O MÜHÜRLÜ ODALARDA NE VAR?Savcılar tarafından eski adı Özel Harp Dairesi olan Sefeberlik Tetkik Kurulu'nda dün gece yapılan aramada girilemeyen mühüdlü 5 odada neler olduğunu ASKERHABER açıklıyor.
[img]http://www.askerhaber.com/images/stories/GUNDEM/ozel_asker_280_155.jpg[/img]
Çelik Çelikyaman yazıyor... Öncelikle şunu söyleyelim ki, o odalarda beklenildiği gibi Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç veya başka siyasilere düzenlenecek suikastlerin planları yok. Böyle bir beklenti içerisinde olanlar için üzgünüz.
Peki o odalarda ne var?Öncelikle mühür denildiği zaman seçim sandıklarındaki mum mühürler gelmesin aklınıza. Daha teknolojik önlemlere sahip o odalar. Özel kartlarla ve şifrelerle, taş çatlasın 2, 3 personelin girebildiği odalardan bahsediyoruz.
Gelelim odaların içine... O mühürlü odalarda Gayrı Nizami Harp sırasında kimlerin ne görev alacağı ve ülkenin bir işgalden nasıl kurtarılacağının planları yer alıyor.
Ve bu planlar gelişen teknoloji ile birlikte kağıt üzerinde tutulduğu gibi bilgisayar ortamında da yedekleniyor.
Bu planlar nedir?Örneğin Amerika (Olmaz demeyin. Dünyanın bin türlü hali var) veya Rusya Türkiye'ye işgal etti. İşte o andan itibaren Cumhurbaşkanı, Başbakan, Genelkurmay Başkanı, Kuvvet Komutanları'ndan tutun Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarına kadar ülkenin devamı için sağ kalması gereken tüm isimlerin kimler tarafından hangi araçlarla hangi yollardan nereye kaçıralacağına kadar tüm bilgiler net bir şekilde yer alıyor.
Bunun yanısıra, ülkenin önde gelen kanaat önderlerinden, basın patronlraından işadamlarına kadar herkesin üstlenmesi gereken görevler belirtiliyor.
Tabi bu görevlerden bu isimlerin şu an için haber yok.
Olası bir işgal durumunda görevler tek tek tebliğ ediliyor ve ülkenin top yekün harekete geçirilmesi sağlanıyor. Tabi bu planlar belli aralıklarla ve ülkenini gidişatına göre değiştiriliyor.
Örneğin 10 sene önce çok önemli olan fakat bugün esamesi okunmayan bir basın patronuna ya listede daha az etkin bir görev veriliyor ya da görmezden geliniyor.
Bu planlarda ayrıca ülkenin hangi noktalarında gayri nizami harp için ne kadar silah saklandığı, hangi binaların hastane veya cephanelik olarak kullanılacağı, savaş uçaklarının hangi yollara iniş yapabileceğine kadar bütün bilgiler yer alıyor.
Bu odalar NATO için de çok önemli. Seferberlik Tetkik Kurulu için NATO'nun Türkiye'deki en önem verdiği kurumlardan birisi diyebiliriz.
Çünkü olası bir gayri nizami harp sırasında, Türkiye NATO üyesi olduğu için müttefik ülkelerle de isterse işbirliğine gidebilir.
Peki savcılar bu odaya neden girmek istiyorlar?Buradaki karşımıza burada iki yol çıkıyor.
Birincisi savcılar gerçekten de bu odalarda suikast planları olduğuna inanıyor.
İkincisi hükümet Türkiye'nin eksenini değiştirmeye çalışıyor.
Yani, Türkiye'nin AB ve Amerika eksenli politikasını Rusya ve İran merkezli hala getirmeye çalışıyor.
Bunun için de o odalardaki bilgiler son derece önemli.
Bugün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ'un yaptığı 3 saatlik görüşmenin ardından bu geceki aramaların gelmesi ilgi çekici.
Şu an orada olanları tam olarak bilemiyoruz ama aramaların gece yapılması bir soru işareti oluşturmakla beraber, ülkemizin geleceği için hayırlı olmasını dilemekten başka çaremiz yok gibi.
Merak edenler için gayri nizami harbin geniş açıklamasını aşağıda bulabilirsiniz.
GAYRİ NİZAMİ HARP KONSEPTİ
Gayri Nizami Harp Ortamı:Gayri Nizami Harp (GNH), Ülkeleri işgale karşı korumak için TOPYEKÜN Savunma sisteminin bir gereği olarak, işgal vaki olan bölgelerde ve istilacı güçlerin gerisinde faaliyette bulunmak ve meşru devletin otoritesini hakim kılmak ve mütecavizin işgal ettiği bölgede otoritesini yıkmak amacıyla organize olmuş mahalli halk tarafından veya hedef ülkede mütecaviz ülkeye müzahir (taraftar) unsurlardan yararlanarak örtülü ve gizli harekât icra etmek amacıyla uygulanan bir harp türüdür.
GNH, nizami kuvvetlerin tamamen mağlup olup saf dışı kaldığında ülke sathında veya yenilerek geri çekildiğinde, düşman istilasına maruz kalan bölgelerde, işgale maruz kalan devletin meşru düzeninin (Anayasa, yasalar, merkezi ve mahalli idarî sistem ve teşkilâtı) istilacı tarafından yok edildiği durumda, daha önce teşkil edilmiş, eğitilmiş, donatılmış, ihtiyaç duyacağı silah ve malzemeleri muhtemel kullanma yerlerine depolanmış, mahalli halktan organize edilmiş birimler tarafından, nizami (düzenli) silahlı kuvvetlerin görevlendirdiği mukavemet komutanlıklarınca ve mahalli mukavemet liderlikler vasıtası ile sevk ve idare edilen, gizli ve örtülü hareket teknikleri kullanılarak uygulanan, Devletler hukuku ve Cenevre Sözleşmelerine göre meşru bir savunma ve harp şeklidir.
Kuvvetleri :GNH’in Yer altı, Gerilla ve Yardımcı Kuvvetlerinden ve kesinlikle görevi için yeterli olandan fazlası hakkında bilgi verilmeyen mahalli personelden oluşan bir teşkilatı,
Başta psikolojik harp ve harekat olmak üzere, sabotaj, baskın, pusu, tahrip, suikast, kurtarma ve kaçırma, tedhiş, sokak hareketleri türü eylemlerden, ve gizli etkinliklerden oluşan harekat teknikleri,
Emniyete öncelik veren bir harekât konsepti,
Gizli ve özel yöntemlerle yürütülen bir irtibat sistemi bulunmaktadır.
Düzenli Ordunun bir unsuru olan Özel Kuvvetler de, başlıca görevi mahalli Gayri Nizami Harp Kuvvetlerini eğitmek ve onlara müşavirlik yapmak olmakla birlikte, GNH’in her faaliyet ve safhasında görev alabilirler. GNH’ te güvenlik ve emniyet bütün faaliyetlerin başında gelmekte, “önce emniyet sonra verim” prensibi bütün birimlerinde hayati öneme haiz olarak uygulanmaktadır.
GNH, bir ülkedeki hakim otoriteye karşı uygulanan örtülü bir savaştır. Hakim otorite, işgalci ise yerli halk tarafından uygulanan GNH meşru bir mukavemet harekâtı; hakim otorite meşru devlet ise uygulanan GNH, gayri meşru bir ayaklanma olarak kabul edilmektedir.
Ülkemizde modern anlamda GNH organizasyonu, Türkiye’nin NATO’ya girişini müteakip, Askerî Yardım Anlaşmaları çerçevesinde, Türkiye-ABD işbirliği ile 1955 yılında başlamıştır.
1967 yılından itibaren tamamen milli vasfa bürünen teşkilat, 1984-1986 döneminde kapalı kutu olma durumundan çıkarılarak, Özel Harple direk emir komuta bağlantısı olmayan Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarına da tanıtılmaya, plan tatbikatı ve harp oyunlarında fonksiyonunu anlatmaya başlamış ve ilk yazılı GNH Konsepti 1986 yılında zamanın Genelkurmay Başkanı tarafından onaylanmıştır.
Mevcut Konsepte göre, GNH teşkilatının aktif hale getirilmesinin şartı, ülkemizin fiili düşman işgaline maruz kalmasıdır. Savaş ve işgal dışında GNH’in sefer personeline aktif görev verilemeyeceği, kendilerine görev tebliğ edilirken özellikle bildirilir. Gayri Nizami Harekat görevleri, düşman gerisinde ve sağ kalabilenler tarafından yürütülür.
GH Kuvvetlerinin sivil personeli, Seferberlik kanununa tabi, düzenli orduda sefer görevi planlanmayan, özel çağrı ile, barış zamanında eğitim faaliyetlerine, sefer durumunda da, işgal gerçekleşen bölgelerde aktif göreve başlayan yedek personeldir. Barışta da seferde de göreve alınmaları Bakanlar Kurulu Kararları ile mümkündür.
Personeli:Gayri Nizami Kuvvetlerin seferi kadrosunu tespit, tetkik, göreve alma ve eğitme, uygulanacak GNH’in etkinliği için fevkalade önem arz etmektedir. Özellikle, ideolojik kadrolaşmanın ve inançlı insanların tasfiyesinin hat safhaya ulaştığı 28 Şubat döneminde seçilmiş olan , hem profesyonel hem de sefer personelinin karakter ve dokusu dikkate alındığında, bu kurumun bütün faaliyetlerinin mercek altında bulundurmasını Ülkenin istikrarı için hayati önem arz etmektedir.
Gayri Nizami Kuvvetlerin sefer personeli; muvazzaf askerlik döneminde arkadaşları arasında temayüz etmiş, hem fiziki hem de ahlaki değerler bakımından örnek vasıflara sahip, liderlik nitelikleri bulunan, sivil yaşantısında çevresinde sevilip-sayılan, mesleğinde başarılı ve istikbal vaad eden kişiler ve teklif edilen görevi kabul edenler arasından seçilen ve görevde kaldıkları sürece de bu nitelikleri geliştirilen kişilerdir.
Yani, tahsilinin müsaade ettiği her kamu görevinde aranan ve girdiği mesleklerde zirveye tırmanmaya namzet olan kişilerdir.
Diğer bir ifade ile; siyasete girmek isteyenler, istedikleri partiden, parti kademelerinde genel başkanlık dahil görev alabilirler ve milletvekili olabilirler. Hukukçu ise hakim olabilir, hakim olunca da yüksek yargı kurumlarına seçilebilirler. Gazeteci ise, çok okunan ve aranan bir köşe yazarı olabilirler. Öğretim üyesi ise, dekan, rektör, YÖK üyesi gibi kademelere kolayca getirilebilirler. Esnaf veya sanayici ise, hem meşhurdurlar, hem de istedikleri meslek odası veya sivil toplum kuruluşu yönetiminde yer alabilirler.
Sözün özü her zaman ve her yerde aranan, nitelikli insanlara, bu görevler teklif edilir.
ASKERHABER