Türkeş'in pencereden attığı İngiliz

Tartışma Alanı

Türkeş'in pencereden attığı İngiliz

İletigönderen |Kuralsız| » Cmt Nis 07, 2007 16:58

Türkeş'in ölümünün üzerinden 10 yıl geçti. Bugün O'nun ne kadar arandığını ve O'na ne kadar ihtiyaç duyulduğunu tekrara gerek yok. Bugün sizlerle Rahmetlinin Türkiye'de birkaç kişi dışında kimsenin bilmediği bir davranışını, çam yarması bir İngiliz'i bir okulun penceresinden nasıl aşağı attığını paylaşacağım.

Dörtyol'un dinini bilen ve yaşayan, devletini ve milletini seven ve yaşatmak isteyen güzel insanları her sene belli günlerde ilçelerinin yaş yaşamış gün görmüş ak sakallı büyüklerini ziyaret ediyor, ellerini öpüyor, gönüllerini alıyor, görgü ve dûalarından nasipleniyorlar.

Geçtiğimiz Şubat'ın 20'sinde de yine böyle yaptılar ve ilçenin ak sakallı büyüklerinden Memduh Akkoyunlu ağabeylerini ziyaret ettiler.

Ve işte bu ziyarette Rahmetli Alparslan Türkeş'in çam yarması bir İngiliz'i pencereden aşağı hangi sebepten ve nasıl fırlatıverdiğini öğrendiler.

Yıl 1975'tir.

Ülkücü Harekete gönül vermişlerden Mehmuh Akkoyunlu Kıbrıs'a gider.

Lefke'ye geçmek için otobüs beklerken Ahmet Munis isimli bir şahısla tanışır ve Lefke'ye doğru aynı otobüste yolculuğa başlarlar.

Laf lafı açar ve Kıbrıslı Ahmet Munis yol arkadaşı Hataylı Memduh Akkoyunlu'nun bilinen tabirle "Türkeşçi" olduğunu öğrenince çok heyecanlanır, çok sevinir, "Türkiye'ye dönünce benden ona selam söyle!" der. Çünkü Ahmet Munis Türkeş'in Lefkoşe Ortaokulu'ndan sınıf arkadaşıdır.

Biliyorsunuz ki Merhum Ahmet Hamdi Efendi oğlu Türkeş, 1917 yılında Fatımatül Zehra Hanım'dan Lefkoşe'de doğmuştur.

İlk ve orta tahsilini Lefkoşe'de yapmıştır.
Ve Kıbrıs o yıllarda İngiliz işgali altındadır.

İşte Türkeş'in ortaokul yıllarındaki sınıf arkadaşıdır Ahmet Munis Bey. Otobüs Lefke'ye doğru yol alırken Türkeşli yılları yeniden yaşıyormuş gibi anlatmaya başlar:

"- Ortaokuldayız. Müdürümüzün tayini çıktı, bilmiyoruz nereye gitti. Yerine yeni bir İngiliz müdür geldi. Çam yarması gibi derler ya, işte öyle bir İngiliz. Sınıfa girdiği gün bizi şöyle bir iyice süzdü, süzdü, sonra gözü dolabın üzerindeki ipe asılı Atatürk'ün resmine takıldı… Yüzü buruştu, rengi değişti.."

Ahmet Munis Bey bir an duraklar ve devam eder:
"- Çam yarması İngiliz Müdür dişlerini sıkarak bize döndü, eli ile Atatürk'ün resmini işaret ederek, 'Çabuk şu resmi indirin' diye bağırdı."

"- Hepimiz uyuşmuş gibiydik. Kimse yerinden kımıldayamıyordu. İngiliz Müdür aynı cümleyi üç defa tekrarladı fakat Atatürk'ün resmini indirmek için yerinden kıpırdayan bir Türk evladı olmadı. 'İndirin şu resmi' cümlesini son defa tekrarlayınca Türkeş kalktı ve İngiliz'e bağırdı:

'- Bize o resmi kimse indirtemez. Cesaretin varsa sen indir de görelim!'
İngiliz müdür öfkeden kıpkırmızı olmuştu. O çam yarması vücuduyla yay gibi fırlayarak bir sandalyeye çıktı ve ipi kopardı ki, daha inmesine fırsat kalmadan Türkeş yerinden fırladı sandalyeyi hızla iterek İngiliz'i yere düşürdü. Sonra bize döndü, 'Çabuk olun, tutun ayaklarından' diye bağırdı. Biz de söyleneni yaptık, müdürü karga tulumba Türkeş'le tutarak pencereden aşağı savuruverdik.."


İşte böyle..
Türk evladı ibret al..
Ve Atatürk'e İşgal altında bile Atatürk'e nasıl sahip çıkılırmış gör..

Halen Hatay Dörtyol'da oturan Memduh Akkoyunlu büyüğümüze bu hatırasını anlatan Kıbrıslı Ahmet Munis sözü şöyle bağlar:

"- Ertesi gün babası Ahmet Hamdi Efendi Türkeş'i okuldan aldı, Türkiye'ye götürdü. Biz de orada okuyup Albay olduğunu duyduk.."

Ne diyelim..
Anlatanların ömrü uzun, Atatürk'e el ve dil uzatan çam yarması o İngiliz'i tekmeleyip sandalyeden düşürdükten sonra arkadaşlarıyla birlikte et çuvalı gibi pencereden atan Türkeş'in de mekanı cennet olsun..

Hasan DEMİR
''Hayattaki yegane üstünlüğüm Türk doğmaktır! Muhterem milletime şunu tavsiye ederim ki; sinesinde yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki cevher-i asli'yi çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an feragat etmesin."
Başbuğ Mustafa Kemal Atatürk

Ruhun Şad, Mekanın Cennet Olsun Türklüğün Yüce Başbuğu ATATÜRK
Kullanıcı küçük betizi
|Kuralsız|
Üye
Üye
 
İletiler: 2244
Kayıt: Pzr Şub 25, 2007 13:25
Konum: Gecenin Kıyısından Karanlığın Tam Ortasından |K@yse®ciyes|

İletigönderen Ayberk » Cmt Nis 07, 2007 17:06

Efsane_38, eywallah sağol haber için
Kullanıcı küçük betizi
Ayberk
Üye
Üye
 
İletiler: 1400
Kayıt: Prş Mar 01, 2007 21:04

İletigönderen shadow39 » Cmt Nis 07, 2007 19:19

tesekkurler
Dağda üç Beş domuz Sürüsü
Tutturmuş Bir kürdistan Türküsü
Eline Almış Bayrak Diye Bir Masa örtüsü
Satsan Beş Para Etmez Ne Dirisi Ne De ölüsü
Soyu Soysuz Olan Sensin Toprak Senin Neyine
İte itlik Yapıp Kafa Tutma Beyine
Anlasa Dediğimi Sokaktaki Köpek Ağlar Haline
Duy Ulan Soysuz
Ne Mutlu TÜRK'üm Diyene!!!
....
Bu da can d..... efendiye olsun. belgeselci.
"Siz Mustafa demeye devam edin, biz de Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk"

Resim
Kullanıcı küçük betizi
shadow39
Üye
Üye
 
İletiler: 2230
Kayıt: Cmt Mar 03, 2007 20:27

İletigönderen |Kuralsız| » Pzr Nis 08, 2007 13:34

Ayberk, Eyv.

shadow39, Eyv.
''Hayattaki yegane üstünlüğüm Türk doğmaktır! Muhterem milletime şunu tavsiye ederim ki; sinesinde yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki cevher-i asli'yi çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an feragat etmesin."
Başbuğ Mustafa Kemal Atatürk

Ruhun Şad, Mekanın Cennet Olsun Türklüğün Yüce Başbuğu ATATÜRK
Kullanıcı küçük betizi
|Kuralsız|
Üye
Üye
 
İletiler: 2244
Kayıt: Pzr Şub 25, 2007 13:25
Konum: Gecenin Kıyısından Karanlığın Tam Ortasından |K@yse®ciyes|


Şu dizine dön: Devlet ve Siyaset

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 28 konuk

x