YAŞ Kemale erince idealizm olmaz, idealizm kalmaz!

Türk Devletinin DNA'sıyla Türk Ordusunun Çekirdeği ile oynamak!(I)

"Ağaç yaşken eğilir" sözü artık klasikleşmiştir, ancak bu, o sözün yabana atılmasını gerektirmez, doğru eğer bir kara deliğin çekim alanına girmedi ise her yerde doğrudur!

Askeri liseleri kapatmak demek, artık lise mezunu olan ve meslek seçiminde bulunmak durumunda kalıp hasbelkader son bir ümit sıralamada Harbiye tercihinde bulunduğu için meslek sahibi olmaya aday bir sıradan adam demektir; subay adayı değil!

Bu demektir ki artık çekirdekten yetişme subay göremeyeceğiz, yerden bitme değil daldan sürme subay özentileri bulacağız karşımızda!

Oysaki subaylık alelade/sıradan bir meslek değildir ve olmamalıdır. O bir ideal olmalı ve öyle kalmalıdır; aksi takdirde ya bir Türk subayının eğitimi için gerekli çok sıkı şartları gevşetmek zorunda kalırsınız yahut da çıtayı yüksek bile tutsanız puanından ötürü önünüze gelen Fetocular gibi art niyetli başka bir takım örgüt/tarikat adaylarını bünyeye doldurmak zorunda...

Gerçek subaylar ise askerlik aşkıyla/idealiyle yetişirler; çok sıkıştıklarında tazminat ödemeyi dahi göze alip sivil hayata dönmeyi düşünenler, askerliği/subaylığı bir ekmek kapısı olarak görenlerdir. Böyleleri Türk ordusunda subay olursa, o orduyu günü geldiğinde savaştıramazsınız!

Tapu Kadastro Meslek liseleri değildir, Askeri liseler!

Yabancı işgal güçleri yurdunuzu parsellemeye geldiklerinde anlarsınız aradaki farkı!

Lakin sizde o feraset nerede? Ey ön yargılarının, ezberlerinin tutsağı haline gelmiş, vatan/millet/devlet kavramlarından bihaber cahiller!

Anlaşılan, CIA ajanı olduğu tescilli pek büyük ve kalın danışmanlarınız olduğu sürece ne sizin ne de memleketin burnu boktan kurtulmayacak!

Türk ordusu tarihte daima devlet kurucu rol oynamıştır; Türk milleti/devleti/ordusu daima bir ve bütün olmuştur; bu birlikten en küçük bir sapma halinde de kan gövdeyi götürmüştür. Osmanlı sözgelimi Ordunun esasını oluşturan tımarlı sipahilerin başına Türk olmayan unsurları getirdiğinden itibaren yüzlerce yıl süren Celali isyanları patlak vermiştir!

Türk Devletinin DNA'sı kalır ise şayet yine de son sözü o söyleyecektir!

Maalesef subaylar çoğalacak, zaten kısmen bozulan ordunun ıslahı yerine askerlikten bihaber, liyakatsız kişilerin eline verilmesi bir yana harp okullarının kapatılması askerlik vasfına haiz ve hevesli gençlerin (son 10 yıldır olduğu gibi kötü kişilerce) elemine edilmesiyle sonuçlanacak.

Siyasal İslamcılık ideolojisinin sonu daima felakettir; bu her yerde görülmüştür; az kalsın Türkiye'de de iç savaşa yol açarak gösterecekti marifetini, üstelik de yine kendi marifetinin eseri olan FETO'CU darbe girişiminin ilk anda başarılı olması halinde muhakkak surette iç savaş çıkacaktı.

Dinden çağdaş anlamda dünyaya düzen verecek bir ideoloji çıkarmak mümkün değildir; Orta Çağ Avrupası bin yıl boyunca siyasal iktidar ile dinsel otoritenin birleşmesinden doğan bir karanlık çağ yaşamış ve bedelini çok ağır ödemiştir. Roma'daki Papanın mutlak otorite olduğu dönemde, aforoza uğrayıp kendilerini affettirmek için yüzlerce kilometre yolu yalın ayak yürümek zorunda kalan krallar görmüştür Avrupa...

O Hristiyanlık diyecektir birileri, ancak Hz. Osman'dan ve Emevilerden itibaren Ümeyye Soyuna dayalı klancı/kabileci bir Saltanata evrilen İslamın kendi karihasından ortaya çıkarıp koyduğu bir tek devlet müessesesi de yoktur.

Hz. Ömer devrine gelinceye kadar, rüşeym halinde bile olsun devlet diyeceğimiz bir yapı bulunmamaktadır. İlk defa ilkel anlamda devlet çekirdeği diyebileceğimiz bazı primitif kurum ve kayıtlar onun zamanında oluşturulmaya çalışılmıştır.

Geri kalan her şey çağdaşları olan Sasani/İran ve Doğu Roma/Bizans'tan alınmış müesseselerdir.

Binanenaleyh Siyasal İslamcıların İslam Devleti iddiaları kocaman bir palavra olduğu gibi, bir tarihsel arka planları/dayanakları da yoktur ve her attıkları adımda çuvallamaya mahkumdurlar!

Zavallılar fiktif/hayali bir sevda uğruna yüz milyonların kaderiyle oynuyorlar!