler devam ediyor. Vardiya Bizde Platformu toplantısı sırasında, TESUD 2'nci Başkanı İ. Yüksel Kuş iddiaları yanıtlarken, Genelkurmay Başkanı Özel’in Balyoz davasının ilk gününden itibaren korunduğunu belirtirken, gazeteci Müyesser Yıldız, “Seminer planı döneminde Özel, Harp Akademileri Komutanı’ydı. Bir tek o tutuklanmadı. Balyoz’da serbest kalanlar ise, Özel’le o dönemde beraber çalışan öğrencileri’ dedi.

Önceki gün Ankara'da 56'ncı kez Sessiz Çığlık eylemini gerçekleştiren Vardiya Bizde Platformu üyelerinden bazıları YURT'a yaptıkları açıklamalarda, Genelkurmay Başkanı Necdet Özel’in korunduğu yönündeki iddialara şu yanıtları verdi:

'HİÇBİR ŞEKİLDE SORGULANMADI'

Emekli Tümgeneral Naci Beştepe: Özel o dönemde, Kara Harp Akademisi Komutanıydı. O dönemde kendisi hariç, akademilerde yer alanların hepsi ceza aldı. Akademiler komutanı, yardımcıları, Deniz Akademisi Komutanı, Hava Akademisi komutanı hep ceza aldı. Kara Harp Akademisi’nde olup da, karacı olanlar ceza almadılar. Özel bu durumda aradan korunmuş ve kollanmış oluyor tabii. Bütün öğrencileri, öğretim üyesi subaylar tutuklandı, sorgulandı ama kendisi hiçbir şekilde o dönemde orada komutan olmasına rağmen, astları bu işe girmiş diye suçlanmasına rağmen o hiçbir şekilde sorgulamaya tabi tutulmadı. Bir kollama, ayrım var kendisiyle ilgili ama kimler tarafından sağlandığı konusunda bir şey diyemem. Herhalde yargı da bunun içinde.

'BU İŞTE BİR TUHAFLIK VAR'

oda TV Yazarı Müyesser Yıldız: Deniz ve Hava Harp okulu komutanları alınmış. Bir tek Necdet Özel yok o dönemde dikkat çekiyor tabi. Okul komutanı olarak, okul bünyesinde bir darbe planlaması yapıldıysa, komutanın okulundan haberi yoksa, bu vahim bir şey. Ya da haberi var ama bir şey yapmadıysa neden? Tahliye talebinde bulunulan Harp Okulu öğrencilerinin Necdet Özel dönemindeki öğrenciler olması da dikkat çekici. Temyiz duruşmasından önce Yargıtay Başkanı ile Necdet Özel’in bir görüşmesi oldu. Bunun bir nezaket ziyareti, Yargıtay’ın yıldönümü için davet ziyareti olduğunu söylediler. Tam temyiz duruşmalarından önce dikkat çekiciydi. Arkasından Genelkurmay askeri kaynaklarına dayanarak yapılan açıklamalarda, Genelkurmay’ın kapalı kapılar arkasında bu davalar için Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Dışişleri Bakanı’yla görüştüğünü söylediler. Hatta şunu da söylediler. Yalanlanmadı sonra. 28 Şubat’taki tahliyeler, Balyoz’daki beraat talepleri bu çabaların sonucudur dediler. Darbe karacılar tarafından yapılmıştır bugüne kadar. Şimdi Denizciler ve Havacılar mahkum olduğuna göre, Karacıların tamamı tahliye olduğuna göre, bir tuhaflık var bu işte. Kapalı kapılar arkasında ne döndüğünü elimizde delil olmadan söylemek zor tabi. Ama dikkat çekici.

TUTUKLULARA SUS EMRİ

Yıldız OdaTV’de dün yayınlanan yazısında da Balyoz davası tutuklarının susturulmasına yönelik bir olayı aktardı. Yıldız, Mamak'taki arkadaşları ile görüşmeye gelen bir grup denizcinin, görüşme öncesinde ellerine, içeride konuşmaları gereken sözleri içeren bir kağıt tutuşturulduğu, bunun üzerine bazılarının görüşmeye girmeyi reddederken, görüşe giren komutanların ise kağıdı tutuklulara gösterdiğini anlatıyor. Kağıtta yazanlar ise mealen şu şekilde: “Genelkurmay Başkanlığı olarak biz, sizler ve ailelerinizin yaşadıklarına çok üzülüyoruz. Şimdiye kadar sizler için çok mücadele ettik. Ancak bazı tutuklu silah arkadaşlarımız ve ailelerinin basına verdiği demeçler bizleri derinden yaralamaktadır.” Konuyla ilgili YURT'a görüş veren Yıldız, tutukluların sert tepki gösterdiğini belirterek, yaşananın Genelkurmay'ın ne yapacağını şaşırmış durumda olduğunu gösterdiğini, insanların uğradığı haksızlıkları haykırması doğal olduğunu söyledi.

YURT, 20 Ekim 2013

''Cemaat orduya kumpas kurdu''

Başbakan Erdoğan'ın başdanışmanı Yalçın Akdoğan, Cemaat'e çarpıcı bir suçlama yöneltti.Kendi ülkesinin milli ordusuna kumpas kuranlar!

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın başdanışmanı Yalçın Akdoğan, kirli odaklarla işbirliği yapmakla eleştirdiği Cemaat'e, "kavgayı" sonlandırma çağrısı yaptı. Akdoğan, Star gazetesinde yer alan bugünkü yazısında, “Biz uhuvvet dedikçe saldırganlaşanlara ve belden aşağıya vuranlara karşı sorumluluk duygusuyla bir kez daha seslenmek istiyorum” dedi.

ORDUYA KUMPAS KURULDU

Akdoğan, yazısının dikkat çekici bölümünde Türk ordusuna Cemaat tarafından kumpas kurulduğunu öne sürdü: "Kendi ülkesinin milli ordusuna, milli istihbaratına, milli bankasına, milletin gönlünde yer edinen sivil iktidarına kumpas kuranların bu ülkenin hayrına bir işyapmış olmayacağını çok iyi bilir. Amaca ulaşmak için her yolu mübah görenlerin nasıl hastalıklı anlayışlar ürettiğini çok iyi bilir."

TWİTTER'DAN DA SUÇLADI

Twitter hesabından da görüşünü paylaşan Akdoğan, Cemaat hakkındaki suçlamasını yeniledi; "Kendi ülkesinin milli ordusuna, milli istihbaratına, milli bankasına, sivil iktidarına kumpas kuranlar bu ülkenin hayrına çalışıyor olamaz"

Vatan, 24 Aralık 2013

---

Ağustos 2013'te ise tam tersini söyledi!

---

Balyoz için yeni heyet kuruluyor

Adalet Komisyonu'ndan karar verecek hâkim istendi...

Başbakan'ın danışmanı Akdoğan'ın 'Orduya kumpas kuruldu' açıklamasından sonra Balyoz kararını veren mahkeme, Adalet Komisyonu'ndan yeniden yargılama yapılması için yeni hâkim talep etti.

Milliyet'ten Esra Alus'un haberine göre; Balyoz kararını veren İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi, yeniden yargılama taleplerinin değerlendirilmesi için Adalet Komisyonu'ndan mahkemeye üye hâkim atanmasını talep etti. Ceza Muhakemeleri Kanunu'na(CMK) göre, kararı veren hâkimler talebe ilişkin görüş bildiremiyor.

Başbakanın danışmanı AKP Milletvekili Yalçın Akdoğan'ın "Orduya kumpas kuruldu" açıklamasının ardından, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel'in, Milli Güvenlik Kurulu'nda (MGK) Ergenekon ve Balyoz gibi davaların yeniden gözden geçirilmesine ilişkin beklentisini dile getirdiği kamuoyuna yansıdı. Bu süreçte Balyoz davası kapsamında ağır cezalara çarptırılan hükümlülerin avukatları ve yakınları da yargılamanın yeniden yapılması için başvurularda bulundu. Aralarında emekli Orgeneral Çetin Doğan ile emekli Tümgeneral Recep Rıfkı Durusoy'un da bulunduğu 30'dan fazla Balyoz hükümlüsünün İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'ne yaptıkları başvuru inceleme aşamasına geldi.

ATAMA BEKLENİYOR

Talepler üzerine İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi, CMK'daki ilgili hüküm nedeniyle ilk kararı veren mahkeme üyelerinin müzakereye katılamayacak olmasından dolayı Adalet Komisyonuna başvuruda bulundu. Mahkeme, komisyondan yeni üyelerin atanarak yeni bir mahkeme heyeti kurulmasını istedi. CMK'nın 23. maddesi kapsamında "Yargılamaya Katılamayacak Hâkim" başlığı altında kararı veren hakimlerin müzakereye katılamayacağı belirtiliyor. Balyoz davası kapsamında yargılama yapan ve karar veren İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Ömer Diken ve üye hakim Aytekin Özanlı, kararda imzalarının bulunması nedeniyle görüş bildiremeyecekler. Mahkemenin yeterli sayıda yedek üyesinin de bulunmaması nedeniyle yeni üyelerin 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nden atanması bekleniyor.

CMK 23. MADDE

(1) Bir karar veya hükme katılan hâkim, yüksek görevli mahkemece bu hükme ilişkin olarak verilecek karar veya hükme katılamaz.
(2) Aynı işte soruşturma evresinde görev yapmış bulunan hâkim, kovuşturma evresinde görev yapamaz.
(3) Yargılamanın yenilenmesi halinde, önceki yargılamada görev yapan hâkim, aynı işte görev alamaz.

YURT, 31 Aralık 2013

Poyrazköy davasında kritik rapor

TÜBİTAK, Balyoz davasına temel olan 5 No'lu DVD'de, sistem saati geri alınmış bilgisayardan veri aktarımı yapıldığını tespit etti.

Poyrazköy Davası'nın görüldüğü İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ne, TÜBİTAK bir rapor gönderdi. Davanın en önemli delilleri arasında görülen 5 No'lu harddiskle ilgili hazırlanan raporda, saati geri alınmış bilgisayardan yapılan dosya aktarımlarına dikkat çekildi.

ARSENAL 'ŞÜPHELİ' DEMİŞTİ

İddialara göre 5 No'lu harddiskin içinde; 'Suga, Oraj, Sakal gibi Türk jetinin düşürülmesinden cami bombalanmasına kadar' birçok planın yazıldığı belgeler bulunuyordu. Şüpheli avukatların da bu harddiske sonradan bu verilerin yüklendiğini iddia ediyordu. Hatta şüpheli avukatlarından Hüseyin Ersöz, Mayıs 2012'de Amerikan Kriminal şirketi Arsenal'e harddiskin örneği gönderilerek rapor hazırlanması istenmişti. Arsenal de inceleme sonunda harddiske, sistem saati geri alınmış bir bilgisayara bağlanarak kopyalanan belgeleri tespit etmişti.

BALYOZ HAKİMİ DİKKATE ALMADI

Fakat Balyoz davasına bakan 10. Ağır Ceza Mahkemesi Arsenal'in raporunu değerlendirmedi. Avukatların, "TÜBİTAK'tan bilirkişi harddiski incelesin" talebini de kabul etmedi. Dava sonunda da çok sayıda asker hapis cezasına çarptırıldı.

TÜBİTAK'A YOLLANDI

Ancak Poyrazköy'e bakan 12. Ağır Ceza Mahkemesi bu şüpheyi gidermek için TÜBİTAK tarafından 5 No'lu hardiskin incelenmesini uygun gördü.

TÜBİTAK uzmanları Erdem Alparslan, Burak Akoğuz ve Osman Pamuk tarafından ön rapor hazırlandı. Raporda harddisk'te anormal bir durumun rastlanmadığı dile getirildi.

ANA RAPOR TAMAMLANDI

İlk raporun üzerinden 2 ay sonra raporun tamamı mahkemeye gönderildi. Kapsamlı raporda, önemli saptamalar yer aldı. Bu saptamalar arasında en dikkat çekenleri ise internet ortamında kullanılmayan hardisk'e virüs bulaşması ve tarihi değiştirilen bilgisarda hazırlanan dosyanın harddiske aktarılması oldu.

MÜEBBETLERİ İSTENİYOR

Poyrazköy Davasında 8'i tutuklu 85 sanık var. Emekli Binbaşı Levent Bektaş, emekli koramiral Feyyaz Öğütçü ve Albay Ali Türkşen de 5 No'lu harddiskte çıkan 'plan' nedeniyle müebbet hapis cezası istemiyle yargılanıyor. (Vatan/Çağdaş Ulus)

YURT, 25 Ocak 2014

Balyoz'da yeniden yargılama yolu açıldı

Balyoz Davası'nın yeniden görülmesini reddeden 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararı kaldırıldı. TBB Başkan Feyzioğlu da "Balyoz Davasında 5 nolu harddiskin sahteliği, sonradan değiştirildiğinin TÜBİTAK raporuyla belgelenmesi sonucunda, anılan davada hüküm bir kez daha çökmüş ve yeniden yargılamanın şartları oluşmuştur" dedi.

İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi, bugün İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Balyoz Davası'nda yeniden yargılama talebini geri çeviren kararını kaldırdı.

Hürriyet'in haberine göre; karar, Balyoz sanıkları Doğan Temel, Recep Rıfkı Durusoy ve Levent Kerim Uça'nın avukatı Hakan Tunçkol'un itirazı üzerine alındı. 11. Ağır Ceza Mahkemesi bu kararıyla Balyoz Davası'nın yeniden yargılama talebini incelemesi gerekecek olan heyeti de belirledi. Mahkeme kararında, "Yeniden yargılama talebini, yargılama sürecine katılan hâkimler karara bağlayamaz" denildi.

YENİ BALYOZ HEYETİ

Balyoz'daki yeniden yargılama taleplerini incelemekle görevli heyet şöyle:

İstanbul 17 Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Gökmen Demircan, İstanbul 13 Ağır Ceza Mahkemesi üye hâkimi Nalan Can ve üye hakim Abdullah Öztürk.

Gerekçesi: Hâkimler aytekin özanlı ve savaş çelik balyoz yargılamasında görev aldı

İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararında Balyoz yargılamasına katılan hakimler Aytekin Özanlı ve Savaş Çelik’in yeniden yargılama taleplerini inceleyecek heyete katılamayacakları gerekçe gösterildi. Bu gerekçeyle itiraz kabul edildi.

ÇETİN DOĞAN'IN AVUKATI ERSÖZ: ADİL YARGILAMA UMUDUMUZ ARTTI

Balyoz Davası hükümlüsü, eski 1. Ordu Komutanı emekli orgeneral Çetin Doğan'ın avukatı Hüseyin Çetin Doğan'ın avukatı Hüseyin Ersöz, Hürriyet Dünyası'na şu değerlendirmeyi yaptı:

"Daha önceki yargılama aşamalarında görev almış olan hâkimlerin yeniden yargılama taleplerinde görev almaları kanun tarafından yasaklanmıştır. Bu çerçevede daha önce Balyoz yargılamasına katılan hâkimler Aytekin Özanlı ve Savaş Çelik’in aynı dosyada aynı fiil ve konularda görev yapmış olmaları yeniden yargılama taleplerini incelemelerine engeldir gerekçesiyle itiraz kabul edilmiştir. İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi, yeniden yargılama taleplerini incelemekle görevli hâkimleri de belirlemiştir. 11. Ağır Cezanın vermiş olduğu karar hukuka uygundur ve adil yargılanmanın bundan sonraki süreçlerde hâkim olacağı konusunda umudumuzu artırmıştır."

FEYZİOĞLU: YENİDEN YARGILAMA ŞARTLARI OLUŞTU

Türkiye Barolar Birliğinden (TBB) yapılan açıklamada, "Balyoz davasında 5 nolu harddiskin sahteliğinin TÜBİTAK raporu ile belgelendiği" öne sürülerek, "anılan davada hükmün bir kez daha çöktüğü ve yeniden yargılamanın şartlarının oluştuğu" ifade edildi.

TBB'den yapılan yazılı açıklamada, TBB'nin Poyrazköy davasına TÜBİTAK tarafından sunulan 20 Ocak 2014 tarihli rapora ilişkin incelemelerde bulunduğu ve bu raporun Balyoz davası ile ilişkisinin değerlendirildiği belirtildi.

"Balyoz davaasında 5 nolu harddiskin sahteliği, sonradan değiştirildiğinin TÜBİTAK raporuyla belgelenmesi sonucunda, anılan davada hüküm bir kez daha çökmüş ve yeniden yargılamanın şartları oluşmuştur" ifadesine yer verilen açıklamada, yeniden yargılamanın, adil yargılanma hakkına uygun yapılması için TBB'nin daha önce önerdiği şekilde özel yetkili mahkemeler ve terörle mücadele mahkemelerinin kaldırılması gerektiği görüşüne yer verildi.

"Demokrasilerde böyle mahkemelere yer olmadığı" gerekçesiyle kaldırılan ancak ellerindeki işler bitene kadar uygulamalarına devam etmelerine izin verilen özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasının ne kadar önemli olduğunun bir kez daha ortaya çıktığı savunulan açıklamada, şunlara yer verildi:

"Türkiye'nin yargı odaklı bu devlet krizinden, hukuk devleti ve demokrasi adına fırsat çıkarmayı bilmeli, çift başlı ceza yargılaması sistemine son vermeli, Anayasa değişikliği ile HSYK'yı tarafsız ve bağımsız mahkemelerin güvencesi haline getirmeli ve yargılamaların, adil yargılanma hakkını içine sindirmiş hakimler eliyle yapılmasını sağlamalıdır. Burada görev siyasi partilere, Türkiye Barolar Birliğine, sivil toplum örgütlerine ve tek tek her yurttaşımıza düşmektedir. Görevin başarıyla sonuçlanması halinde şu veya bu kişi ya da kurum değil, tüm Türkiye kazanacaktır."

YURT, 29 Ocak 2014

---

Poyrazköy davasında tutuklu kalmadı

Poyrazköy Davası'nda tutuklu 5 sanık için tahliye kararı çıktı. Böylece davada tutuklu sanık kalmadı.

12’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın dünkü duruşmasında aralarında Albay Hüseyin Hançer, Yarbay Ercan Kireçtepe, emekli Binbaşı Levent Bektaş, Binbaşı Erme Onat ve Eren Günay’ın olduğu sanıklar serbest bırakıldı. Yurtdışına çıkış yasağı konulan 5 kişinin tahliye edilmesi asker yakınları tarafından sevinçle karşılandı.

OY BİRLİĞİYLE TAHLİYE

POYRAZKÖY’de ele geçirilen mühimmata ilişkin İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada emekli Binbaşı Levent Bektaş ile Albay Hüseyin Hançer, Binbaşı Erme Onat ve Eren Günay ile Yarbay Ercan Kireçtepe tutuklu kaldıkları süre ile Anayasa Mahkemesi’nin uzun tutukluluk süresine ilişkin verdiği karar dikkate alınarak oy birliği ile tahliye edildi.

TUTUKLU SANIK KALMADI

Yurt dışına çıkış yasağı konulan 5 kişinin tahliyesiyle davada tutuklu sanık kalmadı. Tahliye kararı yargılanan askerler ve yakınları tarafından sevinçle karşılandı.

''DERSHANE KAVGASI ÇIKMASAYDI KİMSE FERYADIMIZI DUYMAYACAKTI''

Poyrazköy Davası’nın dün görülen duruşmasına 17 Aralık’taki ‘Büyük Rüşvet Operasyonu’nun ardından Başbakan ve diğer üst düzey siyasilerin “Paralel devlet” ve “Türk Ordusu’na kumpas kuruldu” sözlerine ilişkin yapılan açıklamalar damgasını vurdu. Davanın tutuklu sanıklarından emekli Binbaşı Levent Bektaş, “Dershane kavgası çıkmasaydı kimse feryadımızı duymayacaktı. Dershanelerin kapanmasına kim karar verdiyse Allah ondan razı olsun. 4 yıldır aynı şeyleri söylüyoruz, 4 yıldır söylediğimiz şeylerin doğru olduğu şimdi devletin üst düzey yöneticileri tarafından söylenir oldu. Cenab-ı Hakkın kainatı 6 günde yarattığı söyleniyor. Türkiye Cumhuriyeti’nde gerçeklerin ortaya çıkması 5 yıl sürüyor” dedi.

YALÇIN AKDOĞAN TANIK OLARAK DİNLENECEK

Davanın tutuklu sanıklarından albay Hüseyin Hançer, dönemin İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürü Yurt Atayün, yine dönemin soruşturma savcısı Murat Yönder ile Başbakan Tayyip Erdoğan’ın başdanışmanı Yalçın Akdoğan’ın tanık olarak dinlenmesini istedi. Tutuklu sanıklardan yarbay Ercan Kireçtepe’de Yalçın Akdoğan ile “Paralel devlet” açıklamalarında bulunan Başbakan Erdoğan’ın tanık olarak dinlenmesini talep etti. Mahkeme, Akdoğan’ın sanıklar veya avukatlarınca duruşmada hazır edilmesi halinde dinlenmesine hükmetti.

CEZAEVİ ÖNÜNDE AİLESİ VE ARKADAŞLARI KARŞILADI

Tahliye edilen Emekli Binbaşı Levent Bektaş gece geç saatlerde Silivri Cezaevi'nden çıktı. Bektaş'ı dışarı da ailesi, yakınları ve dostları karşıladı. Alkışlarla dışarı çıkan Bektaş, yakınlarına tek tek sarıldı.

Çıkışta açıklama yapan Bektaş, "5 yıl sonra bugünü gördüm. Ne mutlu bize. Yalnız şunu söylemek istiyorum, kapının bu tarafında olmak, şu anda bir şey ifade etmiyor. Çünkü vatan evlatları hala orada yatıyorlar. Son bir tanesi çıkana kadar lütfen hiç birimiz sevinmeyelim, oynamayalım. 5 yıl sonra ne hissedeceğimi bilemiyorum. Ancak bundan sonra kaybettiğim zamanı ailemle beraber geçirmek için elimden gelen gayreti göstereceğim. Hepinize teşekkür ederim" dedi.

Mahkeme tarafından tahliye edilen diğer sanıklar, Ercan Kireçtepe, Erme Onat, Eren Günay ve Hüseyin Hançer de Hasdal Cezaevi'nden ayrıldı.

Hürriyet, 28 Ocak 2014