"Türkler Oltaya Geldi"
‘One Minute!’ şovunun muhatabı İgnatius yazdı:
‘NATO’da aktif rol ve AB üyeliği yemiyle Türkler oltaya takıldı!’
11 Haziran'da Lübnan Daily Star’da ve 12 Haziran'da CIA bağlantılı El Arabiya’da David İgnatius’un bir yazısı yayınlandı. Başlığı: ‘Obama’nın Türklere yatırımı meyvalarını fazlasıyla verdi!’
İgnatius, Başbakanın 2009 Davos toplantısına ‘One minute’ şovu yaptığı panelin yöneticisi. Simon Peres’e cevap veren Başbakanı engellemiş ve Başbakan paneli terketmişti.. Sonra ne mi oldu… Şov devam etti.. Başbakan ‘Ortadoğu Fatihi’ seçildi!
Ortadoğu ülkelerine tam da ‘Arap Baharı/Faciası’ öncesi, ‘Model ülke Türkiye’ mavrası yedirildi!
Şifre kelime ‘Müslüman Demokrasi’ idi.. O her ne demekse!
İgnatius’un yazısı aslında bir aşağılama yazısı, ama bol iltifat soslu. Uzun uzun Türkiye’nin nasıl bir ekonomik büyüme yaptığını ve Erdoğan’ın Davos’un öcünü İstanbul'daki Dünya Ekonomi Forumu’nda aldığını anlattıktan sonra, Obama’nın Türkleri nasıl ‘OLTAYA TAKTIĞINI’ anlatıyor:
İgnatius, İsrail’le küsme ve İran’la yakınlaşmanın bir süre ABD ile ilişkileri sarstığını ama 2010 da Toronto’daki G-20 zirvesinde ‘güven ortamının’ sağlandığını yazıyor.
Oltadaki BalıkTürkiye için, Egemen Bağış’ı alıntılıyor: ‘Benim başbakanım, Obama’yı bir arkadaş olarak kabul ediyor! Her zaman aynı fikirde olmayabilirler ama tüm durumları paylaşacak kadar birbirlerine güveniyorlar’ cümlelerini aktarıyor ve ‘oltadakileri’ işaret ediyor.
Oltaya takılan Türkiye için 2 somut kanıt veriyor İgnatius: İran’a karşı faaliyete geçirilen Kürecik füze kalkanının kurulması ve Heybeliada’da Rum Ortodoks okulunun yeniden açılması için Erdoğan’dan Seul’de alınan söz!
‘Arap Bahar’ı kararırken, ABD yönetimi, müreffeh bir Müslüman demokrasi ile ittifak içinde olduğu için memnun – bu ittifak, bölge için bir kurtuluş ışığı sayılabilir’ diye yazısını bitiriyor..
Türkiye, İgnatius’a gore Amerikan’ın kanlı politikaları için bölgedeki ‘Kurtuluş Işığı’! Türkiye’nin ‘kurtuluş ışığı’ da Obama! İgnatius böyle buyuruyor.. Yazının orijinali ve sayın Altan Yazıcı’nın çevirisi aşağıda..
Türkiye’yi yönetenler oltaya takılmış olabilir… Ama ‘Van minüt! Türk milleti oltadaki balık değildir!
Banu AVAR, 13 Haziran 2012
banuavar@superonline.com
‘One Minute!’ şovunun muhatabı İgnatius yazdı:
‘NATO’da aktif rol ve AB üyeliği yemiyle Türkler oltaya takıldı!’
11 Haziran'da Lübnan Daily Star’da ve 12 Haziran'da CIA bağlantılı El Arabiya’da David İgnatius’un bir yazısı yayınlandı. Başlığı: ‘Obama’nın Türklere yatırımı meyvalarını fazlasıyla verdi!’
İgnatius, Başbakanın 2009 Davos toplantısına ‘One minute’ şovu yaptığı panelin yöneticisi. Simon Peres’e cevap veren Başbakanı engellemiş ve Başbakan paneli terketmişti.. Sonra ne mi oldu… Şov devam etti.. Başbakan ‘Ortadoğu Fatihi’ seçildi!
Ortadoğu ülkelerine tam da ‘Arap Baharı/Faciası’ öncesi, ‘Model ülke Türkiye’ mavrası yedirildi!
Şifre kelime ‘Müslüman Demokrasi’ idi.. O her ne demekse!
İgnatius’un yazısı aslında bir aşağılama yazısı, ama bol iltifat soslu. Uzun uzun Türkiye’nin nasıl bir ekonomik büyüme yaptığını ve Erdoğan’ın Davos’un öcünü İstanbul'daki Dünya Ekonomi Forumu’nda aldığını anlattıktan sonra, Obama’nın Türkleri nasıl ‘OLTAYA TAKTIĞINI’ anlatıyor:
- ‘2009’daki ziyaretinde, Türkleri etkileyen, TBMM’de konuşma yapması değil, Obama’nın Strasbourg'da Türkiye’nin NATO içinde daha büyük bir rol alması gereğini vurguladığı ve Prag'da, Avrupa Birliği'ne Türkiye’nin üyeliğini savunduğu konuşmaları oldu.’
İgnatius, İsrail’le küsme ve İran’la yakınlaşmanın bir süre ABD ile ilişkileri sarstığını ama 2010 da Toronto’daki G-20 zirvesinde ‘güven ortamının’ sağlandığını yazıyor.
Oltadaki BalıkTürkiye için, Egemen Bağış’ı alıntılıyor: ‘Benim başbakanım, Obama’yı bir arkadaş olarak kabul ediyor! Her zaman aynı fikirde olmayabilirler ama tüm durumları paylaşacak kadar birbirlerine güveniyorlar’ cümlelerini aktarıyor ve ‘oltadakileri’ işaret ediyor.
Oltaya takılan Türkiye için 2 somut kanıt veriyor İgnatius: İran’a karşı faaliyete geçirilen Kürecik füze kalkanının kurulması ve Heybeliada’da Rum Ortodoks okulunun yeniden açılması için Erdoğan’dan Seul’de alınan söz!
‘Arap Bahar’ı kararırken, ABD yönetimi, müreffeh bir Müslüman demokrasi ile ittifak içinde olduğu için memnun – bu ittifak, bölge için bir kurtuluş ışığı sayılabilir’ diye yazısını bitiriyor..
Türkiye, İgnatius’a gore Amerikan’ın kanlı politikaları için bölgedeki ‘Kurtuluş Işığı’! Türkiye’nin ‘kurtuluş ışığı’ da Obama! İgnatius böyle buyuruyor.. Yazının orijinali ve sayın Altan Yazıcı’nın çevirisi aşağıda..
Türkiye’yi yönetenler oltaya takılmış olabilir… Ama ‘Van minüt! Türk milleti oltadaki balık değildir!
Banu AVAR, 13 Haziran 2012
banuavar@superonline.com
Özgün Metin:
Obama’nın Türklere yatırımı meyvelerini veriyor!
12 Haziran 2012
DAVID IGNATIUS
Başkan Barack Obama, görevinin ilk aylarında dış politikada yolunu ararken, Türkiye'nin dikbaşlı Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ile bir dostluk geliştirmeye karar verdi. Geçen yıl boyunca, Türkiye'deki bu yatırım meyvalarını verdi. Başıboş gibi görünen bu bölgede Amerikan politikası iyi demir atmıştı..
Arap baharı’nda yaşanan zorluklara rağmen, Erdoğan’ın evsahipliğinde İstanbul’da toplanan Dünya Ekonomik Forumu ‘nda, Müslüman demokrasi olarak "Türk modeli" nin istikrarı kutlandı. Hatta panellerden birinin adı: "İlham Kaynağı Türkiye" idi.
Erdoğan Salı günkü konuşmasında, son on yılda iktidarda olduğu sürede, Türkiye'nin başardıklarını sıraladı: ekonomisi, 2002 yılından bu yana ortalama yüzde 5,3 oranında, tüm OECD ülkeleri arasında en hızlı oranda büyümüştü; GSYİH, döviz rezervleri gibi üç kattan fazla , yabancı yatırım ı ise 16 kattan fazla artmıştı.
Erdoğan için, Dünya Ekonomik Forumu tarafından ziyaret edilmek bir tür Davos’un öcünü almak gibiydi. Türk lider, 2009’da İsviçre'nin Davos kentinde, Gazze savaşı hakkında İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres 'in sözlerine yanıt vermesi, bir panel üyesi (ben) tarafından engellenince, öfkeyle sahneden ayrılmıştı. Ancak bu hafta, Davos olayı çok uzak geçmişte kalmış görünüyordu.
Türkiye'nin bölgedeki yükselişi artık apaçık ortada, ama 2009’da , Obama'nın özel bir ilişki kurmak için çalışmaya başladığı zaman bölgedeki gücü oldukça azdı. Obama, 2009 Nisan ayında ilk yurtdışı gezisinde, Avrupa güzergahına Ankara ziyaretini de ekledi. Türkler’i etkileyen TBMM’de konuşma yapması değil, Obama’nın Strasbourg'da Türkiye’nin NATO içinde daha büyük bir rol alması gereğini vurguladığı ve Prag'da, Avrupa Birliği'ne Türkiye’nin üyeliğini savunduğu konuşmaları oldu.
Obama ve Erdoğan arasındaki flört, Gazze savaşından sonra Türkiye'nin İsrail ile ilişkilerindeki çöküşe ve 2010 un başında ABD’nin Ankara’nın İran’a çok dost görünmesine olan endişelerine rağmen devam etti . Obama, Toronto Haziran 2010 G-20 zirvesinde iki saatlik konuşmasında duyduğu endişeleri dile getirdi. O zamandan beri, her iki tarafa göre de , karşılıklı güven ortamı artmaktadır.
Egemen Bağış, Avrupa işlerinden sorumlu bakan ve Erdoğan'ın en yakın siyasi danışmanlarından biri, "Benim başbakanım Başkan Obama'yı bir arkadaş olarak görüyor," diyor. "Onlar her zaman aynı fikirde olmayabilirler, ama durumları paylaşacak kadar birbirlerine güveniyorlar.."
Obama-Erdoğan ilişkisinin bir örneği, mart ayında, Seul ‘deki Asya zirvesindeki toplantıda sergilendi. Obama’nın Erdoğan’dan öncelikli talebi, İran liderine, ABD’nin nükleer konuda bir anlaşmayla ilgilendiği mesajını vermesi oldu. Ayrıca Erdoğan, Seul’da, Obama’ya 2009 yılında vaad ettiği, Heybeli adada bir Rum Ortodoks okulunun yeniden açılması için de söz verdi.
Türkler tarafından Erdoğan’ın verdiği diğer tavizler şöyle sıralanıyor: Obama, Tahran’ı rahatsız edecek , bir füze savunma radar sistemi kurmak için bu yılın başında Erdoğan’ı ikna etti. Ve Erdoğan, Washington'un ısrarıyla , Libya’ya bir NATO müdahalesi konusunda muhalefet etmekten de vazgeçti.
Obama, ‘Türkiye’ kardıyla oynarken, ABD’deki bazı güçlü siyasi grupları kızdırdı. Yahudi grupları, Türkiye - İsrail ilişkilerinin donma noktasına gelmesine rağmen , Obama'nın Ankara’yla giderek ısınan bir ilişki içinde olmasını protesto ediyorlar. Ermeni gruplar Obama’nın , Türkiye’nin 1915 soykırımını tanıması konusundaki ısrarından vazgeçtiğine inanıyor lar ve kızgınlar. . Ve insan hakları grupları, Amerika’nın , Erdoğan’ın Türk gazeteciler, hakimler ve siyasi düşmanları üzerindeki baskıcı politikasını hoşgörüyle karşılaması nedeniyle şikayetçiler..
Arap Bahar’ı kararırken, ABD yönetimi , müreffeh bir Müslüman demokrasi ile ittifak içinde olduğu için memnun – bu, bölge için bir kurtuluş ışığı sayılabilir. Türkiye'nin hırslı dışişleri bakanı, Ahmet Davutoğlu , ülkesinin Araplar için bir model olduğunu, çünkü demokrasinin kargaşa veya aşırılık değil, onur getirdiğini simgelediğini savunuyor. Egemen Bağış bu olayı şöyle ifade ediyor: "Mısır'a gidip bir camide namaz kılan birçok Müslüman lider vardır. Ve demokrasi hakkında konuşan birçok Batılı lider vardır. Erdoğan her ikisini de yaptı. "
Türkiye , içinden geçtiği süreçte elinde bazı kozlar tutuyor.. Ama bir karşılıklı bağımlılık var. Açık sözlülükle ifade edilebilir ki, Obama’nın seçilmesinden, hiçbir dünya lideri, Türk başbakanının sağlayacağı kadar büyük bir yarar sağlayamayacaktır.
(İgnatius, tanınmış bir köşe yazarıdır. Makale 11 Haziran 2012 de Lübnan Daily Star’da yayınlandı.)
ÇEVİRİ: Altan YAZICI