Türk boyları arasında hüma (kumay, humay, huma) kuşunun iyiliğin, güzelliğin, dostluğun, barışın, cömertliğin, cesaretin, gücün, kudretin, egemenliğin, bahtın, devletin, mutluluğun, huzurun kimi zaman aracı, kimi zaman da kaynağı olduğuna inanılmıştır.
Bu sebeple hüma kuşu,
Türk kültür ve medeniyetinin sözlü ve yazılı kaynaklarında, sanat eserlerinde çok kullanılan tasvirlerden / motiflerden biri olmuştur.
Bir çok yönüyle kadınların koruyucusu Umay'ı hatırlatan; türü, şekli, özellikleri hakkında bugün de farklı görüşler ileri sürülen ancak
Türk boyları arasında yüce değerlerin aracı, kaynağı olarak kabul edilen hüma kuşu, Köl Tigin'e ait olduğu kuvvetle muhtemel heykel başında da "ongun(
damga)" olarak kullanılmıştır. (Umay Ana kültü, yavrular ve hamile annelere yardım eden bir dişi ruh olarak bilinir. Bir kısım araştırmacılar Fatma Ana kültü ile Umay Ana kültünü birbiriyle ilişkilendirirken; diğer bir kısım halk bilimcilere göre Fatma Ana kültü, Kibelenin devamıdır. )
731 yılında savaş alanında ölen
Köl Tigin için, ağabeyi
Bilge Kağan 732 yılında Orhun Irmağı yakınlarında "anıt mezar" yaptırır. Döşemelerle kaplı "anıt mezar alanı" içinde mezar dışında, yazıt, insan, hayvan heykelleri, balballar ve sunak taşı bulunmaktadır.
Köl Tigin adına inşa ettirilen anıt mezar alanında, 1958 yılında Lumir Jisl başkanlığındaki Çekoslovak ve Moğol bilim adamları kazı yapmış; kazıda bugün nerede olduğu bilinmeyen
KökTürk dönemine ait pek çok kıymetli eşya ile birlikte Köl Tigin'e ait olduğu sanılan bir de heykel başı gün ışığına çıkartılmıştır. Bulunduğunda iki parça halinde olan heykel başı, gerekli onarımdan sonra Ulaanbaatar'daki Tarih Enstitüsü'ne konulmuştur.
Mermerden yapılmış heykel başı üzerindeki ayrıntılar, bunun
Köl Tigin'e ait olduğu ihtimalini kuvvetlendirmektedir. Köl Tigin, söz konusu heykel başında, yüzü yuvarlak , gözleri hafif çekik , burnu hafif basık, elmacık kemikleri çıkık, ağzı küçük, dudakları dolgun, başına "ön tarafında hüma kuşu ongunu bulunan beş dilimli börk" giymiş şekilde tasvir edilmiştir.
KökTürkler,
hüma kuşunun gökyüzünde yaşadığına, dilediği her yere ulaştığına, cesaretin, gücün, kudretin, egemenliğin, bahtın, devletin, bolluğun bereketin, güvenin, mutluluğun ve huzurun sembolü olduğuna inandıkları için onu "ongun" olarak kullanmışlar; Köl Tigin'e ait heykel başında da bu onguna yer vermişlerdir. Hüma kuşunun sonraki dönemlerde boyların, hanların, katunların ongunu olarak kullanılmıştır.Tanrı inanışa göre sadece ongunlarla varlığını gösterirdi.
Türk yaşayış ve inanışında, Türk kültür ve medeniyetinde ayrı bir yere ve öneme sahip olan
hüma kuşu, Orhun'dan Türkistan'a, Türkistan'dan Anadolu'ya bütün Türk Dünyası'nın ortak ongunlarından
biri olmuştur.
Ayrıca Özbekistan Cumhuriyeti'nin ve Özbekistan Türkleri'nin pek çok özelliğini yansıtır nitelikte hazırlanmış olan Özbekistan Cumhuriyeti Devlet Arması'nda hüma kuşu ongunu'na yer verilmesi son derece anlamlı ve ilgi çekicidir.
kaynakçaOktay ASLANAPA, "Büyük Türk Kahramanı Kültigin'in Heykelinin Bulunması Dolayısiyle: Türklerde Arma Sanatı",
Tuncer GÜLENSOY, Orhun'dan Anadolu'ya Türk Damgaları, İstanbul 1989.