ȘU YUNANLI ‘BÜYÜK MİLLET’ VESSELAM
Girit’i ‘Osmanlı’dan aldılar.
Selanik’i aldılar.
Kavala, Drama, Dedeağacı aldılar.
Birinci Dünya Savașın’dan sonra dört yıl savaștık.
İzmir’i de almak istiyorlardı.
Kıbrıs’ı topraklarına katmak istediler, yine savaștık.
Kendi ‘egemenlik’leri gitmek üzereyken, Ege Denizi’ne egemen olmak istiyorlardı.
152 adet ‘adacık’ımıza bayrak bile çekmișlerdi.
PKK’ya kucak açtılar, ‘Ermeni Lobisi’yle kucaklaștılar.
Kızdığımız zaman ‘Yunan tohumu’ diyecek oluruz.
Çözümlemlerimizi ‘Bizans oyunu’ üzerine kurarız.
‘Antik Yunan’dan buyana Rum’la yatar Yunan’la kalkarız.
Gemlik’i, İznik’i, İstanbul’u onlardan almıștık.
Trabzon ve Rize’yi bize verdiler.
Bin yıldır bir al-ver içindeyiz.
Hem en azılı düșman ve hem de en yakın dostumuzdur Yunan.
İstesek de ayrılamayız.
Sözü uzatıp durduğuma bakmayın, ‘Yunan Milleti’nin ‘Büyük’lüğüne gelmek istiyordum.
Bașka bir dizi kanıt da sayabilirim ama șu bin yıllık ‘kardeș kavgası’ bile onların ‘büyüklüğü’nü kanıtlamaya yeter.
İki büyük ‘Millet’ten biri diğerini yiyip bitirememiștir.
Biri diğerinin karnını yarsa bile ya ‘imam bayıldı’, biraz sonra ayılır diye bekler ya da ‘karnıyarık’ diye dalgamızı geçeriz.
Daha yüz yıl önce, Selanik’te, Edirne’de, İstabulda, İzmir’de ; ‘eșitlik, özgürlük ve adalet’ diye birlikte haykırdık.
İngiliz girdi aramıza, Fransız girdi, Amerikan girdi.
Düșman kesildik, biribirimizi kestik.
Bugün ‘hasım’ gibi durduğumuza bakmayın, biz ‘hısım’ız.
Ve șu ‘kadim düșman’ımız Yunan milleti göğsümüzü kabarttı bu kez.
‘Yüzakı’mız oldu.
Kim ne derse desin, șu Syriza, șa Alexis Trispas var ya, çok büyük bir savaș kazandı.
‘Yedi Düvel’i dize getirdi dense yeridir.
Yarın nasıl olur, ‘emperyalizm’ nasıl çalım atar bilinmez.
Ama, Trispas önderliğinde, Yunan milletinin yarıdan çok fazlası, tüm dünyaya kafa tutmasını becerebilmiștir.
‘Onurumuz’ demișlerdir her șeyden önce.
Ve ‘oyununuz’ demișlerdir emperyalizme; ‘bizim sağcı yöneticilerimizi oyuna getirdiniz, onu da biliyoruz’ demișlerdir.
Sağ parti genel bașkanını da ‘anında’ istifa ettirmișlerdir.
Sağcı-mağcı ama, adam Yunanca anlamıyla ‘demokrat’ yani.
Sonradan olma, ‘Bizim Selo’ gibi ‘demokrat’ değil.
Șu ‘bayram havası’nda, ‘derin stratejik-taktik yaklașımlar’a değinmeyeceğim.
Geçerken șu kadarını söylebilirim ki, ‘dokunsan yıkılır’ türdendirler.
Yeri geldikçe değinilecektir.
Önce ‘emperyalizme vurulan tokatın’ keyfini yașayalım hele.
Radikal Sol bir ‘Parti’, bir ‘Lider’ ve bir koca ‘Millet’.
Sözcüğün tam anlamıyla bir ‘Büyük Millet’.
Yiğit mi yiğit.
Büyük hasmımız en eski hısımımız.
Gerekirse birbirimizi öldürebiliriz.
Biz yiğidi öldürmesini de biliriz, hakkını vermesini de..
Habip Hamza Erdem