Turuncu Darbe… - Zahide UÇAR

Turuncu Darbe… - Zahide UÇAR

İletigönderen Oğuz Kağan » Sal Ara 08, 2009 14:17

Turuncu Darbe…

Darbe paranoyası yaratarak darbe yapmak… Olan işte budur. Bu darbenin adı da “turuncu darbe”dir!

Kendilerini dünyanın efendisi gören Tiranlar, dizayn etmek istediği her bölgede kargaşalar çıkarır; savaşları, krizleri finanse eder; borsaları çökertir. Çöken borsalar sonunda; paranın yöneticileri, güçlü-büyük servetleri yok pahasına satın alır. Bütün bunların neticesinde o ülke insanlarına acımasız vergiler gelir. Fakat bu ülkeler borçlarının faizini bile bir türlü ödeyemez. Tıpkı ülkemizde olduğu gibi…

Yeni senaryo, Tiranların fakir ülkeleri 21.y.y.’a hazırlama oyunudur. Bu amaçla ayaklanma hazırlıkları yapılır… Ülke insanının ‘’İNSANCA’’yaşama gibi samimi duyguları kullanılır. Basın, aydın, sivil örgütlenme adı altında birçok öncü kuvvet satın alınır. Hedef ülkelerde, bağımsızlık ve özgürlük istekleri daha çok arttırılır. Farklılıklar kullanılır ve sonuna kadar desteklenir.

Hedef ülkelerde başa geçirdikleri kuklalarına asla ödeyemeyecekleri borçlar verilir. Böylece ülkenin bütün kaynakları ele geçirilir. Seçkinler aristokrasisi hükümranlığı...

Hedefe varabilmek için ekonomik krizler çıkarılır. Sürekli çalışan ve alım gücü zayıflayan insan uysallaşır. Borçlu insan işini kaybetme korkusu ile susar.

Televizyon ve basın kullanılarak insanlar ipnotize edilir. İnsanların duyguları yönlendirilirken, bütün zihinleri duydukları dramlara göre şekillenir. Uyuklayan, düşler gören orta sınıfı uyandırmaya çalışanlar alaya alınır, küçük düşürülür. Böylece susmaya mecbur bırakılır. Ülkemizde yapılan da budur. Kimlerin kimleri tutucu, bağnazlıkla suçladığını hatırlayın. Ulus devletten yana olanların nasıl alaya alınıp dışlandığını hatırlayın.

Türkiye’de olan her şey aslında bir Turuncu Devrimdir. AKP’nin iktidara gelişi ile Soros bir oyun kurucu olarak ortaya çıktı. ABD Irak’a girdiğinde ilk önce aydınları yok etti. Ergenekon orta oyununu da bu çerçevede okumak gerekir.

Türk Devleti’ne, Cumhuriyete, devletin kuruluş felsefesine ve bu felsefeye bağlı kişi ve kurumlara savaş açılmıştır!

Tele kulak, basın-yayın kuruluşlarına yapılan operasyonlar, üniversiteler üzerinde oynanan oyunlar bal gibi bir “Turuncu Darbedir!”

Hükümet Türk Devleti’ne karşı bir savaş açmıştır! Bu savaş sonunda bütün kurumlar birbirine düşmüştür. Polis ile Ordu karşı karşıya getirildi. Ordu diyen kesim polise güvenmiyor. Polis diyen kesim ordudan nefret ediyor. Yargı ikiye bölünüp birbirine düşman edildi. Ordu ve polisin bu hale getirilmesi, bağışıklık sistemini çökertmek içindir. Ordu ve polis ülkenin antikorudur, savunma sistemidir! Ülkenin savunma sistemi çökerse, bağışıklık sistemi çöker. Bağışıklık sistemi çöken bir ülke çakallara yem olur, parçalanır. İşte yapılan budur! Bu bir savaştır!

PKK AKP eli ile bu günkü duruma getirildi.

Avrupa’da hiçbir ülke televizyon ve basınında
terör örgütünün reklam ajansıgibi haber yapılmasına izin verilmez. Terör örgütü simgelerinin halkın beynine çivilenmesine izin vermez. Türkiye’de basın-yayın olmaktan çıkıp psikolojik silah haline gelen bu kurumlar her an bu millete karşı suç işlemektedir!

Hükümetin söylemleri, kanlı katil PKK’nın çıkardığı olaylar, DTP’lilerin söylemleri tamamen Türk Halkını provoke etmeye yöneliktir.

PKK ve DTP’lilerin bebek katilinin resimleri ve PKK çaputları ile yaptığı gösteriler ve polisin bunlara sesini çıkarmaması… Türk Bayrağı, şehit aileleri ve gazilerimize yapılan saygısızlıklar… Polisin bir minibüsün arkasında Türk Bayrağı var diye sürücüsüne ceza yazması toplumda öfke enerjisini artırıyor. Toplum adım adım iç savaşa sürükleniyor. İzmir’de; biriken bu enerji patlamasının hangi şiddette olacağı test edildi.


RTE ve saz ekibi ülkede ayrıştırmadık bir kurum bırakmadı. Devlet olmanın olmazsa olmazı olan “ülkü birliği” yok edildi. Düşmanın top ve tüfekle yapamayacağı tahrifat hükümet eli ve dili ile yapıldı.

Türkiye’de olanlar Turuncu Darbedir. Tıpkı Gürcistan, Sırbistan, Slovenya ve Ukrayna’da ki renkli devrimler gibi.

Hala bunu göremeyenler varsa; ya kördür, ya ahmaktır, ya da Soros’un bir elemanıdır.

RTE ve saz ekibi; iktidara gelir gelmez ülkeyi gerilim siyaseti üzerinden yönetmeye başladı. Devşirilen sivil örgütler, devşirilen ahlaksız basın, devlete düşman olanlar, geçmişten kuyruk acısı olanlar ve devleti ele geçirmek isteyenler birleşerek AKP korosunda yer aldı.

Bu bir proje idi. Aslında bu projeyi RTE daha 1991 yılında ilçe başkanı iken Erbakan’a sunmuştu. Başbakan olmasıyla beraber bu proje uygulamaya kondu. Telekom’un satışı, TİB’in kurularak Başbakan’a bağlanması ve dinlemelerin tek elde toplanması ile aslında muhalif olabilecek herkes takip edilerek tespit edildi. Yargı, asker ve AKP’nin yürüttüğü siyasete taş koyabilecek herkes dinlenerek kontrol altına alındı. Para el değiştirdi. Paranın el değiştirmesi gücün de ele alınmasıdır. Medya kontrol altına alındı. Basının susturulması ülkenin susturulmasıdır, ülke sustu. Türk Mafyası içeri alındı. İstanbul başta olmak üzere, bütün büyük şehirler Kürt Mafyasına teslim edildi. Kürt Mafyası deyince çok düşünmek gerekir. PKK esrar-eroin ticareti yapıyor. İç piyasada uyuşturucu patlaması kimlerin eli ile gerçekleşiyor?

AKP PKK’nın sözcüsü haline gelmiş DTP’li belediye başkanlarına hiçbir yaptırım uygulamadı. Diyarbakır başta olmak üzere diğer belediyelerin PKK’lıları işe alıp devlet imkanlarından faydalandırdığı anlatılıyor. Bu PKK’lı işçiler işe gelmeden para alıyormuş. AKP bütün bu uygulamalara göz yummuştur.

Ordu darbe yapacak diye yaygara yapılıyor. Peki, bir cemaatin bütün kurumlara sızarak devleti dönüştürmeye kalkması suç değil midir? Bu suça AKP bilerek ve isteyerek ortak olmuyor mu?

Ordu’ya aslında ilk operasyon OYAK Bank satılarak yapıldı. AB sürekli “Ordu’nun bankası olmaz” diyordu. Peki, bir cemaatin 25 milyar doların üzerinde parası olabilir mi? Hele ki bu cemaat bir ülkeyi ele geçirip dönüştürmek istiyorsa. Bu cemaatin başındaki Zat’ı bir yabancı ülke istihbaratı koruyorsa… Bu Zat ilkokul mezunu vaiz olmasına karşın İngiliz Lordlar Kamerasında konuşma yapabiliyorsa… Böyle bir cemaatin bu kadar paraya sahip olmasını kimse niye yadırgamaz? Cemaat’in aleni asker düşmanlığı yapması suç değil midir?

Bu bir projedir! “AKP bu ülke için tehlikelidir!”, “İç Savaş Tehlikesi” başlıkları ile 2007 yılında yazdığım yazılarda bu gidişi anlattım. Keşke haklı çıkmasaydım.

İhsan Aslan, Diyarbakır Milletvekili… RTE’nın sırdaşı, ilaçlarını taşıyan kişi. Bu zat Irak’ta iş yapıyor. Oğlu Mücahit Başbakan’ın danışmanı idi. İhsan Aslan ile RTE Ankara’da ortak bir büro kullandı. Bu İhsan Aslan ROJ Tv’de konuştu. Öcalan muhatap alınmalıdır dedi. Bu şahıs RTE’nin en yakını ise her şey ortada değil mi?

Bütün bu gerilim politikaları yürütülmeseydi; AKP Kıbrıs ve Kerkük Türkmenlerini bu kadar kolay gözden çıkarabilir miydi?

Devletin dönüşmeyen, itibar kaybetmeyen hiçbir kurumu kalmadı. Bir ülke başka nasıl çökertilir?

Bu bir projedir ve bu projeyi yürüten de AKP’nin başıdır. MHP ve CHP gerçeği ancak görebilmiştir. Adama “günaydın” derler. Atı alan Üsküdar’ı geçti Beyler.

AKP Öcalan’a bir defa af çıkardı. Baki Tuğ CHP’yi uyarıp iş ortaya çıkınca RTE ve saz ekibi “pardon” dedi. Şimdi yeniden Öcalan’a af çıkarıldığı ortaya çıktı. AKP gene inkar ediyor.

Niyet bellidir! 7 yıldır yürütülen politikalar da… AKP ve başındaki zat ülkemiz için güvenlik sorunu haline gelmiştir. Hem de iktidar olduklarından beri.

Z_eucar@yahoo.com.tr

Not: Alttaki linkte 2, 3 yıl önce kaleme alınmış 3 yazı var. Göz gezdirilmesinde fayda olabilir.

Gizli Süreç PKK’lılaşmak Mı?…Kimin Eli İle..??? - Zahide UÇAR

Türkiye’de çok garip şeyler oluyor. Gizli gizli PKK’lılaşma süreci yaşıyoruz farkında mısınız? Aslında gizli değil, alenan yaşıyoruz ama, ‘’duyma,görme,yazma’’ taktiği ile sessizce ilerliyorlar.

DTP düz ovaya indi (.!!) Bunlar zaten yıllardır düz ovada idiler ama, düz ova onları şimdilik federasyon, sonrası için ‘’ Büyük Kürdistan’’ emellerinden vaz geçirmedi. Kandil’dekiler de düz ovaya inerse, hiç şüpheniz olmasın ki hep birlikte ‘’biji Apo’’ sloganları ile Ankara’ya yürüyeceklerdir.

Ankara, Cumhuriyet’in Başkenti..Cumhuriyetle hesaplaşmanın bir yolu da bu olsa gerek.? Ve ben şu dizeleri mırıldanıyorum sessizce:
Ankara, Ankara…Güzel Ankara..
Seni görmek ister her bahtı kara..
Sarmadıkça yurdumu albayraklara..
Yatmam bu topraklara
Yatmam bu topraklara..!

Bu ülke hep askeri darbeyi bilir..Şimdi yaşadıklarımız sivil darbe değil mi sizce?? Büyük Kürdistan projesi Pentagon’da çizilmedi mi? Peki hangi sağlıklı akıl haritayı çizenlerin eline pkk problemini çözme yetkisi verir.?? Üstelik bu adam Yugoslavya bölünmeden önce orada da böyle bir görev yapmışsa.(!!) Aynı adam bir uçak şirketinin de ortağı ise ve uçak pazarlıyorsa.??.Hani durup dururken Türkiye ABD’den savaş uçağı almaya kalktı ya??

Alanya’da olanları geçmiş bir yazımda yazmıştım. Sahiller hızla pkk’lılaştırılıyor. Kimse sakın PKK’yı Kürt ile karıştırmasın. Benim söylediğim buralara tamamı ile pkk’lı yerleştirildiği..Sistemli, bilinçli..Hem kara para aklıyorlar, hem de turizm hikayesi ile pis işlerini yürütüyorlar. Kimsenin sesi çıkmıyor..

Okullarda ki olaylar sağ-sol çatışması gibi gösteriliyor. Basın zaten bunu bilerek yapıyor. Oysa bu çatışmalar pkk’lı gençler ile milli duyarlılığı olan gençler arasında yaşanıyor. Sol-sağ çatışması denerek hem pkk eylemleri gözden kaçırılıyor, hem de ülke duyarlılığı olan gençler karalanıyor.

Üniversite sınavları kendi bölgesinde yapılıyor. Bu sınavlar ile ilgili korkunç bir iddia var. Sadece bu hükümet döneminde değil, uzun süredir yapıldığı iddia ediliyor. Bu sınavlarda Güneydoğu illerinde sınav sorularının çözüldüğü iddiası var.. Okulları anarşik ortama sürüklemek için okul seçildiği de iddia ediliyor. Çankaya Üniversitesi’nden gençlerle konuştuk. ‘’Diyarbakır’da pk sempatizanı veya pkk’lı gençlere özellikle Çankaya Üniversitesi ve Gazi Üniversitesi gibi Üniversitelere girmeleri yönünde telkin var . Amaçları okullarımızı provoke edip anarşi yaratmak’’ diyorlar..

Diyarbakır Belediyesi’nin resmi sitesi var. Bu site Kürtçe. Baydemir zaten kendi krallığını, pardon kendi belediyesini kurmuş durumda. Unutanlara hatırlatalım. Baydemir’in karısı bebek kaatili Apo’nun avukatıdır.

Ülkede tuhaf şeyler oluyor. Ahmet Ertegün’ün ölümü ile Özbekler Tekkesi gündeme oturdu. Hani tekke ve zaviyeler kapatılmıştı?? Akşam gazetesinde Orya Eğin bu konuyu yazıyor. Özbekler tekkesi kurtuluş savaşı sırasında İngilizler’e bilgi aktarmış.. (Ertegün Nekadar Türk’tü?) yazısından bir not:’’ İngiliz belgelerine göre Özbekler Tekkesi'nden Şeyh Süleyman Efendi konuk olarak dergaha gelen kişilerden topladığı istihbaratı İngiliz Büyükelçisi Henry Layard'a para karşılığında veriyordu’’...
Bugünkü ‘’Bu Kodları Çözmemiz Lazım’’ adlı yazısında ise Özbekler Tekkesi Şeyhi Ata Efendi’nin 22.dereceden Mason olduğu ve çok gizli bir örgüt olan illuminati örgütüne üye olduğunu yazıyor. Ve yazının bir parağrafında:’’ Özbekler Tekkesi’yle AKP ilişkisini dünkü yazımda vurgulamıştım. Tekke’ye gömülen Ahmet Ertegün’ün yakın arkadaşları Ömer Çelik ve Egemen Bağış. Türkiye bağlantısıysa Cüneyd Zapsu’’…
Türkiye’de tuhaf şeyler oluyor. Özbek tekkesi..İngiliz bağları..Şeyh Sait’in torunları..İngiliz dostu bir Başvekil ve Dışişleri Bakanı…Türkiye’yi ovada işgal projeleri. Çünkü pkk para kaynaklarını bile Türkiye üzerinden rahatça sürdürüyor ve kimse bu akışı engellemiyor.

Gelelim en can alıcı soruya..DTP ‘’biji Apo’’ sloganları ile yürüdü..’’YARGITAY BAŞSAVCISI’’ nerede?? Terörü övmek bu ülkede serbest mi bırakıldı?? Barolar Birliği nerede? Bu ülke bukadar mı sahipsiz??
Buradan suç duyurusu yapıyorum ama DTP’yi değil, görevini yapmayan yargıyı yargıya şikayet ediyorum. İçinizde ‘’Bu Cumhuriyet’in Yargıçları’’? yok mudur?? Hepiniz dumura mı uğradınız??? Yetkinizi kullanmamak da bir suç değil midir?? Yoksa bilmediğimiz gizli anlaşmalar var da, çoktaaan ‘’federasyon haritaları’’ Türkiye eşliğinde mi çizildi??

Tuhaf şeyler oluyor dostlar, tuhaf şeyler..Bu bir ölüm sessizliği..
Dağ başını duman almış..
Gümüş dere durmaz akar
Türk iline kafir dolmuş..
Dadaş ağlar..Uşak ağlar..Er ağlar..
Efkar efkar üstüne basmış da Mustafa’yı,
Sürüvermiş takayı bir kabus diyarından.
Ayrılık birşey değil,çekilir dostum amma..
Vatan mahsun biryandan..
(Şairi beni affetsin. Şu an ismini hatırlayamadım).
Vatan mahsun..Vatan boydan boya ihanetin bıçakları ile yaralı..Ve ‘’TÜRKİYE’Lİ’’ bir Başvekil.??

Z_eucar@yahoo.com.tr

http://www.internetajans.com/default.as ... 18&aid=808
İç Savaş Tehlikesi… - Zahide UÇAR

Hükümet tehlikeli bir oyun oynuyor. Sayın Başbakan akıl ve mantık dışı işler yapıyor. Demek ki iktidar olup muktedir olamamak böyle bir şey…

Ülke olağanüstü durumlardan geçiyor. Mehmetler guruplar halinde yan gelip yatıyor(!). Hükümet çözümü ‘’Türkiye’ye kedi bile vermeyiz’’ diyen çapulcu başlarına yalvarmakta buluyor. Haber alma özgürlüğümüz engellenerek, tarafsız(!) olması gereken RTÜK tarafından ‘’hükümetin isteği üzerine’’ şehit haberlerinin verilmesine yasak getiriliyor.

Bu hükümetin en büyük zaafı, yıllardır içlerinde biriktirdikleri bilimsellikten uzak mahalli dogmalarını iktidara taşımaları oldu. Sayın Başvekil’in ‘’bereketsiz, gavur İzmir’’ vb. leri gibi sözleri bu şuur altının dışa vurumuydu.

AKP asker ile ilgili önyargılar ile iktidara geldi. Ankara’nın şerrinden Bürüksel’in şefahati iyidir diyenlerin ülkeyi taşıdıkları nokta işte burasıdır. Baba baskısından kaçıp sokaklarda çırpınan kızlar gibi çırpınıp, koskoca ülkeyi rezil etmeye devam ediyorlar.

Dün Alanya/Konaklı beldesinden bir haber aldım. Bir kişi ‘’pkk’lı’’ zafer işareti yapmış, halk linç ederken polis ellerinden almış. Manavgat şehidini uğurlamış, cenaze dönüşü slogan atan gurup Konaklı Halini çevirmiş. Orda olan bir gurup linç edilmekten jandarma sayesinde kurtulmuş. Dün akşam sebze haline giriş-çıkış yoktu.

Sevgili okur, Türkiye üzerinde uzun zamandır korkunç bir oyun oynanıyor. AKP ve başı bu oyunun ne yazık ki ana müsebbibidir.

BOP’un adım adım işlemesini planlayanlar Türkiye’de iç savaş provası yapıyor. Bu iç savaş 2006 için planlanmıştı. PKK’yı kullanan güçler Kürt Faşistleri’ni kullanarak Türk Halkı’nın milli duygularını ayaklandırmak ve iç savaş çıkarma peşinde idi. Bu da daha çok Ülkücü gençler vasıtası ile yapılacaktı. AKP’nin kadın kolları gibi çalışan MHP’yi ne kadar eleştirsek de, Bahçeli gençleri tutarak bu oyunu bozdu.

Bu savaş sanıldığı gibi Güneydoğu değil, İç Anadolu’dan başlatılacaktı. Provokatörler eninde sonunda kırılma yaşanacağını ve ortamın müsait olduğu bir anda birkaç Kürt Vatandaşımızın evini kundaklayarak bu ortamı ateşleyecekti, başaramadılar. Şimdi görünen o ki, provokasyon için ortam çok müsaittir. Bu ortamda AKP eli ile oluşturulmuştur. Nasıl mı?

Bakınız, halk kendini yönetenlere güvenirse kendi işine gücüne bakar. Yönetenlere güvenmez , ülkeyi tehlikede görürse kendine görev çıkarır.

İşte halk bu noktaya geldi. Vatansever guruplar oluşmaya başlandı. Kuvai Milliye dernekleri kuruldu… Şu anda vatanın bütünlüğünü korumada görev almak için birçok kişi bir öncü bekliyor. Bu bir ülke refleksinin sağlam olduğunun göstergesidir ve iyidir ama provokasyon içinde son derece elverişli bir ortamdır. Bu ortamın müsebbibi de AB-D ve İsrail elinde adeta oyuncak olan AKP hükümetidir.

Son 200 PKK’lının gerçekleştirdiği baskına bir bakalım. Bu baskın PKK’nın kendi başına yapabileceği bir olay değildir. Hemen ABD dendi ve bence acele edildi. ABD’nin BOP projesi kapsamında İran’dan sonraki nihai hedefi Türkiye’dir, bu doğru. Yalnız bu yaşananlar ABD için zamanlama olarak erkendir. Herkes nedense elbirliği etmişçesine İngiltere’yi göz ardı ediyor. Oysa Güneydoğu üzerinde en kapsamlı istihbarat çalışmalarını İngilizler yürütür. İngiltere Cumhuriyet kurulduğunda da ajanlarını oralarda uyumaya bırakmıştı. Bu ajanlar Hizbullah dahil her örgütün içinde yer aldı. Dünyanın en soğukkanlı hareket eden milleti olan İngiliz hedefine çok akıllı varır. Bakınız, Irak’ı ABD ile beraber işgal etmiş olmasına rağmen millet İngiltere’yi unuttu. Ölenler kim? ABD askerleri.

PKK bana göre şu anda birçok yabancı istihbaratın kullandığı bir maşa haline gelmiştir. Gurupsal katil olmaktan çıkıp kiralık katil durumuna gelmiştir. ABD ve Ortadoğu’da çıkarı olan her devlet PKK’yı kiralık katil olarak kullanabilir. Bunu anlamak için ABD ve İngiltere arasındaki petrol ve diğer kaynakların paylaşımına bakmak lazım. Bu paylaşımdaki kavgalarda Türkiye ABD’ye karşı kullanılabilir. Sahi, Sayın Başvekil’in İngiltere gezisinin amacı ne idi(!)?

Bu arada Rus ve İran istihbaratını göz ardı etmeyelim. Onların da yeni oluşumda Türkiye’ye ihtiyacı var. Türkiye Ortadoğu’da anahtar ülkedir. Türkiye bu anahtar rolünü çıkarına kullanmayı başaramadığı için kurban durumuna düşmüştür. Bu garabet ve zavallılığın sebebi AKP Hükümetinin ordu ve devlet kurumları ile bütünleşmek yerine karanlık ilişkilere teşne olmayı tercih etmesidir. Kısacası Türkiye kurtlar sofrasının ortasındadır. Ve bu kurtların elinde PKK gibi şuursuz bir katil sürüsü vardır.

Türk Halkı devletine sahip olmalı ama Büyükanıt Paşa’nın da dediği provokasyonlara dikkat etmelidir. Kürt-Türk iç çatışmasını emperyalist devletler uzun süredir planlıyor. DSP+MHP+ANAP koalisyonunun hazırlayıp AKP’nin kanunlaştırdığı ‘’İkiz Yasalar’’ BM’e özel haklar tanıyor. Kürt kimliği bu yasaları işler hale getirmek için azınlık tanımına sokulmaya çalışılıyor. Azınlık olarak tanımlandıkları an (Lozan Anlaşmasında Kürtler ana unsur, sadece gayrimüslimler azınlık olarak tanımlanmıştır) Kürt-Türk çatışması çıkarıp sonra ülkeye el koyacaklar ve Kürtlere ‘’kaderini tayin hakkı(!)’’ verecekler. Bu BOP projesidir. İkiz yasalar o nedenle ikiz ihanet yasalarıdır.

AKP iktidar boşluğu doğurmakla kalmamış, güvenliğimizi ABD başkanlığında Barzani-Talabani ikilisine havale etmiştir. Böylece bizzat kendileri güvenlik problemi oluşturmaktadırlar. AKP bu tavrı ile ülkeyi bir kalkışmaya, yani iç savaşa sürüklemektedir.

BİR NOT

Sevgili okur, bu bilgiyi yazmam ne kadar doğru bilmiyorum ama, bu kritik günlerde milletimiz bilsin diye yazıyorum.

Bulunduğum bir mekanda Şevket Kazan’da vardı. Yanında birkaç kişi ile oturmuş sohbet ediyorlardı. Ben ters taraflarında oturuyordum ve belli noktadan sonra konuşmalar ‘’yazan biri olarak’’ ilgimi çekti. Bu konuşmalar ülkemi ilgilendirdiği için dinlemekte sakınca görmedim. Şevket Bey yanındakilere aynen şunları aktarıyordu: ‘’Hükümet dönemimizde Abdullah Gül’ün danışmanını elinde önemli bir evrak fotokopisi ile yakaladık. ‘Bunu ne yapacaksın’ diye sorduk. Ne yapacağını biliyoruz aslıda ABD’ye gönderecekler’’…

Bu konuşma uzun sürdü. RTE hakkında da birçok şey söylendi. Kendisinin 40 yaşında bakan olmasına rağmen bir evi olduğu ve Tayip Bey’in Belediye Başkanlığı dönemi ile ilgili ihale yolsuzluklarını… Neyse, şimdi Başvekil ‘’bizim çocuklar aç mı kalsın(!!)’’ diye kükremesin..

Benim ve bu millet için önemli olan şu. Bakanlık yapmış bir insanın evrak fotokopisi alıp ABD’ye gönderecekler diye itham ettiği Sayın Gül bu milletin başına Cumhurbaşkanı olmuştur. Bu kritik günlerde böyle bir insanı seçilmesine vesile olanlar güle güle hayrını görsün.

Allah ordumuza da sabır versin(!). Sabır taşı çatlasa bile… Bu gidişle komutanlar sabır sınavını geçip ‘’evliya’’ olacaklar(!) ya…Hayırlısı.

Z_eucar@yahoo.com.tr

http://www.internetajans.com/default.as ... 8&aid=1456
AKP Bu Ülke İçin Tehlikedir... - Zahide UÇAR

BOP nedir? Condoleezza Rice ne dedi? BOP Ortadoğuyu bölme planı. Siyonist+ Haçlı+Küresel Baronların böl-parçala-yut projesi. Peki bu projenin (Eş)başkanı kim ? Tayyip Erdoğan. Nedir bunun anlamı ? Tayyip Erdoğan Türkiye�yi bölme planının (Eş)başkanıdır. Bukadar açık !!.
AKP AB birliğini neden o kadar çok istedi ? Bu da bir takiyye değil mi ?. AB�yi arkasına alarak Orduyu pasifize etme meselesi. Şiir gibi anlaşanlarla ? da epey yol alındı

AKP adeta pkk�yı siyasallaştırma görevini üstlenmiştir. Bakınız, DTP il başkanları kaatil Öcalan posterleri ile yürüyor. Türk Devleti�ni tehdit ediyor. Pekiiii...hükümetten çıt var mı ? Yok !..PKK destekçişi Belediye başkanları Türk halkını kışkırtıyor. Adana ABD konsolosu DTP�lileri ziyaret ediyor ?? Hükümet ��üç maymunu�� oynuyor. Sanki onlar bu ülkede yaşamıyor ( !!). Zannedersiniz ki, zat- ı muhteremler Türkiye�de misafir bulunuyor. Ya da Mecliste hükümet gibi görünen müsamere takımı var..Ülke nasıl tasfiye olunur oyunu oynanıyor.

Bir hükümet bölücülük yapan Belediye Başkanlarını niye görevden almaz ? Milletin, gariban çoluk çocuğu vurulup toprak altında ��YAN GELİP YATARKEN ( !!)�� ülke pkk mafyasına ve pkk�nın kapkaç çetelerine teslim edilmiştir.

PKK çeteleri AKP döneminde sistemli olarak bütün Türkiye�ye yayıldı. Esrar ve eroinden elde ettikleri paralarla 10 lira olan yere 100 lira verip satın alıyorlar.

Bu hazırlık nedir biliyor musunuz ? Adım adım Türk- Kürt savaşına sürüklenen ülkemde pkk teröristlerini hazır kuvvet konumuna sokarak ülkenin heryerinde kaos yaratmak. O nedenle pkk yandaşları İstanbul ile, Ankara ile, İzmir ile, Adana-Mersin ile tehdit ediyorlar

Devletine bağlı olanlar faşistlikle suçlanırken, omurgasız karanlık yarasa aydınlar pkk teröristlerinin etnik faşit olduğunu görmüyorlar. Biri utanmadan pkk�ya ��gerilla�� ? diyor. Yıllardır bu ülkenin hertürlü imkanından faydalanan bu omurgasızlar ��yıllarca Atatürkçü-solcu,dindar�� geçindikten sonra fenerlerini kırdılar.

Nedir fener kırmak biliyor musunuz ? Abdulkadir Geylani Hazretleri�ne yaşlı bir adam hizmet eder. Etraftakiler yaşlı bir adamın hizmette tutulmasını ayıplarlar. O zaman Geylani Hazretleri güler ve :�� Ya-hu bu yaşlı adam dediğiniz şeytandır. Biz ona 40 yıldır fener tutturur, fesat çıkarmasını engelleriz�� der. O zaman yaşlı adam görünümündeki şeytan �� sen şeytan olduğumu 40 yıldır biliyor muydun ?�� der ve feneri atıp kırar..

AKP ve satılmış karanlik aydınlar da fenerlerini kırmıştır. Şimdi işlerini yapıyorlar. AKP�liler DTP�li Bld. Başkanları ve İl Başkanlarına susuyorlar. Türk Halkını kışkırtma görevini yapan ajanları görmemezliğe geliyorlar. PKK�yı siyasallaştırıyorlar.

AKP Kuran�ı incilleştiriyor. Lütfen Sayın Hasan Demir�in Türkiye�de Kur�an�a sansür rezaleti başlıklı yazısından şu parağrafı okuyun. �- Milli Eğitim Bakanlığı�nda skandallar bitmek bilmiyor. MEB Talim ve Terbiye Kurulu onaylı İlköğretim 5�inci sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi kitabında Fatiha Suresi�nin son ayeti ve Bakara Suresi�nin 286�ncı ayetlerinin bir kısmının yazılmaması dikkat çekti. İlköğretim okullarında ücretsiz dağıtılan ders kitabında ayetlerin içersinden özellikle �Kâfir�sözcüğünün çıkarılması dikkat çekti. 20 kişilik MEB Komisyonu�ndan bu kitabın nasıl geçtiği merak ediliyor�

Anlaşılıyor ki; dindar kesimin dinini fener tutarak sömürenler fenerlerini kırmıştır.

Babalar gibi stratejik kurumları sattılar. Babalar gibi tarım arazilerini sattılar. Tohumculuğu uluslararası tohum şebekelerine teslim ettiler. Muhalif televizyonlar susturulmaya çalışılıyor. Hükümet Trabzon�u Ermenistan�a, Mersin�i Yahudi Kürdistan�ına liman yapma projelerini görmüyor (!!).

Bankalar yabancılara satılıyor. Burada ki vahim durumu muhalefet bile görmüyor. Olaya sadece ekonomik bakıyorlar. Oysa olay çok daha karmaşık ve vahimdir. Bakınız, dünya baronlarının dünyayı köleleştirme planlarının içinde çipli tekbir banka kartı kullandırma planı vardır. Bu kart bütün dünyada kullanılabilecek. Ve siz o kart ile nerede olsanız takip edileceksiniz. Bütün kimlik bilgileriniz kayıtlı olacak. Yani insanlık görünmez dikenli tellere mahkum köleler olarak gözü doymaz bu baronların paralarına para katacaklar. Kaçış yok, isyan etme şansın bile yok. İşte plan bu..

Yabancılara banka satarak Türk insanının ��sosyal-içtimai��genetik sırlarını veriyorsunuz. Nasıl mı? Bir toplumun sosyal zaaf ve zayıflıkları, alışkanlıkları, yaptığı alışverişlerden tesbit edilir. Bu sosyal genetik haritasıdır. Buradan sınıflama yapar ve o ülkede kimi satın alacağınızı tesbit edersiniz. Bir olası savaşta darbeyi nasıl vuracağınızı tesbit edersiniz..İşte bu sosyal genetik haritalarınızı AKP yabancılar�a teslim etmiştir.

Yunanistan�ı dinleyen Vodafen�e Telsim�i vermekte tereddüt bile etmediler. İkiz yasalar etnik bölünmenin önünü açtı. Yerel yönetimler yasası ile federasyonun önü açıldı.

Bu hükümet bu ülke için tehlikedir. Barzani�nin seçim kazanmasından medet umduğu AKP...Israil Başbakan�ının ��özel ilişkimiz�� var dediği Başvekil.. Yanina kimseyi almadan tek başına yabancılarla görüşme yapan Başvekil ki, ne sözler verildiğini kimse bilmiyor.. Cumhurbaşkanı�nı, Bağımsız(!!) Yargıyı, gerçekten milli olanı kaldı ise STK�larını, bu ülkeyi korumakla görevli kurumları göreve çağırıyorum..

Ya sen Türk Halkı..Bu ölü toprağını üzerinden nasıl atacaksın? Tasfiye oluyorsun. Bütün oyun senin üzerine.

Bazı programlarda bu hükümet içinde de değerli vekillerin olduğu söyleniyor. Hangi Milletvekili ??..Kusura bakmayın..Yukarıda saydığım ihanet belgelerine imza atanlar bu ülkenin gerçek vekili olamazlar. Hangi değer? Fenerini kıranların peşinde önüne gelene imza atanların değeri nedir sizce??

Ve Akif�in bu şiiri ile yazımı bitiriyorum. Sanki bugün yazılmış.
ARLANMAK
Kurt uzaklardan bakar, dalgın görürmüş merkebi,
Saldırırmış ansızın yaydan boşanmış ok gibi,
Lakin aşk olsun ki, aldırmaz da otlarmış eşek,
Sanki tavşanmış gelen, yahud kılıksız köstebek !
Kar sayarmış bir tutam ot fazla olsun yutmayı...
Hasmı, derken, çullanırmış yutmadan son lokmayı !..
Bir hakikattir bu, şaşmaz, bildiğin üsluba sok:
Halimiz merkeble kurdun aynı, asla farkı yok.
Burnumuzdan tuttu düşman, biz boğaz kaydındayız !
Bir bakın: Hala mı hala ihtiras ardındayız !
Saygısızlık el verir... Bir parça olsun arlanın:
Vakti çoktan geldi, hem geçmektedir arlanmanın !
M. Akif Ersoy

z_eucar@yahoo.com.tr

http://www.internetajans.com/default.as ... 18&aid=972


Zahide UÇAR / 8 Aralık 2009, İnternetajans
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: Turuncu Darbe… - Zahide UÇAR

İletigönderen bezgin » Sal Ara 08, 2009 15:04

Hükümetin, Türk Halki'yla müzakere bicimi olarak AKPKK:

PKK'yi DTP'nin mi yoksa AKPKK'nin yanina mi koymali?

Ahmet Türk'ün ve diger beyin yikayicilarin konusmalarina bakacak olursak DTP'nin PKK oldugu sonucu ortaya cikar.

Ama son günlerde iyice bende pekisen kanaat PKK'nin AKPKK'nin ruhsal savas aygitina dönüsmüs olmasi. AKPKK'nin henüz elinin altinda silahli yeterince büyük bir örgütü olmadigindan (kendi kadrolarini feda etmek istemedigi icin, daha pahali olduklari icin, polisteki yetersizlik, siyasi acidan yipranmamak-örtülü olarak savasabilmek icin), PKK silahli propoganda icin bicilmis kaftan.

Kisacasi PKK yeni Kontr-gerilladir, her zaman yerinde duran Derin Devlet (CIA ve sermaye) tarafindan tam mutabakatla Türk Halki'na karsi kullanilmaktadir.


Itiraflar
İşgâlciler ölmeli! :turkiye:

"Bir ülkenin nüfusunun yarıya yakın bölümünün bir bölgede, dörtte birinin bir şehirde yaşaması, başlı başına tezgahtır."
Kullanıcı küçük betizi
bezgin
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 1394
Kayıt: Prş Eki 30, 2008 1:35

Re: Turuncu Darbe… - Zahide UÇAR

İletigönderen bezgin » Sal Ara 08, 2009 21:12



İşte PKK şartları, işte paketlerin içi...

Hatırlanacağı üzere 1 Ağustos’ta “Kürt açılımı” için Polis Akademisi’nde toplanan malum gazeteci ve strateji ustaları, bir dizi karar almıştı. Adına “Kürt çalıştayı” denilen toplantının taktik ve stratejik kararlarından bir bölümü şöyleydi:

“Sürecin adının ‘Kürt açılımı’ değil, Demokratik açılım’ olması-Bu süreçte DTP’nin muhatap alınması-Açılımın adresinin TBMM olması- Açılıma Meclis Başkanının liderlik etmesi-Süreci sadece AKP yürütüyor izlenimi verilmemesi için siyasi partilerin, sivil toplum örgütlerinin, üniversitelerin ve tüm kesimlerin katılımının sağlanması-MHP ve CHP’nin sürece mutlaka dahil edilmesi-Süreçte silahların karşılıklı olarak susturulması-Süreci Cumhurbaşkanının desteklemesi-Süreç iyi yönetilemezse, tehlikeli sonuçlar doğuracağı” gibi.

Aradan geçen 100 gün içinde, bu kararların ve “Kürt açılımının” ne olduğu, Türkiye’nin nereye sürüklenmek istendiği daha iyi görülmeye başlandı. Kararların uygulananı, henüz uygulamayanı, Habur sınır kapısından giren teröristlerin küstahlıkları, bunların valisi, hakimi, savcısıyla sınırda nasıl karşılandığı ve haklarında yapılan vicdanları sızlatan işlemler, bu sahnelerden Başbakanın duyduğu mutluluk, hafızalara kazındı.

Bütün bunlara rağmen, kısa-orta-uzun vadede gereğinin yapılacağı söylenen “Kürt açılımı” paketlerinde nelerin olduğu tartışılıyor. Bir de bunlar, PKK tarafından mı, yoksa hükümet tarafından mı tespit ediliyor, sorusu gündemden düşmüyor.

İş bölümüne göre sıra TBMM’ye geldi, dün konu ele alındı. Önümüzdeki günlerde “Kürt açılımı”yla yatıp kalkacağız herhalde. Belli olmasına rağmen, belki de inanılamadığı için sürdürülen tartışmalara ışık tutmak üzere, “Kürt açılımı” paketlerinde nelerin olduğunu ve nerelerde hazırlandığını görmeye yarayacak bazı bilgileri sunmak istiyoruz.

İşte DTP’nin düzenlediği “Demokratik Toplum Kongresi Sonuç Bildirgesi” ve teröristbaşının tekrarlanan şartları:

  • 1- Anayasa’da Kürtlerin temel haklarının, bütün kültürlerin varlığının ve kendini ifade etmesinin güvence altına
    alınması.
    2- Kürt ulus devleti yerine ortak devlet. (Öcalan’ın “demokratik cumhuriyet” dediği.)
    3- Kürtlere özerklik verilmesi. (Öcalan’ın özgür parçalar dediği.)
    4- Özerk bölgeye bayrak ve sembol kullanma hakkının tanınması.
    5- “Türk” yerine “Türkiyelilik”, “Türk ulusu” yerine “Türkiye ulusu” kavramının kullanılması. (Başbakan Erdoğan’ın ve Öcalan’ın söyledikleri.)
    6- Bölge meclislerinin kurulması.
    7- Özerk Güneydoğu bölgesine pozitif ayrımcılık uygulanması.
    8- Özerk bölge(ler)nin bir başkenti olması. (Diyarbakır’ın kabul edilmesi.)
    9- Kürtçenin eğitim dili olarak kullanılması, etnik kimlikle siyaset imkanı tanınması. (Türk etnik partisi ve Kürt etnik partisi şekli.)
    10- Türkiye için ileri sürülen bu modelin Irak, İran ve Suriye’de de uygulanması. (Öcalan’ın dört ortak devlet şartı-KOMA-GEL-Büyük Kürdistan Projesi.)

İlkeler bazında Türkiye’nin önüne konan PKK şartlarının özeti böyle. Burada Teröristbaşı dahil PKK’lılara siyasi af, Kürt kimliğinin tanınması gibi diğer bir çok dayatma açıkça yer almıyor.

Başbakan Erdoğan’ın söylediği gibi açılımlar, kısa, orta ve uzun vadede gerçekleştirilecektir. Kolay olanlar kısa vadede, daha zor ve dönüşümü sağlayacak olanlar, anayasa değişikliği gibi, orta ve uzun vadede ele alınacaktır.

Merak edenler için hemen söyleyelim. Kısa vadede yapılacaklarla ilgili olarak, daha önce yazmıştık, İnternette “açılımın 26 maddesi” ibaresini yazıp tıkladıklarında, ekrana 26 maddelik bir liste gelecektir. Bu liste dikkatle incelenirse, PKK isteklerinden oluştuğu görülecektir. Bu gerçek açısından bakıldığında, yukarıdaki 10 maddelik PKK şartlarının orta ve uzun vadeli paketlerde karşımıza gelmeyeceğini kim garanti edebilir? Yetkililer, zaman zaman terörü durdurmak için, (bölücülüğü değil) “Türkiye modelinden” bahsediyorlar. Bu model ne olabilir?

“Bölücülük” sebep, “Terör” de sonuç ise, Vatanın ve egemenliğin bölünmesine evet denildiğinde, terör kalır mı? Buna da “demokrasi” nin gereği derseniz, sorun çözülür. Alın size bir “model.” Beğenmediniz mi?

Sadi SOMUNCUOĞLU, Yenicag, 11/11/2009
İşgâlciler ölmeli! :turkiye:

"Bir ülkenin nüfusunun yarıya yakın bölümünün bir bölgede, dörtte birinin bir şehirde yaşaması, başlı başına tezgahtır."
Kullanıcı küçük betizi
bezgin
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 1394
Kayıt: Prş Eki 30, 2008 1:35


Şu dizine dön: Zahide UÇAR

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 3 konuk

x