TSK'ya Balyoz Darbesi

Genel & Güncel Konular

Re: Paşalara Balyoz gözaltısı

İletigönderen Gençlik Cephesi » Çrş Şub 24, 2010 17:22

Tek Kurşun Atmadan En Büyük Komutan Zayiatı



İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Av. Mehmet Cengiz, İstanbul’da yaptığı basın toplantısında, Kuvvet Komutanları ve subayların gözaltına alınmasını ve Türk Ordusuna yönelik operasyonu değerlendirdi. Cengiz, açıklamasında özetle şunları söyledi:

Türk Ordusu, iç cepheden ve BOP Eşbaşkanlığının ihanet mevzilerinden vurulmaktadır. Yaşanan olay budur!

TSK, bugün tek kurşun atmadan dünya tarihinde en büyük komutan zayiatını vermiş bir ordu durumuna düşürülmüştür.

Türk Ordusu, bütünüyle bir zanlı, şüpheli ordu haline getirilmiştir.

Artık marşlar, “Ey Zanlı Ordu, Ey Zanlı Asker” diye söylenecektir.

Bu, Türk Ordusuna karşı Birinci Dünya Savaşı işgal yıllarından sonra yapılan en kapsamlı düşman operasyonudur.

Bir kere daha söylüyoruz: Bu bir Düşman Operasyonudur!

Bu Düşman Operasyonu’na;

“Hukuk Devleti”,

“Yargı Çözer” gibi püsküller takmak, bir hukuk rezaletidir!

Bunlar, televizyonlarda dile getirilen gevezeliklerdir, safsatadır.

Düşman bize bunu, “Hukuk Devleti”, “Yargı Çözer” yalanları ile yutturmaya çalışıyor.

Bu Düşman Operasyonu, AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın imzaladığı, AKP’nin “Demokratik Açılım Süreci” başlıklı broşürde itiraf ediliyor.

Broşürde şöyle deniliyor;

“Gerekli hallerde farklı mahallerde özel amaçlarla sorgulama ve yargılama yapılabilir. Şu anda Ergenekon davasının Silivri’de görülmesi… bunun en tipik örneklerindendir.” (s. 126).
Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın imzasını taşıyan bu itiraf, yürütülmekte olan operasyonun niteliğini de göstermektedir.

Yani AKP ve Hükümet, “Ergenekon” ya da “Balyoz operasyonu” adı altında sürdürülen soruşturma ve yargılamaların “özel amaçlı” olduğunu, mahkemelerin “özel amaçla” oluşturulduğunu söylemektedir. Bütün soruşturma ve kovuşturmaların Beşiktaş merkezli yürütülüyor olması da bunu göstermektedir.

Bu hepimiz için, bütün Türk hukukçuları için, Türk Yargısı için bir namus meselesidir.
Zaten Türk Yargısı isyan etmiştir. Yargı, Hükümetin, yargıç ve savcılara yaptığı zulme isyan ediyor! Bu zulme boyun eğenlere de isyan ediyor!

“Kuvvayi İnzibatiye” karargâha girmiştir. Bu kabul edilemez.

Bu hükümet gayrı meşrudur!

Boyunlarında Anayasa Mahkemesi’nin hükmü vardır. Bu hükümde “Cumhuriyet karşıtı faaliyetlerin odağı” oldukları yazılıdır.

Yükselen halk hareketi gayrimeşru AKP hükümetini yıkacaktır!


Kaynak: http://ulusalkanal.com.tr/index.php?opt ... 2&Itemid=5
Kullanıcı küçük betizi
Gençlik Cephesi
Üye
Üye
 
İletiler: 135
Kayıt: Pzr Haz 01, 2008 23:14

Re: Paşalara Balyoz gözaltısı

İletigönderen Türk-Kan » Çrş Şub 24, 2010 21:04

1'i muvazzaf 5 askerin daha tutuklandı paşa!
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

Re: Paşalara Balyoz gözaltısı

İletigönderen sessiz sedasız » Prş Şub 25, 2010 0:09

2 general serbest bırakıldı

Balyoz Planı'' soruşturma dahilinde sorgulanan 2 general serbest bırakıldı.
'Balyoz Planı'' iddialarına ilişkin soruşturma kapsamında savcılıkça ifadeleri alınan muvazzaf subayların da aralarında bulunduğu 8 kişi mahkemeye sevk edildi, emekli Albay Yusuf Ziya Toker serbest bırakıldı.

Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesinde, soruşturmayı yürüten Cumhuriyet savcılarınca ifadeleri alınan muvazzaf subayların da aralarında yer aldığı 8 kişi, İstanbul Nöbetçi 10. Ağır Ceza Mahkemesine sevk edildi.

Emekli Albay Yusuf Ziya Toker ise savcılık sorgusunun ardından serbest kaldı.

Balyoz Planı'' iddialarına ilişkin soruşturma kapsamında adliyeye sevk edilenlerden emekli tuğgeneraller Gaffur Aksu ve Ahmet Baki Erdoğan, savcılık sorgularının ardından serbest bırakıldı.

Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesinde, soruşturmayı yürüten Cumhuriyet savcıları tarafından sorgulanan Aksu ve Erdoğan, ifade işlemlerinin ardından serbest bırakıldı.
Balyoz Planı soruşturması kapsamında bugün adliyeye sevk edilen 20 kişi içinden 1'i muvazzaf subay, 4'ü emekli 5 asker tutuklandı. 1'i muvazzaf, 1'i emekli 2 asker serbest bırakıldı. Tutuklanan 5 asker arasında emekli Koramiral Feyyaz Öğütçü de var. Eski Hava Kuvvetleri Komutanı İbrahim Fırtına ile eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek'in ifadesinin alınması ise yarına kaldı.

FEYYAZ ÖĞÜTÇÜ TUTUKLANDI

"Balyoz Planı" iddialarına ilişkin soruşturma kapsamında mahkemeye sevk edilen bir muvazzaf subay ile eski Kuzey Deniz Saha Komutanı emekli Koramiral Feyyaz Öğütçü'nün de aralarında bulunduğu 5 kişi tutuklandı.

Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesinde, soruşturmayı yürüten Cumhuriyet savcılarınca sorgulandıktan sonra mahkemeye sevk edilen 7 kişi, İstanbul Nöbetçi 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıktı.

Mahkeme, bir muvazzaf subay ile emekli Koramiral Feyyaz Öğütçü'nün de aralarında bulunduğu 5 kişinin tutuklanmasına karar verdi. Emekli Kurmay Albay Emin Küçükkılık, emekli Kurmay Albay Suat Aytın, emekli Tuğgeneral İzzet Ocak tutuklananlar arasında.

Emekli Albay Musa İstek serbest bırakılırken, bir muvazzaf subay hakkında da denetimli serbestlik hükmü uygulandı.

Bu arada, adliye önüne gelen ve ellerinde Türk bayrakları bulunan iki kadın, "Bu bayrakta asker kanı var" diyerek, gözaltıları protesto etti. Bu kadınların yanlarında iki çocuğun da bulunduğu görüldü.

Adliyenin terasına çıkan bazı kişilerin görüntülerinin alınmaması için sivil kıyafetli askerler perdeleme yaptı.

Emniyet'teki isimlerden bazıları: Eski Hava Kuvvetleri Komutanı İbrahim Fırtına, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek, eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Ergin Saygun, eski Genelkurmay Başkanlığı Stratejik Araştırmalar ve Etüt Merkezi (SAREM) Başkanı emekli Tuğgeneral Süha Tanyeli, Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı Genel Müdürü emekli Korgeneral Engin Alan, emekli Tuğgeneral Baki Erdoğan, eski İstanbul Merkez Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürü emekli Albay Kubilay Aktaş.

Bazı şüphelilerin, "cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya teşebbüs" ve "örgüt üyeliği" suçlamasıyla gözaltına alındıkları ifade edildi.

Fırtına'nın avukatı: "Gözaltı hükümleri ihlal edildi"

Eeski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral İbrahim Fırtına'nın avukatı Atilla Hekimoğlu, "İbrahim Fırtına Paşa için yakalama ve gözaltına alma ile ilgili bütün hükümler ihlal edilmiş" dedi.

Hekimoğlu, "Yakalamaya hangi hallerde başvurulacağı yasalarda belirtilmiş. Daha önceki uygulamalardan farklı olarak evinden habersiz bir şekilde alınmış ve emniyet müdürlüğüne getirilmiş. Konumu itibariyle eski bir kuvvet komutanı olması itibariyle cumhuriyet başsavcısı tarafından hakkında soruşturma yapılabilir, ifadesi alınabilir. Böyle bir durumda İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde gözaltına tutulmasının gereğini anlayabilmiş değiliz. Bu hukuksuzluğa dikkat çekmek istiyoruz" dedi.

Çetin Doğan'ın avukatı: "Doğan susma hakkını kullanıyor"

"Balyoz Planı" iddialarına ilişkin soruşturma kapsamında gözaltına alınan eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan'ın avukatı Celal Ülgen, müvekkilinin emniyette susma hakkını kullandığını söyledi.

Avukat Ülgen, İstanbul Emniyet Müdürlüğünün Vatan Caddesi'ndeki yerleşkesinde gazetecilere yaptığı açıklamada, şu anda Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde olan Doğan'ın yarın Cumhuriyet savcılığına gideceğini düşündüklerini kaydetti.

Doğan'ın emniyetteki süreyi nasıl geçirdiğinin sorulması üzerine Ülgen, müvekkilinin buradaki zamanı sadece kitap okuyarak geçirdiğini, Uğur Mumcu'nun "Terörsüz Özgürlük" adlı kitabını okuduğunu belirterek, kitabı basın mensuplarına gösterdi.

Ülgen, Doğan'ın şu anda Ayşe Kulin'in "Umut" adlı kitabına başladığını ifade ederek, "Çetin Doğan'ın özelliği, kitap okumadan duramıyor. Nezarette değil, normal basit bir odada bekliyor, sadece bir divan ve iki tane sandalye var" diye konuştu.

Doğan'ın diğer avukatı İsmail Tepecik de basında yer alan "Çetin Doğan'ın Meksika'ya kaçma hazırlığı yaptığı" şeklindeki iddiaların hatırlatılması üzerine, "Bu olay olmadan önce de Çetin Doğan'ın kızı Amerika'da öğretim üyesidir. 11 Nisan, torunu Deniz'in yaş günüdür. Sayın Paşam, torununun doğum gününe gidecekti. Yaş gününe gitmeden önce de kızının gidiş ve dönüş organizasyonu için bir haftalık Meksika tatili vardı. Torunu, kızı, damadı, ailece birlikte gideceklerdi" yanıtını verdi.

Örnek'in avukatı: "Örnek nezarethanede değil"

Deniz Kuvvetleri Eski Komutanı Emekli Oramiral Özden Örnek'in avukatı Dinçer Eskiyerli, Örnek'in nezarethanede tutulmadığını, sorgusunun emniyette yapılmayacağını belirtmişti.

Eskiyerli, ''Sağlık durumu ve morali gayet iyi. Sohbet ettik. Çok şeyi konuştuk. Arkadaşlar çok iyi davranıyor. Suçlamalarla ilgili bir şey sorulmadı, söylenmedi. Herhangi bir arama da yapılmadı" dedi.

Eskiyerli, müvekkilinin yarın adliyeye sevk edilmesini beklediklerini söyledi.

Öğütçü kızı ile görüştü

Emekli Koramiral Ali Feyyaz Öğütçü'nün kızı İrem Öğütçü Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'ne geldi. 2 gündür babasını göremediğini söyleyen İrem Öğütçü, babasıyla görüşmek istediğini polislere bildirdi. Bir süre polis noktasında bekletilen İrem Öğütçü, savcılığın izin vermedi.

Öğütçü'nün avukatı Yavuz Dağlı'nın savcılarla tekrar konuşması üzerine İrem Öğütçü, ön kapıdan adliyeye alındı. Öğütçü bir süre babasıyla görüştükten sonra adliyeden ayrıldı.

2'si muvazzaf amiral, 7 kişi tutuklu

Balyoz soruşturması kapsamında dün gözaltına alınanlardan 2'si muvazzaf subay 7 asker tutuklandı. 6 kişi savcılık sorgusundan sonra serbest bırakıldı.

Kaynak
Sen ne kadar bilirsen bil,Senin bildiğin karşındakinin anladığı kadardır.
Kullanıcı küçük betizi
sessiz sedasız
Üye
Üye
 
İletiler: 988
Kayıt: Cum Mar 28, 2008 1:55
Konum: istanbul

Re: Paşalara Balyoz gözaltısı

İletigönderen FahrettinAltay » Prş Şub 25, 2010 10:43

[mod="Türk-Kan"]Kaynak uygun değildir.[/mod]
Bayraklari Bayrak yapan, ustundeki kandir, Toprak ugruna olen varsa VATANDIR
Kullanıcı küçük betizi
FahrettinAltay
Üye
Üye
 
İletiler: 81
Kayıt: Pzt Eyl 07, 2009 11:54

Re: Paşalara Balyoz gözaltısı

İletigönderen Türk-Kan » Cum Şub 26, 2010 15:46

Balyoz'da ikinci dalga

Balyoz Operasyonu’nda ikinci dalga başladı… 13 kentte başlatılan operasyonlarda ilk bilgilere göre 1’i emekli, 17 muvazzaf asker gözaltına alındı. Gözaltına alınanlardan biri Konya İl Jandarma Komutanı Kurmay Albay Hüseyin Özçoban.. Gözaltına alınanlar İstanbul’a getiriliyor.

“Balyoz Güvenlik Harekatı Planı” iddialarına ilişkin soruşturma kapsamında 13 ilde düzenlenen yeni operasyonda, aralarında muvazzaf subay ve astsubayların da bulunduğu 18 kişi gözaltına alındı.

Alınan bilgiye göre, ilk operasyonda gözaltına alınanların emniyette ve adliyede verdikleri ifadeler doğrultusunda 13 ilde yeni bir operasyon gerçekleştirildi.

Operasyonda, aralarında bir ilin jandarma komutanının da bulunduğu 17 muvazzaf subay ve astsubay ile bir emekli askeri personel gözaltına alındı.

Gözaltına alınan bu kişiler İstanbul'a getiriliyor.

Gözaltına alınanların Çarşaf, Sakal, Suga ve Oraj eylem planlarında keşif ve eylem planları yaptıkları öne sürülüyor.

KONYA İL JANDARMA KOMUTANI ÖZÇOBAN GÖZALTINA ALINDI

Konya İl Jandarma Komutanı Kurmay Albay Hüseyin Özçoban da soruşturma kapsamında gözaltına alındı.

Yıllık izinde olan Kurmay Albay Özçoban, sabah saatlerinde İstanbul'da gözaltına alındı.

İLK DALGADA 48 GÖZALTI

'Balyoz' soruşturmasının ilk dalgasında gözaltına alınan 48 askerin 31'i tutuklandı, 17'si serbest kaldı. İşte o isimler...

TUTUKLANANLAR

- Tuğamiral Aziz Çakmak
- Tuğamiral Turgay Erdağ
- Tümgeneral İhsan Balabanlı
- Tümgeneral Bekir Memiş
- Tümamiral Cem Ramazan Gürdeniz
- Tümamiral Semih Çetin
- Emekli Korgeneral Metin Yavuz Yalçın
- Emekli Koramiral Ali Feyyaz Öğütçü
- Emekli Tuğgeneral Mehmet Kaya Varol
- Emekli Tuğgeneral İzzet Ocak
- Eski Genelkurmay Başkanlığı Stratejik Araştırmalar ve Etüt Merkezi Başkanı emekli Tuğgeneral Süha Tanyeli
- Emekli Tümamiral Özür Karabulut
- Emekli Tümamiral Ali Deniz Kutluk
- Kurmay Albay Ali Rıza Sözen
- Kurmay Albay Ali Türkşen
- Albay Abdullah Zafer Arısoy
- Albay Hasan Basri Aslan
- Albay Yüksel Gürcan
- Yarbay Hanifi Yıldırım
- Yarbay Levent Çehreli
- Yarbay Ertuğrul Uçar
- Yarbay Taylan Çakır
- Albay Recep Yıldız
- Albay Mustafa Öncel
- Albay Murat Özçelik
- Emekli Kurmay Albay Ümit Özcan
- Emekli Albay Kubilay Aktaş
- Emekli Albay Emin Küçükkılıç
- Emekli Albay Suat Aytın,
- Emekli Albay Ali İhsan Çavdaroğlu
- Emekli Albay Bülent Tunçalp

SERBEST KALANLAR

- Emekli Orgeneral İbrahim Fırtına
- Emekli Oramiral Özden Örnek
- Emekli Orgeneral Ergin Saygun
- Emekli Korgeneral Ayhan Taş
- Emekli Koramiral Lütfi Sancar
- Emekli Tuğgeneral Ahmet Baki Erdoğan
- Emekli Tuğgeneral Gaffur Aksu
- Emekli Tuğamiral Engin Baykal
- Kurmay Albay Muharrem Nuri Alacalı
- Albay Mehmet Yoleri
- Albay Cengiz Köylü
- Albay Tayfun Duman
- Emekli Kurmay Albay Ahmet Metin Dikici
- Emekli Albay Yusuf Ziya Toker
- Emekli Albay Musa İstek
- Emekli Albay Mustafa Çalış
- Emekli Astsubay Arif Erşan


Hürriyet, 26 Şubat 2010
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

Re: Paşalara Balyoz gözaltısı

İletigönderen mes » Cum Şub 26, 2010 21:47

Memleket'te pkk ayaklanma yapsa yada dışarıdan bir saldırı gerçekleşse Şavaşacak Komutan kalmadı ya Akılı beyinleri tek tek topluyorlar yazıklar olsun.
Demokrasi buysa önce Meclisten başlasın dokunulmazlıkları kaldırsınlar.
Daha gecenlerde Başbakan bir devlet memurunun sorgulanmasına izin vermedi.
Ama iş Askere geldimi düşman askeri gibi saldırıyorlar.
Kullanıcı küçük betizi
mes
Üye
Üye
 
İletiler: 37
Kayıt: Çrş Tem 16, 2008 21:37

Re: Paşalara Balyoz gözaltısı

İletigönderen Türk-Kan » Cum Şub 26, 2010 22:05

Askeri Savcılık'tan açıklama

Askeri Savcılık, Balyoz Planı için darbe planı iddiasının gerçek dışı olduğunu bildirdi.


Birinci Ordu Askeri Savcılığı, ''Bugüne kadar yapılan inceleme ve araştırmalar sonucunda 'Balyoz darbe planı'nın ve bu plana dayanak teşkil eden çeşitli eylem planlarının gerçek olduğuna dair Askeri Savcılıkça herhangi bir tespite varılamadığını'' bildirdi.

Birinci Ordu Askeri Savcılığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, ''Bugün bir gazetede ve bu gazete haberine dayalı olarak bazı televizyon kanallarında Askeri Savcılık tarafından görevlendirilen bilirkişinin de 'Balyoz darbe planını doğruladığı' şeklinde haber ve yorumlara yer verildiği'' belirtildi.

Askeri Savcılıkça başlatılmış olan soruşturmanın halen devam ettiği vurgulanan açıklamada, ''Ancak, bugüne kadar yapılan inceleme ve araştırmalar sonucunda adı geçen darbe planının ve bu plana dayanak teşkil eden çeşitli eylem planlarının gerçek olduğuna dair Askeri Savcılığımızca herhangi bir tespite varılamamıştır. Dolayısıyla söz konusu seminer faaliyetlerinin darbe planı teşkil ettiğini söylemek mümkün değildir'' görüşüne yer verildi.

Açıklamada şunlar kaydedildi:

''Yapılmakta olan soruşturma kapsamında seminer faaliyetlerine yönelik teknik bilgiye ihtiyaç duyulmuş ve bu maksatla bilirkişi görevlendirmesi yapılmıştır. Bilirkişi; bu konudaki raporunu hazırlarken temin edilen söz konusu üç adet DVD, bir adet CD'de herhangi bir sahtecilik yapılmadığı düşüncesi altında, içeriğindeki bilgilerin gerçek olduğu, söz konusu plan seminerinin icrası kapsamında kullanıldığı faraziyesine dayanarak hareket etmiş, bu durum bilirkişi raporunun üçüncü maddesinde de açıkça belirtilmiştir.

Ancak, bilirkişi raporu kamuoyunu yanıltacak tarzda haber konusu yapılarak söz konusu dokümanların gerçek olduğu izlenimi yaratılmaya çalışılmıştır.

Haber konusu edilen bilirkişi raporu, İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığının talebi üzerine, kendilerinin görevlendirdiği memurlara yürütülen soruşturmanın gizliliği esas alınarak 24 Şubat 2010 tarihinde teslim edilip gönderilmiştir.''

A.A.


Gerçek Gündem, 26 Şubat 2010
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

Re: Paşalara Balyoz gözaltısı

İletigönderen sair » Cum Şub 26, 2010 22:12

PERİNÇEK: "ŞANLI" ORDU "ZANLI" ORDU HALİNE GETİRİLİYOR

İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek Ergenekon davasını yürüten hakimlere “Sizin arkanızdaki kılıç kimin kılıcı?” diye sordu. Perinçek, bugün Türk Silahlı Kuvvetlerine karşı yürütülen tertiple, şanlı ordunun zanlı ordu haline getirilmeye çalışıldığını belirtti.

Ergenekon ana davasının 137. Duruşmasında sanık savunmaları yapılmadı. Duruşma yargılananlar ve avukatlarının talepleriyle başladı. Öğleden sonra bir konuşma yapan İşçi Partisi Genel Bakanı Doğu Perinçek davayı yürüten mahkeme heyetine “Yargının simgesi kadının elindeki kılıçtır. Sizin arkanızdaki kimin kılıcı?" diye sordu.

"Hukuk nedir? Hukuk arkasında devletin yaptırım gücü bulunan kurallar bütünüdür. Hukuku devlet koyar, devlet uygular. Adaletin simgesi olan o güzel hanımın elindeki kılıç devlet zorunu temsil ediyor. Ben bunu tanımıyorum derseniz o kılıç devreye girer.
Devletin kılıcı ordudur. Türkiye’de kılıç, silah deyince ordu akla gelir. Şimdi size soruyorum. Sizin arkanızda hangi kılıç var?"

Doğu Perinçek, bir türlü açıklanmayan Ergenekon şemasındaki isimlerin Türk Ordusunun önemli isimleri olduğuna dikkat çekerek “Ordu bu davanın neresindedir?” diye sordu.

"Peki ordu bu davanın neresinde? Ordu bu davanın sanığıdır. Kimse kendisini kandırmasın.
Elinizdeki şemaya bakın; Orada Türk Ordusu var. Hüseyin Kıvrıkoğlu, İsmail Hakkı Karadayı, Eşref Bitlis… Genelkurmay başkanı Türk Ordusuna karşı bir tertip yürütülüyor demektedir. Bu soruşturma, bu tertip şanlı orduyu zanlı ordu haline getirmiştir."

İşçi Partisi Genel Başkanı, yargıya yapılan saldırılara da dikkat çekti:

"Beşiktaş Türk Yargısından kopmuştur. Türk yargısı buna isyan etmiştir. HSYK’sıyla, Yargıtay’ıyla buna isyan etmiştir. Görülmüş müdür 300 yüksek yargıcın HSYK yı ziyaret ettiği? Görülmüş müdür Yüksek Yargının isyan gibi bildirileri? Türk yargısı sizin içinizde bulunduğunuz tertibe isyan etmiştir. Sizin arkanızdaki kılıç Amerikan Kılıcıdır!"


Kaynak: http://ulusalkanal.com.tr/index.php?opt ... 4&Itemid=5
Kullanıcı küçük betizi
sair
Üye
Üye
 
İletiler: 104
Kayıt: Cum Kas 27, 2009 20:49

Re: Paşalara Balyoz gözaltısı

İletigönderen Türk-Kan » Cum Şub 26, 2010 23:22

Balyoz tertibinde E. Org. Çetin DOĞAN ve E. Korg. Engin ALAN tutuklandı.
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

Re: Paşalara Balyoz gözaltısı

İletigönderen Başkomutan » Cmt Şub 27, 2010 0:11

Çetin Doğan'ı Balyoz kayıtları yaktı

Dün serbest bırakılan üç generalin ardından tüm gözler bu iki isme yönelmişti. Mahkeme ikisini de tutukladı!


'Balyoz Darbe Planı' soruşturmasında 31 askerin tutuklanması, başta kuvvet komutanlarının serbest kalmasının ardından bugün adliyeye sevk edilen eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan'la emekli Korgeneral Engin Alan tutuklandı.

Orgeneral Çetin Doğan'la birlikte bu sabah 3 kişi adliyeye sevk edildi. Eski Özel Kuvvetler Komutanı emekli Korgeneral Engin Alan da Çetin Doğan'la adliyeye getirildi. Doğan ve Alan'ın sorguları tamamlandı.

''Balyoz Planı'' iddialarına ilişkin soruşturma kapsamında mahkemeye
TUTUKLANAN GENERALLER

Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesinde savcılık sorgularının ardından Nöbetçi 10. Ağır Ceza Mahkemesine çıkarılan

Tümamiral Ramazan Cem Gündeniz
Tuğamiral Aziz Çakmak
Emekli Tuğgeneral Mehmet Kaya Varol
Emekli Tümamiral Ali Deniz Kutluk, Emekli Tümamiral Özer Karabulut,
Emekli Kurmay Albay Ümit Özcan
Emekli Kurmay Albay Ali İhsan
Çuhadaroğlu tutuklandı.

sevk edilen eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan ile emekli Korgeneral Engin Alan tutuklandı.

ÇETİN DOĞAN ADLİYEDE

İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nden sivil plakalı bir araçla adliyeye ulaştırılan Doğan ve beraberindekiler, hakim ve savcıların giriş yaptığı bölümden binaya alındı.

Adliyedeki sağlık kontrolünden sonra Orgeneral Çetin Doğan'ın sorgusu başladı.

Adliyeye getirilen 3 kişiyle birlikte Emniyet'te sorgulanan kimse kalmadı.

Emekli Orgeneral Çetin Doğan, dün Adli Tıp Kurumu'nda sağlık kontrolünden geçirilmişti.

Öte yandan, Merkez Komutanlığı'ndan 5 muvazzaf asker daha adliyeye getirildi.

BALYOZ'DA 31 KİŞİ TUTUKLANDI

''Balyoz Güvenlik Hareket Planı'' iddiaları soruşturması kapsamında şimdiye kadar gözaltında alınan muvazzaf ve emekli askerlerden 31'i tutuklanarak cezaevine gönderildi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen ''Balyoz Güvenlik Hareket Planı'' iddiaları soruşturmasına ilişkin 22 Şubatta gözaltına alınan muvazzaf ve emekli askerlerden, İstanbul Emniyet Müdürlüğü ve Merkez Komutanlığı’ndaki işlemleri tamamlanan ilk grup 23 Şubatta adliyeye sevk edildi.

24 Şubatta gece geç saatlerde savıcılıktaki sorgularının ardından adliyeye çıkartılan ve aralarında eski Kuzey Deniz Saha Komutanı emekli Koramiral Feyyaz Öğütçü'nün de bulunduğu 7 kişi savcılık sorgularının ardından mahkemeye çıkarıldı.

Mahkemece Öğütçü'nün de aralarında bulunduğu 5 şüpheli tutuklanırken, emekli Albay Musa İstek serbest bırakıldı, bir muvazzaf subay hakkında da denetimli serbestlik hükmü uygulandı.

Aynı gece mahkemeye çıkarılan 5 muvazzaf subay ile emekli Tuğgeneral İzzet Ocak, emekli Korgeneral Metin Yavuz Yalçın ve emekli Albay Kubilay Aktaş'ın da tutuklanmalarına karar verildi.

Son olarak dün gece adliyeye sevk edilen Tümamiral Semih Çetin ile Tuğamiral Turgay Erdağ'ın da aralarında bulunduğu 9 muvazzaf asker ile eski Genelkurmay Başkanlığı Stratejik Araştırmalar ve Etüt Merkezi Başkanı emekli Tuğgeneral Süha Tanyeli ile emekli bir asker daha tutuklandı.

KOMUTANLAR SERBEST

Dün sabah saatlerinde adliyeye getirilen eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına ile eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek, İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Turan Çolakkadı nezaretinde yapılan savcılık sorgularının ardından serbest bırakıldı.

Adliyeye sevk edilen eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Ergin Saygun'un ise savcılık sorgusunun ardından denetimli olarak serbest kaldığı öğrenildi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Turan Çolakkadı, bu gelişmelerin ardından emekli Orgeneral İbrahim Fırtına ve emekli Oramiral Özden Örnek'in serbest bırakılmasına ilişkin, ''Aralık ayında yine ifadelerini alıp serbest bırakmıştık. Delilleri karartma teşebbüslerine rastlamadık. Dolayısıyla 2-3 ay önce serbest bıraktığımız halde adreslerini terk etmedikleri için bu gerekçeyle kaçmayacakları düşüncesiyle serbest bıraktık'' açıklamasını yaptı.

KOMUTANLAR HAKKINDA SORUŞTURMA DEVAM EDİYOR

Gazetecilerin, ''Haklarındaki soruşturma devam ediyor mu?'' sorusu üzerine, Çolakkadı, ''Tabii devam ediyor. Sadece serbest bıraktık, soruşturma sürüyor. Şu an için içeriğine giremiyorum. Yani serbest bırakma gerekçemiz bu...'' dedi.

Böylece, son 4 günde 'Balyoz Güvenlik Hareket Planı'' iddiaları soruşturması kapsamında gözaltına alınan 47 emekli ve muvazzaf subaydan 31'i tutuklanmış oldu.

Bu arada, ikinci ''Ergenekon'' davasının tutuklu sanıklarından Albay Cengiz Köylü'nün de söz konusu soruşturmaya ilişkin ''şüpheli'' olarak ifadesi alınıp hakkında serbest bırakma kararı verildi.

Adliyedeki işlemlerin ardından, Köylü, ''Ergenekon'' davası kapsamında tutuklu bulunduğu için Hasdal Askeri Cezaevine geri götürüldü.

internethaber


Allah'tan sonra kendimize emanet olan namusumuzu,canımızı emanet ettiğimiz komutanlar cezaevinde.Ordu'yu mahvetmek için subaylarımıza çamur atılıyor.

Arkadaşlar öldürememişiz
İstanbul hükümetini!..
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: Paşalara Balyoz gözaltısı

İletigönderen Türk-Kan » Cmt Şub 27, 2010 4:09

Resim
KOMUTANLAR NASIL VE NEDEN SERBEST BIRAKILDI?

Balyoz gözaltıları devam ediyor, gazeteciler ise arkasını toplamakta zorlanıyor.

Pazartesi gözaltına alınanlar askerlerden 31'i tutuklandı, 17'si serbest kaldı.

Serbest bırakılanlar arasında emekli 2 orgeneral, 1 oramiral var. Eski Hava Kuvvetleri Komutanı İbrahim Fırtına, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek ve eski 1. Ordu Komutanı emekli Ergin Saygun. Üç orgeneral savcılık sorgusunun ardından yani hakim huzuruna bile çıkmadan serbest bırakıldı.

Maddi bilgiler böyle. Peki ya gerisi…

*****
Fırtına, Örnek ve Saygun, ifade vermek için ne kadar bekledi? 72 saat.

Sonra?

Serbest bırakıldılar.

Ne zaman? Çankaya Köşkü’ndeki üçlü toplantının hemen ardından…

****
İfadeleri alan Başsavcıvekili Turan Çolakkadı paşaları serbest bırakmalarıyla ilgili şöyle konuştu:

''Aralık ayında yine ifadelerini alıp serbest bırakmıştık. Kaçmadılar. (Kastettiği paşalar Fırtına ve Örnek’tir) Aradığımızda yeni suçlarından dolayı tekrar adreslerinde bulduk. Delilleri karartma teşebbüslerine rastlamadık. Tutuklamanın en önemli sebebi, kaçma ve delilleri yok etme ihtimali. Dolayısıyla 2-3 ay önce serbest bıraktığımız halde adreslerini terk etmedikleri için bu gerekçeyle kaçmayacakları düşüncesiyle serbest bıraktık''

Peki, ''Haklarındaki soruşturma devam ediyor mu?''

''Tabii devam ediyor. Sadece serbest bıraktık, soruşturma sürüyor.”

*****Çolakkadı ne dedi?

- Daha önce de ifade vermişlerdi, serbest bırakmıştık.
- Yeni suçlarından dolayı gözaltına aldık.
- Delilleri karartma teşebbüslerine rastlamadık.
- Daha önce serbest bıraktık, kaçmadılar, yine kaçmazlar herhalde…

Gerekçeler çok ilginç değil mi?

****
Emekli orgeneralleri ve oramirali serbest bıraktınız. Anladık. Peki, niye gözaltına almıştınız?

Gözaltı, “kişinin davet edildiği halde ifadeye gelmemesi”, “kaçmaya teşebbüs etmesi ya da eğiliminde olması”, “delilleri karartma ihtimali bulunması” halinde yani olağanüstü bir tedbir olarak uygulanıyor. Yasalar böyle söylüyor.

Gözaltına aldığınız paşalar, diğer muvazzaf ya da emekli subaylar “Savcılığa davet ettiniz de gelmedi mi?” Kaçmaya mı teşebbüs etti? Böyle bir ihtimal mi vardı?

Olay 7 yıl önce yaşanmış. Bu saatten sonra kim delil karartabilir?

*****
Şimdi sıra “Herkes için adalet dediğimiz” diye haykırdığımız bölümde…

Üç “or” rütbeli emekli asker serbest. Bunu anladık.

İyi, hoş da; tutuklananların “suçu” daha önce gözaltına alınmamaları mıydı?

Tutuklananların, “delilleri” karartabileceklerine nasıl kani oldunuz?


*****
Ve can alıcı soru:

“Yeni suçlarından dolayı” ne demek? Bu olay daha soruşturma aşamasında değil mi?

Ortada iddianame yok. Atılı suç belli değil. Suçun muhatabı yok vs. Bu kişiler sadece şüpheli.


Hukuk öğrencilerine birinci sınıfta öğretirler.

Şüpheliyi bir kenara koyun. Sanık, suçu kanıtlanıncaya ve mahkeme ceza kararı alıncaya kadar masumdur.

Koca Başsavcıvekili hangi “yeni suçtan” söz ediyor?

****
Uzun lafın kısası…

72 saatlik bir bekleme… Çankaya Zirvesi… Çolakkadı’nın açıklamaları…

Bu üç cümleyi yan yana getirince, bir kez daha “herkes için adalet” demekten kendimizi alamıyoruz.

Milliyet gazetesinin “Üstler serbest, astlar tutuklu” başlığı haksız mı?

Yazık!

Barış PEHLİVAN

odatv.com, 26 Şubat 2010
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

Re: Paşalara Balyoz gözaltısı

İletigönderen sair » Cmt Şub 27, 2010 6:42

Üçüncü 'Balyoz' sivillere

SİVİL AYAK HAFTAYA

Balyoz Güvenlik Harekât Planı soruşturması kapsamında önümüzdeki hafta yeni bir dalga operasyon daha yapılacağı belirtildi. Ancak alınan bilgilere göre bu operasyon Balyoz planının sivil ayağına yönelik gerçekleştirilecek. Polisin elinde yaklaşık 200 kişinin yer aldığı gözaltı listesi bulunduğu, El Kaide, Devrimci Karargâh, PKK gibi örgütlerle bağlantılı kişilerin, örgüt üyelerinin ve örgütü yönlendiren kişilerin listede yer aldığı iddia edildi.
http://www.habercem.com.tr/Ucuncu-Balyo ... 94017.html
Kullanıcı küçük betizi
sair
Üye
Üye
 
İletiler: 104
Kayıt: Cum Kas 27, 2009 20:49

Re: Paşalara Balyoz gözaltısı

İletigönderen Mustafa Recep » Cmt Şub 27, 2010 10:06

yakında 28 şubatçılara da bir operasyon yapılabilir...
AMERİKANCI GENERALLER DEĞİL KEMALİST PAŞALAR İSTİYORUZ!
Kullanıcı küçük betizi
Mustafa Recep
Üye
Üye
 
İletiler: 417
Kayıt: Çrş Tem 09, 2008 13:11
Konum: sakarya

Re: Paşalara Balyoz gözaltısı

İletigönderen sessiz sedasız » Cmt Şub 27, 2010 11:51

Eteklerdeki Taşlar…

Asker-yargı-hükümet arasındaki krizi -aman nazar değmesin- Çankaya’daki AKP’li ele almış ve…

…askerle hükümeti bir araya getiren toplantıda olağanüstü gerginliği “yumuşatmış”!

Manşetler, yorumlar böyle. Medyanın toplantıya verdiği ad da “zirve”.Demokrasimiz başka türden bir demokrasi, Recep demokrasisi olduğu için üç devlet görevlisinin bir araya gelmeleri ancak bizde “zirve” diye tanımlanıyor.

Toplantıyı zorunlu kılan gerçek nedir? Acaba AKP’li Köşk; askerlere yönelik soruşturmalardaki gelişmeleri AKP iktidarı aleyhine kimi sonuçlar vermesi olasılığını bertaraf etmek için mi üçlü toplantıyı düzenledi?

Zira; “Çankaya’dakinin siyasi geçmişinde, böyle bir krizi çözebileceğine işaret eden hiçbir örnek yoktur. (Oktay Ekşi-26.2.2010)”

Bu nedenle Çankaya’da somut ne gibi sonuçlar çıktığını kanıtlayacak uygulamaları görmeden toplantıdan kimi güvenceler çıktı diye iyimserliğe yelken açmanın anlamı yok!

Üstelik üçü bir araya gelince “hava yumuşamış”. Kanıt mı?

Suratlar -örneğin İlker Paşa’nın- asık değil mi? Asıktı başlarda, sonra gülümsedi. “Hah!” Tamam işte, “yumuşadı”.

***

Üstelik medyamızda Çankaya’dan yapılan kısa açıklama üzerine inşa edilen yorumlar krizi yatıştırıcı hangi önlemler alındığını veya alınacağını içermediği gibi güven verici bir toplantı yapıldığı izlenimi de vermiyor.

Açıklamadaki öğeler eskimiş söylemler, artık demokratik bir ülke olduğu iddia edilen Türkiye’de söylenmemesi gereken bayat ifadeler.

Açıklamada “…gündemdeki meselelerin anayasal düzen ve kanunlarımız çerçevesinde çözüme kavuşturulacağından…” söz ediliyor.

Bir hukuk devletinde sorunların anayasal düzen ve yasalar çerçevesinde çözümleneceğinden, “…vatandaşlarımızın emin olmalarını…” isteyen bir güvenceden söz edilebilir mi?

Bu satırları kimi TV’lerde kimi aklı evvel yazar veya çizer nasıl yorumladı bilir misiniz: Demek ki (asker güvence vermiş) darbe olmayacak!

***

Açıklamadaki incilerin bir diğerinde; “…bu süreçte (asker-yargı ve hükümet arasındaki krizde) kurumlarımızın yıpratılmaması için herkesin sorumluluk bilinciyle hareket etmesi gerektiği…” vurgulanıyor.

Fakat bu açıklama ile aylardır kurumlar arası çatışmaları kışkırtanın hükümetin (RTE) eylemlerine, söylemlerine asker de ortak ediliyor.

Açıklamanın inandırıcı olabilmesi için “…Çankaya’dakinin eski partisiyle hukuk bağı kalmaması… AKP’yi fiilen Çankaya’ya taşıyan bir kişi olmadığını…” kanıtlaması gerekir.

Oysa “bu gerçeği (önceki gün olduğu gibi) ‘tarafsızlık gösterisi’ dışında kalan tüm olaylarda ve tek başına yaptığı pek çok atamada görmek mümkündür. (Oktay Ekşi-26.2.2010)

Çankaya’daki üçlü toplantıdan sonraki gelişmeler toplantının gerçek yüzünü ve içeriğini ortaya çıkaracak.

Şu anda ancak “tarafların” çantalarındaki bilgilerle (belgelerle) haklılıklarını kanıtlamaya çalıştıkları… kısacası eteklerindeki taşları masaya döktükleri izlenimi alınıyor. Çankaya’daki de partisi AKP’nin başbakanına önce böyle bir toplantı yapacağını bildirmiş… ve tabii böyle bir toplantıda Genelkurmay Başkanı’nın elinde var olduğunu söylediği “birçok bilgi”yi bu yoldan Başbakan’ın öğrenmesini sağlamış da olabilir.

***

Toplantı sona erdikten kısa süre sonra beş gündür gecelerini Emniyet’te geçiren iki kuvvet komutanı üç saatlik sorgulamadan sonra serbest bırakıldı.

İstanbul Başsavcı Vekili Turan Çolakkadı; eski Hava Kuvvetleri Komutanı İbrahim Fırtına ile eski Deniz Kuvvetleri Komutanı -ünlü güncel notların yazarı- Özden Örnek’in salıverilmeleri gerekçesini şöyle açıkladı:

“…Kaçma ve delil karartma şüphesi olmadığı kanaatiyle bıraktık!”

Örneğin Fırtına Paşa’nın kaçmayacağının kanıtı neymiş? Adres değiştirmemiş!..

Fırtına Paşa’nın (Örnek amiralin de) delilleri karartabileceğine ilişkin kuşku yokmuş savcılıkta!

Varsa yeni deliller Hava veya Deniz Kuvvetleri’nde; bir emekli orgeneralle bir emekli amiral; eski görev yerleri Hava ve Deniz Kuvvetleri’ndeki bu delilleri veya dosyalarda mevcut olanları nasıl “karartabilirler”?

Silivri’deki tutuklulardan tahliye istemlerinde bulunanlar bu durumdan sonuç çıkarabilir ve mahkemeye verecekleri dilekçelerde; “…adresim, aynı adres. Kaçma olasılığı yok. Evde de işyerimde de ıslak mendil bile kalmadığına göre delil karartmam da olanaksız… tahliyemi rica” yazabilirler.

Demokrasimizle birlikte yargılama sistemimizde uygulamalarda böyyük gelişmeler izleniyor; iyi gidiyor, iyi! Bakalım nereye?

Cüneyt ARCAYÜREK 27 Şubat 2010
Sen ne kadar bilirsen bil,Senin bildiğin karşındakinin anladığı kadardır.
Kullanıcı küçük betizi
sessiz sedasız
Üye
Üye
 
İletiler: 988
Kayıt: Cum Mar 28, 2008 1:55
Konum: istanbul

Re: Paşalara Balyoz gözaltısı

İletigönderen Ram » Cmt Şub 27, 2010 14:18

Devşirilmiş Bir Şiir

Kime sordumsa seni doğru cevap verdiler;
Kimi alçak, kimi puşt, kimi iblis! dediler...
Soyunu sormak için, ettim John'a telefon:
Bizdeki kayda göre, o Eşbaşkan dediler!..


Görev Adamı: Tunceli Sürgünlerine Baksınlar

'İleri Giderlerse Açıklarmış'

"Muhalefet çelik çomak oynasın"
Buradan tüm işverenlerimize işçilerimize bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Önceki gün bir bilim adamını hayatı çocuklara gençlere eğitime hayırişlerine adamış olan İhsan Doğramacı(bkz. Roma Kulübü, Türk Bilderbergçiler - GM1) hocamızı kaybettik. Ona bu vesile ile rahmet diliyorum. Ailesine sabır diliyorum.

Bu arada Tekel işçilerinden Hamdullah Uysal'ı da Ankara'da bir trafik kazasında kaybettik. Ona da Allah'tan rahmet ailesine sabır diliyorum.

Bildiğiniz gibi 4C kapsamında çalışmak isteyen kardeşlerimiz için önümüzdeki salı akşamı itibariyle doluyor. Şu ana kadar 3 bine yakın kardeşimiz sözleşmeleri doldurdular. Kendilerine sunulan bu imkandan(bkz. GM2) bir an önce faydalanmalıdırlar.

Hassas süreçlerden geçiyoruz. Hedeflerimizi(bkz. BOP, DAD/M. İttifakı - GM3) yitirmiyoruz. Asli gündemimizi unutmuyoruz. Enerjimizi kaybetmiyoruz. 1,5 yıl sonra 2011'in ortalarında Türkiye bir kez daha seçimini yapacak. Daha 1,5 yıl olmasına rağmen seçimin bu kadar sıkça telafuz edilmesini ülkem ve milletim adına son derece faydasız görüyorum.

Belli çevrelerin seçim tartışmaları üzerinden hükümeti yavaşlatmak gibi bir oyun içinde olduğunu görebiliyoruz. Yasama faliyetlerine yönelik her engellemeyi yapan muhalefet hükümetin hızını keseceğini zannediyor.

Biz bu güne kadar bu oyunu bozduk yine bozacağız. Bu senaryoları hep birlikte boşa çıkaracağız. AK Parti iktidarıyla Türkiye'de siyaset geriye dönülemez şekilde ilerlemiştir. Türkiye bizimle birlikte artık krizler ülkesi olarak anılmaktan kurtulmuşltur. Türkiye güvensizlik zemini olmaktan kurtulmuştur.


MUHALEFET ÇELİK ÇOMAK OYNASIN; BİRİ BENİ, ÖTEKİ GÜLÜMÜ YENİDEN OMUZLASIN!

Türkiye hedefi belli vizyonu belli bir ülke konumuna yükselmiştir. 16 ayda bir hükümetlerin değiştiği sürekli erken seçimlerin yaşandığı ağır bedellerin ödenildiği o günler geride kalmıştır. Bugün içeriden ya da dışarıdan Türkiye'yi izleyenler hedefleri belli bir ülke görmeye başlamıştır. Bu ülkede artık akşamdan sabaha siyaset değişmiyor. Canı isteyenin seçim ilan ettiği ülkenin başka ekonomi olmak üzere her türlü dengesinin alt üst edildiği dönemler tedahülden kalkmıştır. AK PArti iktidarıyla birlikte hükümetin tek gayesi millete hizmet olmuştur.

Biz önümüzdeki 1,5 yılı tartışmalarla heba etmek istemiyoruz. Varsın muhalefet çelik çomak oynar gibi oynasın. Biz durmak yok yola devam dedik.


DAHA DA YAPICI(!) OLACAKLARMIŞ!

Buradaki tüm arkadaşlarıma kardeşlerime bugüne kadar Türkiye'ye kazandırdıklarınız için teşekkür ediyorum. Gece gündüğz demeden milletmize hizmetler kazandırdık. Milletin derdini kendi derdimiz bildik. Kimsesizlerin kimsesi olduk. Kendini ötelenmiş hissedenlerin sesi olduk. Kapısı çalınmamışların biz misafiri olduk. Üşümüş elleri sızlayan yürekleri tuttuk terselli ettik. Her vatandaşın yanında valimizle kaymakamımızla biz olduk. Teşkilatımızla biz olduk olmaya da devame deceğiz. Biz bu ülkeye omuz olduk. Bu millete yar olduk. Hakkari'de Muğla'da İzmir'de Samsun'da bizim eserlerimiz var. 81 vilayetin her birinde bizim eserimiz olmayan bir yer gösterilemez.

Yollar yaptık. Okullar sağlık ocakları imar ettik. Her alanda büyüdük. Ülkemizin itibarını da yükselttik. Nerede olursak olalım milletin diliyle konuştuk. Ben demedik her zaman biz dedik. Yıkıcı değil yapıcı olduk. Başkaları gibi makam mevki ikbal peşinde olmadık. Yunus Emre : canlar cananı buldum bu canım yağma olsun. Biz cananı bulduk. Biz millete hizmette huzuru bulduk gerisi laftır. Her zaman söylediğim gibi her gün bir yerden göçmek ne iyi her gün bir yere konmak ne hoş. Şimdi yeni şeyler söylemek lazım. Şimdi biz de AK Parti olarak ortaya koyduğumuz aşklı şevki gayreti arttırıyoruz. Milletimize hizmet yolunda her günü daha fazla heyecanla geçirdik.

Bundan sonra çok daha fazlasını yapacağız. Daha çok çalışacağız. Daha fazla insana ulaşacağız. Değerli arkadaşlarım daha çok anlatacağız. Gönüller yapmaya gönüller kazanmaya çok daha büyük bir aşkla çoğaltarak yürümeye devam edeceğiz. Bu dönemde daha yapıcı(!) olacağız.


ONLAR KİRLİ TUZAKLARIYLAGM4 OYNASINLAR
İrtica, Kadrolaşma, Ümraniye Soruşturması, Açılım: İHANETGM4

Onlar ne söylerse söylesin kirli dosyalar meydana çıkıyor. Parlementoda olanı gördünüz. Geçmişte kim kime neyi nasıl konuşmuş. Bizzat yaşayanlar konuşmuş böyle böyle oldu diyor. Ben isimlerini ağzıma almayacağım için konuşmuyorum.

Onlar ne yaparlarsa yapsınlar kirli tuzaklarıyla oyalansınlar. Millete yararı dokunmayan tartışmalarıyla devam etsinler. Bugüne kadar Türkiye'yi topyekün kucakladık bundan sonra da aynı samimiyetle kucaklayacağız. Bunları geliştirmenin gayreti içinde olduk. Bundan sonra da bu gayretin içinde olacağız.


"YASALAR (BENİM GİBİ)YALAMA OLDU"

AK Parti genel başkanı başbakan dedi ki gensoru yalama oldu. Gensoru değil hukuk yalama oldu diyor. Hukuk yalama olmaz siz yasaları yalama ettiniz. Yasalar yalama oldu. Hukuk farklı bir konudur yasalar farklı bir konudur. Önce bir öğren. Hukuk doğuştandır yasalar sonradan gelir. İnsan haklarıyla doğar. Ha gaspederler o zaman hesabı sorulur.

Milletimiziin gündeminde kopmayacağız. Onun için buradan her ay yaptığımız toplantıdan ayrıldıktan sonra kapı kapı dolaşmaya mecburuz. Biz dolaşmazsak bizim adımıza dolaşacak yok. Sizlere verdiğimiz o kitapçıkları siz anlatacaksınız. Benim vatandaşım bilmeyebilir siz anlatacaksınız. Van'da şu oldu nereden bilsin Yüksekova'da 150 yataklı bir hastanenin yapıldığını. Nereden bilsin bilişim teknolojisinin sınıflarının yapıldığını. Bunu biz anlatacağız. Bazı şeyler artık alışkanlık haline geldi. Ankara Kırıkkale ölşüm virajlarını oradan geçenler bilir. Bundan sonra oradan geçenler bile bilemeyecek. Artık AK Parti bazı şeyleri alışkanlık haline getirdi.

Türkiye'de hızlı tren yokttu. Ne getirdi ne götürdü bunu bilen var bilmeyen var.

15 bin kilometre yoldedik. 11 bin kilometre yol yaptık. 7,5 senede 11 bin kilometreyi aştık. Hiç şüpheniz olmasın 15 bin kilometre hedefimizi zamanından önce gerçekleştireceğiz.

İnşallah 2011 sonuna kadar(memleketi yekpare gömeceğiz) 500 bin konut hedefini de yakalayacağız. 142 634 derslik kurduk. 63 üniversite kurduk. Üniversitesiz il kalmadı. Bolu tünelini bitirdiğimiz gibi Türkiye'yi hızlı trenle nasıl tanıştırdıysak bu yıl sonunda Ankara hızlı treninide bitireceğiz Marmaray'da bitiyor.


"DOĞU'YU GÜNEYDOĞU'YU BAYRAM YERİNE ÇEVİRECEĞİZ (TÜRKİYE'DEN TAMAMEN AYIRACAĞIZ)"

Büyük ölçüde köylere su götürüyoruz. Umutsuz insanlara umut verdik. Projelerimizle(projeleriyle) susamış topraklarımızı bereketle biz buluşturduk. Türkiye'yi eminyet ve adaletle biz büyüttük. İspanya'yla Rusya'yla biz görüştük. Bir çok ülkeyle vizeleri kaldırdık. İşte Kral Faysal ödülünü benim şahsımda aziz milletime veriyor. İşte Seviya Nodo Vakfı Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı adına ülkeme barış ödülü veriyor. Sessiz yığınlar Türkiye vesilesiyle dünyaya sesini duyuruyor. Dünyanın en saygın kuruluşları krize en fazla direnç gösteren en hızlı çıkan ülke olma konumuna geliyoruz. Yetmez. Ülkemiz daha fazlasını hakediyor.

Doğuyu Güneydoğuyu bayram yerine çevireceğiz (bölüp parçalayacağız inşallah). Biz Ege'yi Marmara'yı bayram yerine çevireceğiz. Daha bir kardeş haline geleceğiz. Bu ülkenin fabrikaları tıkır tıkır işleyecek ve üretiyor. Muhalefet konuşuyor kepenkler kapanıyor diyor. Kapanlar olabilir bu tarih boyunca her zaman vardır. Ne kadar açılıyor bir de onu söyle. Bu ülkede bir kapanıyorsa 5 açılıyor. Şirketler kapanıyor ne kadar açılıyor bunu da söyle. İşlerine gelmiyor. Bardağın boş tarafını değil bardağın ne kadarı dolu onu söyle onu. Söylerlerse AK PArti ortaya çıkar biliyorlar. Çiftçi bereketle doyuyor. Tarım ürünü ithal eden ülke olmayacağız. İhrac edeceğiz. Ediyoruz da. GAP DAP KOP bitince dünyada ilkler arasına gireceğiz.

Biz 7,5 yılda bunu başarmanın mücadelesini verdik. Bu ülke parmakla gösterilecek. Benim gayem şudur: 30 yıl 40 yıl sonra o günün nesilleri şunu söylemeli: Bir AK Parti vardı geldi geçti. Bunlar yüreklerini ortaya koydular. Halka hizmet etmeyi hakka hizmet gördüler Türkiye'yi hakettiği yere getirdiler. Bir AK Parti geldi cesaretini ortaya koydu. AK bir kadro geldi. Diklenmedi ama dimdik durdu. Eğilmedi bükülmedi taviz vermedi demokrasi dedi. İnsan dedi millet dedi. Milletin hakimiyeti dedi. Ne dediyse arkasında durdu. Ne dediyse dediğini yaptı. Allah onlardan razı olsun. Bunu desinler bize yeter. Bizim mücadelemiz budur. Bizim beklentimiz budur. Bizim adam sende aldırma da geç git diyenlerden olmadık. Statüko bu ülkenin nüfusuna dar geliyor. Engelli demokrasi bu ülkenin kaderi değildir.

Türkiye değişmek zorundadır. Türkiye ağırlıklarından kurtulmak zorundadır. Türkiye büyüklüğüne yaraşır şekilde (küçülmeli ve bölünmelidir) kendini yeni şartlara hazırlamak zorundadır. Kimse korkmasın (hamdolsun, konkulacak bir şey yok) Türkiye'nin rotası bellidir (elhemdülillah). Türkiye ileri demokrasiye doğru yol alıyor. Türkiye AB'ye katılım yolunda ilerliyor. Vatandaşlarım emin olsun bu rotadan kimseye zarar gelmez. Türkiye'nin menfaati bu yoldadır.

"(ÖLÜ)BÜYÜK TÜRKİYE'DEN YANA OLUN"

Hukuk işliyor. Bağımsız yargı görevini yapıyor. Aksi ispat edilmediği sürece kimse suçlu ilan edilemez. Kimse hukukun üstünde değildir. Kimse hesap sorulamaz değildir. Bunlar hukuk kurallarıdır. Bütün ithamları ve iddiaları açıklığa kavuşturacak olan sadece bağımsız değil bağımsız ve tarafsız yargıdır. AK ile karayı belli edecek suçlu ile suçsuzu ayıracak olan yargıdır. Herkese ama herkese düşen yargının işleyişine yardımcı olmaktır. Sorumsuzca saygısızca hırçın bir tavırla ortalığı velvele edenler malta sürgünlerini hatırlatanlar 1938'e dönsünler ve Sayın İnönü'nün cumhurbaşkanı olduğu dönemdeki Tunceli sürgünlerine baksınlar. İlçe ilçe köy köy bu ülkenin insanları nerelere sürgün edilmişler ona baksınlar. Daha ileri giderlerse bunların vesikasını da açıklarım. Bunlar arkadaşlar sallandıkça çırpındıkça eteklerinden birşeyler dökülmeye başlıyor. Daha dökülecek çok (kan) şey var. Benim milletim bunlara iktidar vermiyorsa bundan vermiyor. Bunları gördüğü için vemriyor. Ağızlarını her açtığında yargıyı köhnet altında bırakanlar buradan hareket ediyorlar. Biz oraların avukatıyız diyorlar. Bunlar istismarcıdır. Türkiye'de sular sizin dönemlerinde olduğu gibi bulanmayacak hava puslanmayacak. Bunu böyle bilsinler. Sular artık tersine yokuş yukarı akıtılamayacak. Suyun istikametinde oakması yatağını bulmasıdır. İşleyen bir hukuktan kimseye zarargelmez. Engellenmeye zafiyete uğratılmaya çalışılmasınıdır. Hevesleri kursaklarında kalacak. Boşuna kaos beklerler. İkide bir yatıyorlar kalkıyorlar kurumlar birbirine girdi. Sadece sen söylüyorsun bunu. Böyle bir şey söz konusu değil. Hukuksuzluğa değil millete dayanın demokrasiye inanın hukuka inanın. Siz de hukuktan yana büyük Türkiye'den yana olun. Milletin sevincini paylaşın. Bir kez olsun milletle aynı istikamete bakın.

Her tarafı otoyollarla trenlerle donatın bir gün size teşekkür edemezler. Bizim felsefemiz bu değil. Bizim felsefemiz at denize balık bilmezse halık bilir.

Yaşananlar ileri demokrasinin ayak sesleridir. Standartları yüksek bir demokrasinin işaretidir. Tüm bunlar vicdanların rahatlamasıdır. Hukukun yansımasıdır. Kapalı kapılar arakasında plan yapanlar hukuku karşıalrında bulacaklar.

Çeteler yoluyla mafya yoluyla milleitn tercihlerini milletin bu noktadaki iradesini idga etmek isteyenler (yani biz) karşılarında milletin temsilcilerini bulacaklarını bilmelidir (biliyoruz ve bu yüzden ihanete durmadan devam ediyoruz).

Hukuku keyfi müdahlelere açık hale getirenlere açık tutanlar daha büyük bir vebalin içinde olduklarını artık anlamalıdır. Yanlış yapanlar hukuk önünde hesap verirler. Buna alkış tutan siyasetçiler de seçimde hesabı millete verirler.

Herkes bu sürece yardımcı olmalıdır. Artık 16 ayda bir yok öyle şey bu ülke artık gelişmiş bir ülke. Zamanında seçim yapmasını Türkiye de öğreniyor. Bunu ispat ettik. Herkes sorumlu davranmalı. Biz hükümet olarak sadece yargıya yardımcı olmakla mükellefiz.

Yürütmenin haklarına saygılı olun. Yürütmeye müdahale etmeyin. Yasayla verilmiş haklar var. Onlara da siz saygılı olun (hamuduyla yürüttük, hamdolsun hem hırsızız hem yasalız).

Demokrasiyi ve hukuku kökleştireceğiz. Halkımıza sorduk 5 yıldan 4 yıla bakın indirdik. İndirmeyebilirdik. 4 yılda bir değil 5 yılda seçim yapmaya devam ederdik. Bu ülkede o kadar konuluşdu. Cumhurbaşkanlığı seçimini de millete sorduk. İstememelerine rağmen sorduk. Biz dedik ki madem cumhurbaşkanı milletimizin cumhurbaşkanıdır bunu da halk seçsin dedik. Bunları biz yaptık.

Biz milletimizden çekinmiyoruz milletimizi seviyoruz. Ama milletmiize saygısı olmayanlar devamlı dolambaçlı yollardan ilerliyor. Biz bu gün varız yarın yokuz ama millet her zaman vardır.


"SİZ BU ÜLKEYE YARDIMCI MI OLACAKSINIZ BELA MI? (BIŞIMIZA BELA MISINIZ? BİZİZ BU ÜLKENİN BAŞINA BELA, KARIŞMAYIN İŞİMİZE)"

Bu süreçte AK Parti teşkilatı yine aklı selimle hareket edecek. Muhalefetin tahriklerine gelmeyecek. Düşünün dün cumhurbaşkanlığımızın başkanlığında 3lü zirve yaptık. Ona bile öyle çirkin yorumlar getiriyorlar ki. Akla hayale gelmeyecek şeyler. Siz bu ülkeye yardımcı mı olacaksını ülkenin başına bela mı olacaksınız?


HERKES VİTRİNİNE LAYIK OLANI KOYAR (BİZ DE ... KOYARIZ)

Bunu köşelerine yazdıran gazete patronlarına diyorum ne yapayım yazıyor diyemezsin. Sahip çıkacaksın. Köşende yazı yazanın maaşını sen veriyorsun. Biz bu ülkenin ekonomik noktadaki gelişmesini önce insan diyerek ele aldık. Bir taraftan millete vuracaksın niye böyle diyeceksin sonra böyle yazdıracaksın. Piyasalar düşüyorsa bunun sebebi ortadadır. Köşe yazarlarınız bana eleştiri yapar ama bende uyarımı yaparım. Herkes yerini konumunu bilmelidir. Cumhurbaşkanıyla nasıl böyle konuşurlarmış. Bunlar edebe adaba hiç bir şekilde sığmaz. Herkes fikrini söylemekte serbest. Ama o insanlara o kalemleri teslim edenler der ki kusura bakma sana yer yok. Herkes vitrinine layık olanı koyar.

Ben teşkilatımın içinde bütün ekibimle ülkede bunu gerçekleştirmek için bunu büyük oranda hallederim ama bunun dalgasını medya başarıyor. Ben teşkilatımda bütün bu olanlara rağmen büyük hassasiyet istiyorum.

Geçen hafta iki milletvekilinin sarfettiği sözler sarfedilir sözler değil.

Kaynak:
İm (Kod): Tümünü seç
http://www.internetajans.com/default.asp?NID=91446
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!

ÖncekiSonraki

Şu dizine dön: Genel - Güncel Konular

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x