Atatürk heykeli ve askeri lojmanlara saldırdılar

DTP'liler Hakkari'yi savaş alanına çevirdi. Her türlü provokasyonu deneyen göstericiler bu kez Atatürk'ün anıtını taşlayarak tahrik etmek istedi..



Hakkari'de, Demokratik Toplum Partisince (DTP) düzenlenen mitingin ardından izinsiz yürüyüş yapan göstericiler,Atatürk heykeli ve askeri lojmanlara saldırdı.

DTP Hakkari İl Teşkilatınca, Altay Caddesindeki il binası önünde miting düzenlendi.

Mitingin ardından yürüyüşe geçen kalabalık, terör örgütü ve terör örgütü elebaşı lehine slogan atarak, Bulvar Caddesi'ndeki belediye binasına kadar yürüdü.

Daha sonra gruplar halinde caddeye dağılan göstericiler, kent merkezindeki Atatürk heykeli ile MOBESE kameralarını taşladı.

Öğretmenevi ile bazı dersanelerin camlarını kıran göstericiler, Altay Caddesi'ndeki askeri lojmanları ve nöbetçi kulübelerine de havai fişek ve taşlarla saldırdı.

Göstericileri tazyikli suyla dağıtmaya çalışan askerler, grubun çoğalması üzerine havaya uyarı ateşi açtı.

Emniyet Müdürlüğü Çevik Kuvvet ekiplerinin biber gazı ve tazyikli suyla müdahalede bulunmasının ardından ara sokaklara dağılan göstericiler, yollara barikat kurup ateş yakarak eylemlerine devam ediyor.

Bu arada, kent merkezindeki bir fırın ve eczane dışındaki tüm iş yerleri olaylar nedeniyle kepenk kapattı.

internethaber

Korkulan oldu, silahlar çekildi

Protestocuları silah, satır, balta ve döner bıçaklarıyla kovaladılar.

İstanbul Beyoğlu'nda kapatılan DTP'nin eski İstanbul il binası önünden yürüyüşe geçen bir grup, ev, iş yeri ve araçların camlarına molotofkokteyli ve taş atarak zarar verdi. Protestocuları vatandaşlar satır, balta, beyzbol sopaları ve döner bıçaklarıyla kovaladı. Kimliği belirsiz kişilerin kalabalık arasından silahlı müdahalesi yabancı ajanslardan AFP'nin objektiflerine takıldı.

Beyoğlu Kalyoncu Kulluk Caddesi üzerindeki DTP Binası önünde toplanan yaklaşık 200 kişi, saat 13.00 sıralarında Anayasa Mahkemesi'nin DTP'yi kapatma kararını protesto etti.

Kürtçe bölücü örgüt lideri lehine slogan atan topluluk adına açıklamayı DTP İstanbul İl Eşbaşkanı Mustafa Avcı yaptı.

Mahkemenin kararının demokrasiyi sindirmek amacını taşıdığını öne süren Avcı, Kürt halkı olarak demokrasiye olan inançarının kaybolmadığını söyledi. Ak Parti iktidarının açılımla çıkmaz yola saptğını belirten Avcı, “AKP istediğini alamayınca, partiyi kapatma yoluna gitti. Karar siyasidir. Mücadelemize başka bir boyutta, demokratik yolları kullanarak devam edeceğiz” dedi.

OLAYLAR ÇIKTI

Açıklamanın ardından yüzleri maskeli yaklaşık 200 kişi, önce sokaktaki çöp konteynerlarını devirdi. Daha sora Dolapdere yönüne ilerleyerek ellerindeki taş ve molotof kokteyllerini attılar. Dilbaz Sokak üzerindeki penceresinde Türk bayrağı olan “Kemalpaşalılar Kahvehanesi” bütün camlarını indiren topluluk, sokaktaki park halindeki 8 otomobile büyük hasar verdi.

Göstericilerin çevreye zarar verdiğini gören bir grup, ellerine geçirdikleri balta, beyzbol sopası, döner bıçakları ile topluluğun üzerine “Ya Allah bismillah, Allahüekber”, “Hepimiz Mehmediz, PKK'ya Yeteriz” sloaganları atarak kovaladılar. Bu bırada kalabalık içerisinde kimliği belirsiz kişilerin silah çektikleri görüldü. Protestocuları kovalayan gruptan bazı kişiler Türk bayrağı açtı.

Olay yerine gelen, tazyikli su kullanarak protestoculara müdahale eden Polis, semt pazarı kurulduğu için biber gazı kullanmadı. Vatandaşları da sakinleştiren Polisin silahlı kişilere müdahale etmemesi dikkat çekti.










Gerçek Gündem, 13 Aralık 2009

Turk Milleti sabir gostermeli. Sabrin sonu selamettir. Gun olur devran doner.
Ancak arabasi yakilan, evi taslanan, hatta cocugu yakilan insanlarimiz icin ayni seyi soyleyemeyecegim. Cunku ates dustugu yeri yakiyor.

AKP ile birlikte sivil halk dusuk yogunluklu saldiri altina alindi. Zaman gectikce neler gorecegiz acaba...

GöktürkMehmet yazdı:Turk Milleti sabir gostermeli. Sabrin sonu selamettir. Gun olur devran doner.
Ancak arabasi yakilan, evi taslanan, hatta cocugu yakilan insanlarimiz icin ayni seyi soyleyemeyecegim. Cunku ates dustugu yeri yakiyor.

Göktürk, dikkat edilmesi gereken husus, yukaridaki eli silahlilarin bu saydigin kümeden ziyade, ajan provakatörler oldugudur. Bes bin gencimizi öldüren 12 Eylül tertipcileri de ayni oyunlari oynamislardi... Emperyalizmin bildik oyunu; birbirine kirdir, böl, yönet!

Türk polisimiz cok kibar bir hal almaya basladi. Kopenhag'da yüzlerce kisiyi polis döve döve bir iple birbirine bagliyor, türk polisi iki tarafinda gruplari ceken 20-30 provakatörü durduramiyor yada durdurmuyor. Arkalarindan tayzikli su ve gaz bombalari atma modasi var su anda. Bu ikisi kaosu büyütmek disinda fazla bir ise yaramaz.

Muş'taki olaylarda 2 kişi öldü, 8 kişi yaralandı

Muş Bulanık' ta çıkan olaylarda esnaf göstericilere ateş açtı, 2 kişi hayatını kaybetti, 8 kişi yaralandı.

MUŞ KARIŞTI: 2 ÖLÜ

Muş'un Bulanık İlçesi'nde kapatılan DTP’nin ilçe binası önünde yapılacak basın açıklamasına katılanlar, işyerlerini ve polisi taş yağmuruna tuttu. Yaklaşık bin 500 kişinin katıldığı gösteriler sırasında 2 kişi öldü, 8 kişi yaralandı.

Bulanık’ın Aslanpaşa Caddesi'nde kapatılan DTP’nin ilçe binası önünde basın açıklaması nedeniyle bazı esnaflar işyerlerini açmadı.

Bugün saat 11.00 sıralarında yaklaşık bin 500 kişinin katıldığı toplantı başlamadan bazı gruplar, açık olan işyerlerine saldırdı. Çevrede önlem alan polis, göstericilere engel olmak için tazyikli su ve gözyaşartıcı bomba kullandı. Atılan taşlarla açık olan bankaların ve işyerlerinin camları kırıldı. Bu sırada esnafın açtığı ateş sonrası 2 kişi öldü.

Göstericilerden 150 kişilik grupla polis arasında çıkan çatışmada çok sayıda gösterici yaralandı.

Olaylar sırasında Ak Parti binası da taşlanırken, bir grup gösterici de bir dershaneye girerek, hasar verdi.









Hürriyet, 15 Aralık 2009

Şimdi bu esnafın suçu var mı ? Devlet malını koruyamayacak,teröristlere su sıkmakla yetinecek,gelip adamıon dükkanına arabasına hasar verecekler ve gidecekler.Yaptıkları yanlarına kar kalacak öyle mi ? Bu esnafın zararı ne olacak ? Adam etmeyin,yapmayın demiştir kimsede dinlememiştir.Adamda canını-malını korumak için çekmiştir silahını.
Durduk yere,işinde gücünde olan bir insan katil oluyor ve hapis yatacak.
Suçlu bu esnaf mı ? yoksa malına zarar verenler mi ? Ya da malını korumayan devlet mi ?

Olacağı buydu ve oldu.Bunun devamıda gelecektir polis teröristlere bu kadar pasif davrandıkça.Polisin suçu yok, suçlu yetkileri elinden alan hükümettir.Derhal polise vur emri verilmelidir ve şehirdeki teröristler vurularak temizlenmelidir.Yoksa iç savaş kaçınılmaz olur.

Allah sonumuzu hayır etsin,çok zor günler geçiriyoruz ve geçireceğizde

BabaHoroz yazdı:Şimdi bu esnafın suçu var mı ? Devlet malını koruyamayacak,teröristlere su sıkmakla yetinecek,gelip adamıon dükkanına arabasına hasar verecekler ve gidecekler.Yaptıkları yanlarına kar kalacak öyle mi ? Bu esnafın zararı ne olacak ? Adam etmeyin,yapmayın demiştir kimsede dinlememiştir.Adamda canını-malını korumak için çekmiştir silahını.

Daha birkaç ay önce İstanbul’da DTP’yi destekleyen bir gruba pompalı tüfekle ateş açıldığında Recep Tayyip Erdoğan yazdı:“Vatandaşlarıma sabır tavsiye ederim. Fakat bu sabır nereye kadar olacak, bunun da endişesi içindeyim. Eğer siz vatandaşın hayatına kastederseniz, o da elinde böyle bir imkânı varsa kendisini savunma yoluna gidecektir.”

Istenen bu degil mi..?

BabaHoroz yazdı:Polisin suçu yok, suçlu yetkileri elinden alan hükümettir.Derhal polise vur emri verilmelidir ve şehirdeki teröristler vurularak temizlenmelidir.

%70'inden fazlasi F-tipi olan, olaylara kasitli olarak gerekli müdahaleyi yapmadigi gözlemlenen (bkz. Beyoglu'nda cekilen silahlar ve polisin tepkisizligi) polise mi "vur" emri verilecek? Allah korusun!

Mardin'de Canlı Bomba Paniği

Güneydoğu'da gerilim sürüyor... Mardin'de bir terörist TNT ve 3 el bombasıyla birlikte yakalandı.

Mardin Kızıltepe'de bir terörist TNT ve 3 el bombasıyla yakanlandı. Bir ihbar aracılığı ile yakalanan terörist elinde patlamaya hazır bomba ve 1,5 kg patlayıcı maddeyle gözaltına alındı.

Kızıltepe İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne, yapılan ihbar üzerine ilçe otogarı ablukaya alındı. Otogarda elinde poşet taşıyan ve kimliği henüz açıklanmayan 1 kişi, polis ekipleri tarafından kısa sürede etkisiz hale getirildi. Yakalanan kişinin elindeki poşette 3 el bombası, 1 kilo C4 plastik patlayıcı, 2 ateşleme fünyesi elegeçirildi.

Gözaltına alınan kişinin, kimliği ve hangi amaçla üzerinde patlayıcı madde taşıdığı ise açıklanmadı. Emniyet Müdürlüğü'ne götürülen kişinin sorgusu sürüyor.


http://haberiniz.com/index.php?option=c ... Itemid=123

Muş'taki olay dünyaya acil haber oldu

Muş'ta yaşanan şiddet olayları yabancı basın organlarının da gündemindeydi. Dış basın ajansları haberi acil koduyla duyurdu.



AFP:

Yerel bir yetkiliden alınan bilgiye göre Türkiye’nin güneydoğusundaki Muş ilinin Bulanık ilçesinde bir dükkan sahibinin DTP’nin kapatılmasını protesto eden göstericilerin üzerine açtığı ateşte iki kişi hayatını kaybetti.

İlçenin belediye başkanı Ziya Akkaya, elinde bir tüfek olduğu belirtilen silahlı kişinin protestoculara ateş açtığını belirtirken olayda “yedi ya da sekiz kişinin yaralandığını” ifade etti.

REUTERS:

Türkiye’nin güneydoğusundaki Muş şehrinde DTP’nin kapatılmasını protesto gösterileri sırasında dükkan sahiplerinin göstericilere ateş açması sonucu iki kişi hayatını kaybetti pek çok kişi de yaralandı.

Olaylar Anayasa Mahkemesi’nin Cuma günü DTP’yi kapatmasının ardından yaşanan bir dizi şiddet olayının son halkası oldu. Mahkeme DTP’yi PKK ile ilişki kurmaktan suçlu bulmuştu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Pazartesi günü ulusal birlik çağrısı yapmış, Türkiye’nin sorunlarıyla başa çıkması gerektiğini ifade etmişti.

THE ASSOCIATED PRESS:

Türk televizyonları öfkeli bir dükkan sahibinin DTP’nin kapatılmasını protesto eden göstericilerin dükkanına zarar vermesinin ardından iki göstericiye ateş edip öldürdüğünü bildirdi.

Haberde ayrıca Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı Muş’ta yaşanan olaylarda pek çok göstericinin yaralandığı belirtildi.

Anayasa Mahkemesi geçen hafta DTP’nin PKK ile ilişkili olduğu gerekçesiyle kapatılmasına karar vermiş, karar ülke genelinde Kürtler tarafından şiddetli protestolarla karşılanmıştı. Yaşanan olaylar hükümetin Kürtlere daha fazla hak verme çabalarını raydan çıkarma tehlikesi taşıyordu.

DTP kararın temyizi için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gideceğini açıkladı. Türkiye’de 1984’ten beri yaşanan çatışmalarda on binlerce kişi hayatını kaybetti.

internethaber


Açılımcıbaşı sırıtıyor resimde "Çok güzel şeyler oluyor"

durum kötüye gidiyor ama dükkanı taşlanan vatandaşın silahla kendini savunması olağan bir durum olarak karşılanmalıdır. bence adama ceza değil madalya verilmeli.

Kemalist54 yazdı:durum kötüye gidiyor ama dükkanı taşlanan vatandaşın silahla kendini savunması olağan bir durum olarak karşılanmalıdır. bence adama ceza değil madalya verilmeli.

Haklısın. Tüm kalbimle katılıyorum.

Devletin kolluk güçleri yani Polis Teşkilatı(Nam-ı diğer Fettoş Security), teröristler yakıp yıkarken, masum insanlarımızı katlederken bir tane bile terörist gözaltına almazsa; kendisi azılı teröristlere karşı yalnız kalan vatandaş ne yapacak? Kendini ve ekmek teknesini müdaafa edecek. Bundan doğal bir tepki olamaz.

Şehit yakınlarını ve Gazileri açılımı protesto ettiler diye tartaklayanların, Türk Milleti'ne düşman olan cani teröristlere karşı en ufak bir yaptırımda bulunmaması oldukça dikkat çekicidir.

Savaş alanına çevirdiler

Öcalan yandaşlarının yaptığı gösterilerde çok sayıda molotoflu saldırı gerçekleşti.

Şanlıurfa’da, terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Şanlıurfa'da Öcalan’ın yakalanışının 11'inci yıldönümünü protesto etmek amacıyla yürüyüş yapmak isteyen grup ile polis arasında gerginlik yaşandı. Yürüyüşün ardından 10 kişi gözaltına alındı. Hakkari'de göstericiler polisleri taşlarken, Yüksekova'da bir banka ATM'si ateşe verildi.

PKK elebaşı Abdullah Öcalan’ın Türkiye’ye getirilişinin 11'inci yıldönümü, BDP öncülüğünde gerçekleştirilen yürüyüşle Şanlıurfa'da protesto edilmek istendi. Abide Meydanı’ndaki Ali Şelli Parkı’nda toplanan kalabalık, Atatürk Bulvarı’ndan BDP il Başkanlığı’na yürümek istedi. Yürüyüşe izin vermeyen polis, bir süre megafonla grubu uyardı. Uyarılara aldırış etmeyen grup, sloganlarla yürüyüşe devam ederken, polisle gerginlik yaşandı. BDP’li Milletvekili İbrahim Binici, grubu uyaran polisle bir süre tartıştı. Kısa süreli gerginliğin ardından polis, gruba slogan atmadan, trafiği engellemeden kaldırımdan yürümeleri konusunda izin verdi. Ancak gruptakiler Öcalan lehine slogan atmaya devam etti.

Yürüyüş boyunca slogan atan grup, BDP Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Binici ve PKK elebaşı Abdullah Öcalan’ın kardeşi Mehmet Öcalan ile birlikte yürümeye devam etti. Yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı yürüyüş boyunca görev alan bin civarında polis, kalabalık grup ile birlikte yaklaşık 2 kilometre uzaklıktaki BDP İl Başkanlığı’na kadar yürüdü. Polis, yürüyüşü organize eden BDP Meclis Üyesi Mahmut Çelik’i, elindeki BDP imzalı yasadışı ‘15 Şubat uluslararası komplosu, halkımızın özgürlük bilincini karartamaz’ pankart nedeniyle gözaltına aldı. Milletvekili Binici’nin, polisle görüşmesinin ardından Çelik serbest bırakıldı.

‘KÜRTLER DİRENMEYE DEVAM EDECEK’

Kalabalık grup, 2 kilometrelik yürüyüşün ardından sloganlar eşliğinde BDP İl Başkanlığı önüne ulaştı. Burada konuşan BDP Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Binici, Kürtlerin özgürlük için direnmeye devam edeceklerini belirterek şunları söyledi:

“Kürtler halkların boğazlaşmasına yol açacak uluslararası temelli komployu lanetlemek için, alanlara çıkıp demokratik tepkilerini ifade ediyor. Barış talebimiz görülmeli, aksi tutumlar terk edilmelidir. Yoksa Kürtlerin öldürülerek, tutuklayarak, gözaltına alarak bitmeyeceğini ve özgürlükleri için direnmeye devam edeceklerini herkes bilmelidir.”

Hakkari'de ve Yüksekova'da olaylı gün

HAKKARİ'de ve Yüksekova İlçesi'nde, Barış ve Demokrasi Partisi'nin (BDP) organizasyonlarıyla, terör örgütü PKK'nın elebaşı Abdullah Öcalan'ın yakalanıp Türkiye'ye getirilişinin 11'inci yıldönümü nedeniyle basın açıklamaları yapıldı. Basın açıklamalarının ardından gruplar, yollara barikat kurup, polisi taşladı. Polis, göstericileri dağıtmak için gözyaşartıcı bomba ve tazyikli su kullandı. Yüksekova'da göstericiler bir bankanın ATM'sini ateşe verdi, bazı dernek binalarının camlarını attıkları taşlarla kırdı.

Tüm Türkiye'de 15 Şubat nedeniyle polis alarma geçerken, Hakkari ve Yüksekova İlçesi'nde BDP öncülüğünde teröristbaşı Öcalan'ın yakalanıp Türkiye'ye getirilişini protesto etmek amacıyla basın açıklaması yapıldı. Hakkari'de Cumhuriyet Caddesi'nde toplanan, aralarında BDP Hakkari Milletvekili Hamit Geylani'nin de bulunduğu yaklaşık 3 bin kişi, PKK terör örgütü lehine slogan atıp bir süre yürüdü. Daha sonra BDP İl Başkanı M.Sıddık Akış basın açıklamasını okudu. Akış, kalabalık gruba provokasyonlara gelmemeleri konusunda uyarıda bulunarak olay çıkmamasını istedi. Milletvekili Geylani ise Kürtçe yaptığı konuşmasında MHP ve CHP'yi eleştirdi. Konuşmaların ardından dağılan gruplar, mahalle aralarında toplandı.

Dağgöl, Keklikpınar ve Bağlar mahallelerinde toplanan 50'şer kişilik gruplar, yola barikat kurup, sloganlar attı. Polis göstericilerin dağılmalarını istedi. Ancak taşlarla karşılık verilmesi üzerine polis, göstericilere gözyaşartıcı bomba ve tazyikli su ile müdahale etmek zorunda kaldı. Olay yerine çok sayıda polis takviye edildi.

YÜKSEKOVA DA KARIŞTI

Yüksekova İlçesi'nde ise Cengiz Topel Caddesi üzerinde toplanan yaklaşık 3 bin kişi, BDP'nin düzenlediği basın açıklamasına katıldı. BDP İlçe Başkanı Vahit Şahinoğlu, kalabalık gruba olay çıkarmamaları konusunda uyarıda bulundu. Basın açıklaması sonrası yürüyüşe geçen kalabalık grup terör örgütü PKK ve Öcalan lehine sloganlar atarak yürümeye başladı. Bunun üzerine polisin ‘dağılın’ uyarılarına taşlarla karşılık veren göstericileri göz yaşartıcı bomba ve tazyikli boyalı suyla dağıtmaya çalıştı.

İlçe merkezi ve ara sokaklara dağılan gruplarla polisler arasında kovalamaca yaşanırken, bazı göstericiler Halk Bankası Şubesi'nin ATM'sini ateşe verdi, bazı dernek binalarının camları da atılan taşlarla kırıldı. İlçedeki olaylar, polisin müdahalesine rağmen ara sokaklarda gün boyu devam etti.

Mersin'de Öcalan gerginliği

MERSİN'de, terör örgütü PKK'nın elebaşı Abdullah Öcalan'ın yakalanışının 11'inci yıldönümü olan 15 Şubat'ta yasadışı eylem hazırlığında olduğu iddiasıyla 15 kişi, dün gece yapılan operasyonlarda gözaltına alınırken, gündüz saatlerinde de polise havai fişek ve molotof kokteylleri fırlatan 29 kişi yakalandı. Toplam 44 kişi, sorgulanmak üzere Mersin Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü.

Mersin Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, dün gece çeşitli adreslere operasyon düzenleyerek, Abdullah Öcalan'ın Kenya'da yakalanıp Türkiye'ye getirilmesinin yıldönümü olan 15 Şubat'ta yasadışı eylem hazırlığında olan 15 kişiyi gözaltına aldı. Operasyonda çok sayıda molotof kokteyl, sapan, örgütsel dökümün ve bir adet av tüfeği ele geçirildi.

5 MAHALLEDE GERGİNLİK

Operasyonun ardından polis ekipleri, Şevket Sümer, Güneş, Hal ve Siteler mahallelerinde olası yasadışı gösterilere karşı geniş güvenlik önlemleri aldı. Öğle saatlerinde yaklaşık 600 kişilik grup, Güneş Mahallesi'ndeki Halil İbrahim Camii önünde toplandı. Yüzlerini poşuyla kapatanların da aralarında olduğu grup, cami önünden harekete geçip, Şevket Sümer Mahallesi'nde bulunan Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Merkez Akdeniz İlçe Başkanlığı'na kadar yürüdü. Polis, eylemci grubu uzaktan takip etti.

Yasadışı yürüyüş yapan grup, BDP binasının önünde polisin operasyonunu protesto edip, gözaltına alınanların serbest bırakılmasını istedi. Basın açıklamasının ardından grup ara sokaklara dağıldı. Yarım saat kadar sonra 30 kişilik grup, ara sokaklardan Pazar Caddesi'ne çıkıp, burada güvenlik önlemi alan çevik kuvvet polislerine havai fişekler fırlattı. Polisler, havai fişek atan grubu göz yaşartıcı bomba ile karşılık verdi. Gazın etkisi altında kalan korsan eylemciler ara sokaklara kaçarak izlerini kaybettirdi.

İKİ KATLI EVİN BALKONUNDAN ATLAMAYA KALKIŞTI

Güvenlik önlemleri devam ederken, Güneş Mahallesi'nde saat 15.30 sıralarında ara sokaklarda yasadışı gösteriler yapan gruplara polis ekipleri göz yaşartıcı gaz bombaları atarak müdahale etti. Gazın etkisi altına giren göstericiler kaçışırken, ellerindeki molotof kokteylleri ve havai fişekleri polise fırlattı.

Polis ekipleri, peşine düştükleri göstericilerin ara sokakta iki katlı bir evde saklandığını fark edip, baskın yaptı. Evde saklanan göstericiler yakalanırken, bir gösterici evin balkonuna çıkıp, “Gelmeyin üstüme atarım kendimi” diyerek tehditler savurdu. Polis ekipleri, göstericiyi ikna etmek için uğraş verdi. Polisin olumlu yaklaşımıyla ikna olan gösterici aşağı inip, teslim oldu. Evin çöp bidonunda ise 5 molotof kokteyl bulundu.
Siteler Mahallesi'nde ise panzerlerle güvenlik önlemi alan polisler ile mahallenin çocuklarının sohbet etmesi dikkat çekti. 15 kadar çocuk, polisi taşlama olaylarına karışmadıklarını söyleyip, “Biz polise taş atmayız, biz polisi seviyoruz” dedi.


Gerçek Gündem, 14 Şubat 2010

Demokra.ik o... ç... yaktığı SERAP!



Serap için savcı müebbet istedi

Serap Eser'in ölümüyle sonuçlanan İETT otobüsüne molotofkokteylli saldırıyla ilgili iddianame hazırlandı.

Küçükçekmece'de 5 ay önce lise öğrencisi Serap Eser'in ölümüyle sonuçlanan İETT otobüsüne molotofkokteylli saldırı düzenlenmesi olayıyla ilgili hazırlanan iddianamede, 7 şüpheli hakkında ''kasten adam öldürmek'' iddiasıyla, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.

İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mustafa Çavuşoğlu tarafından hazırlanan iddianamede, Ramazan Sebuktekin, Mahsun Dima, Ömer Kaya, Salman Akpınar, Özgür Bakır, Hamit Aksan ve Merdan Berk ''sanık'', ölen Serap Eser'in babası Zübeyr Eser ise ''müşteki'' olarak yer aldı.

İddianamede, saldırı olayına katıldıkları iddia edilen 6'sı tutuklu 7 şüphelinin, ''kasten adam öldürmek'' iddiasıyla, ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması talep edildi.

Şüphelilerin aynı zamanda, ''Silahlı terör örgütü üyesi oldukları'' gerekçesiyle 7 ile 15 yıl arasında, ''Patlayıcı madde bulundurdukları'' iddiasıyla 4.5 ile 12 yıl arasında, ''Genel güvenliği kasten tehlikeye soktukları'' suçlamasıyla 6 ay ile 3 yıl arasında, ''Mala zarar vermek'' iddiasıyla 2 ile 12 yıl arasında ve ''ruhsatsız silah bulundurdukları'' gerekçesiyle de 1 ile 3 yıl arasında değişen hapisle cezalandırılması istendi.

Küçükçekmece'de 8 Kasım 2009'da, Söğütlüçeşme-Zeytinburnu seferini yapan İETT otobüsüne molotofkokteylli saldırı düzenlenmiş, olayda yüzü, eli ve bacaklarında yanıklar oluşan 17 yaşındaki lise son sınıf öğrencisi Serap Eser, kaldırıldığı hastanede yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamamıştı.


internethaber

Kürtler yaşamı cehenneme çevirecek

[img]http://img145.imageshack.us/img145/4526/gp6886131283937.jpg[/img]
BDP Bitlis Milletvekili Nezir Karabaş, "Bu politikalar sürerse Kürt halkı yemin ediyorum sadece gerilla mücadelesiyle kalmayacak, yaşamı cehenneme çevirecek" dedi.

DİYARBAKIR - Diyarbakır'da BDP İl Başkanlığı'nca operasyonların durdurulması, yeni Anayasa paketine karşı durulması ve İran'da edilen edilen PKK'nın bu ülkedeki uzantısı PJAK'a üye 5 kişinin idam edilmesini protesto etmek amacıyla düzenlenen yürüyüşten sonra konuşan Bitlis Milletvekili Nezir Karabaş, "Bu politikalar sürerse Kürt halkı yemin ediyorum sadece gerilla mücadelesiyle kalmayacak, yaşamı cehenneme çevirecek" dedi. BDP Diyarbakır İl Başkanı Nijad Yaruk, "Kürtler, eski Kürtler değil. Diz çöktürmeye çalıştığınız bu halkın önünde diz çökeceğiniz günler yakındır" dedi.

BDP'liler tarafından operasyonların durdurulması ve Anayasa paketine karşı çıkılması ve İran'da 5 PJAK üyesinin idam edilmesini protesto etmek için yürüyüş düzenledi. BDP İl binası önünde aralarında BDP Siirt Milletvekili Osman Özçelik, Bitlis Milletvekili Nezir Karabaş, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, Hakkari Belediye Başkanı Fadıl Bedirhanoğlu, Siirt'in Bağımsız Belediye Başkanı Selim Sadak'ın da bulunduğu yaklaşık 20 bin kişi toplanırken, Koşuyolu Parkı'na yürüyüşe geçti. AK Parti Bağlar ilçe teşkilatı önünden geçiş sırasında olası saldırıya karşı BDP'liler bina önüne tek sıra halinde dizilerek önem aldı. `Dağda, şehirde, her yerde operasyonları bertaraf edeceğiz', `Komplocu Anayasa değil, demokratik Anayasa', `Özgürlük mücadelesini yükseltelim, tecavüz kültürünü aşalım' ve üzerinde İran'da İdam edilen PJAK üyelerinin fotoğraflarının bulunduğu Kürtçe `Vahşet rejimi insanlığı asıyor' yazılı pankartları ile `Operasyonlar dursun', `Çocuklarıma dokunma', `Emeğimi sömürme' yazılı dövizlerinın taşındığı 2 kilometrelik yürüyüş 1 saat sürdü.

Daha önce terör örgütü PKK'nın talimatları doğrultusu hiçbir şarkısı çalınmayan Kürt sanatçı Şivan Perwer'in `Kürdistan' isimli türküsü bu kez otobüsten sürekli çalındı. Yürüyüşçülerin arka tarafında bulunan ve yüzlerini puşularla kapatan bir grup ise PKK'yı simgeleyen bezler ve bölücübaşı Abdullah Öcalan posterleri taşıyarak lehlerine sloganlar attı.

Koşuyolu Parkı'nda konuşma yapan BDP Diyarbakır İl Başkanı Nijad Yaruk, herkesin barış için, çocuklarının yaşamı için aşırı sıcaklara rağmen meydanlara çıktığını söyledi. Yaruk, şöyle dedi:

DİZ ÇÖKECEĞİNİZ GÜNLER YAKINDIR

"Kürt sorunu çözülmedi, devam ediyor. Ödenen bütün bedellere rağmen Kürt sorunun çözülmesi için mücadelemiz devam edecek. Bu konuda çok yakında önemli gelişmelerde olabilir. Anaların tabutlara sarılmak yerine çocuklarına sarılmasını istiyoruz. Bu çözüm için ilk etapta operasyonların durması, iç savaşı körüklemek isteyenlerin açığa çıkarılması gerekiyor. Bu kirli savaş konsepti Türk ve Kürt her iki halkada zarar veriyor. Ama onların da çok iyi bilmeleri gereken bir şey var. Kürtler artık eski Kürtler değil. Diz çöktürmeye çalıştığınız bu halkın önünde diz çökeceğiniz günler çok yakındır."

Konuşmasını Kürtçe yapan BDP Siirt Milletvekili Osman Özçelik, Türkiye'ye barış gelinceye kadar mücadeleye devam edeceklerini, gerekirse bu uğurda kendilerini feda edeceklerini söyledi. Özçelik, şöyle dedi:

BAHAR GELDİ SAVAŞ KIZIŞTI

"Yine bahar geldi. Yine savaş kızıştı. Operasyonlar yine arttı. Tankları, uçakları helikopterleri Kürdistan topraklarına çıkıyor. Bizler bunu durduracağız, bu savaşı durduracağız, onurlu bir barış getireceğiz. Bize yalandan söylüyorlar; `kardeşiz' diye. Meclis'te de onlara söyledik. Biz kardeşlik değil, eşitlik istiyoruz. Sizin kardeşliğinizi istemiyoruz. Padişahlar zamanında Osmanlı padişahlarının hangi açıdan çocuklarını öldürdüklerini, kardeşlerini zindanlara attıklarını, kardeşlerini nasıl zehirleyip öldürdüklerini biliyoruz. Biz bu kardeşliği istemiyoruz. Eşitlik varsa, kardeşlik istiyoruz. Eşitlik yoksa bu kardeşliği istemiyoruz. Tarih boyunca hep Kürtler'i kandırmak istediler. Ancak Kürt uyanıktır artık. Kürtler artık sizi izlemez. Ortadoğu'da kimse Kürtler'siz adım atalım demesin. Ortadoğu'da Suriye, Irak, İran, Türkiye 4 ülkede kimse Kürtler üzerinden proje yürütemez. Bizler sahipsiz değilisiz, yanlız değiliz. Bizler milyonlarla varız, örgütlerimiz var, bizi kimse artık kandıramaz."

BDP Bitlis Milletvekili Nezir Karabaş, Türkiye metropolleri başta olmak üzere Kürt halkının Avrupa'da dahil tüm alanlarda dostlarıyla birlikte olduğunu söyledi. Karabaş, şunları söyledi:

"Kürt halkının talepleri, Kürt halkına, AKP hükümetinin Kürt halkına verdiği sözler ve umutlar neydi? Şunu söylediler. Kürt halkının taleplerini çözeceğiz, operasyonları durduracağız, annelerin gözyaşını akıtmayacağız, demokrasi getireceğiz, 12 Eylül faşist anayasasını değitireceğiz, Kürt halkının demokratik siyasal sorunlarını çözeceğiz dediler. Kürt halkının iradesini kırma adına teslim alınan, esir alınan Kürt çocuklarını serbest bırakacağız, Kürt halkının dilini, kültürünü kendisini özgürce ifade etmesinin yolunu açacağız dediler. Bugün neden alanlardayız? Siz neden alanlardasınız. Çünkü geçmiş yıllardan katbe kat daha yüksek ve kirli bir operasyon başlatıldı. Tüm alanlarda Türkiye Cumhuriyeti devletinin ordusunun üçte ikisi bugün Kürdistan dağlarında. Anayasa değişikliği yerine, Kürt halkının, onun siyasetçilerinin, onun temsili olan partinin hiç bir talebini dikkate almadan kendi talebini yazıyorlar. Yine geçen yıl seçimlerden hemen sonra başlatılan ve sayısı gittikçe yükselen 1500'ü aşan Kürt belediye başkanı, BDP'li yöneticileri tutukladılar ve yenilerini ekliyorlar. Kürt halkının dilinin üzerindeki yasakları kaldırma iddiasında olan AKP, Azadiya Welat Gazetesi'nin yazıişleri müdürüne ise 166.5 yıl hapis cezası verildi."

"YAŞAM CEHENNEME DÖNER"

BDP Bitlis Milletvekili Nezir Karabaş, Ankara başta olmak üzere Türkiye'ye destek veren ABD ve diğer destekçi ülkelere çağrı yaptığını söyleyen BDP Bitlis Milletvekili Nezir Karabaş, şöyle konuştu:

"Diyoruz ki, bu başlangıçtır. 90 yıldır süren inkara, 30 yıldır süren savaşa katliama boyun eğmeyen, bedel ödeyen Kürt halkı eğer bu politikayı, savaşı sürdürürseniz iddia ediyorum, yemin ediyorum Kürt halkı yaşamı cehenneme çevirecek. Kürt halkı Ortadoğu'da yaşamı kilitleyecek. Ama, artık Kürt halkının verdiği mücadelede kahramanca yıllardır bedelini veren gerillayla sınırlı olmayacak. Kürt halkı milyonlarla kentleri, yolları, caddeleri, yaşamı tıkayacak. Buna söz veriyor ve şunu söylüyoruz; Türkiye'de artık Türk halkının da düne kadar `oğlu devlet için öldü feda olsun' diyen anne babaların da savaşa artık tahammülü yok. İzliyorsunuz artık hükümetin bakanları TBMM'nin milletvekilleri ve göreceksiniz yarın öbür gün generaller, Türk askerinin o Türk gençlerinin cenazesine gidemeyecekler. Türk ve Kürt halkı başta barış anneleri olmak üzere milyonlarla bu savaşa karşı direnen demokratik etkinliklerle yaşamı kilitleyen bir tavrı geliştirmemiz gerekiyor. Tarihin çarkını hiç kimse geriye çeviremez artık. Türkiye ve İran idamlarla ne de Suriye ve Irak ne de ABD'nin desteği, Kürt halkının mücadelesini, hak taleplerini ne de Ortadoğudaki Türk, Kürt, Arap Fars kardeşliğini engelleyemeyecektir."

Konuşmalardan sonra partililerin çağrıları üzerine yürüyüşe katılanlar dağıldı.


Gazeteport, 15 Mayıs 2010