TÜRKÇÜNÜN GÖREVİ-2

TÜRKÇÜ EN İYİ ATATÜRKÇÜDÜR EN İYİ DEVRİMCİDİR

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK: "DEVRİM ZORUNLULUKTUR!"

Emperyalist egemenlik düzeninin çarkı kurumsal olarak işlemektedir.Türkiye ve Türk Dünyası ekonomisi,askeri gücü,kültürü,egemen siyasi yönetimi ve eğitimi ile dışa bağımlı uydu devletler haline gelmiştir.Mevcut sistem içerisinde kalınarak Türkün egemenliğini korumak ve Türk Yurtlarının bağımsızlık ve milli kurtuluşunu gerçekleştiremeyeceğimiz gibi Türk Dünyasının birliğini de tesis etmemiz mümkün olmayacaktır.

Türk tarihinde ÇİN'e esir olan Göktürk'ler sistem içerisinde kalmamış mevcut işleyişle kurtuluşun gerçekleşmeyeceğini bilerek KÜRŞAD liderliğinde bir İHTİLALLE Göktürk'leri yeniden diriltmişlerdir.

Yakın tarihimizde Türkleri Anadolu'dan silmeye kalkan emperyalistlere karşı son BAŞBUĞ ATATÜRK mevcut devlet yapısıyla,Hilafet ve Saltanat makamıyla Türklerin Milli Kurtuluşunun gerçekleşmeyeceğini öngörmüş,ancak "Milleti ve Orduyu İsyan Ettirmek Lazım Geliyordu" diyerek bir devrim stratejisiyle Türk Ulusal Kurtuluş Savaşımızı örgütlemiştir.Atatürk eğer silah zoruyla emperyalizme karşı savaşmasa ve bir devrim yaparak yeni Türk Devletini kurmayı düşünmese idi bu gün emperyalist devletlerce paylaşılan Anadolu'da soykırım devam ediyor olurdu.

Kimi Marksistlerin kendilerini "devrimci" olarak adlandırması Türkçülerin bu adla kendilerini tanımlamalarını engellememeli.Tarihteki en büyük devrimciler Türk milletinin bağrından ve Türkçü-milliyetçi kuvvetlerden çıkmıştır.Sözde "Leninist" bir ilke olan "Ulusların kendi kaderini tayin hakkı" deyip de Sevr'in ve ABD Başkanı Wilson'un bölücü tezlerine dayanarak devrimci değil karşı-devrimci olunacağını marksist geçinen virüslere birinin öğretmesi lazım gelir.Dünyanın kabul ettiği en büyük devrimci,Milliyetçi önder Atatürk'ün bizim için bir Başbuğ olduğu gerçeğini kimse değiştiremez.Atatürk emperyalizme karşı Türk ulusuna bağımsızlık kazandırmış,emperyalizmin toplumsal tesis aracı olan kapitalizme karşı devletçi-kamucu ekonomik modelin ilkelerini tesis etmiş,emperyalizmin işbirlikçisi ve egemenlik aracı olan burjuvaziye karşı "halkçılık" beyannamesini açıklayıp bunu anayasaya koymuş sınıfsal ve sosyal kutuplaşmaya karşı savaşan bir liderdi.
Bu temellerden değerlendirecek olursak eğer;mevcut işleyişi ve emperyalizmin ülkemizdeki tesis ve egemenlik aracı olan toplumsal sistemi ortadan kaldırmadan bağımsızlık ve egemenliğimizi kazanamayacağımızı bilince çıkarmalıyız.Emperyalist-kapitalist düzen karşımızdaki en büyük engel olduğu gibi Türk Dünyasını da tasfiye etmeye başlayan bir düzendir.Türkçülük ilkesini tesis etmek için bu engeli kaldırmamız ve Bağımsız Türk Devletini inşa etmemiz için kapitalizmi yıkmak zorunluluktur.Türk milletini sınıflara ve sosyal gruplara ayıran kapitalizm ancak bir devrim yoluyla ortadan kaldırılır.Bu "kapitalizmi yıkma ve Türkçü-toplumcu sistemi inşa etmeyi" ancak bizler başarabiliriz.Gerçek devrimci emperyalizmin oyuncağı olan sahte işçi dostu Marksistler değil gerçek toplumcu,gerçek halkçı olan ve Mustafa Kemal'e gerçekten sahip çıkan Türkçü-Milliyetçi güçlerdir.

Kapitalizme Karşı Savaşmak Türkçülerin Görevidir!

Bu gün de "emek","emekçinin hakları","işçi-köylü iktidarı" gibi süslü laflarla Marksizmin entelektüel gevezeliğe soyunan; ancak bir yandan da "ulusların kendi kaderini tayin hakkı" söylemini paravan olarak kullanıp, bölücü terör örgütü ve Ermeni azınlıkçılığına göz kırpan sözde devrimcilerin;tarihte Sevr'in mimarlarından olan ABD'li Wilson'un türevleri olduğunu Türkçü-milliyetçi kuvvetlerin bizzat emekçi Türk halkına anlatması,onlara bu bilinci taşıması lazım.Ulusların kendi kaderini tayin hakkının "emperyalizme darbe vurduğu,emperyalizme karşı olduğu zaman destekleneceğini" bilince çıkarıp şimdi bu söylem adı altında bölücü terör örgütüne arka çıkan solcuların aslında Büyük Ortadoğu Projesine yedeklendiklerini ve bunun da işbirlikçilik olduğunu bizzat vurgulamak Türkçülerin görevidir.

Emperyalizmin ülkemizdeki kolu ve egemenlik aracı olan kapitalizme karşı Türkçü-milliyetçi kuvvetler Atatürk'ün bu akımlara karşı en güçlü silah olarak ele aldığı halkçılık ilkesine sıkıca sarılmalılar.Türkçülük akımının en büyük toplumcu akım olduğunu Türk işçi sınıfına bizzat göstermek Türkçülerin görevidir.

Hedefimiz uzak değil.Dinlenmemek üzere yola çıkarsak yorulmayız.Tarihle bağımızı koparmazsak yenilmeyiz.Türkçü ödevine görevine dört elle sarılmalı.Kürşad'tan,Attila'dan,Cengiz Han'dan,Alpaslan'dan,Fatihlerden,Mustafa Kemal'den gelen asil kan damarlarımızdadır.

ÖYLEYSE YA İSTİKLAL YA ÖLÜM!

Mithat AKAR