Türkiye'yi işgale mi hazırlıyorlar?
Türkiyemizin asıl beka sorunu yeni askerlik sistemidir. Kimlerin hangi amaçla hazırladığı belli olmayan yasa tasarısı için TSK da görevli bir tek yetkilinin görüşü alınmamıştır. Aylar önce taslak plan sızmaya başlayınca Kuleli ve Harp Okulundan sınıf arkadaşların emekli olmalarına rağmen endişe ile aradılar. "Bu gidişle 3-5 yıl sonra sınırlarımızı koruyacak asker bulamayacağız" dediler. Konuyu İYİ Parti İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Ümit Özdağ ile paylaştım. Değerli arkadaşlarımla bir araya getirdim. Sayın Özdağ konuyu TBMM gündemine getirmek için çok ciddi bir çalışma yaptı. Bu arada Sayın Hasip Sarıgöz'ün yazdığı ve bizim okul arkadaşlarımızın gruplarında yayınlanan bir analizi özetlemek istiyorum:
* * *
"Balkan Harbi'nin hemen öncesiydi... Siyasi tercihlerinin öne çıkarılmasıyla birlikte, ordunun temel disiplini, eğitimi, emir ve komuta hiyerarşisi alt üst edilerek bozulmuştu.
Askerler subaylarını, subaylar da komutanlarını tanımamaya başlamışlardı. Bütün olumsuzluklara rağmen, Trakya ve Makedonya'daki askeri kuvvetimiz düşmanlarımızın iki katıydı.
Fakat ne oldu?
Bayram değil seyran değil, eniştem beni niye öptü dercesine, Rumeli'den tam 75.000 askeri birden terhis ettiler!
Ne zaman?
Seferberlik ilanından yaklaşık bir, bir buçuk ay önce!
Gerekçe?
Harp tehlikesinin olmayışı ve hasat zamanının yaklaşmış olması gibi, gafilce sebepler.
Terhisten önce, Osmanlı'nın barış zamanı kuvvetleri 280.000 kişiydi.
Daha önce de, siyasi sebeplerden dolayı, (görüntüde ise orduyu gençleştirmek adına); Rumeli'yi iyi bilen 1000 kadar tecrübeli subay zorla emekli edilmişti.
Sonuç?
Bütün balkanları sadece üç ayda kaybettik!
* * *
Şimdi gelelim günümüze... 15 Temmuz Darbe Girişimi'nden sonra, orduda en büyük darbeyi komuta kademesi aldı! Ordunun komuta yapısı, disiplini ve hiyerarşisi bozuldu! Silah arkadaşlığı ve güven tamamen bitti! Bu olumsuz ortama dayanamayan birçok tecrübeli subay ve astsubay, emekli olarak ordudan ayrılmayı seçti. Askeri okullar kapatıldı! Askeri liseler ve sınıf okulları, bomboş vaziyette çürümeye terk edildi! Akıllara zarar bir karar alınarak, askeri sağlık sistemi kökünden kazındı! Öyle ki, bugün Türk Ordusu'ndaki atların ve köpeklerin dahi kendi hekimleri (veterinerleri) varken, çarpışan mehmetçiklerin askeri hekimleri yoktur. Çatışma sahalarından gelen bilgilere göre, ölümlerin önemli bir kısmı ne yazık ki kan kaybından olmaktadır!
Jandarma, organik olarak Silahlı Kuvvetlerden kopartıldı! Deniz Kuvvetleri dışındaki kara ve hava ordularımız, çok uzun zamandır büyük ve müşterek tatbikatlar yapmıyor!
Harp Akademileri kapatıldı. Ordunun stratejisini belirleyen kurmaylık sistemi artık yok! Ordu kadrolarındaki boşalan yerleri doldurabilmek için 2-3 ay gibi çok kısa sürelerde (güya) subay ve astsubay yetiştirilir oldu.
Diğer yandan, orduya vereceği büyük zarardan başka hiçbir yararı olmayacak olan, "Yedek Astsubaylık" sistemi getiriliyor.
Ülkemizin en önemli harp sanayi tesislerinden biri olan Tank Palet Fabrikası yabancılara satıldı! Şimdi de sıra askerlik sistemine geldi.
Eğer tasarı kanunlaşırsa; bedelli askerlik daimi hale gelirken, askerlik süresi de 6 aya indirilecek. Silah altındaki birçok mehmetçik derhal terhis edilecek! Kışlalar ise, neredeyse yarı yarıya boşaltılmış olacak!
Yani aynı Balkan Harbi öncesinde olduğu gibi, tecrübeli komutanları emekli, usta askerleri de terhis ediyoruz.
İyi de neden???
Etrafında bu kadar çok düşmanı olan bir devlet, askeri kadrolarını bu kadar çok boşaltır mı?
Hani beka meselesi vardı?
Beka meselesi olan bir devlet, ordusunu bu kadar zayıflatır ve niteliksizleştirir mi?
Akıl ve mantık, tabi ki "hayır" diyor. O zaman ne yapmaya çalışıyorlar?
İnsan sormadan edemiyor:
Yoksa!!!
Türkiye'yi bir işgale mi hazırlıyorlar???"
Yavuz Selim DEMİRAĞ, 30 Mayıs 2019
ysd592@gmail.com