Türkiye Bu Çuvala Sığmaz

Türkiye Bu Çuvala Sığmaz

İletigönderen İrfan Tuna » Çrş Haz 10, 2009 18:18

10 Haziran 2009

TÜRKİYE BU ÇUVALA SIĞMAZ…

İrfan Tuna


Adına ister ‘derin devlet’ deyin, ister kontr-gerilla… İster Gladyo olarak adlandırın, ister SüperNATO deyin… Ama şunu çok iyi bilin ki, bu derin yapılanmanın merkezi Amerika Birleşik Devletleri’dir.

ABD’ye bağlı bu derin yapılanmanın amacı, tüm NATO ülkelerini ABD’nin kontrol ve denetimi altında tutmaktır. Tüm NATO ülkelerinde kardeşi kardeşe kırdıran, provokasyonlar gerçekleştiren, toplu katliamlar tezgâhlayan, faşist darbeler yaptıran devlet içindeki bu derin yapılanmanın bağlı olduğu merkez Pentagon’dur…

Peki, ‘Ergenekon’ adı verilen ve devlet içindeki ‘derin’ yapılanmayı temizleme iddiasıyla yapıldığı söylenen operasyonda ülkemizdeki Amerikancılar mı hedef alınıyor?

Tam tersine; bu iddiayla, ABD emperyalizmine karşı tavır alan ülkemizin vatansever aydınları, akademisyenleri, siyasal parti önderleri, yazarları hedef olarak seçiliyor… Yaratılan bilgi kirliliğiyle, vatansever generaller, ’’ABD ile stratejik ortak olamayız’’ diyen, ’’NATO’dan çıkalım’’ diyen, ömrünü ülkemizin iç ve dış güvenliğine adamış komutanlar; karanlık kişilerle, mafyacılarla iç içe gösteriliyor. ABD emperyalizmine hiçbir zaman boyun eğmemiş insanlar, dozerlerle (?!) yapılan kazılardan ‘çıkarılan’ patlayıcıların, silahların sahibi olarak ilan ediliyor…

Suçunun ne olduğunu öğrenemeden yaşamını yitirenler var, sağlığı bozulanlar var…

Ama her gün yeni bir skandal ortaya çıkıyor, bir balon daha patlıyor…

* * *
Peki, sözüm ona ‘derin devlete’ karşı yapıldığı söylenen bu operasyonun ülkemizdeki en hararetli destekçileri kimler?

Elbette en hızlı Amerikancılar..

Bugüne kadar ABD ile bir kez olsun ters düşmeyen, Washington’un ve Pentagon’un, AB ile birlikte NATO’nun da merkezi olan Brüksel’in her dediğini ülkemize kabul ettirmeye çalışan kim varsa, bunların hepsi de bu operasyonu en hızlı biçimde destekliyor.

Örnek mi?

Alın size arşivleri biraz karıştırırsanız rahatlıkla bulabileceğiniz birkaç örnek:

ABD, Irak’a saldırmadan önce Mehmetçiğimizi de bu alçakça işgale ortak etmek istemişti… Onlar da istediler…

ABD, komşumuz Müslüman Irak halkına saldırmadan önce topraklarımızı, limanlarımızı, hava alanlarımızı, hava sahamızı babasının çiftliği gibi kullanmak istemişti… Onlar da istediler…

ABD, doğu ve güneydoğu bölgemizde 65 binin üzerinde askerini yerleştireceği üsler kurmak istemişti… Onlar da istediler…

ABD, bu amaçla AKP Hükümeti’ne dayattığı 1 Mart Tezkeresi’ni Meclis’in onaylamasını istemişti… Onlar da istediler…

ABD, 1 Mart Tezkeresi’nin Recep Tayyip Erdoğan’a rağmen Meclis tarafından reddedilmesine çok kızmıştı… Onlar da çok kızdılar…

ABD, Meclis tarafından reddedilen tezkereye rağmen, Müslüman Irak halkının tepesine nükleer bomba yağdıran Amerikan uçaklarına gizli kararnamelerle hava sahamızı kullandıran AKP Hükümeti’nin ‘dindar’ kadrolarını çok sevdi… Onlar da sevdiler…

ABD, şimdi aynı oyunu İran’a karşı oynuyor… Onlar da oynuyorlar…

ABD, KKTC’nin ortadan kaldırılacağı, Türk askerinin adadan çekileceği ‘Tek Kıbrıs’ için Kıbrıs’ta Denktaş’ın tasfiye edilmesini istedi… Onlar da istediler…

ABD, Kıbrıs’ta Annan Planı’nın kabul edilmesini istedi… Onlar da istediler…

ABD, kendi emperyalist çıkarları için Afganistan’a asker göndermemizi istedi… Onlar da istediler…

ABD, İsrail’in Hizbullah karşısında çizdirdiği karizmayı kurtarmamız için Lübnan’a asker göndermemizi istedi… Onlar da istediler…

ABD, Irak’ın kuzeyinde adım adım kurduğu kukla devletin Türkiye tarafından himaye edilmesini, bu devletin kurulmasına yardımcı olunmasını istedi… Onlar da istediler…

ABD, ülkemizin toprak bütünlüğü ve güvenliği için bu bölgeye müdahale etme gereği duyan Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bu bölgeye müdahale etmesini istemedi… Onlar da istemediler…

ABD, Irak’ın kuzeyine yapılacak bir askeri operasyonun kukla devleti rahatsız edecek boyutlara varmamasını, PKK terör örgütüne yönelik havadan ‘nokta’ vuruşlar düzeyinde kalmasını istedi… Onlar da istediler…

ABD, ’’Tarihinizle yüzleşin, ‘Ermeni Soykırımı’ yaptığınızı kabul edin’’ diyor… Onlar da diyorlar…

ABD, ’’Ermenistan sınırınızı açın, Ermenistan’la ilişkilerinizi geliştirin’’ diyor… Onlar da diyorlar…

Bu zatı muhteremlerin hiçbir zaman ABD ile ters düştüğü görülmemiştir. ‘Ergenekon’ konusunda da ABD ile ters düşmeleri mümkün değildir.

* * *
‘Ergenekon’ adıyla yürütülen operasyonun, gerçekte ‘derin devlet’e karşı bir operasyon olmadığı; tam tersine, ABD merkezli derin devletin ülkemizdeki vatanseverlere karşı tezgâhladığı bir tertip olduğu, her geçen gün biraz daha anlaşılıyor.

ABD derin devleti, bu tertiple, ülkemizde ve bölgemizde gerçekleştirmek istediği emperyalist projelerin önünü açmaya, BOP’tan projesinin önünde engel oluşturan vatanseverlerin direncini kırmaya çalışıyor.

Ama boşuna uğraşıyor…

ABD emperyalizmi, Türkiye’mizin bu çuvala sığmayacağını, bu onurlu ülkenin, Süleymaniye’de askerlerimizin başına geçirilen Amerikan çuvalıyla birlikte, başına geçirilen tüm Amerikan çuvallarından eninde sonunda kurtulacağını mutlaka görecek…
Kullanıcı küçük betizi
İrfan Tuna
Üye
Üye
 
İletiler: 1059
Kayıt: Pzt Nis 06, 2009 12:23

İletigönderen orhunefe » Çrş Haz 10, 2009 20:31

İrfan Bey güzel yazıyorsunuz. Tebrik etmek istedim.
Kullanıcı küçük betizi
orhunefe
Üye
Üye
 
İletiler: 452
Kayıt: Sal May 22, 2007 10:51

İletigönderen özgürtürk » Prş Haz 11, 2009 13:09

Sanırım böyle bir komedya daha önce ne Türk ne de dünya tarihinde görülmemiştir!
Sayın Tuna'ya bir kaç destekleyici ekleme yapmak niyetindeyim;
- Ortada dava yok, suç yok, sanık yok ve hatta soruşturmanın adı dahi yokken delil toplayan polisler nasıl oluyor da "davanın adı Ergenekon olunca...." ile başlayan cümleler kurup, evin çatısında buldukları el bombalarının tutanaklarını karakolda yazıveriyorlar? Henüz hazırlık soruşturması aşamasına dahi gelmemiş bir "olay" ın -seri ve/veya parti numaraları ile- ana delilini teşkil edecek bu bombalar nasıl oluyor da bir akşam vakti nöbetçi mahkeme kararıyla imha ediliveriyor? Acaba kıyısından köşesinden askerlik yapmış herkesin bilebileceği; bu bombaların sadece fünyesini ve içindeki patlayıcıyı tahrip ederek imha edilebileceği gerçeğini soruşturmayı yürüten polisler bilmiyorlar mı? F tipi örgütlenmenin yoğun yaşandığı emniyet birimlerinin böyle bir "hazırlık" içinde olması akla bir CIA + "F Tipi" komplosunu getirmiyor mu?
- İçerisinde sadece ve sadece bir canlı teröristin bulunduğu hücre evine yapılan baskında binlerce mermi yakılıp, bir kahraman polis şehit verilip ayrıca yoldan geçen bir sivilin hayatını kabettiği olay unutuldu mu? Pekii bu koskoca Ergenekon Terör Örgütünün sözde hücre evlerine, cephaneliklerine yapılan sabah baskınları neden bu kadar başarılı oluyor dersiniz? Üstelik bu baskınlar sözde örgütün sözde üst düzey yöneticilerine yapılıyor ve hiçkimsenin burnu bile kanamıyor bunca baskında! Haydi varın şimdi Karayılan'ın inine bir baskın yapmaya kalkın, bakın ne oluyor! İşte terör örgütü işte üst düzey yöneticisi...
- Geçenlerde 9 mehmetçiğimizi şehit verdiğimiz kahpe PKK tuzağında sadece bir adet zırhlı personel taşıyıcıyı (ZPT) havaya uçurmak için terörist tahminen 100 kilo plastik patlayıcı kullanmış! Oysa sözde darbe yapacak ekibin cephaneliğinden 450 gram C4 patlayıcı çıkıyor. Evet 450 gram... Bu mudur terör örgütü?
Yahu, hangi orta zekalı yurdum insanına;
"Şu kadar emekli paşa, şunca profesör, bu kadar da partici adamlar darbe yapacakmış, silahları da şu saydıklarımmış delil de sözde telefon konuşmalarıyla günlükleriymiş"
Desem cevabı;
"Hadi len"
Olurken.. Kelli felli, mürekkep yalamış, gavur memleket görmüş, kıyı köşe, makam mevki erbabı zevat hep bir ağızdan;
"Vay anasını herifler neler yapmış/yapacakmış da haberimiz yokmuş!"
Hezeyanı içindeler... Hak, hukuk kimin umurunda? Asın gitsin derdinleler!
Böyle bir akıl tutulması nerede görülmüş? Bir de diyorlar ki bu millet hasta değil! Hastalığın başkaca bir delaleti olabilir mi yahu?
Kullanıcı küçük betizi
özgürtürk
Üye
Üye
 
İletiler: 84
Kayıt: Sal Mar 31, 2009 15:19

İletigönderen Elveda » Prş Haz 11, 2009 17:07

Oh be bu mevzu hakkında çok açık beyanlar vermişsiniz. Bu mevzuyu bahsettiğiniz orta zekalı yurdum insanına nasıl anlatacağız peki varmı çözüm öneriniz. Nerdeyse tüm kitle iletişim araçları halka narkoz vermek için kendi alanlarında başarılı olarak ilerliyor.
Bir milli mücadeleden farkı olmayan bu mekandan bin tane olsa yurdum insanına yetişip derdimizi anlatamayız.
Buraya bu konuyla alakalı çözüm yollarını koyalım o zaman beyler. :!: :!: :!:
Kullanıcı küçük betizi
Elveda
Uzaklaştırıldı
 
İletiler: 55
Kayıt: Prş Tem 17, 2008 16:57

İletigönderen Elveda » Prş Haz 11, 2009 17:11

Ayrı olarak ben bile bu ergenekona inanmıştım kitap çok akıcı anlatmış. Bülent Orakoğlu'nun yazdığı İhanet çemberi adlı kitap narkozu kitap okuyanlara vermiş durumda. Ama şükür ki şunu dedim: Yemezler.

Bana göre tek Ergenekon, şanlı destanımızdır.
Kullanıcı küçük betizi
Elveda
Uzaklaştırıldı
 
İletiler: 55
Kayıt: Prş Tem 17, 2008 16:57

İletigönderen lozan 2005 » Prş Haz 11, 2009 23:31

Cözüm Milli hükümet
Yikilsin Agalik
Yasasin Cumhuriyet
Kullanıcı küçük betizi
lozan 2005
Üye
Üye
 
İletiler: 716
Kayıt: Cmt Kas 01, 2008 1:58

İletigönderen Ram » Cum Haz 12, 2009 1:28

"Bu zatı muhteremlerin hiçbir zaman ABD ile ters düştüğü görülmemiştir."

Bu cümleye bir ek yapmak isterim. Zaman zaman, sömürgeci hesabına çalışan alt kümelerin, sömürgeciyle ters düşdükleri iddiası ileri sürülebilir, hatta bu iddia belgelerle de desteklenebilir. Fakat bu ters düşme de, kesinlikle hizmetin bir başka ayağıdır, göz aldanmasıdır.

Örnek için aşağıdaki ilişmlere bakabilirsiniz:

İm (Kod): Tümünü seç
http://kureselbarisveadalet.org/bak/index.php?option=com_content&task=view&id=93&Itemid=59

http://www.guncelmeydan.com/forum/kuresel-baris-ve-adalet-koalisyonu-bak-vt19351.html
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!

İletigönderen İrfan Tuna » Cum Haz 12, 2009 9:59

Gösterdiğiniz ilgi ve katkılarınız için hepinize en içten sevgilerimi ve teşekkürlerimi sunuyorum dostlar.

Sevgili Ram'ın dediği gibi, ülkemizdeki işbirlikçi takımının, zaman zaman taktik olarak ABD ile ters düşüyormuş gibi yaptıkları da oluyor elbette. Ama stratejik olarak asla hiç bir zaman ABD ile ters düşmediklerini, o ters düşüyornuş gibi yaptıklarında bile bunu görüntü olarak yaptıklarını kolayca anlayabiliyorsunuz.

Tanvolkan kardeşimiz de, Güncel Meydan'ı, ''Bir milli mücadeleden farkı olmayan mekan''a benzeterek çok güzel bir tesbitte bulunmuş ve haklı olarak ''Buraya bu konuyla alakalı çözüm yollarını koyalım o zaman beyler'' diye yazmış.

Çözüm, bıkmadan, usanmadan, yılgınlığa düşmeden insanlarımıza gerçekleri bulunduğumuz her ortamda anlatmaktan geçiyor. Unutmayın ki, ülkemizi emperyalist işgalden kurtaran ulusal kurtuluş savaşamıza önderlik eden, bağımsız Türkiye Cunhuriyeti'ni kuran insanlar; yola çıktııklarında, kongreler topladıklarında öyle binlerce kişiyle yapmadılar bunu. Büyük zorluklara, suikastlara, İstanbul'daki işbirlikçilerin tehditlerine göğüs gererek, mandacı fikirlere karşı direnerek 50 kişiyle, 60 kişiyle gerçekleştirilen o kongreler sonrasında milyonları harekete geçirdiler, kurtardılar ülkemizi.

Çözümü tek kelimeyle çok güzel özetlemiş Lozan 2005 dostumuz. Çözüm, kesinlikle Milli Hükümet.

Zaten Türk milletinin tarih sahnesine çıktığı Ergenekon Destanı'nı, bir ''Ergenekon Yalanı''na dönüştürenlerin boğmaya çalıştıkları da, ülkemizi emperyalist sömürüden ve boyunduruktan kurtaracak olan bu çözümdür. Bu çözümü boğmaya çalışıyorlar ama başaramayacaklar...
Kullanıcı küçük betizi
İrfan Tuna
Üye
Üye
 
İletiler: 1059
Kayıt: Pzt Nis 06, 2009 12:23

İletigönderen özgürtürk » Cum Haz 12, 2009 12:20

Kesinlikle size katılıyorum. Tek çözüm ulusal/milli hükümettir. Lakin sanırım bu noktada bir fikir ayrılığı içinde olabiliriz.

Daha önce başka bir başlık altında da fikirlerimi dile getirmiştim gerçi. Ama tekrar dillendireyim. Şöyle ki;

Genelde "milli hükümet" veya "milli mutabakat hükümeti" şeklinde adlandırılan çözümler halkı arkasına almadıkları sürece çözüm değil sorun üretirler. Ve emperyal merkezlerin memleket üzerindeki potansiyel tehdidini bir kat daha artırırlar. Unutmayalım ki, beğensek de beğenmesek de son seçimlerde halkın %38 oyunu almış bir hükümet aleyhinde hem de darbe paranoyalarının sıklıkla gündeme getirildiği bir dönemde "kanlı / kansız" tartışmaları yapmak, işbirlikçi libo-fettoş gurubundan gayrı kimsenin işine yaramaz! Ayrıca şunu da unutmamak lazımdır ki, Türkiye'de müdahaleleri ya da balans ayarlarını geleneksel olarak muvazzaf subaylar yapar, emekliler ya da STK lar değil!
Bunlarla kesinlikle, buradaki zevatın darbe çığırtkanlığı yaptığı gibi salakça bir sonuç çıkartmak niyetinde değilim. Aksine zaten de neredeyse tüm forum üyeleri bilinçlenmeden ve halkı bilinçlendirmeden yana.. Ancak zaman zaman bazılarımız "asker neden susuyor?", "asker neden birşey yapmıyor", "tek güvencemiz TSK" gibi halishane fikirlerini beyan ediyorlar... Bunlar muhakkak hepimizin gönlünde yatan arslanlar.. Ancak efendiler; 21.yüzyılda yaşıyoruz ve askerden yardım alacak çağlarımızı çoktan geçtik! Tek çare halktır ve halka derdimizi demokrasi kuralları çerçevesinde anlatabilmektir.
Fakat bu noktada dahi şöyle bir sorunsalla yüzyüzeyiz: Akli melekelerini işbirlikçi medyanın yürüttüğü psikolojik harp teknikleri ile neredeyse kaybetme noktasına gelmiş bir topluma gerçekleri nasıl anlatacağız? Bakınız en okumuşundan en cahiline, bu grup medyayla bir şekilde haber ilişkisine girmiş herkesin gözünde: Ergenekon artık bir terör örgütü ve "içeridekiler" ise birer örgüt üyesi ve hatta teröristtir. PKK dan Sivas olaylarına, Danıştay'dan, Gazi olaylarına her türlü melanet bu örgütün başı altından çıkmaktadır!
Kısacası durum sandığımızdan daha vahimdir. İşbirlikçi medya, her türlü olayı bu sözde örgüte yamamakta, yalan olduğu ispat edilen haberler dahi tekzip edilmemekte, içeridekiler lehine olabilecek deliller dahi tam tersine aleyhte delil olarak sağda solda zikredilmektedir. Telefon dinlemeleri, başkalarına ait olsalar ve hatta üzerlerinde montaj veya simulasyon gibi bozucu tesirler olsa dahi aleyhte delil olarak sunulabilmektedir.
Kanımca bu dava süreci içerisinde ne bizim ve ne de davaya muhatap şahısların kararı beklemekten gayrı yapacakları birşey kalmamıştır. Çünkü sanıklara ve iddianameye karşı gösterilmiş her türlü destek bu çevreler tarafından "darbecilikle" itham edilmekte ve hatta misli görülmemiş bir biçimde dava avukatları aynı davada yargılanabilmektedir.
Ancak artık siyasetçe kirlenmiş olduğuna inansak da Türk adaletine güvenmekten başka çare yoktur kanaatindeyim.. Evet biz gerçekleri anlatmaya devam edeceğiz ve ancak adaletin demir yumruğuna da güveneceğiz... Hatta nihai sonuç (yargıtay vb..) sanıklar aleyhine tecelli etse dahi oradalakileri Cumhuriyet davasının şanlı neferleri olarak görüp doğru bildiklerimizi anlatmaya devam edeceğiz.. Unutmayalım ki Cumhuriyeti kolay kazanmadık! Bu uğurda çok canlar feda ettik ama bu demek değildir ki bundan sonra da feda etmeyeceğiz....
Saygılarımla.
Kullanıcı küçük betizi
özgürtürk
Üye
Üye
 
İletiler: 84
Kayıt: Sal Mar 31, 2009 15:19

Türkiye Türkiye Neden bukadar fakir ?

İletigönderen alpx » Cum Haz 12, 2009 13:43

Altin var Petrol var Toryum var Bor var Uranyum var var da var. Bizim halkimiz neden bu kadar fakir ? Arkadaslar bukadar derinlere inmeyin. Bogulursunuz. Bu derinleri yaratan emperyaller kendi kuyularinda bogulur zaten. Bizi onlar ilgilendirmiyor. Biz kendi kalemize bakalim. Biz onlari muhattap aldigimiz sürece onlari var eder büyütür ve güclendiririz. Hakli kilariz. Yok sayarsak yok oluruz. Bunlarin disinda bir seyler yapmak lazimdir. Herkez kendi evinden bahcesinden ve sokagindan baslamali bence. Laf salatasi ile degil tabi Millet siyasilerden bikti laf salatasina karni tok. Bir cok gercegin de farkinda zaten. Türk milleti akillidir. Mesele bu akli dogru bir yöne cevirip özgür kilmaktir...
Kullanıcı küçük betizi
alpx
Üye
Üye
 
İletiler: 7
Kayıt: Sal Ara 30, 2008 6:42

Re: Türkiye Türkiye Neden bukadar fakir ?

İletigönderen Elveda » Cum Haz 12, 2009 14:56

alpx yazdı: Bu derinleri yaratan emperyaller kendi kuyularinda bogulur zaten. Bizi onlar ilgilendirmiyor. Biz kendi kalemize bakalim. Biz onlari muhattap aldigimiz sürece onlari var eder büyütür ve güclendiririz. Hakli kilariz. Yok sayarsak yok oluruz. Bunlarin disinda bir seyler yapmak lazimdir. Herkez kendi evinden bahcesinden ve sokagindan baslamali bence. Laf salatasi ile degil tabi Millet siyasilerden bikti laf salatasina karni tok. Bir cok gercegin de farkinda zaten. Türk milleti akillidir. Mesele bu akli dogru bir yöne cevirip özgür kilmaktir...


Kardeş;
1- Burası burada kimse boş laf ya da laf salatası yapmıyor.
2- Burada herkesin konuştuğu şeyler konuşulmuyor.
3- Sen onların kendi kuyularında boğulmalarını bekleyeceksen sana iyi dinlenceler, adamlar senin vatanını kazıp kuyuları açıyor birgün yolda yürürken bir kuyuya da sen düşme.
4-Türk milleti akıllı eyvallah, narkozun dozu çok fazla bünyemiz bu kadar dayanıklı mı bunu sormak lazım.
Kullanıcı küçük betizi
Elveda
Uzaklaştırıldı
 
İletiler: 55
Kayıt: Prş Tem 17, 2008 16:57

İletigönderen Çetin Taş » Sal Haz 16, 2009 23:46

İrfan abinin yazdıklarına ve tabi diğer arkadaşların fikirlerine katılıyorum.
İşin özü önce kendimiz bilinçleneceğiz,yılgınlığa asla kapılmayacağız,kendi ailemizi,daha sonra arkadaş çevremizi bıkmadan ve usanmadan bilgilendireceğiz...
Bizim gibi düşünen insanlarla fikirsel bütünlüğü olabilecek her ortamda sağlayacağız.Bu ortamlar internet ortamı,siyasi partiler,dernekler ve her türlü YASAL ORTAM olabilir.
Daha sonra da bekleyeceğiz...Sabırla....
Kemalistim.Vatanımı her şeyden çok seviyorum.
Kullanıcı küçük betizi
Çetin Taş
Üye
Üye
 
İletiler: 2354
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 22:02

İletigönderen İrfan Tuna » Çrş Haz 17, 2009 8:56

Evet Çetin, bilinçleneceğiz, bilinçlendireceğiz. Uyanacağız, uyandıracağız... Ne ülkemizi, ne de bölgemizi eli kanlı emperyalist haramilere ve onların uşağı hırsızlara, uğursuzlara soydurtmayacağız, yağmalatmayacağız...
Kullanıcı küçük betizi
İrfan Tuna
Üye
Üye
 
İletiler: 1059
Kayıt: Pzt Nis 06, 2009 12:23

İletigönderen İrfan Tuna » Pzt Haz 22, 2009 12:40

BU VATANA NASIL KIYDILAR?

İnsan olan vatanını satar mı?
Suyun içip ekmeğin yediniz,
Dünyada vatandan aziz şey var mı?
Beyler bu vatana nasıl kıydınız?

Onu didik didik didiklediler,
saçlarından tutup sürüklediler,
götürüp kâfire: "Buyur..." dediler.
Beyler bu vatana nasıl kıydınız?

Eli kolu zincirlere vurulmuş,
vatan çırıl çıplak yere serilmiş.
Oturmuş göğsüne Teksaslı çavuş.
Beyler bu vatana nasıl kıydınız?

Gün gelir çark düzüne çevrilir,
günü gelir hesabınız görülür.
Günü gelir sualiniz sorulur :
Beyler bu vatana nasıl kıydınız?

Nazım Hikmet
Uyanacağız, uyandıracağız... Bilinçleneceğiz, bilinçlendireceğiz... Ne ülkemizin , ne de bölgemizin zenginliklerini küresel haramilere ve onların uşaklarına yağmalatmayacağız, soydurtmayacağız... ENİNDE SONUNDA ALİ KEMALLER DEĞİL, MUSTAFA KEMALLER KAZANACAK...
Kullanıcı küçük betizi
İrfan Tuna
Üye
Üye
 
İletiler: 1059
Kayıt: Pzt Nis 06, 2009 12:23


Şu dizine dön: İrfan TUNA

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

x