Savaşın Kıyısında Durduğunu Sananlar...Biliriz ki, dünyada ve ülkemizde hep bir aydın tartışmasıdır gider.
Belki de, 19. ve 20. Yüz yılın en önemli tartışmasıdır.
Peki, bu tartışma neden bitmez, hatta artarak devam eder?
Egemen sınıflar hep halkın hakkına ve hukukuna el koyar. Çalışanlar, üretmeye devam ederken, kendileri adına birilerinin mücadele etmesini, kendilerine önderlik edilmesini ister.
Fikri ya da fiili bicimde bir önderlik talebi hep var olmuştur.
Halkın bu isteğine cevap veren aydınlar öncü olur. Bu isteğe cevap vermeyip, egemen sınıfın yanında yer alanlar da, halkın istemediği aydın olular.
Halk, egemen sınıflara karşı mücadelesinde bir mevzi kazanırsa, buna önderlik eden aydınlar kahraman olur. Tarih kitapları onların isimlerini yazar.
Tabi tarih, hainlikte başarı gösterenlerin de adını yazar.
Hainlik de, kahramanlık da tarihte not düşülen hususlardandır.
Oldukça çok sayıda aydın da, hayır-hah bir duruş gösterir. Mümkün olduğunca, siyasetten ve siyasi mücadeleden uzak durmaya çalışır.
Fakat bu durumu, ilânihaye sürdürmek mümkün değildir. Ortada savaşan iki cephe vardır. Cepheler, ya benden ya ondan olacaksın zorlamasındadır.
Bu zorlamalar, siyasetin barış ortamında yürütüldüğü soğuk savaş dönemlerinde de sürer gider.
Siyaset ısındıkça, sıcak siyaset dönemleri ortaya çıktıkça, daha net söylersek; iç çatışmalar yürürken, aydınlar artık tarafsız kalamazlar. Tarafsızım diyenler, aslında egemen sınıfa hizmet etmeye devam edeceğim diyenlerdir.
Ülkenin içinde savaş var, sen hem bu ülkede yaşayacaksın, hem de savaşın dışında kalacaksın, bu mümkün değildir. Irak’ta kim savaşın dışında kalabilmiştir.
Anlaşılsın diye mücadelenin adını savaş koydum. Çünkü yaşadıklarımızın hala savaş olduğuna inanmayanlar var.
Yaşadıklarımızın siyaset olduğunu sananlar var.
Hâlbuki yabancılar ile bütünleşmiş bir siyasi iktidar ve arkasındaki o yabancı güçlere karşı süren bir iç mücadele (savaş) var.
Ünlü strateji uzmanı Clousewitch, çok önceden yazmış. “Savaş siyasetin başka araçlar ile sürdürülmesidir” diye.
Egemen medyaya bu savaşı şimdilik, çirkin siyasetmiş gibi yansıtmaktadır. Ya da aydınların bir kısmı, bunu böyle görmektedir.
Kimse savaşın kıyısında sürekli duracağını sanmasın.
İçindeyiz, farkında olanlar var, olmayanlar var.
Bülent ESİNOĞLU, 11 Şubat 2011
bulentesinoglu@gmail.com