gönderen alpbilgekagan » Prş Nis 09, 2009 18:23
TÜRKÇÜLÜK
Türkçülük, Türk Ulusunu her şeyden çok sevmek ve onu yüceltmek için çalışmak demektir. Türkler, tarihte en eski ve köklü uygarlıklardan birini kurmuş yüce bir ulustur. Buna karşın Türkler, asırlardır Türklük duygu ve düşüncesinden yoksun bir halde yaşamaktadırlar. Bu da büyük felaketleri beraberinde getirmiştir. Çünkü kendini tanımayan ve özellikle Batı dünyası karşısında bir aşağılık duygusu olan bir toplumun büyük işler başarması olanak dışıdır. Büyük işler başarmak için yüreklerde büyüklük duygu ve düşüncesinin olması yani kendine güven gerekir. Son 400 yıldır hep geriye gitmemizin en büyük sebebi budur. Türk çocuğu tarihteki altın dönemlerine dönmek istiyorsa, en başta Türklüğü tanımalı, sevmeli, onunla gurur duymalı ve tarihten aldığı ilhamla yine kıtaları alt üst etmelidir.
Osmanlı Devletinin en parlak dönemlerini yaşadığı yıllar, Türk toplumu için de kara günlerin başlangıcı olmuştur. Çünkü Osmanoğulları tahtlarını ellerinde tutabilmek için Türk toplumu üzerine büyük bir baskı kurmuşlardır. Gayrı-Türk unsurlar baş tacı edilmiş, Türkler ise Anadoluya hapsedilerek yoksulluğa ve cehalete mahkum edilmişlerdir. Biliyoruz ki Oğuz Kağanın kanını taşıyanlar Türk devletlerini yönetme hakkına sahiptir. Osmanlı ailesi bu yüzden kendi ulusuna düşmanlık duygularıyla bakmaya başlamıştır. Şu bilinmelidir ki Türklüğe düşmanlık edenler bir gün mutlaka yok olurlar. Osmanlılar, bu düşünceleri yüzünden Türk devletini ne idüğü belirsiz dönme ve devşirmelerin eline teslim etmişlerdir. Bunun bedeli çok ağır ödenmiş, üç kıtaya hükmeden devlet gerileyerek Anadoluda sıkışıp kalmıştır. Osmanlı padişahı da İngiliz gemisine atlayıp kaçmak zorunda kalmıştır. O günler tarihimizin en kara günleriydi. Ama Tanrı, Türk ulusuna acıdı ve gücünü sadece Türklükten alan bir kahraman gönderdi. Onun adı Mustafa Kemal Atatürk idi. Atatürk, sadece savaşlar kazanmakla kalmamış, devrimleriyle Türk toplumuna milli bir ruh kazandırmıştır. Şu an bu sözcükleri yazarken o büyük Türk ruhunu bütün varlığımda hissediyorum.
Görülüyor ki kendini tanımayan, sevmeyen uluslar yok olmaktan kurtulamıyor. Türk tarihinde bunun sayısız örneği vardır. Sadece Osmanlılar değil, Hunlar, Göktürkler, Uygurlar, Selçuklular gibi büyük devletlerimiz de özünden koptuğu için yok olmuştur. Kimi Çin, kimi Arap etkisinde kalmıştır. Ne zaman ki felaketler üzerimize yağmaya başlar, o zaman Türk olduğumuzu hatırlarız. Biliriz ki aydınlık günler yakındır. Dünyada Türk ruhunu söndürecek, Türk gücünü yenecek bir güç yoktur. Asla unutmamalıyız ki Türklüğümüze sıkı sıkıya bağlı olursak bütün başlardan üstün olacağız.
O halde yapılması gereken bellidir. Türklük değerlerine kopmamacasına bağlanacağız. Ancak bu kolay bir iş değildir. Çünkü gerçek anlamda Türk olmak zordur. Türk, bütün yüce değerleri taşıyan kişiye denir. Sadece Türk kanı taşımak, Türk olmak için yeterli değildir. Türk olmak için, yüksek bir ahlaka sahip olmak, Türkçülük duygusunu ve düşüncesini bütün varlığımızla hissetmek ve son nefesimize kadar Türklük yolunda çalışmak gerekir.
Türkçüyüm diyebilmek için, yaptığımız her işte en iyi olmalıyız. Yüksek ahlakımızla çevremizde ne kadar farklı olduğumuzu göstermeliyiz. Türkçülük düşüncesine bağlanmadan önce ne olursak olalım, Türkçü olduktan sonra kendimize çeki düzen vermeliyiz. Türkçü, kahramanlık ve büyüklük duygularıyla yoğrulmuş, sarsılmaz bir varlığı ifade eder. Bu sorumluluğu taşımak kolay değildir. Bunun için bütün dünya hırslarından sıyrılmak ve varlığımızı Türklük yoluna feda etmemiz lazımdır. Basit bir hayat yaşayarak, basit işlerle uğraşarak Türklüğe yararlı olamayız. Her şeyden önce eğitimli kişiler olmalıyız. Okumayı sevmeyen birisi Türkçü olamaz. Her Türkçünün evinde bir özel kitaplığı bulunmalıdır. Her zaman asıl yol göstericimizin bilim olduğunu bir an olsun unutmamalıyız. Bilime sırtını dönenler, karanlığa ve yoksulluğa yüzünü dönmüşlerdir. Türk yurtlarında en büyük okulları ve üniversiteleri kurmadıkça hedeflerimize ulaşamayız.
Türkçü yalan söylemez. Aldatmaz, aldanmaz. Halkın malını çalmaz. Türkçülük yolu çetindir. Gün olur bir kuru ekmek bulamayız. O zaman bile yüksek Türk ahlakından ödün vermeyeceğiz. Çalışkanlığın en büyük sermaye olduğunu bilelim. Çalışmadan yemeye alışmış yani dilenci zihniyetli kişiler Türkçü olamaz. Biz bozkurt soyundan geliyoruz. Kurtlar ise sadece kendi avlarını yerler. Başkasının avladığı hayvanın etini yiyenler çakaldan başka bir şey değildir. Kurt gibi yaşayacağız, kurt gibi öleceğiz. Türkçülük düşüncesi, yüksek bir ahlak temeli üzerine kurulmalıdır. Tarih ahlakını kaybeden, soysuzlaşan ulusların mezarlığıdır. Türk Ulusu, yüksek karakterli gençler yetiştirmedikçe tarihteki şanlı günlerine asla dönemeyecektir. Türkçülüğün temeli, yüksek Türk ahlakıdır.
Türkçülük, hayatımızı milli düşünceler çerçevesinde biçimlendirmektir. Dünyaya Türk gözüyle bakmak, olayları Türkçe değerlendirmektir. Kendine yabancı, halkına yabancı kişilerin sonu daima hüsrandır. Türkler, 1000 yıldır Arap kafasıyla düşünmüş, bunun sonucu olarak da onlar gibi gerilemiş ve cehalet bataklığına saplanmışlardır. İslam adı altında Arap milliyetçiliği yapılarak Türk kültürü yok edilmeye çalışılmıştır. Biz Türkler, en eski çağlardan beri tek bir Tanrıya inandık. Bütün sapıklıkların karşısında olduk. İslam dini, Tanrıya ulaşmanın en doğru yolu olduğu için Müslümanlığı seçtik. En önemli çalışmalarımızdan biri de İslam düşüncesinden Arap milliyetçiliğini temizlemek olmalıdır. Ayrıca Türklük duygusunu zayıflatmayı amaçlayan dini yapılanmaları ve terör örgütlerini düşünceleriyle birlikte ortadan kaldırmalıyız. Bu konudaki en büyük dayanağımız Atatürkün Laiklik ilkesi olacaktır. Din kişisel bir tercihtir. Herkes istediği gibi inanmakta ve yaşamakta serbest olmalıdır. Ama devlet herkese eşit mesafede olmalıdır.
Din konusu önemlidir. Türkler, dindar bir toplumdur. Ancak 1000 yıldır bilmediği bir dine bağlıdır. Bu da bütün sorunların kaynağını oluşturmaktadır. Ulusumuzun dinini Türkçe öğrenmesini sağlamalıyız. Böylece bütün yobazlıkların, hurafelerin önüne geçilmiş olacaktır. Dini seven ama dini bilmeyen bir toplumumuz vardır. Bu Türk ulusunun yumuşak karnıdır. Dinimizin Türkçe öğretilmesi, Türkçe yaşanmasıyla, din adına yapılan kötülükler son bulacaktır.
Türkçülük, Türklüğün dünyadaki asıl yerine çıkmasını sağlayacak tek düşüncedir. Türkçülüğe düşmanlık etmek Türklüğün varlığına düşman olmak demektir. Türk düşmanları, bu düşüncelerini bugüne kadar Atatürk düşmanlığıyla ortaya koymuşlardır. Türk düşmanları çağımızda hiç olmadıkları kadar güç kazanmışlardır. Her şeye rağmen damarımızdaki asil Türk kanından gelen güçle bütün zorlukları aşacağız. Bir gün mutlaka bütün Türkler tek bir bayrak altında birleşecektir. İşte o zaman Büyük Türk Birliği, dünyadaki bütün kötülükleri ortadan kaldıracak ve insanlık daha huzurlu bir dünyada yaşayacaktır. Şunu asla unutmayalım; YÜZDE YÜZ TÜRK OLDUĞUMUZ ZAMAN DÜNYA BİZİMDİR
08.04.2009
YAKUP ÇETİN
Biz doğrudan doğruya milliyetperveriz ve Türk milliyetçisiyiz. Cumhuriyetimizin dayanağı Türk toplumudur. Bu toplumun fertleri ne kadar Türk kültürü ile dolu olursa o topluma dayanan Cumhuriyet de o kadar kuvvetli olur. (1923)
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK