Tuncay Özkan'dan tuhaf yorum: Türk milleti yeni bir ordu kurar
Kanaltürk Televizyonu'nun gizli sahibi olduğu iddia edilen Tuncay Özkan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın önceki gün yaptığı açıklamaları beğenmedi ve yeni ordu kurmaktan bahsetti.
Tuncay Özkan, gazeteci Mine G. Kırıkkanat ve emekli Org. Kemal Yavuzla birlikte yaptığı Kanaltürkte yayınlanan Gerçekler adlı programda, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıtı ağır sözlerle eleştirdi.
Özkan, Kanaltürk'te yayınlanan Gerçekler adlı programda, "Vatanın tehlikede olduğunu ben de görüyorum. Türk milleti bir değil bin tane ordu kurar. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin 40 yerinde pranga var. Bu prangalardan kurtulamıyorsa eğer, Genelkurmay'da o zaman problem var. Çaresizliğin olduğu yerde de çareyi millet üretir." dedi. Büyükanıt'ın basını bilgilendirme toplantısındaki konuşması, köşe yazarları tarafından da farklı farklı yorumlandı. Birçok köşe yazarı, Genelkurmay Başkanı'nın konuşmasını demokratik ve anayasal sınırlar içerisinde yaptığını kaydetti.
Tuncay Özkan, Kanaltürk televizyonunda yayınlanan Gerçekler adlı programda, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın konuşması hakkında tuhaf değerlendirmelerde bulundu. Genelkurmay Başkanı'nın vatanın tehlikede olduğundan bahsettiğini; ancak çareyi göstermediğini savunan Özkan, "Ben yurt savunması yapıyorum. Hani, Ankara milletvekili Hakkı Bey'in sözleri aklıma geliyor. Polatlı'da Türk Silahlı Kuvvetleri yeniliyor zannetmişler. Tartışma çıkmış. Meclisi Kayseri'ye taşımak falan konuşuluyor. 'Efendiler, ordular yenilir, milletler yenilmez. Biz yeni bir ordu kurarız. Çünkü biz milletiz.' demiş. Şimdi ben de diyorum. Türk milleti bir değil bin tane ordu kurar. Ama ben şimdi Sayın Genelkurmay Başkan'ımızın açıklamalarından, değerlendirmelerinden sonra kaygıyla bakarım her şeye." şeklinde konuştu. Sözlerini Türk Silahlı Kuvvetleri'ne aşkından dolayı söylediğini ileri süren Özkan, son zamanlarda bu aşkın karşılıksız olmaya başladığını vurguladı. Yaşar Büyükanıt'ın her tarafında prangalar olduğunu iddia eden Özkan, "İşte 14 Nisan mitingi bu yüzden önemli. TSK'nın 40 yerinde pranga var. Bu prangalardan kurtulamıyorsa Genelkurmay o zaman problem var. Ki ben şu an o prangalardan kurtulamadığını görüyorum. Genelkurmay Başkanı bu sözleri ya bizi bir yere hazırlamak için söyledi ya da çaresizlikten söyledi. Çaresizliğin olduğu yerde çareyi millet üretir." dedi. Büyükanıt'ın cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda görüş açıklamamasına sinirlenen Özkan, "Ordu ne işe yarar, rejim ne demektir, bölüneceğiz diyen bir Genelkurmay Başkanı siyasetin emrindeyiz diyebilir mi?" dedi.
Emekli Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök'ü de eleştiren Özkan, "Beynini masaya koyup düşündüğü (Özkök için söylüyor) için, tabii insanlar beyinlerini kafalarının içinde taşıyorlar, beyinleri çıkarıp masanın üzerine koyduğun zaman düşünme yetisi farklılaşıyor." açıklamasında bulundu. Programda Mine Kırıkkanat da Genelkurmay Başkanı'nın açıklamaları ile alay ederek Büyükanıt için, "Lapsüs sendromu olmasın." dedi. Psikolojide bilinçaltına yerleşen bir konunun yansıması olarak tarif edilen Lapsüs sendromu için Kırıkkanat, daha önce de Büyükanıt'ın Başbakan'a 'sayın cumhurbaşkanım' dediğini hatırlattı. Emekli general Kemal Yavuz ise ülke treninin bir noktaya doğru gittiğini belirterek, "Cesur bir adam çıkacak ya treni devirecek ya da makas değiştirecek." diye konuştu.
Özkan'ın üstü kapalı darbe çağrısı yaptığı televizyonu Kanaltürk, dün akşam 1974'te Portekiz'de yapılan askerî darbeyi konu alan 'Nisan Devrimi' filmini yayınladı. Film, Portekiz'i 48 yıl baskıyla yöneten Salazar hükümetine karşı, ülkeyi demokrasiye geçirmek ve parlamenter sistemi kurmak amacıyla ayaklanan 30'lu yaşlardaki Portekizli subayların hikayesini anlatıyor.
Orgeneral Büyükanıt takdir topladı
Siyasete karışmamakta kararlı
Milliyet/ Taha Akyol
İlk dikkatimi çeken husus, siyasete karışmama konusundaki kararlılığı oldu. Türkiye gergin bir cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinden geçiyor. Askerin 'karışması' için tahriklerde bulunanlar da az değil! Ama hayır! Büyükanıt daha en başta basın toplantısının 'zamanlamasının hiçbir özelliğinin olmadığını', esasen güvenlik konularında konuşacağını belirtiyor. Seçim konusunda Meclis'e güvenini belirtiyor.
Üniformasız askerler konuşturmadı
Sabah/ Mehmet Barlas
Cumhurbaşkanlığı seçimi konusundaki sözlerine karşı bazı meslektaşlarımızın, adeta bir kriz balonu şişirmeyi amaçlayan üniformasız asker görüntüsündeki soruları ise gerçekten garipti. Keşke bazı siviller de eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Hilmi Özkök kadar sivil olabilseler demekten başka bir şey söyleyemeyiz.
Kışkırtanlar hayal kırıklığı yaşadı
Milliyet/ Hasan Cemal
Kimileri, cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda Büyükanıt Paşa'dan Tayyip Erdoğan'ın muhtemel adaylığına karşı net bir mesaj beklentisi içindeydiler. Sorularıyla da bu beklentiyi kaşımak, kışkırtmak istediler. Ama bu gibiler için sonuç hayal kırıklığı oldu. Genelkurmay Başkanı, Anayasa'nın sınırları içinde kaldı ve kararın TBMM iradesiyle alınacağını söylemekle yetindi. Doğru olanı yaptı. Tavrı, demokrasi karşıtı spekülasyonları boşa çıkardığı için isabetli.
Askerin genel tavrını ortaya koydu
Radikal/ Murat Yetkin
Görüşlerin yalnızca yasal olarak değil, fiilen de Silahlı Kuvvetler'in ortak görüşü olduğunu vurgulamak için belki, kuvvet komutanları dahil, Ankara'daki dört yıldızlı bütün komutanlar ve Genelkurmay karargâhının üç yıldızlı 'başkanlar' ekibi de basın toplantısında hazır bulunuyordu. Şimdiye kadar bu konuda hiç kimseyle konuşmadığını söyledi. Böylece, 'asker hükümete mesaj gönderdi' türü söylentilerin, en azından dün itibarıyla doğru olmadığını ilan etti.
Bu konuşma müjdeli bir başlangıç
Radikal/H. Celal Güzel
Son 47 yıl askerî müdahaleler ve darbe tehdidiyle geçtiği için, birkaç aydır cumhurbaşkanı seçimi etrafındaki antidemokratik tahrik ve dayatmalar, TSK'nın istismar edilmesi odağında cereyan ediyordu. Org. Büyükanıt'ın, hukuka ve demokrasiye saygılı konuşması demokrasinin rayına oturmak üzere olduğu konusunda müjdeli bir başlangıç.
Seçime müdahale bekleyenler üzüldü
Yeni Şafak/Ali Bayramoğlu
Türkiye'nin içinde bulunduğu koşullar, gerginlik ve tartışmalar veri alınırsa, korkulan gerçekleşmedi... Hatta, tersine basın toplantısı 'askerin hareket alanına ilişkin sınırlar'ı ortaya koydu. Ordunun cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde geri planda duracağını vurgulaması toplantının en önemli mesajı, en önemli tarafıydı... Ordunun seçim sürecine müdahalesini bekleyenlerin hayal kırıklığı büyük oldu.
Asker, Anayasal sınırlar konusunda titiz
Yeni Şafak/Fehmi Koru
Askerler, Meclis'in seçeceği yeni cumhurbaşkanının Türkiye Cumhuriyeti'nin temel değerlerine ve özellikle laiklik ilkesine 'sözde değil özde bağlı' biri olacağı umudundalar... Askerin bütün tespit ve değerlendirmelerinin Anayasal ve yasal sınırlar içerisinde kalmasına itina ettiği, görev alanının dışına çıkmama, çıkmaya zorlandığında da diplomatik dil kullanma konusunda olağanüstü titiz olduğu daha kolay anlaşılıyor...
Erdoğan'a cumhurbaşkanlığı yolu açıldı
Referans/Cengiz Çandar Büyükanıt, Tayyip Erdoğan'ın seçilebileceğine ilişkin 'tereddütleri' ortadan kaldırdı. Gerçi, 'cumhurbaşkanı kimliği'ne ilişkin tanımı, Genelkurmay tercihinin Erdoğan olmadığı imasını akla getirebilir ve bu doğru olabilir; ama 'cumhurbaşkanını Meclis'in seçeceğini' söylemesi, 'yasal sınırlar içinde kalmaya özenli' bir asker profili çizmesi, Erdoğan'a 'cumhurbaşkanlığı yolu'nun 'asker tarafından açıldığı' şeklinde de yorumlanabilir.
Tuncer Çetinkaya
14 Nisan 2007, Cumartesi Zaman