ABD ordusunu ve dış politikalarını yönlendiren The RAND Corporation, 2008 yılında, Amerikan ordusu için “Uzun Savaşın İlerisini Görmek” (Unfolding the Future of the Long War) başlıklı bir rapor yayınlamış.

230 sayfalık raporun tamamını okuyunca bizi bugün, bulunduğumuz yere kim getirdi sorusuna yüzeyden de olsa bir yanıt bulmak mümkün. Elbette ki Amerikalılar getirmedi bizi buraya; biz kendimiz geldik ama ülkemizi yönetenlerle ABD arasındaki ilişkileri anlatan şu can alıcı cümle yetiyor resmin tamamını görmeye.

“Dolayısıyla bu ülkeleri daha etkili, daha demokratik bir düzene teşvik etmek, aslında Amerika'nın çıkarlarına ters düşebileceğinden yönetim reformu veya diğer değişiklikler önerilirken bunu da hesaba katmak lâzımdır.”

“Devletler ve çıkarları

İlk bakışta, açıkça görülen, Amerika Birleşik Devletleri belli ki öncelikle Amerikan politikaları ve çıkarlarını destekleyen hükümetleri tercih ediyor.

Ancak, bu konuda daha derin bir inceleme, bu önceliğin aslında, yönetim ile ilgili diğer hedeflere aykırı olabileceğini düşündürmektedir.

Kötü yönetilen veya kendini yönetmekten aciz olan devletler, Amerika Birleşik Devletleri'nin müttefiki olabilir.

Çatışma yaratma potansiyeli olan, akılsızca veya ters politikalar yürüten hükümetlerin Amerikan çıkarlarının korunmasına hayâti değeri olabilir.

Bunun tersi de geçerli olabilir. İyi yönetilen, demokratik devletlerin, ABD'nin son Irak savaşında olduğu gibi güçlü ve yetenekli yönetimi olan, bir Amerikan müttefiki Türkiye'den istediği desteğin reddedilmesi bunun örneğidir.

Dolayısıyla bu ülkeleri daha etkili, daha demokratik bir düzene teşvik etmek, aslında Amerika'nın çıkarlarına ters düşebileceğinden yönetim reformu veya diğer değişiklikler önerilirken bunu da hesaba katmak lâzımdır.”