TÜRBANLI MİLLETVEKİLİ
Ȫrūtbağa ‘kim kimdir?’ diye sorulduğunda; Meral Akşener için șunlar yazıyor:
“Kocaeli Üniversitesi'nde tarih okutmanıyken 1994 yerel seçimlerinde siyasete atıldı. Kocaeli Belediye Başkanlığı'nı kazanamadığı seçimler, ona Tansu Çiller'in sağ kolu olma yolunu açtı. ..
“..Çiller'e yöneltilen ağır eleştirilere Akşener siper oldu. ..
“DYP Kadın Komisyonları Genel Başkanlığı'nın ardından 1995 seçimlerinde milletvekili seçildi. ..
“Çiller'i savunurken tepki gösterdiği medyayı "DYP'li gençleri güçlükle tuttuğunu" söyleyerek tehdit etti, muhalifleri "tükürükle boğmaktan" söz açtı. ..
“Emniyet'te özel istihbarat oluşturarak Genelkurmay'ı dinlemekle ve Alaattin Çakıcı'ya yapılacak operasyonu engellemekle suçlandı.
“Bir fırında kendisini sigortalı göstererek usulsüzlük yaptığı haberleri kamuoyuna yansıdı. ..
“Hürriyet Gazetesi'nin telefonlarının dinletilmesinde şüphelilerin ilk sırasına yerleşti. Akşener, basın önünde Özer Çiller'in elini öpecek kadar aileye yakın oldu. ..
“Herşeyine katlandığı Çiller ile yolunu ayırmasında, ağabeyinin bir dönem yöneticisi olduğu MHP'nin iktidara gelmesinin de etkili olduğuna işaret edildi.
“Akşener'in Erez'e, ‘Aileye o kadar hizmet ettim. Hiçbir şekilde aleyhlerine bir şeyin içinde olmadım. Yetti artık. Beni bile sattılar. İstanbul'dan aday gösterilecektim. Bana bile sormadan aldılar Kocaeli'nden aday yaptılar. ‘ dediği ileri sūrūldū...
“Akşener, 4 Temmuz 2001 tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi Eski Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ve kapatılan FP'nin yenilikçi kanadına mensup milletvekillerinin kurmayı planladığı "yeni parti"ye katılmak üzere Doğru Yol Partisi'nden istifa etti.
“Daha sonra MHP saflarına katıldı ve 22 Temmuz 2007 seçimlerinde bu partiden milletvekili seçildi.
“ ‘TBMM Başkanvekilliği’ görevini üstlendi...
2013 yılında Abdullah Gūl ile birlikte hacca gitti.
Döndūğūnde ‘tūrban’ ile Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘meclis’ine girdi.
Bahçeli’nin ‘Devlet’inin önūnde gidenlerinden olup, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakūltesi ‘tarih’ bölūmūnden mezun olduğu ileri sūrūlmektedir.
Ne ‘tarih’ ve ne de ‘devlet’ konusunda hiçbirșey öğrenemediği, ancak ‘politik ayak oyunları’nı iyi becerdiği söylenmektedir.
Habip Hamza Erdem