Türkeş’in küheylanı yeni jokey arıyor!
Anadolu Ajansı, “Ülkücü Hareketin Lideri Türkeş’in vefatının 19. Yılı” başlığıyla derli toplu bir haber geçti. İstanbul’da da Silivri ilçesinde Başbuğ Alparslan Türkeş Parkı ve hatıra anıtı açıldı. İstanbul Ülkü Ocakları Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım, açılış töreninde, vatanı ve milleti uğruna toprağa düşmüş bütün şehitleri rahmet ve minnetle andığını söyledi.
Ajans haberinde, Türkeş’in adı ile ilgili şu bilgiler hatırlatıldı:
-Türkeş, Kayseri’nin, Pınarbaşı ilçesinin Yukarı Köşkerli Köyü’nde yaşayan Koyunoğlu ailesinin bir toprak meselesi yüzünden giriştiği kavga sonucu Sultan Abdülaziz’in fermanıyla Kıbrıs’a sürgün edilmesi sebebiyle 25 Kasım 1917 tarihinde, Koyunoğlu soyuna mensup Tuzlalı Ahmet Hamdi Bey ve eşi Fatma Zehra Hanım’ın oğulları “Ali Arslan” olarak Lefkoşa’da doğdu. İlkokul ve rüştiye yıllarında Türklük ve Türkçülük ile ilgili feyiz aldığı hocalarından Osman Zeki Bey, Ali Arslan’ın adını “Senin adın Alparslan olsun ve Sultan Alparslan’a denk bir yiğit Türk ol” diyerek değiştirir.
* * *
Rahmetli Türkeş ile yaptığım “son röportaj” için İzmir-Gümüldür’deki yazlığına gittiğimde beni “Oooo, gel bakalım adaşım” diye karşılamıştı. Yanında 14’lerden Rıfat Baykal da vardı. Akşam gazetesi adına yaptığım röportaj uzun olduğu için dört günlük bir dizi yazı olarak yayınlanmış, her gün genel yayın müdürümüz rahmetli Behiç Kılıç tarafından sürmanşetten anons edilmişti.
Aslında benim adım da annemin gördüğü bir rüyayı değerlendiren büyükbabam tarafından Hz. Ali’nin unvanına atfen Arslan diye verilmişti. Bunu çocukken de bildiğim için hep Hz. Ali ile ilgili kitaplar okurdum. Çocuklara verilen isimler gerçekten çok önemlidir.
* * *
Türkeş’in kurduğu kurumlar arasında olan Milliyetçi Hareket Partisi son dönemlerde ciddi bir sıkıntı yaşıyor. Partinin, cumhuriyetin kuruluş felsefesine karşı mücadele eden iktidar partisi AKP’ye verdiği örtülü veya açık destekler artık gizlenemez boyutlara ulaştı. Biz bunları 13 yıl öncesinden itibaren ortaya koyduğumuz zaman kimse inanmak istemedi. Şimdi hemen herkes gerçeği gördü. Bir benzetme yapılması gerekirse parti, Türkeş tarafından, temeli Türk gençliğine dayalı olarak kurulduğu için dünyanın en hızlı atı ama şu andaki jokeyi, yarışa sonradan katılan atların öne geçmesine destek veriyor, rüzgâr gibi atın gemini devamlı çekiyor. At, jokeyine rağmen öne geçmek için atılım yapmak istiyor. Bu amaçla, Meral Akşener, Sinan Oğan, Koray Aydın ve Ümit Özdağ, yeni lider adayları olarak kurultay toplamak istiyor. Ancak bu defa da yarışı geciktirmek için iktidar partisinin jokeyi ile iş birliği yapıldığı anlaşılıyor.
* * *
Meral Akşener’in gezilerinden ikisine katıldım. Gerçekten bir umut dalgası oluşturmuş durumda. Sinan Oğan, Koray Aydın ve Ümit Özdağ da MHP’nin değerli isimleri.
Sinan Oğan, 8 Nisan tarihinde kongre için başvurdukları mahkemenin doğru karar vereceğine inandığını belirterek “Partimiz kurultaya doğru gidecektir” dedi.
Oğan, özellikle Musul’un IŞİD tarafından işgal edileceğini iki gün öncesinden Meclis’te açıklayıp küresel projeyi bozabilecek nitelikte bir adım atmıştı. İktidar gereğini yapsaydı, IŞİD projesi, dünyanın ve Türkiye’nin başına bela olmazdı..
MHP Gaziantep Milletvekili Ümit Özdağ da dün “Güvenlik güçlerimiz tuzaklanmış binalara sokulmamalı, bina temizliği bu şekilde yapılmamalı. Bunun yerine el yapımı patlayıcı ile tuzaklandığı düşünülen binalar, içerisinde canlı olup olmadığı tespit edildikten sonra top ateşiyle imha edilmelidir” dedi.
Türkeş sağ olsaydı veya ondan sonra iyi yönetilseydi MHP, Türkiye uçuruma sürüklenirken bu kadar etkisiz bir hale getirilebilir miydi?
Arslan BULUT, 4 Nisan 2016
arslanbulut@yenicaggazetesi.com.tr