Gazetelerde boy boy görüyoruz: Erdoğan'dan sert sözler, Bahçeli'den sert çıkış, Kılıçdaroğlu'ndan hükumete rest, Erdoğan Gezi Parkı temsilcileriyle görüştü...
Biz ağlayan bebek misali önümüze atılan bu oyuncaklarla oyalanırken neler oluyor peki bu ülkede?
Ben söyleyeyim:
Terör örgütü PKK, şantiye şefini kaçırıyor!
Şırnak Cizre'de PKK kendi polis teşkilatını kuruyor!
PKK eşkıyalarından Murat Karayılan AKP'den aldığı cesaretle ''Öcalan serbest kalacak!'' diyor!
Ve acı gerçek: Birileri halen barış gelecek diye seviniyor!
Adı lazım değil, baş harfi katil olanlar, Abdullah Cömert'i, Ethem Sarısülük'ü acımasızca öldürüyor! 12 kişi gözünden oluyor!
Ve Vali Mutlu bir açıklama yapıyor: ''Bütün direnişçi gençleri gözlerinden öpeceğim.''
Bazı gençlerde tek göz kaldı, size uyuyor mu Sayın Valim?
Siz bunları okurken, bir yandan da Ethem Sarısülük'ün katili sokaklarda kol geziyor.
Kürdistan paçavrası Türk protokolüne giriyor!
İmralı'daki katile 7. heyet gidiyor!
''Teröristle masaya oturan şerefsizdir!'' diyenler masaya oturmakla kalmıyor, altın tabaklarda vatan topraklarını birbirlerine sunuyor!
Tüm bunlar olurken, son kullanma tarihinin geçtiğini anlayan ve Batı tarafından deliğe süpürülmek üzere olan Tayyip Erdoğan, maşası olduğu emperyalistlere göstermelik restler çekiyor! Yani it iti ısırıyor!
Zonguldak'ta ekmeğini taştan çıkaranlar işsiz kalıyor.
Tayyip Erdoğan ''Kişi başı milli gelir 10 milyon dolar oldu!'' diyor ve 750 TL'yle 4 boğaza bakan vatandaşım Onu alkışlıyor!
Dış borç alıyor başını gidiyor; ama sevinin canım, IMF'ye hiç borcumuz kalmıyor(!)!
ABD'nin kalemi Mümtazer Türköne ''Kürdistan'ın başkenti İstanbul.'' diyor!
Mümtazer Türköne istediği gazetede çalışabiliyor; ama Banu Avar çalışamıyor!
İşte biz önümüze atılan minik oyuncaklarla oyalanırken, birileri arkamızdan oyuncak sepetini kaçırıyor!
Bu yazıyı, bütün bunları umursamayan mütareke basınına bir tavsiyede bulunarak bitiriyorum:
Lütfen toplanıp tek bir gazetede çıkartın, ağaçlara yazık oluyor!