"Türkiye Türklerindir!"
Mahremimize kadar girdiler. Hile ile kalelerimizi, tersanelerimizi işgal ettiler. Ordumuzu kışlalara hapsettiler. Milli varlıklarımızı sattılar. Saltanat koltuklarını şehitlerimizin, kefensiz bedenleri üzerine oturttular. Türkiye’yi yönettiğini iddia eden iktidar sahipleri; kendi çıkarlarını, sivil işgalcilerin bölücü planlarıyla birleştirdiler.
Tarih 30 Eylül. Erdoğan bilmem kaçıncı “Reform Paketi”ni açıklamıştır. Bu paketle; Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin Başbakanı olduğunu iddia eden bir kişi, açıkça Türk milletinin kanına ekmek doğramıştır.
Bu paketin tek bir hedefi vardır. Türk milleti ve Türklük… Sorun Türk Devleti’dir.
“Sorun, Atatürk’ün bir paşa fermanıyla yarattığı yapay ürün Türk devleti ve Türk milletidir. Sorun, Kemalizm ve Kemalizm’in milliyetçilik ve laiklik ilkeleridir. Sorun uyduruk, zorlama ve yapay Türk ulusudur. Böyle bir ulus yoktur.” (15-Eylül-1998 Konrand Adenauar Vakfı- Türkiye Danışmanı, Alman Doğu Enstitüsü Müdürü Udo Steinbach- Katolik Kilisesi- Lingen Akademisi’nde yaptığı konuşmadan)
Bu paket Udo Steinbach’ın temsil ettiği Haçlı düşüncesine secde edenlerin paketidir.
Okullardan andımız kaldırılmıştır. Artık hiçbir çocuk; “Varlığım, Türk varlığına armağan olsun” diyemeyecektir.
Ama Amerika’da ana sınıfından, lise son sınıfa kadar tüm çocuklar, ellerini kalplerinin üzerine koyarak şu andı kıyamete dek söyleyeceklerdir.
“Amerika Birleşik Devletleri’nin bayrağına
Ve o bayrağı simgeleyen cumhuriyete
Bağlılık için ant içiyorum.
Herkes için özgürlük ve adaletle, Tanrı’nın
Gözetiminde, bölünmez, tek vatan için...”
Türkiye’de ise “Türk’üm, Doğruyum…” demek etnik bölücülüktür. Amerika’da söylenen ant “faşizan” değildir. Ama Türkiye’ye gelince iş ve bakış açısı değişmektedir. O zaman biz anneler, babalar, nineler, dedeler etnik bölücülüğe devam edelim. Her gün çocuklarımızla, torunlarımızla birlikte “AND”ımızı tekrarlayalım. Hem kendimize, hem de çocuklarımıza büyük bir milletin, Türk milletinin bir ferdi olduğumuzu hatırlatalım. “Varlığım Türk varlığına armağan olsun!”
Erdoğan’ın referansı Türk milleti değildir. Küresel çetelerin başındaki efendilere, iktidarı uğruna verdiği sözlerdir. Dediği, doğrudur; yapılan ihanetlerin tamamı “Kurucular Kitabı”nda ve parti programında mevcuttur. Hatta Erdoğan ve iktidar partisi bu ihanet halkasını genişleterek, son kongrelerinde “63 maddelik” her satırı teslimiyet kokan bir manifesto hazırlamışlardır.
Ses bayrağımız Türkçe, gönderinden indirilerek, yabancı kökenli harflere teslim edilmektedir. Ana dilde eğitimin kapısı aralanmıştır. Rahip Maurizio Garzoni hortlamış, sevincinden def çalmaktadır mezarında.. Papa XVIII. Gregory ise İslamiyet’i hiç kimseye bırakmayan Başbakan’ı, Haçlı ordusuna hizmetlerinden dolayı tasdik etmektedir.
Bu pakette, “değiştirilemez, değiştirilmesi dahi teklif edilemez.” denilen mevcut Anayasa’nın 3. Maddesi açıkça ihlal edilmektedir.
Ey Türk milleti; toprakların satıldı, sustun…
Şehitlerine “kelle”, Öcalan’a “sayın” denildi, sustun.
PKK ile müzakere edildi, gene sustun.
Ordun “kafes”lendi, sustun. PKK elini kolunu sallaya, sallaya şehirlerde karargah kurdu, sustun.
Sana “ÇAPULCU” denildi, kabullendin ve sustun.
Milletin egemenliği önce AB’ye, daha sonra Öcalan’a devredildi, gene sessiz kaldın.
Atatürk ilke ve devrimleri tek, tek yok edildi, Cumhuriyet kimliksizleştirildi, sustun.
Aş, ekmek derdine düşürdüler seni. Sadakaya muhtaç ettiler, sessiz kaldın.
Bağımsızlığını elinden aldılar, yarı sömürge bir devlet oldun, gene sustun.
Şimdi sıra, vatanının tümünde, damarlarında dolaşan kanda, Türklüğünde, varlığında, dirlik ve beraberliğinde…
Hâlâ susacak mısınız, hâlâ susacak mıyız?
Unutmayın, korkunun ecele faydası yoktur. Ölümün bile şereflisi, şerefsizi vardır.
Ancak yaşamak ve mücadele etmek zamanıdır. Mustafa Kemal Paşa Hâkimiyet-i Milliye gazetesinde yazdığı bir makalede “Türkler birleşiniz.” Demektedir.
Türkler hıyanete, gaflete, delalete karşı birleşin.
“Bu ülke, tarihte Türk’tü, bugün de Türk’tür ve sonsuza dek Türk olarak yaşayacaktır.”
“Türkiye Türklerindir.”
Figen ÖZEN, 1 Ekim 2013
http://www.milliiradebildirisi.org