TSK'ya Yapılan İmaj Operasyonunun Ardındakiler ve Yapılan Yanlışlar!

Şu manzaraya bakar mısınız?
PKK ile mücadelede neredeyse her gün şehit veren TSK bugünlerde medyanın boy hedefi.
Demek ki vuruşmak ve ölmek yetmiyor!
Diyeceksiniz ki 17 şehit haberine rağmen Hava Kuvvetleri Komutanı’nın golf sopasını bırakmaması kabul edilebilir şey midir?
Elbette değildir ve bu fotoğraf tartışmasız vahamettir.
Ancak ondan daha vahim olan şey ise o golf oynama fotoğrafının Vakit ve Taraf gibi misyonu TSK’yı aşındırmak olan gazetelere aynı anda servis edilmesidir.
Açıklıkla söylemeliyiz ki TSK Hilmi Özkök’le beraber imajının yere serilmesi bağlamında operasyon altındadır.
Baştan söyleyelim, bu işin ardında da CIA ile MOSSAD vardır.
Peki bu operasyon neden midir?
2003’te Irak’a asker gönderme örneğinde olduğu gibi TSK’nın bazı konularda Washinton ile Tel Aviv’e diklenmesi ya da ters düşmesinden!
ABD ve İsrail; NATO’dan çıkmak gibi iddialı bir teklifin bizatihi bir orgeneral (Tuncer Kılınç) tarafından gündeme getirilmesinden sonra TSK’nın artık söz dinlemeyeceği ve de yönlendirilemeyeceğini düşünmüş olmalı ki onun Türkiye Devleti’nin içindeki etkisi ve de Türk halkında var olan saygınlığını sabote etmek için harekete geçmiştir.
Eski bir cumhurbaşkanımızın (adını açıklamak için iznini almadım) ifadesiyle son dönemde kamuoyunda büyük yankı uyandıran malum soruşturmalar da bu imaj operasyonunun bir parçasıymış.
Amaç ifade ettiğimiz gibi TSK’yı imaj erozyonuna uğratmak ve Emniyet Müdürlüğü gibi bir konuma düşürmektir.
İlginç ve hatta vahim olan, her şeyiyle açık olan bu psikolojik harekâta karşı TSK’nın kendini korumaması ve hatta kurbanlık koyun misali boynunu uzatmasıdır.
Sakın bana kimse ne yapabilirler ki demesin!
Bin yıldır bu ülkede devlet anlamına gelen ve son örnek Türkiye Cumhuriyeti misali onlarca devlet kuran Türk Ordusu eğer açık ve net olan böyle bir operasyona set olamıyor ve mukabele edemiyorsa, o zaman bu iş bitti demektir.
Dünyada hiçbir kurum kendisinin zihni bağlamda tasfiyesini hedef alan böyle bir operasyona bu biçimde kayıtsız kalmaz.
Sen her gün teröre canlar vereceksin, ama fatura da siyasi irade yerine sana çıkarılacak ve sen buna seyirci kalacaksın!
Eleştirilerimiz Genelkurmay Başkanlığı’na henüz bir ay önce atanan Orgeneral Başbuğ ve komuta heyetine değildir. Eşyanın tabiatı itibarıyla onlara zaman tanımak gerekiyor. Ancak Hilmi Özkök’le başlayan imaj erozyonu sürecinin Yaşar Büyükanıt’la dibe vurduğu vakıadır.
Yaşar Paşa’nın BBG evi gafından umursanmayan muhtırasına, Kuzey Irak’a girmiş askerin ABD dayatmasıyla çekilmesinden sonra bir siyasi kişilik gibi muhalefetle atışmasına ve hükümeti alenen sahiplenmesinden Eruygur ile Tolon paşalara kayıtsız kalmasına kadar pek çok yanlış, kuruma, yani TSK’ya mal edilmiş ve kitleler üzerinde derin hayal kırıklıklarına sebep olmuştur.
Bu tür yanlışlar ve de sistematik olarak yapılan karalamalarla biriken enerji Hava Kuvvetleri Komutanı’nın şehitlere rağmen golf oynamayı bırakmaması hadisesiyle ambalajlanarak profesyonel tarzda bir dezenformasyona dönüştürülmüştür.
Genelkurmay’a ve sayın Başbuğ’a; TSK’nın imajını ülke mukadderatı bağlamında olmazsa olmaz gören biri sıfatıyla hatırlatıyorum. Emin olsunlar ki TSK artık sadece marjinal bir azınlığın değil, ahalinin diline düşürülmüştür. Dolayısıyla bunun için lafla değil, eylemle harekete geçip bu kanamayı durdurmak gerekiyor. Ha bunun metodu da her gün TSK’ya hakaret eden sicilli asker karşıtlarının akreditasyonunu kaldırıp kucaklamak olamaz. Bakın siyasi bir kişilik olan Tayyip Erdoğan kendini eleştirenlere değil akreditasyon uygulamasını ortadan kaldırmayı, işinden kovduruyor... Buna örnek de bu satırların yazarıdır. Şahidi de AKP’nin eski Bakanı Ali Coşkun’dur... Evet kendisine saygısı olmayana hiç kimse saygı göstermez.


GERÇEK BU...
İşte rakamlarla kaçan sıcak para!
Aktaracağım spekülasyona açık bilgiler değil, devlet rakamlarıdır. Son 8 ayda Türkiye’den çıkan sıcak para toplamı 18 milyar 36 milyon dolardır. Son bir ayda yurdu terk eden sıcak para toplamı ise 3 milyar 223 milyon dolardır. Evet 2007 Aralık ayında 107 milyar 115 milyon dolar olan sıcak para 2008 Ağustos’unda 91 milyar 79 milyon dolara gerilemiştir... Görüldüğü gibi sıcak para yavaş yavaş, yani belli etmeden Türkiye’yi terk ediyor. Ederse etsin demeyin, Türkiye 50 milyar dolara dayanan cari açığını bununla finanse ediyordu. Aman cari açığın ne önemi var diyenlere de hatırlatalım, Türkiye 1994 krizine 8.5 milyar dolar açığı, 2001 krizine de 9.5 milyar dolar açığı olduğu için girmişti. Şimdi cari açık 49 milyar dolar. Dolayısıyla eğer bu açık sıcak parayla kapatılamazsa Türkiye’yi felaket bekliyor haberiniz ola...


KORKU MU...
Zahid Akman yurtdışına neden çıkamıyor?
Ülke İtalya. Şehir: Reggio. 2-3 Ekim tarihinde Akdeniz Ülkeleri Radyo-Televizyon Düzenleyici Kurul Başkanları toplanıyor... Toplantıya her ülkenin başkanları tam kadro hazır bulunurken Türkiye bu toplantıya başkanla katılmıyor ve Zahid Akman’ın yerine RTÜK kurul üyeleri Paşa Yaşar’la Davut Dursun gidiyor. Peki Zahid Akman’a davet mi yoktu?Vardı... Dahası, Akman bu toplantıya katılmak için RTÜK toplantısında karar da çıkartmıştı. Hal bu iken Zahid bey son anda toplantıya katılmaktan vazgeçti ve AKP kontejanından giren iki üyeyi gönderdi. Şimdi soralım, Zahid bey bu toplantıya neden gitmedi? Dün soruşturduk sağlık mazereti yoktu. Düşünüyorum da Zahid bey yoksa İtalya AB üyesi, dolayısıyla Almanya’daki olaylardan ötürü beni orada da tutuklattırırlar diye mi korkuyor? Değilse sormak lazım, niye gitmedi?.. Zahid kardeş yarın bir mazeret uydurur ve olayı izaha kalkar, ama emin olun inandıramaz. Ben Zahid’in yerinde olsam kendine laf edenlere şamar indirmek için bir günlüğüne Almanya’ya gider ve oradan meydan okurdum... Evet Zahid, hikâyeyi bırak, sıkıyorsa Almanya’dan meydan okusuna... Son sözümüz, böyle biri hâlâ RTÜK’te nasıl başkan olabilir?

Kaynak

..