Asgari ücrete %50 zam yapıldı. 2,825 Lira’dan 4,250 Lira’ya yükseltildi.
Görünürde iyi bir zam gibi görünmesine karşın bir önceki sene ile mukayese edilirse çalışanlar döviz cinsinden ortalama 100 ABD doları zararda.
(2020 asg.ücret 2.825TL=385$ / 2021 asg.ücret 4,250TL=275$)
Yani ücretlere zam yapılmasına karşın kişilerin alım güçleri %40 erimiş. (385/275=1.40)
Şimdi bir de Venezuela’ya bakalım.
Son yılların en ağır ekonomik krizlerinden birini yaşayan Venezuela‘da yemek yardımıyla birlikte ayda 3,6 milyon bolivar olan asgari ücrete yüzde 289 zam yapıldı. Bu oranda zamla asgari ücret 10 milyon bolivara yükseldi. Ekmek 1$, Peynir 3 – 4$. (4 May 2021)
Peki Venezuela’da Enflasyon oranı ne? 2020 resmi verilerine göre yaklaşık yüzde 3 bin (%2.959,8), Uluslararası Para Fonu (IMF) verilerine göre yüzde 5 bin 500 enflasyonla geçen yılı kapatan Venezuela‘da son yıllarda dünyanın en yüksek enflasyonu yaşanıyor. (11 Tem 2021)
Dünyadaki Merkez Bankaları faiz arttırırken Türkiye MB gene inatla faiz düşürdü.
Bu faiz düşüşünün neden olacağı olumsuzluklar çoklarca yazıldı, çizildi. Hiçbirine kulak asılmadı.
En son faiz indirimiyle Merkez Bankasının bağımsız, kendi inisiyatifi ile karar veren bir kurum olmadığı ispatlanmış oldu. Zaten bu faiz indiriminden sonra da ABD doları 13,70TL’den 17,16 TL noktasını da kolaylıkla gördü (Zammın %25 uçtu, buharlaştı). Bakalım daha öngörülmeyen hangi noktalar görülecek.
Ekonomi bilgisi ve eğitimi olmayanların ekonomiyi yönetmelerinin sonuçları, ülke ekonomisinin çökmesine neden oluyor. Son ekonomik gelişmelerden sonra Aralık ve Ocak ayları nispeten daha sakin geçer, döviz kuru büyük çoğunluk tarafından hazmedilip kanıksanır. Şubat ayından itibaren ekonomideki olumsuzluklar halka yansımaya başlar. Şubat ve Mart ayları ülke olarak döviz borçlarımızı ödemeye başlayacağımız aylar, bu yüzden bu aylar sıkıntılı geçecek (Çünkü dövizimiz yok).
İş dünyası ise asgari ücrete yapılan %50 oranındaki zammı kısa sürede hazmettikten sonra büyük bir hızla eleman çıkartmaya başlayacak.
ABD Merkez Bankasının (Fed) parasal daralmaya giderek, faiz arttıracağını açıklamasından sonra ABD Doları dünyada değer kazanmaya devam edecek.
Bu değer kazanımından bizim gibi az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkeler, beklentilerin üzerinde olumsuz etkilenecek.
En çok da kırılgan beşli etkilenecek.
Kırılgan beşli olarak anılan, ekonomisi zayıf ülkelerin başında geliyoruz artık (Türkiye, Venezuela, Arjantin, Brezilya, Rusya). Bundan dolayı yurtdışı raporlarında Türkiye’nin batmasının/iflasının bir domino etkisi yaratıp yaratmayacağının simulasyonları yer alıyor.
2022’nin ilk çeyreğinden itibaren bazı sektörler hayatta kalmak için epey zorlanacaklar.
Hizmet Sektörü ve ardından Turizm sektörü önümüzdeki seneden umduğunu bulamayacak.
Aşırı artan fiyatlar yerli turisti tatil olayından uzaklaştıracak, yabancı turistler ise istikrarlı ve güvenilir ülkelere gitmek için tercihlerini Türkiye’ye gelmekten yana kullanmayacaklar. Bugünden iptal edilen turizm rezervasyonları bunun en büyük ispatı.
Gıda enflasyonu ve gıda kıtlığı bunun yanında enerji sıkıntısı, 3 haneye çıkacak enflasyon önümüzdeki sene başımızı ağrıtacak sorunların en başında geliyor.
Pandemi ve yeni varyant Omicronu da unutmayalım. Salgın ile etkin mücadele, elinizde aşı olursa yapılabilir.
Peki aşı alacak paranız olmazsa ne yapacaksınız. Ekonomik çöküntünün ardından Salgın da ülkemizi vuracak. Ölümler katlanmaya başladığında, insanlar önlem olarak artık iyice lokalize olacaklar.
Bu da tüketim ekonomisini vuracak.
Halkın döviz alımını engellemek adına döviz hesaplarına ilk etapta vergi getirilecek.
Bu önlem etkili olmaz ise döviz hesapları millileştirilecek ve hesap sahiplerine devlet tahvili verilecek. Bunu yaparlarsa bankacılık sektörü büyük darbe alır ve insanların bankalara güveni sıfırlanır. Bankalardan kaçış başlar bu da bankacılık krizini doğurur.
Karaborsa döviz ekonomisi hortlar.
En büyük tehlike ise ülkemizdeki olumsuz ekonomik koşulların Stagflasyona ve Hiper Enflasyona yol açacağıdır.
Bütün bu olumsuzluklara karşın muhalefet partileri ne yapıyor?
Nasıl bir kurtuluş reçetesi, plan programı açıkladılar?
Şu an ortada laftan başka bir şey yok.
Onlara göre seçim olacak ve parlamenter sisteme geri döneceğiz.
Acı reçete ile gene halka salma salarak, vergilere dayanarak bu buhrandan kurtulabileceklerini zannediyorlar.
Bugün TBMM ülkedeki en büyük KİT’lerden biri haline gelmiştir.
Bir karadeliktir adeta.
Ancak vekillerimizden en ufak bir tasarruf tedbiri veya gün günü aratıyor biz de halkımıza destek olmak amaçlı maaşlarımızı düşürüyoruz gibi ahlaklı bir davranış göremiyoruz.
Neticede Mecliste dile kolay 600 vekil mevcut.
Bunların danışmanları, sekreterleri, şoförleri vb çalışanlarının yükü gene halkın üzerinde.
Ayrıca her seçim döneminde devamlı arttırılan M.Vekili ve büyük şehir yapılan il sayısını da dikkate alırsak, bu kadar vekile ve Büyükşehir olmayan şehre ihtiyaç var mı noktasına geliriz. Çünkü günümüzde bu vekillerin bir etkisi ve yetkisi maalesef yoktur.
En son; bugün dünyadaki en yüksek enflasyona sahip olan, parası bizim Liramız gibi yerlerde sürünen Venezuela’da ne oluyor.
Halk ayaklandı, hükümeti mi alaşağı ettiler?
Yoo orada da insanlar onca olumsuzluğa karşın, yarı aç yarı tok yaşamaya çalışıyorlar.
Çünkü olan biteni sindirdiler, kanıksadılar.
Bizde de farklı olmayacak.
Devletin artık mafya devletine dönüşmesine karşın,
Ülkenin gri listeye alınmasına karşın,
Ülkede hukuk ve adaletin büyük yaralar almasına, çalışamamasına karşın,
Merkez Bankası rezervlerinin har vurup harman savrulmasına karşın,
Ülkede her gün Devalüasyon yapılmasına karşın,
Ülkenin eğitimli kesiminin her fırsatta ülkeyi terk etmesine karşın,
Ülke vatandaşlarının pasaport almak için kuyruklar oluşturmasına karşın,
Çıkar yol bulamadıkları, ümitlerini kaybettikleri için canlarına kıyanların intihar vakalarının kanıksanmasına karşın,
Bunları bir sürü çoğaltabilirim. Tüm bunlara karşın hala tepkisiz iseniz. Ne olacağını zannediyorsunuz.
Çaresiz misiniz, yoksa çare siz misiniz. Artık bir karar verin.
Son söz hayaldi gerçek oldu…
Zafer ATUN
18 Aralık 2021
zaferatun.wordpress.com