TSK'YA karşı girişilen linç kampayasının amacı...

TSK'YA karşı girişilen linç kampayasının amacı...

İletigönderen SOKRATES » Cmt Eyl 06, 2008 6:21

Türk Silahlı Kuvvetleri’nde “konsept” değişiyor... Resim


İlker Başbuğ öncesi son iki Genelkurmay Başkanı’nın “karnelerine” bakar ve özellikle 1997 sonrası “TSK’ya başlayan yoğun saldırıya” nasıl karşılık verdiklerini değerlendirirsek durum çok parlak değil! Hatta “oldukça” içler acısı!

Maça gitmek, futbol takımı rozetiyle dolaşmak “yerinde” ama TSK’ya karşı atılan adımlara “karşı hamleler” oldukça zayıf. Uzun lafın “kısası” elde “tutulabilir” bir karşı hamle yok! Başbuğ dönemi “nasıl olacak” hep birlikte göreceğiz. Ama belli ki daha ilk günden “konsept” değişiyor ve bunun ilk yansıması da “tutuklu paşaların”, Genelkurmay Başkanı tarafından “görevlendirilen” bir general tarafından ziyaret edilmesi. Bu hareket “çok yerinde ve geç kalmış” bir adım...

Neden derseniz? Eğer “emekli paşalar” yargılanıp suçlu bulunsalardı “resmi ziyareti” burada herkesten fazla eleştirip “arkadaşları gidebilir ama resmi olmaz” derdim...Oysa şimdi durum farklı, “yargılama sürecinden geçmemiş” ve “suçları ispat edilmemiş” generallerimize TSK tarafından sahip çıkılması gayet doğal. Bu adım “küçük” ama “olacak değişikliği” gösterme açısından çok büyük bir hamle... Kısacası konsept değişiyor...

Sevgili dostlar, yeni dönemde bir vatandaş olarak, TSK’dan bir beklentim daha var.

Bildiğiniz gibi uzun bir süredir “TSK’nın geliştirdiği” projelerde çalışan “mühendisler” sır şekilde intihar ediyor veya kazaya kurban gidiyor... Bu noktada başka bir olayı da hatırlayalım Türkiye’nin parçacık fiziğinde uzman 6 “ismi” Isparta’ya giderken düşen bir uçakta yaşamlarını noktaladı. Bu ekibin başında Prof. Dr. Engin Arık vardı ve Arık, bu önemli deneylere, geleceğin enerji kaynağı olarak kabul edilen toryum konusundaki bilgilerinden ve araştırmalarından dolayı çağrılmıştı... Arık’ın çok önemli bir özelliği vardı, yakınlarına her zaman şunu söylerdi: ”Yeraltı ve yerüstü kaynakları ile stratejik konumu gereği Türkiye’yi asla bu coğrafyada rahat bırakmayacaklar...” Toryumla ilgili geliştirdiği proje ile Türkiye’nin büyük bir avantaj sağlayacağını ve “toryum” rezervlerimizin “iç-dış” borçlanma gereği dahil, birçok sorunumuza çare olacağını düşünüyordu. Uzun lafın kısası sadece laf üreten siyasetçilerin aksine Prof. Engin Arık, Türkiye’ye “gerçekten çağ atlatacak” bir işin üzerindeydi aynen Aselsan’da intihar eden ve Havelsan’da kaybolan mühendislerimiz gibi...

Sevgili dostlar, TSK’dan beklentim tam bu noktada şekilleniyor bana inanırsınız veya inanmazsınız ama bu ülkeyi seven biri olarak ve her türlü riski de göze alarak şunu yazmak zorundayım Türkiye’nin “her konuda dışa bağımlılığını azaltacak” özellikle “askeri” dinamiklerde “tek başımıza” hareket etmemizi sağlayacak projelerde adımlar atmayı deneyen insan kaynaklarımız, “bilinçli bir şekilde yok ediliyor”...

Ekonomide nasıl “borçlanma” yöntemiyle “kontrolü” kaybettiysek, bugün Hazine Bakanı’mız bile İngiliz vatandaşı olan ve 2001 krizinde Türkiye’ye karşı en büyük spekülatif atağı gerçekleştiren kurumdan ayrılıp Türkiye’ye gelen bir zat ise, bağımsız “kalma denememiz” her alanda bilinçli bir “zeka” tarafından planlı bir şekilde tüketiliyor
... İnsan kaynaklarımızın tüketilmesini-yok edilmesini sadece “fiziki olarak ortadan kaldırma” olarak algılamayın. Geride bıraktırılan her kurum, “mayın temizleme” iddiası ile başka ülkelere terkedilen Güneydoğu’daki kritik topraklar, yabancılara bırakılan petrol sahaları ve daha birçok detay. Bütün bunlar “bilinçli bir programın” parçası ve inanın büyük bir titizlikle uygulanıyor... Sevgili dostlar, lafı fazla uzatmayacağım. Her Türk vatandaşına bir çağrım var bu topraklar “yeni kurulan dünya düzeninin merkezinde” ve bu topraklarda “istenmeyen tek şey güçlü bir Türk Ulus Devleti ve güçlü bir Türk Silahlı Kuvvetleri”. Silahlı Kuvvetlerimize yönelik planlı yıpratma çabalarını da bu noktadan sorgulamak gerekli... Bize düşen nasıl bir düşman güçle karşı karşıya olduğumuzu algılamak ve “bize dayatılan lay lay lom” psikolojisini yırtarak gerçeği görmeyi denemek. Bu vatan bize dedelerimizden kalmadı, gelecek kuşaklardan ödünç aldık...

Son söz: 1997’den itibaren “TSK’ya başlayan saldırının” nedenlerini “sizlere bu köşede” aktarmıştım. 1997-2008 arasında özellikle “Özkök” ve “Büyükanıt” zamanında “içine kapanan” TSK, umarım “yeni dönemde” nasıl bir global “saldırıyla” karşı karşıya kaldığını “daha iyi analiz eder” ve gerektiği gibi “mukabele” eder. Hangi “amaç” uğruna “olursa” olsun, içeride kimden destek alınırsa alınsın Silahlı Kuvvetlerimizin bu şekilde “yıpratılıp-pasivize edilmesine” asla izin veremeyiz.

KAYNAK: http://haber.gazetevatan.com/haberdetay ... =4&wid=150
"Ey millet! Allah birdir, Şanı, büyüktür. Allah�ın selameti, atifeti ve hayrı üzerinize olsun. Peygamberimiz Efendimiz Hazretleri, Cenab-ı Hak tarafından insanlara dini hakikatleri tebliğe memur ve resul olmuştur. Koyduğu esas kanunlar cümlemizce malumdur ki Kur�ani azimüşşandaki husustur. İnsanlara feyz ruhu vermiş olan dinimiz son dindir, temel dindir. Çünkü dinimiz akla mantığa hakikate tamamen uyuyor.ATATÜRK
Kullanıcı küçük betizi
SOKRATES
Üye
Üye
 
İletiler: 346
Kayıt: Çrş Nis 04, 2007 20:59

İletigönderen shadow39 » Cmt Eyl 06, 2008 9:56

Orduya kimsenin gucu yetmez.herkes otursun oturdugu yere
Dağda üç Beş domuz Sürüsü
Tutturmuş Bir kürdistan Türküsü
Eline Almış Bayrak Diye Bir Masa örtüsü
Satsan Beş Para Etmez Ne Dirisi Ne De ölüsü
Soyu Soysuz Olan Sensin Toprak Senin Neyine
İte itlik Yapıp Kafa Tutma Beyine
Anlasa Dediğimi Sokaktaki Köpek Ağlar Haline
Duy Ulan Soysuz
Ne Mutlu TÜRK'üm Diyene!!!
....
Bu da can d..... efendiye olsun. belgeselci.
"Siz Mustafa demeye devam edin, biz de Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk"

Resim
Kullanıcı küçük betizi
shadow39
Üye
Üye
 
İletiler: 2230
Kayıt: Cmt Mar 03, 2007 20:27


Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 4 konuk

x