Bush yönetimi tarihin en geniş kapsamlı fişleme operasyonuna start verdi. Aralarında Türkiyenin de bulunduğu 35 ülkede doğan, büyüyen ya da burada akrabaları olan kişiler potansiyel terörist olarak sınıflandırılacak.
11 Eylül saldırılarının ardından ABDye göçmen kimliğinde getirmek isteyen teröristleri tespit etmek için önlemlerini sıkılaştıran Bush yönetimi bu konuda en radikal terör listesini hazırlıyor. 6.5 yıldan bu yana ABDnin değişik güvenlik teşkilatları, potansiyel teröristleri ülke sınırlarına adım atmadan tespit edebilmek için farklı şüpheli listeleri kullanıyor. Ancak bir teşkilatın listesinde olan kişi, başka bir teşkilatınkinde yer almadığı için gözden kaçan isimler oluyor. Amerikan istihbaratına göre bu, tüm teşkilatların ortak olarak kullanabileceği yeni bir kapsamlı liste oluşturulması zorunluluğunu beraberinde getirdi. İşte bu noktada dünyanın en geniş kapsamlı fişleme operasyonu da başlamış oldu.
En yakın müttefikler bile listede yer alıyor
ABDnin küçük ama etkin gazetelerinden Pittsburg Post Gazettenin ele geçirdiği bir belgeye göre istihbarat ve güvenlik yetkilileri tarafından hazırlanan bu liste Bush yönetimi tarafından kabul edilmek üzere. Listenin en büyük özelliği ise şüpheli isimleri yerine ülke isimleri içeriyor olması. 2006 yılında hazırlanmasına başlanan listede yer alması konusunda görüş birliğine varılan ülkeler arasında ABDnin teröre destek veren ülkeler arasında gösterdiği İran, Suriye ve Kuzey Kore gibi ülkelerin yanısıra Amerikanın Müslüman dünyasındaki en yakın müttefikleri de bulunuyor. Pittsburg Posta göre listede Türkiye, Mısır, Ürdün gibi ülkeler de var. Yani ABDye göçmenlik başvurusu yapan bir kişi Türkiyede doğduysa ya da yakın akrabaları Türkiyede yaşıyorsa potansiyel terörist damgası yiyecek.
Dünyanın yüzde yirmisi terörist mi?
ABD yönetiminin bu kişileri tanımlamak için kullandığı sıfat ise Special Interest Alien (SIA) (Özel ilgi gösterilmesi gereken yabancı) şeklinde. SIA olarak nitelendirilen kişiler Amerikan güvenlik teşkilatlarının çok ağır güvenlik denetimlerinden geçmeden ülkeye göçmen olarak kabul edilmeyecek. Bazen yıllar sürecek aklama süreci sırasında da potansiyel terörist olarak göz önünde bulundurulacak.
Pittsburg Post gazetesine bu yeni listeyi değerlendiren Georgetown Üniversitesi hukuk profesörü David Cole, Çoğu Müslüman ve Arap nüfusa sahip olan bu ülkeleri listeye alarak dünya nüfusunun yüzde 20sini şüpheli hale getiriyorsunuz. Hem de bu insanlarla kendilerini yakın hisseden kişileri kendinizden uzaklaştırıyorsunuz. Ayrıca insanların dini ve etnik gerekçelerle sınıflandırılması Amerikan Anayasasına da aykırıdır dedi.
- Kaynak -