Türk-İngiliz Savaşı / Sinan MEYDAN

Tarihçi - Yazar

Türk-İngiliz Savaşı / Sinan MEYDAN

İletigönderen Oğuz Kağan » Pzt May 04, 2020 20:12

Türk-İngiliz Savaşı

“Biz şimdi Türklerle savaş halindeyiz. Türklere yenilirsek bütün etkimizi kaybedeceğiz…” (Amiral de Robeck'ten Lord Curzon'a telgraf, 26 Haziran 1920)

Tescilli Atatürk ve Cumhuriyet düşmanlarının çok sevdikleri eski bir yalan, üstelik TBMM'nin açılışının 100. yılında, 23 Nisan 2020'de yeniden ısıtılıp gündeme getirildi; “Kurtuluş Savaşı'nda İngilizlerle savaşılmadığı” iddia edildi. İşte bugün, bu bayat iddiaya cevap vereceğim. Dünyada emperyalizme karşı kazanılan “ilk bağımsızlık savaşı” durumundaki “Türk Kurtuluş Savaşı”nın aslında neden bir Türk-İngiliz savaşı olduğunu anlatacağım.

TÜRKİYE'NİN İŞGALİ BİR İNGİLİZ PLANIDIR

İngiltere açısından I. Dünya Savaşı'nın temel amaçlarından biri Osmanlı İmparatorluğu'nu parçalamaktı. 1914'te İngiltere Harbiye Bakanı Lord Kitchener, “Türkiye'yi mahvedinceye kadar savaşa devam edeceğiz” demişti. (Avcıoğlu, s. 33)

İngiltere, I. Dünya Savaşı sonunda Türkiye'yi, adeta elini kolunu bağlayıp Yunanistan'ın önüne attı. Mondros Ateşkes Antlaşması ile Türkiye'nin silahlarını elinden aldı, ordularını dağıttı, limanlarına, tünellerine, tersanelerine, bütün yer altı ve yer üstü kaynaklarına el koydu. Bu antlaşmanın 7. ve 24. maddelerine dayanarak İngiltere Türkiye'yi doğrudan işgal etmeye başladı: 1918-1920 arasında Musul'u, Çanakkale'yi, İskenderun'u, Antakya'yı, Batum'u, Kilis'i, Ankara istasyonunu, Antep'i, Haydarpaşa istasyonunu, Konya istasyonunu, Turgutlu-Aydın demiryolunu, Maraş'ı, Birecik'i, Samsun'u, Urfa'yı, Merzifon'u, Kars'ı, İzmit'i, Marmara kıyılarını, Karamürsel'i, Mudanya'yı ve İstanbul'u işgal etti. Anadolu'ya “İngiliz kontrol subayları” ve “ajanlar” gönderdi.

İzmir'in işgal planını hazırlayanlardan biri de İngiliz Başbakanı Lloyd George'du. 15 Mayıs 1919'da İzmir'i işgal eden 16 Yunan gemisinin ve 2 Yunan muhribinin taşıdığı işgal donanmasına 4 İngiliz muhribi refakat etti.

İngilizler, İstanbul'da asker, sivil yurtseverleri tutuklayıp Bekirağa zindanlarına hapsettiler. İşbirlikçi Osmanlı Saray Hükümeti'nin yardımıyla hazırladıkları “kara listelerle” (black lists) Cevat Paşa, Mersinli Cemal Paşa, Ali İhsan Paşa, Yakup Şevki Paşa, Fahrettin Paşa gibi onlarca komutanı Malta'ya sürdüler. İngilizlerin Malta sürgünlerine karşılık Atatürk de Anadolu'daki -çoğu subay- 29 İngilizi esir aldı. (Şimşir, Malta sürgünleri, s. 39-76, 423, 453, 454)

Osmanlı Saray Hükümeti, İngilizlerin isteğiyle Anadolu'daki milli harekete karşı 1920'de iç savaş başlattı. 10 Nisan 1920'de “Şeyhülislam Dürrizade Fetvası” yayınlandı: “Kuvayı Milliyecilerin katli vaciptir” diyen bu ihanet fetvası, İngiliz uçaklarıyla, İngiliz zırhlılarıyla ve İngiliz subaylarıyla Anadolu'ya dağıtıldı.

18 Nisan 1920'de Osmanlı Saray Hükümeti, İngilizlerin de onayıyla Kuvayı Milliye'ye karşı Kuvayı İnzibatiye'yi (Halifelik Ordusu'nu) kurdu. Bu paralı ordunun görevi İzmit ve çevresindeki İngiliz tampon bölgesini millicilerden temizlemekti. Bu ihanet ordusunun silah ve cephanesini İngilizler sağladılar.

İngilizler, Noel gibi bazı casuslarıyla Güneydoğu Anadolu'da bazı Kürt aşiretlerini de isyana teşvik ettiler. “Kara Cumbo” adlı casusluk teşkilatıyla bilgi toplayıp Yunanlara verdiler.

İngiltere, bir taraftan işbirlikçi Osmanlı Saray Hükümeti eliyle, diğer taraftan Yunan ordusuyla milli harekete karşı çift yönlü bir savaş yürüttü.

Resim

Anadolu'daki Yunan saldırısı, İngiliz-Yunan ortak hareketiydi

1920 yılı içinde Avrupa'da tam 102 oturum sonunda Türkiye'yi paramparça eden 433 maddelik Sevr Antlaşması hazırlandı. (Olcay, s. 1,445,589-599). İngilizler, -sözde tarafsızlık politikasına rağmen- Sevr Antlaşması'nı Ankara'daki TBMM'ye imzalatmak için Yunan ordularını Anadolu içlerine sevk ettiler. 17 Şubat 1920'de Lord Curzon, Amiral de Robeck'e “Yunan ordusuna Türklere saldırması için gerekli emri verdiğini” yazdı. (Ulubelen, s. 236). Doğan Avcıoğlu'nun ifadesiyle “22 Haziran 1920 Yunan ilerlemesi tamamen İngiltere'nin kontrolünde bir saldırıdır. Saldırı planları, İngiliz kurmayları ile birlikte hazırlanmıştır. Prof. A. Toynbee saldırı planlarının İngiliz kurmayları ile birlikte hazırlandığını yazmaktadır.” Dahası, 22 Haziran 1920 Yunan saldırısını, İngiltere ile Yunanistan birlikte yürüttü. Mudanya, Gemlik, Karamürsel gibi Marmara Denizi sahil kasabaları İngiliz-Yunan ortak hareketiyle işgal edildi. (Avcıoğlu, s. 167, 168) Nitekim 26 Haziran 1920'de Amiral de Robeck, Lord Curzon'a gönderdiği bir telgrafta, “Biz şimdi Türklerle savaş halindeyiz. Türklere yenilirsek bütün etkimizi kaybedeceğiz…” diyordu. (Ulubelen, s. 252)

Prof. Toynbee'nin deyişiyle Yunanlar, İngiliz ve Fransızların verdikleri hiç kullanılmamış silahlarla donatılmıştı. 1914-1920 arasında Yunanistan'a yapılan İngiliz yardımının miktarı 16 milyon sterlini aştı. İngiliz Başbakanı Lloyd George, İngiliz firmalarının Yunan ordusuna silah ve cephene satmasına izin verdi. Yunanistan'da top, tüfek fabrikası yoktu. Yunan silah ve cephanesinin çoğu İngiltere'den sağlandı. Sakarya Savaşı öncesinde “Bank of England” Yunanistan'a kısa vadeli kredi açtı. İngiltere Sanayi ve Ticaret Odalarına Yunanistan'a yardım talimatı verildi. Anadolu'daki bazı Yunan birlikleri doğrudan İngilizlerin komutası altındaydı. Örneğin Kocaeli'ndeki bir Yunan tümeni ve Beykoz'daki bir Yunan birliği doğrudan doğruya İngiliz komutanların emrindeydi. Yunan ordusunda çok sayıda İngiliz askeri danışman vardı. İstanbul'daki İngiliz donanması sık sık Karadeniz limanlarını bombaladı. (Avcıoğlu, s. 162, Şimşir, Sakarya'dan İzmir'e, s. 160, 197,198)

Resim

Sevr Antlaşması'na göre İstanbul bir “özerk bölge” yapılacaktı. İngiltere sadece İstanbul'u değil, İzmir'i de Türkiye'den koparmak istiyordu. Lord Curzon'un planına göre İzmir de “özerk bölge” olacaktı. Bu proje daha sonra “İyonya Devleti” projesine evrildi. İngilizler bir taraftan Yunan ordusunu desteklerken diğer taraftan Ankara'da Atatürk'e karşı “darbe” ve “suikast” planlıyordu. O suikastçılardan biri, Mustafa Sagir Ankara'ya kadar geldi. Yakalanıp idam edildi. Bu arada TBMM'nin Fransa ile anlaşması üzerine İngiltere, Fransa'yı ihanetle suçladı. İngiltere, Sakarya Savaşı'ndan sonra işlerin sarpa sardığını gördüğünde Yunanistan'ı korumak için Sevr Antlaşması'nı yumuşattı, TBMM'ye barış teklifleri sundu. Atatürk “tam bağımsızlık” dışında hiçbir “sahte barış teklifini” kabul etmeyince İngiltere yine gizli, açık Yunanistan'ı desteklemeye devam etti. İngilizler, Büyük Taarruz sonrasında, Türk orduları İzmir'e ilerlerken bile hâlâ Yunan ordusundan umudu kesmemişti. Öyle ki, 4 Eylül 1922'de İngiliz Yüksek Komiseri H. Rumbold, “Yunan ordusu Alaşehir hattında tutunabilirse nefes alacak zaman bulabiliriz” diyordu. 5 Eylül'de de General Harington, “Yunan ordusunun Alaşehir'de tutunmasını umuyoruz” diye hayal görüyordu. (Şimşir, Sakarya'dan İzmir'e, s. 492, 493, 500). Sonunda İngilizler, -ileri karakolları durumundaki- Yunan ordusunun yenilgisini kabul ederek 7 Eylül'de mütareke teklif ettiler. 11 Ekim 1922'de -Yunanistan'la değil- İngiltere, Fransa ve İtalya ile Mudanya Mütarekesi'ni imzaladık. (Yunanistan sonradan onayladı.) Çünkü aslında Türk-Yunan savaşı –Doğan Avcıoğlu'nun ifadesiyle– bir Türk-İngiliz savaşıydı. Mudanya Mütarekesi'nin imzalandığı günlerde İstanbul ve Boğazlar hâlâ İngiliz işgali altındaydı.

Milli Mücadele'de Türk-İngiliz savaşları ve çatışmaları

1.Dünya Savaşı sonrası İngiliz Hükümeti'nin elinde İngiltere'de 49 piyade taburu vardı, ki bu ülke içindeki toplumsal kavgaları bastırmaya bile yetmezdi. 38 piyade taburu ise bağımsızlık hareketini önlemek için İrlanda'da bulunuyordu. 1920 yılı sonunda Türkiye'de 10 bin İngiliz, 8 bin Hintli, 8 bin Fransız, 2 bin de İtalyan askeri vardı. (Avcıoğlu, s. 171,172). Ali Fuat (Cebesoy) Paşa, “İngilizlerin Türkiye'de 27. ve 28. Fırkaları vardı. Bu kadar az bir kuvvetle Anadolu içlerinde bir harekete teşebbüs edeceklerine asla ihtimal vermemiştim” diyor. (Cebesoy, s. 255). Durum böyle olunca İngiltere Başbakanı Lloyd George, 15 Ağustos 1920'de Avam Kamarası'nda, Anadolu'nun dağlık bölgelerine kadar İngiliz orduları gönderilemeyeceğine göre tek seçeneklerinin “her iki tarafı sonuna kadar vuruşturmak olduğunu” söyledi. (Şimşir, Sakarya'dan İzmir'e, s. 140,141). İngiltere, zaman içinde 200 bine yaklaşacak olan Yunan ordusuna güveniyordu.

İngilizler, Atatürk'ün düzenli orduları karşısında doğrudan bir cephe açamasalar da “Clearing Up Operatin” adlı askeri operasyonlar gerçekleştirdiler.

16 Mart 1920'de İngilizler İstanbul Şehzadebaşı'ndaki 10. Tümen Karargâhı'nı basıp 5 erimizi şehit ettiler, 9 erimizi de ağır yaraladılar.

Atatürk, 18 Mart 1920'de Eskişehir'deki İngilizlerin bölgeden çıkarılmasını emretti. 24-30 Mart 1920'de 24. Fırka Komutanı Yarbay Mahmut Bey, İngilizleri geri püskürtüp Eskişehir'den çıkardı. Lefke köprüsündeki çatışmada İngilizler 5-6 yaralı ve ölü verdi. Böylece Şehzadebaşı'nda şehit edilen Mehmetçiklerimizin intikamı alındı. Batı Cephesi Kuvayı Milliye Komutanı Ali Fuat (Cebesoy) Paşa şöyle diyor: “İkinci Eskişehir harekâtı bir hafta sürdü… Milli harekâtın şiddet ve kesinliği karşısında İngiliz kıtaları dayanamadılar, telaşla geriye çekildiler. İnsan bakımından az, fakat eşya bakımından oldukça çok kayıp verdiler.” (Cebesoy, s. 357, 358)

İngilizler, Haziran 1920'de İzmit'i işgal ettiler. Yurtseverleri vahşi hayvanlar gibi tel örgülerle çevrili kafesler içinde hapsettiler. Bazı Kuvayı Milliyecileri İzmit Tersane Bahçesi'nde kurşuna dizdiler. 14 Haziran 1920'de İngilizler, İzmit'in doğusunda Kuvayı İnzibatiye ile çarpışan Türk kuvvetlerine ateş açtılar. Türk-İngiliz çatışması başladı. Bu sırada İngiliz uçakları da Türk birliklerini bombaladı. İngiliz savaş gemileri, 19 Haziran 1920'de İzmit Çuha Fabrikası'nı bombalayıp harbeye çevirdiler. İngilizler, 29 Haziran 1920'de İzmit Körfezi Derince limanındaki Türk cephaneliğini havaya uçurdular. Üç büyük savaş gemisiyle Türk köylerini bombardıman ettiler. İzmit'teki Türk-İngiliz savaşı sırasında –İleri Gazetesi'nin haberine göre- İngilizler 23 yaralı ve 15 ölü verdiler. (Cebesoy, s. 453-455. Oral, s.290-323)

25 Haziran 1920'de Yunan ilerlemesini kolaylaştırmak isteyen bir İngiliz birliği Mudanya'ya çıktı. Türk birliğinin ateşi sonrası karşılıklı birkaç kayıp verildi. 6 Temmuz 1920'de İngilizler Mudanya'yı yeniden işgal etmek istediler. Türk birliğinin ateşle karşılık vermesi üzerine İngilizler, Türk mevzilerini, denizden, üç saat boyunca top ateşine tutarak Mudanya'yı işgal ettiler. 25 Türk askerini şehit ettiler. İngilizler Mudanya'da 16-17 yaşlarında Türk çocuklarını bile esir aldılar.

Resim

25 Haziran 1920'de Karamürsel'e çıkan İngiliz birliği oradaki küçük bir Türk kuvvetince ateşle karşılandı.

6 Temmuz 1920'de Gemlik'e çıkan bir İngiliz birliği Gemlik'teki Türk yerleşim birimlerini bombaladı.

7 Temmuz 1920'de bir Yunan birliği ile bir Türk birliği arasında Beykoz'da bir çatışma çıktı. Bu çatışmada bir İngiliz birliği ile bir İngiliz torpidosu Yunan birliğine yardım etti.

20 Temmuz 1920'de Tekirdağ'a yapılan Yunan çıkarması İngiliz filosunun himayesinde yapıldı.

1922 Haziran'ından 1922 Eylül'ü sonuna kadar Musul'da bizzat Atatürk tarafından görevlendirilen Özdemir Bey komutasındaki birliklerle İngilizler arasında çok ciddi çarpışmalar oldu. 31 Ağustos 1922'de Revandiz Müfrezesi İngilizlere karşı Derbent Zaferi'ni kazandı.

9 Eylül 1922'de İzmir'in kurtarılmasından sonra Türk orduları İstanbul ve Çanakkale'ye doğru ilerlemeye başladı. İngiltere, 15 Eylül-30 Ekim 1922 arasında savaş hazırlıklarına girişti. Ancak sömürgelerden yanıt alamayan, buna karşın Hindistan'ın ve Sovyet Rusya'nın Türkiye'nin arkasında olduğunu gören İstanbul'daki İngiliz komutan Harington, az sayıdaki kuvvetle Atatürk'ün zafer kazanmış ordusunun önüne çıkmaya cesaret edemedi, kendisine verilen “ateş” emrini ağırdan aldı. Sonuçta İngilizler mütarekeye razı oldular. Lozan'dan sonra geldikleri gibi gittiler.

İngiliz Başbakanı Lloyd George ise Türk-İngiliz savaşının kaybedeni olarak istifa etmek zorunda kaldı.

Atatürk'ün önderliğindeki Türk Kurtuluş Savaşı İngiliz emperyalizminin büyüsünü bozdu; Hindistan başta olmak üzere birçok sömürgeye bağımsızlık cesareti ve özgürlük umudu verdi.

Kaynaklar

1. Ali Fuat Cebesoy, Milli Mücadele Hatıraları, İstanbul, 2000.
2. Atilla Oral, İşgalden Kurtuluşa İstanbul, İstanbul, 2013.
3. Bilal N. Şimşir, İngiliz Belgeleri İle Sakarya'dan İzmir'e, İstanbul, 1972.
4. Bilal Şimşir, Malta Sürgünleri, 6. Bas., Ankara, 2012.
5. David Walder, Çanakkale Olayı, İstanbul, 1970.
6. Doğan Avcıoğlu, Milli Kurtuluş Tarihi, Birinci Kitap, İstanbul, 1998.
7. Erol Ulubelen, İngiliz Gizli Belgelerinde Türkiye, 3. Bas., İstanbul, 2009.
8. Gotthard Jaeschke, Kurtuluş Savaşı İle İlgili İngiliz Belgeleri, Ankara, 1991.
9. Osman Olcay, Sevr Antlaşması'na Doğru, Ankara, 1981.
10. Turgut Özakman, Vahdettin, Mustafa Kemal ve Milli Mücadele, 6. Bas., Ankara, 2007.

Sinan MEYDAN, 4 Mayıs 2020
https://twitter.com/smeydan
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: Türk-İngiliz Savaşı / Sinan MEYDAN

İletigönderen Kurtlu Adalet » Sal May 05, 2020 11:00

Kullanıcı küçük betizi
Kurtlu Adalet
Üye
Üye
 
İletiler: 299
Kayıt: Sal Nis 28, 2020 14:33

Re: Türk-İngiliz Savaşı / Sinan MEYDAN

İletigönderen Kurtlu Adalet » Sal May 05, 2020 12:25

Kafam karisti? Biz 4bin buyuk kamyon dolusu kan mi bagisladik ingiltereye Amerikanin guney dogumuzda bize yaptigi iyilikler karsiliginda. Yanlis bilgi olmasin, duzeltin lutfen yanlis bilgileri!!!!!?????$$$$$55555
Kullanıcı küçük betizi
Kurtlu Adalet
Üye
Üye
 
İletiler: 299
Kayıt: Sal Nis 28, 2020 14:33

Re: Türk-İngiliz Savaşı / Sinan MEYDAN

İletigönderen Kurtlu Adalet » Sal May 05, 2020 12:39

Yanlis oldu, kusura bakmayin. Onlar bize 4bin laden tir bagislamis. Biz maske bagislamisiz.
Kullanıcı küçük betizi
Kurtlu Adalet
Üye
Üye
 
İletiler: 299
Kayıt: Sal Nis 28, 2020 14:33

Re: Türk-İngiliz Savaşı / Sinan MEYDAN

İletigönderen Kurtlu Adalet » Prş May 07, 2020 13:12

Kullanıcı küçük betizi
Kurtlu Adalet
Üye
Üye
 
İletiler: 299
Kayıt: Sal Nis 28, 2020 14:33

Re: Türk-İngiliz Savaşı / Sinan MEYDAN

İletigönderen Kurtlu Adalet » Prş May 07, 2020 13:43

Kullanıcı küçük betizi
Kurtlu Adalet
Üye
Üye
 
İletiler: 299
Kayıt: Sal Nis 28, 2020 14:33

Re: Türk-İngiliz Savaşı / Sinan MEYDAN

İletigönderen Kurtlu Adalet » Cum May 08, 2020 13:49

Kullanıcı küçük betizi
Kurtlu Adalet
Üye
Üye
 
İletiler: 299
Kayıt: Sal Nis 28, 2020 14:33

Re: Türk-İngiliz Savaşı / Sinan MEYDAN

İletigönderen Kurtlu Adalet » Cmt May 09, 2020 4:12

Kullanıcı küçük betizi
Kurtlu Adalet
Üye
Üye
 
İletiler: 299
Kayıt: Sal Nis 28, 2020 14:33

Re: Türk-İngiliz Savaşı / Sinan MEYDAN

İletigönderen Kurtlu Adalet » Cmt May 09, 2020 13:06

Kullanıcı küçük betizi
Kurtlu Adalet
Üye
Üye
 
İletiler: 299
Kayıt: Sal Nis 28, 2020 14:33

Re: Türk-İngiliz Savaşı / Sinan MEYDAN

İletigönderen Kurtlu Adalet » Pzr May 10, 2020 15:24

Kullanıcı küçük betizi
Kurtlu Adalet
Üye
Üye
 
İletiler: 299
Kayıt: Sal Nis 28, 2020 14:33

Re: Türk-İngiliz Savaşı / Sinan MEYDAN

İletigönderen Kurtlu Adalet » Pzr May 10, 2020 17:39

Kullanıcı küçük betizi
Kurtlu Adalet
Üye
Üye
 
İletiler: 299
Kayıt: Sal Nis 28, 2020 14:33

Re: Türk-İngiliz Savaşı / Sinan MEYDAN

İletigönderen Kurtlu Adalet » Sal May 12, 2020 15:42

Kullanıcı küçük betizi
Kurtlu Adalet
Üye
Üye
 
İletiler: 299
Kayıt: Sal Nis 28, 2020 14:33

Re: Türk-İngiliz Savaşı / Sinan MEYDAN

İletigönderen Kurtlu Adalet » Cmt May 16, 2020 20:28

Yukselen dogunun ve Asya'nin gelecegin lideri oldugu bir dunyada, batinin kulturel ve ekonomik cokusunu de unutmadan, Turk Milleti'nin nasil bir jeostrateji ile basarili olabilecegine bir bakalim. Eger Turk Milleti Orta Asyadaki kardesleri ile birlik ve beraberlik icinde yasadigi bir gelecek arzu ediyor ise, NATO'nun ve Bati'nin taseronu olarak Orta Asya'da varlik gosteremeyecegini unutmamalidir. Batinin ve NATO'nun askeri bir uzantisi olan Turkiye'yi gelecegin lideri Asya'li gucler Orta Asya'ya sokmazlar. Bati'nin Turkiye araciligi ile Orta Asya'ya uzanmasi ve bolgeyi karistirmasi Dogu tarafindan siddetle engellenecektir. Peki Turkiye Orta Asya'daki kardesleriyle birlik ve beraberlik icinde yasadigi bir gelecek arzuluyorsa ne yapmalidir?

Turk Milleti ve Turkiye'nin tek yapmasi gereken ozune donmesidir. Ozunde Turk milleti Orta Asya'dan Avrupa'ya Asya'nin etkisini goturen bir millettir, su andaki Bati hizmetkari olarak Bati'nin ve NATO'nun etkisini Orta Asya'ya aktaran Turkiye ozunu ve benligini kaybetmis bir goruntu vermektedir. Turk Milleti ozune dondugunde butun arzularini gerceklestirebilecek bir millettir. Peki o zaman Turk Milleti dogunun lider oldugu Asya'nin hakim oldugu bir dunyada kardesleriyle birlik olabilecek mi?

Bunun cevabi sudur; dunya Asya'nin hakim oldugu bu gelecege dogru yol alirken Turkiye Bati'nin taseronu olarak kalirsa, elbette ki Orta Asya'daki kardesleriyle birlik olmasina izin verilmeyecektir. Fakat Turkiye'nin onunde buyuk firsatlat belirmistir, Turk Milleti bu firsatlari gorebilir ise tarihte hakettigi yeri tekrar alacaktir. Peki nedir bu firsatlar ve Turkiye istedigi gibi bir gelecegi nasil yaratabilir?
Yukselen dogu ruhu, yukselen Asya, Rusya ve emperyalism karsiti ulkeler dunyanin neresinde olursa olsun Bati'nin baskisi altindadir. Asil buyuk oyun Asya'da oynanmaktadir. Bati Cin ve Rusya'yi sikistirmaktadir, cevrelemektedir ve baski altina almaktadir. Rusya ve Cin cikis yollari aramaktadir ve bir dunya savasini bile goze almistir bati tarafindan icine hapsedildigi cikmazdan cikmak icin. Bati imparatorlugu Rusya'yi fuze kalkanlari ile cevrelemekte, Cin'in ekonomik gelisimini engellemek icin Orta Dogu'da ve Afrika'da askeri operasyonlar duzenlemektedir. Gelecegin lideri olacagindan hic suphe olmayan Asya kistirilmistir ve her turlu destege ve yardima ihtiyaci vardir bu cikmazdan kurtulmak icin. Iste bu noktada Turk Milleti'nin Asya'ya, Cin ve Rusya'ya goturebilecegi harika bir isbirligi teklifi vardir. Peki bu oneri ve isbirligi neler icermektedir, Asya'nin eline neler gececektir?

Turkiye , Turk Milleti'nin Orta Asya'daki kardesleriyle birlik olmasina izin verilmesi karsiliginda, Orta Dogu'daki bati cikarlarina ve askeri isgaline karsi hareket edecegini, Islam dunyasindaki bati isgaline karsi koyacagini, Asya'nin etkisini ve isbirligini Orta Dogu'ya ve Afrika'ya yansitmasina yardimci olacagini tahahut edebilir.
Cin Orta Dogu'daki ve Afrika'daki atkisini arttirirken buyuk bir Bati operasyonu ile karsilasmistir.
Afganistan Orta Dogu ile Asya'nin arasini, karsilikli enerji ve yatirim ticaretini kesmek icin isgal edilmitir.

Afganistan Cin'e orta dogudan petrol pompalayan bir kopru olacakken, bu Bati tarafindan engellenmis ve Cin ekonomisi yavaslatilmistir. Cin ayrica Afrika'yi da insa etme planlari yapmaktadir, kaynaklar karsiliginda, fakat Afrika'da da Bati medya operasyonlari ile destekledigi askeri operasyonlarina baslamistir, Afrika'nin kaynaklarini somurmek ve Cin'in etksini azaltmak icin. Rusya'nin da hem fuze kalkanlari tehditiyle hem de Iran ve Suriye operasyonlari ile etkisiz hale getirilmek istendigini gormekteyiz. Ozetle Turkiye'nin koseye sikistirilmis Rusya ve Cin'e goturebilecegi buyuk bir teklifi vardir ve de bu oneri tarih boyunca Hacli Seferlerine karsi koymus ve Asya'yan Avrupa'ya yonelmis bu milletin karakteri, kimligi ve kulturu ile tamamen uyumlu bir tekliftir. Sangay orgutune girelim, birlik olalim, muttefik olalim, nukleer savunma sistemlerimizi gelistirelim, atom bombalarimizi uretelim, ve de Asya birligi icinde Turklerin birlik olmasina izin verelim, karsiliginda da Turk Milleti tekrar Asya'nin gucunu, etkisini ve kulturunu Orta Dogu'ya ve Afrika'ya aktaran bir millet olsun, Rusya ve Cin ile muttefik olarak. Boyle bir olusum ozellikle Cin tarafindan da desteklenecektir cunku boyle bir guc Afrika'yi da kapsadigi icin, Hindistan'i da muttefik olmaya zorlayacak , Hindistan'in Bati tarafindan Asya ve Cin karsiti bir guce donusturulmesi engellenecektir.

Rusya zaten hep Akdeniz'e ve sicak denizlere inmeyi arzulamistir. Asya'nin birlik olmasi ve birbirine karsi gruplasmamasi zaten hem bolge icin hem de Turk Milletleri icin cok buyuk onem tasimaktadir, refah ve huzur adina. Yarisindan fazlasi musluman olan Afrika ve cogunlugu musluman olan orta dogunun Bati'nin planlari ile bolunup ates cemberine donusturulmesi engellenmelidir, bunun icin de Cin'in karsilikli ticaret, yatirim ve kalkinma politikasi Afrika icin buyuk bir firsat getirecektir. Rusya'nin askeri ve bilimsel yetenekleri de dogunun bati karsisinda zafer kazanmasinin ve ezilmemesinin garantoru olacaktir. Boyle bir anlasma da en cok kazancli cikacak millet Turk Milleti olacaktir cunku bu Turk Milletlerinin birlik olabilmesinin tek yoludur.

Asya asla durdurulamaz, Asya ile ortak olarak ancak Turk Milleti'nin birlik arzulari gerceklesebilir. Orta Dogu'nun bati isgalinden kurtarilmasi zaten Turk Milleti icin tarihsel ve dinsel anlamda esastir. Asya tarafindan askeri ve bilimsel alanda kalkindirilacak bir Turkiye, Turk Milleti, hem Turklerin arzularinin hem de muslumanlarin arzularinin bekcisi olacaktir. Bu teklif su anda bu cikmazdan kurtulmanin yollarini arayan Rusya ve Cin icin buyuk bir sevinc kaynagi olacaktir. Bu teklif karsiliginda Turkiye buyuk bir destek gorucek , nukleer silahlar ve savunma sistemleri gelistirebilecektir. Etkisini, kulturunu Orta Asya'dan, Afrika'ya kadar hissettirebilecektir. Asya icin de tek cikar yol Turkiye'yi ve Turk Milleti'ni bu sekilde insa etmektir. Bati'nin karsisinda Asya'nin zafer kazanmasini garantoru Turk Milleti olacaktir. Aksi halde Cin icin musluman nufusa da sahip dogmakta olan bir Hindistan tehditi olusturulmaktadir. Rusya da Cin gibi taseron devletlerle ve fuze kalkanlari ile sarilmak istenmektedir. Turk Milleti hem Cin icin Hindistan tehditini ortadan kaldirabilir Asya'nin etkisini Afrika'ya kadar ulastirarak ve Hindistan'i cevreleyerek hem de Rusya icin NATO tehditini ortadan kaldirabilir NATO uslerini kapatarak. Boyle bir teklif ile Turk Milleti'nin ve Turkiye'nin kazanacagi cok sey vardir, en azindan Cin ve Rusya'nin da kazanacagi kadar.

Turkiye'nin Bati'nin hegamesinde yokolusa dogru suruklendigini ve de Asya'nin gunu geldiginde kendisine tehdit olan Turkiye'yi ortadan kaldirabilecegini de unutmayalim. Ozumuze donmenin ve yokedilmek yerine , tekrar tarih sahnesine cikmanin zamani gelmistir.
Kullanıcı küçük betizi
Kurtlu Adalet
Üye
Üye
 
İletiler: 299
Kayıt: Sal Nis 28, 2020 14:33

Re: Türk-İngiliz Savaşı / Sinan MEYDAN

İletigönderen Kurtlu Adalet » Cmt May 16, 2020 20:48

Gün Gelir Kelleler Gider...

Turk Milleti, yuz yil oncesinden daha vahsi ve kanli bir sekilde, musluman dunyasinin etnik ve dini gruplar arasinda bolunerek vahsilestirilmesine, Islam medeniyetlerinin birer birer bombalanip tas devrine gonderilmesine, seyirci kalan ve de destek olanlari, Turkiye'nin Bati'nin taseronlugunu yaparak bolunmesine hizmet edenleri, unutmayacaktir.

Siranin Turkiye'ye de gelecegini bilen Turk Milleti, Islam medeniyetlerinin birer birer yokedilmesi sirasinda Bati'nin kucagina oturanlari, Hacli ordusunun katliamlarina destek verenleri gunu geldiginde birer birer sallandiracaktir.

Vatanini bolunmenin, isgal edilmenin ve yokedilmenin kiyisindan dondurmeyi cok iyi bilen Turk Milleti, O an geldiginde onlarca yildir Turk Milletini Bati cikarlarinin usakligini yapmaya zorlayan kadrolari, gruplari, kisileri ve is adamlarini bulup , bunlarin binlercesini belki de on binlercesini sallandirmayi bilecektir.

Kimsenin gucu Turk Milleti'ni uzun sure Hacli Ordularinin hizmetkari olarak yasatmaya yetmez.

Allah'in insanliga armagani Ataturk'un politikalarinin 180 derece tersini uygulayarak Irak katliamina, Afganistan isgaline, Libya'nin bombalanmasina ve Suriye'nin bolunmesine destek verenlerin O gun geldiginde Turk Milletine hesap vereceklerini unutmamalari gerekiyor.

Gun gelir kelleler gider efendiler!

Yuzyillarin kole tuccarlari, yuzyillarin hacli seferleri yagmacilari, kitalari calanlar, yagmalayanlar, katledenler ve kolelestirenler, Bati'nin savas makinasi, Islam medeniyetlerini tas devrine gondererek ve Islam cografyasini kontrol ederek , degisen dunya dengelerini, yukselen doguyu ve Asya'yi kontrol etmek istiyor.

Dolar basabilmek icin ve enerji kaynaklarini kontrol etmek icin muslumanlarin petrolune ihtiyaclari var.

Israil genislesin ve Islam cografyasini kontrol etsin isteyen bir kuresel Siyonist bankerler cetesi var.

Muslumanlarin etnik ve dini cizgiler uzerinden bolundugu, vahsilestirilmis cahil, Kuran laik ve kul ile Allah arasinda olmasina ragmen, sahte seriat hukuku uygulayan CIA guruplarinin kontrol ettigi ve icine ettigi, zayif dusmus ve bolunmus, ve boylece Siyonist bankerlerin ve Israil'in rahatlikla kontrol edebilecegi, somurebilecegi ve kolonilestirebilecegi bir Orta Dogu yaratilmak isteniyor.

Asya ile birlikte kalkinan ve de Afrika'ya enerji ve yatirim aktaran, guclu ve kalkinmis bir Orta Dogu istenmiyor.

Asya , yukselen dogu, kalkinan mazlum milletler ve Orta Dogu'nun el ele vererek kalkinmalari ve kole tuccarlarinin Savas Makinasinin hegemonisinden kurtulmalari istenmiyor.

Kurduklari kanli saltanat sistemini korumak istiyorlar, tahttan inmek istemiyorlar kuresel cetenin krallari ve kraliceleri.

Turk Milleti vatani satanlari ve ulkenin gelecegini tehlikeye atanlari gunu geldiginde mutlaka sallandiracakdir, ne kadar Ataturkcu olduklarini iddia etseler de, ne kadar musluman gecinseler de,

Turk Miletini ve Islam Dunyasi'ni atese atanlari bu millet affetmez, gunu geldiginde hepsini sallandirir.

Canakkale'de denize gomdugumuz ve Izmir'de denize doktugumuz yuzyillarin kole tuccarlarina ve Haclilara bu topraklari ve bu vatani satanlari, Islam alemine ve Turk dunyasina ihanet edenleri bu millet asla unutmayacaktir!

Bir an once NATO'dan cikilmalidir. Rus-Turk-Cin ortak askeri usleri kurulmalidir dunya capinda. Turkiye'de de bu uslerden Turk Milleti, Turk Meclisi, Turk Ordusu ve Demokrasisi kontrolunde kurulabilir gerektigi takdirde, NATO'dan cikilmadan hemen once.

Kanal Istanbul, Pentagon'un Amerikali ve Avrupali cocuklara tecavuz eden petrol seyhlerini Istanbul'un ve Turklerin efendisi yapma projesidir. Bir CIA projesidir.

Allah'in insanliga armagani olan Ataturk ve Julian Assange gibi insanlari lider edinin. Ataturk, BATI'ya hizmet eden "Osmanli Sulalesi" araciligi ile oldurulmeden once, Bursa Nutkunda, vatani genclere emanet etti. Elitler yozlasti, pesinizden polis ve jandarma gelecek dedi.

Ataturk oldurulmeden once "Turk Kurtulus Savasi" planlayan Rusya'ya karsi askeri bir olusumda yer almayin dedi. Turk Cumhuriyetleri bagimsizliklarini kazanacak dedi.

Rusya'yi arkasina alan Ataturk peygamberimizin mezari icin Kutsal topraklara iniverekti. Tufekli capulcularin Israil kurmasina izin vermeyecekti. Bir Orta Dogu Plani vardi.

Ataturk de Julian Assange gibi insanliga gonderildi. Yurtta Baris Dunyada baris dedi.

Rus dostlugu ile Asya'yi dengeleyerek, sonucta Dunya'yi dengeleyecegiz. Allah'in sesi ve mesaji Kuran dusmanlarina "eger siz Kuran okuyanlari evlerinden ve yurtlarindan cikardiktan sonra halen Iran'i bombalamak ve Turkiye'yi bolmek istiyorsaniz biz de "calinan kitalari" ozgurlestiririz ve insanligin hizmetine veririz diyecegiz. Calinan kitalar bir askeri us olarak kullaniliyor, insanliga saldirmak icin.

Kutsal Topraklari tekrar Kuran okuyanlarin kontrolune almak cok basit bir is ve eglence olur bizler icin.

Gerekirse Allah yolunda savasiriz ve oluruz. Bu Hakka tapan Turk Milleti icin bir onurdur.

Ataturk, Kurt isyani cikarirsaniz Musul ve Kerkuk'u alirim dedi. Biz de Kuran okuyanlara saldirirsaniz biz de "Calinmis Kitalari" bir askeri us olmaktan cikarir, dunyadaki butun ihtiyac sahiplerine veririz diyecegiz.

Sadece Amerika'da 10 milyar insan icin su, tarim, ve barinma kaynaklari var. Dunya gunumuz teknolojisi ile 100 milyar insan barindirabilir, gereksiz tuketim olmaz ise. 2050 teknolojisi ile 1 trilyon insan barindirabilir gereksiz tuketim olmaz ise.

You can have investment money to be invested to benefit humanity. Your consumption power can not be more than 4 times of any other servant of God.

Adil olacaksin. Bir kisiden en fazla iki kat calisabilir, iki kat yaratici olabilirsin. Tuketim gucun en fazla diger bir kuldan 4 kat fazla olabilir. You don't have that right to have Mansions, islands, and stolen wealth and property. Stolen Continents belong to humanity.

Humanity can not move forward with the legacy of Stolen Continents, slavery, massacres, and U.S. Military's PSYOPTIC operation of September 11 2001, video of free fall controlled demolition of WTC7 on the evening of 9/11/2001, and countless witnesses and proofs.

Stolen Continents should be liberated for the future of humanity.

The Dragon-The Bear-The Wolf to march forward together to free the "Stolen Continents" to feed and house "all the people in need in the World." Humanity can not move forward with the injustice of "Stolen Continents."

Allah'nin sesi, Kuran, Anadolu'nun Ruhu, Turk Milleti'nin zekasi, ve Ataturk'un cesareti bizlerle olsun.

M.K.A. ( Milli Kurtulus Atilimi )
Kullanıcı küçük betizi
Kurtlu Adalet
Üye
Üye
 
İletiler: 299
Kayıt: Sal Nis 28, 2020 14:33


Şu dizine dön: Sinan MEYDAN

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x