Türk ordusu ihraç malı değildir!
Türkiye bu noktaya nasıl geldi?!
ABD ile yapılan görüşmelerde askerimiz pazarlık konusu mu ediliyor?
Yandaş medya; ABD'li üst düzey komutan ve gizli servis başkanlarının ziyaretlerini öve öve bitiremiyor.
Zavallılar! Gidişatı okuduğumuzda bu görüşmelerde masada Türk askerinin olduğunu görüyoruz.
Türkiye ABD'ye; "IŞİD ile savaşta PKK/YPG unsurlarını kara gücü olarak kullanma" diyor.
ABD Türkiye'yi köşeye sıkıştırmış; "YPG olmazsa Türk askeri savaşsın" yanıtını veriyor!
Emperyalizm tam da budur işte!
Ölümü gösterip sıtmaya razı etmek! Türkiye bu tuzağa nasıl çekildi?!
* * *
Attığınız her adımı dikkatle ölçüp biçmezseniz uluslararası mafyanın eline düşüverirsiniz. Cumhuriyetçi Parti'nin önemli isimlerinden Arizona Senatörü John McCain, ABD'nin terör örgütü IŞİD'i hızlı ve kalıcı bir şekilde mağlup edebilmek için Türkiye ile çalışması gerektiğini vurgulamış!
Bundan gurur mu duymamız gerekiyor?!
Soros'un yıllar önce söylediği söz hep hafızamızda: "Sizin en iyi ihraç ürününüz ordunuzdur" demişti!
O günleri yaşıyoruz...
Emperyalizmin para avcısına yanıtımızdır: Türk ordusu ihraç ürünü değildir! Mal, meta değildir! Mehmetçiğin kanı en az ABD askerinin kanı kadar kutsaldır... Siz kendi çocuklarınız ölmesin diye Türkiye'yi mayın eşeği pozisyonuna sokamazsınız!
* * *
Ayrıca kim inanır?
Dünyanın tüm modern devletlerinin, yani yüzlerce savaş uçağı, binlerce tank, onbinlerce bomba, silah mühimmat savaş oyuncaklarının kalesi ülkeler, uzaydan mağara inlerine nokta atışı yapabilen ölüm tanrıları isteyecek ama IŞİD temizlenmeyecek öyle mi?!
Türkiye bu kirli oyunun piyonu olmamalı... Dünyanın en büyük silah satıcısı iki ülkesi Rusya ve ABD... Orta Doğu bu iki ülkenin oyun alanı... Bölgede atılan her kurşunda, her bombada, her mayında silah üreten ülkelerin ekonomisi yağlanıyor!
* * *
Bakın; 30 km. ötedeki El Bab'a girinceye kadar 69 şehit verdik. Şimdi hedef Rakka diyor devlet büyükleri!
Neye göre Rakka? Ne için? Nasıl?
Şehit olan her bir vatan evladının kutsal hakkı için Hükümet bu operasyonun amacını kamuoyuna açıklamak zorundadır. Gazeteci soru işaretlerinin peşinden gider, yetkililer bu soruların nedenini bulmak ve yanıtlamak durumundadır.
En başından beri PKK/YPG/PYD adına ne derseniz deyin, terör unsurlarının sınırlarımızda bir devletçik yaratmasının Türkiye'nin ulusal çıkarlarına aykırı olduğunu söylüyoruz. Hatta Fırat Kalkanı Harekatı bu amaçla yapıldığı için destek de verdik... Ama Türkiye'nin öncelikli hedefi PKK iken harekat IŞİD'i hedef aldı ve o yönde ilerliyor. Rakka IŞİD'in kalesi! Rakka'dan bize ne? Neden Türk askeri Rakka'ya kara gücü ile girsin?
Gazetemizin değerli yazarı Armağan Kuloğlu hatırlatmış yazısında:
"PYD'nin, Fırat'ın batısına geçmesi kırmızı çizgi olarak ilan edilmişken Türkiye, başlangıçta bunu engelleme faaliyetlerinde bulunmuş, ancak sonradan olaylara seyirci kalmıştır (...)Kırmızı çizgiyi ya ilan etmeyeceksin, ya da arkasında durup, gereğini yapacaksın. Yoksa bir daha inandırıcı olamazsınız. Bu nedenle bundan sonra ilk hedef, PYD'nin derhal Menbiç'ten atılması olmalıdır. Müteakiben Afrin de hedef olmalı ve güvenli bölge, genişleyen ve uygun hale gelen bu sahada teşkil edilmelidir."
* * *
Türkiye'nin öncelikli sorunu Suriye'nin kuzeyinde oluşan Kürt koridoru... Hükümet bu hedeflere yönelik operasyon yerine ABD ile "istişareler" yapıyor, ama Mehmetçik'i IŞİD'in kalesi Rakka'ya gönderebiliyor. ABD, IŞİD'e karşı Türkiye düşmanı silahlı terör unsurları ile hareket etmesin diye, Türkiye'nin kendi askerini öne sürmesi emperyalist bir tuzaktır!
Her bir Mehmetçiğimizin yaşam güvencesi hükümetin sorumluluğundadır. Bölgesel güç dengelerini iyice okumadan savaş açmak, harekat yapmak ülkemizi uçuruma sürükler.
Soruyorum: Çözüm ilk günden beri ortada iken AKP neden yanaşmadı?!
Başından beri "Suriye'nin toprak bütünlüğü Türkiye'nin toprak bütünlüğüdür" diyoruz. Ancak Türkiye, Suriye topraklarına Esad'dan izin almadan operasyon yapıyor. Rusya da bu durumdan rahatsız. Öyle ki; Rusya, Suriye'deki PKK uzantılarını terörist olarak görmediğini açıkladı!
Çözüm ortada; Esad ile askeri dahil tam anlamı ile bir iş birliği yapılmalı. Böylece Rusya'nın elinden Kürt kartı alınmalı. Türkiye Suriye'nin kuzeyini öncelikli tehdit saydığından, kendi sınırını Esad'ın denetimine geçirmek için gereken tedbirleri almalı...
"Esad bir katil" diyerek işin içinden çıkılamaz. Türk askerinin hayatı söz konusu. Türkiye'nin bekası söz konusu!
Her bir askerimiz bizim için değerlidir, döktükleri kan bizim kanımızdır!
Erdoğan'ın Esad ile iş birliğinde elini kolunu bağlayan bir açmaz mı var? Bunu bilmek zorundayız. Katar mı? Suudi Arabistan mı?
Suriye sınırımızda ister güvenli bölge oluşturun, ister bölünmüş koridor, bir devlet güvenliği olmadan Türkiye rahat edemez. O devlet orada duruyor. Suriye Devleti! Sınırımızda eskisi gibi bir ulus devlet oluşması için Türkiye çaba harcamalı, Türk askeri yerine Suriye askerleri ön cephede olmalı...
Tuncay MOLLAVEİSOĞLU, 22 Şubat 2017
tuncaytm@gmail.com