TÜRK DİPLOMASİSİ ZURNACILARIN ELİNE DÜŞMÜŞTÜR...
Dr. Noyan UMRUK
Nasıl zurna ile senfoni icra edemezseniz, zurnacı ile de diplomasi sanatını icra edemezsiniz…
Zurna ile peşrev de olmaz zaten…
Diplomasi gerçekten bir yandan sanatçı duyarlığı, öte yandan ayakları yere basan bilimsel ciddiyet, soğukkanlılık gerektiren bir sanat…
Lakin “ Kızı başıboş bırakırsan ya davulcuya kaçar, ya zurnacıya …” derler ya…
Bizim diplomasimizde son yıllarda gerçekten zurnacıların eline düşmüştür…
XXnci yy.da parmak ısırtacak başarılara imza atmış Türk Diplomasisi nerede???
Oysa dünya alemin parmaklarını ısırarak hayranlık, gıpta ve takdirle izlediği bir diplomasimiz, diplomatlarımız vardı 20. Yüzyıl boyunca…
– Birinci Dünya Savaşı,
– İkinci Dünya Savaşı,
– Soğuk savaşın bitişi ve SSCB`nin çöküşü depremlerinden eşine, enderine rastlanmaz derecede soğukkanlılık ve başarıyla çıkan…
*Kurtuluş savaşında Gazi Mustafa Kemal-Lenin diplomatik zekâsı…
*20.yy.dan geriye kalan tek tapu senedi Lozan Atatürk-İnönü ve diplomatları
* Hatay meselesi; Atatürk’ün 1937’de hasta yatağından kalkıp gelerek çözüme kavuşturduğu…
*Ülkesini gözü gibi sakınarak IInci paylaşım savaşından uzak tutan İnönü ve kadrosunun diplomatik dehası…
*Soydaşlarımızı soykırımdan kurtaran rahmetli Ecevit-Güneş liderliğindeki örnek asker-diplomasi işbirliği Kıbrıs Barış Harekâtı…
*Zamanın K.K.Komutanı Atilla ATEŞ’ sınırda meydan okuması ile terörist başının Suriye’den apar topar sınır dışı edilmesi…
*1937’de Hatay konusunda yüce Atatürk’ün eşsiz basireti, öngörüsüyle İskenderun körfezinin, 1973’te Ecevit Hükümetinin kararlılığı sonucu D.Akdeniz güvenliğine damgamızın vurulması…
*Ve de D.Akdeniz’de Türk Deniz Kuvvetlerinin şanlı armadası…
Ya XXInci yy…
Doğru dürüst algılanamayan 11Eylül 2001de başlayan küresel saldırılar…
Önce şaşkın, şaşkın izlenip sonra bulaşılan arabi sonbaharlar…
Bu süreçten diplomatik ataklarla sıyrılan İran ayrık tutulursa ateşe sürülerek kendi sonbaharlarına doğru birlikte yol alan S.Arabistan, Türkiye, Katar…
Ocak 2016 Kissinger’in Putini ziyareti:”Çatışma alanlarını birlikte yönetmek” yeni paylaşım için son karar…
Bütün bunlara kayıtsız “Ben yaptım oldu, uysa da olur uymasa da” diyen iktidar…
Monşerler denilip kenara itilen diplomatlar…
Ve nihayet Rus uçağının düşürülmesi ile dış politikanın iflası; işte hepsi bu kadar…
Bu arada zurnacılar ne yaptılar?
Musul’u kurtaracaklardı Yeni Osmanlılar…
Musul'u peşmergeye kaptırdılar…
Memetçiğin başına çuval geçirilirken,
Olayı müzik notası ile karşıladılar
Kerkük’te, Musul'da tapu kayıtları yakılıp Türkmenlerin kökünü kazıttılar…
Üç vakte kadar Emevi camiinde Cuma eda edecekken…
Dünya alem İŞİD’le haşır neşir vaziyetimizi izlerken…
Ülkenin yarısı PKK’a yardım ve yataklık edilerek silah, mühimmat deposuna dönüştürülmüşken…
Ülkenin yarısı yıllarca başıboş bırakılıp sonra yeniden fethedilmeye kalkışılırken..
Böylece “reset” edilmiş seçimler kazanılırken…
Kim bilir kimlerin teşviki ile oruç bozup Rus uçağı düşürülürken…
Böylece “eyice bi” NATO’nun vefasız kucağına düşülürken,
Kalbura dönmüş sınırlarıyla, 3milyar avro vaadiyle ülke göçmenler ülkesi haline getirilirken…
Milyonlarca göçmen vatandaş yaratılırken…
En güçlü armadası Türk Bahriyesi balyozla çökertilerek D.Akdenizde insiyatif Kıbrıs Rumları, İsrail ve Mısıra terk edilirken…
Süleyman Şah Türbesi karavana dönüştürülüp PYD’nin insafına terkedilmişken
Obama bölgede yapayalnızsınız bari İsrail sizi öpsün derken…
Olanca gözü dönmüşlükle ülkeyi dipsiz kuyulara itilip merdivensiz bırakılırken…
Bırakın Musul’u ülke gidiyor elden…
N’oldu şimdi?
Yüzlerce memetçiği Musul’a yollamışken …
Irak’tan tepki … Memetçik derhal kuzeye çekilirken…
BM:” Bakın Irak’la başınızın çaresine …” demişken…
Bu kafayla orada yıllardır mevcut askeri gücü de tamamen kaybederken..
Ve nihayet Obama “Çekin şunları oradan, ortalığı karıştırmayın, sizin aklınız ermez bu işlere..” diye yine beyzbol sopası elde sırıtırken…
Bir de“Biz petrolü Batı Kürdistan’dan ulaştıracağız Akdeniz’e…” derken
Bir dediğiniz bir dediğinizi tutmazken…
Üst üste diplomatik fiyaskolar yaşarken…
NATO “Başımızı belaya sokmayın…” derken,
“Stratejik Derinliğiniz” “Trajik Kepazeliğe” dönüşürken
Ülkenin onuru iki paralık olmuşken…
Evdeki bulgur da gidiyor, Dimyat’a pirince giderken…
Söyleyin bu durumun çaresi var mıdır Allahaşkına?
Ülkeyi kurtarmaktan başka bu zurnacıların elinden…