Ülkücülerden sert bildiri


MHP’yi tarihe gömmeden biz Devlet Bahçeli’yi sandığa gömelim
Yusufiyeli Ülkücüler Teşkilatı adıyla örgütlü 12 Eylül mağduru ülkücüler, MHP’yi ilkelerinden saptırmakla suçladıkları Devlet Bahçeli ve ekibini protesto için partililere 29 Mart’ta İl Genel Meclisi seçimlerinde “Boş oy kullanın” çağrısı yaptı.


12 Eylül darbesiyle gözaltına alınıp uzun yıllar cezaevinde kalmış ülkücüler MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve ekibine karşı harekete geçti. Yusufiyeli Ülkücüler Teşkilatı adıyla örgütlü 12 Eylül mağduru ülkücüler, MHP’yi ilkelerinden saptırmakla suçladıkları Devlet Bahçeli ve ekibini protesto için partililere 29 Mart’ta İl Genel Meclisi seçimlerinde “boş oy” kullanma çağrısı yaptı. Yusufiyeli Ülkücüler düzenledikleri basın toplantısında dönüştürülen MHP’nin tasfiye edildiğini ve parti genel başkanlığı makamının işgal altında olduğunu sert bir dille vurguladı. “Bugün hayatını bu davaya, bu sevdaya adamış ülkücüler olarak en az MHP Genel Başkanı kadar konuşma hakkı bulunan biz ülkücüler, davamıza, ülkümüze sahip çıkmak zorundayız. Devlet Bahçeli MHP’yi tarihe gömmeden biz Bahçeli’yi sandığa gömelim” denilen bildiride şu görüşlere yer verildi:


İşkencelerden geçtik Biz Yusufiyeliler, MHP’nin ve ülkücü hareketin banisi, kurucusu Alparslan Türkeş’in 12 Eylül döneminde ihtilal yönetimi tarafından gözaltına almasının ardından, yurt çapında bütün teşkilat mensupları olarak darbe idaresinin kurduğu işkence merkezlerinde 90 günlük gözaltı süresinde insanlık dışı işkencelere maruz kaldık. Bazılarımız,ömür boyu sürecek sakatlıklarla karşı karşıya kaldı, bazılarımız sadece gözaltında iken değil, cezaevinde tutuklu iken de zaman zaman siyasi şubelere götürülerek tekrar tekrar işkenceye tabi tutuldu. İşkence sonrasında doktora sevkimiz de yapılmadı. MHP ve Ülkü Ocakları Davası’ndan tutuklu arkadaşlarımız 12 Eylül yönetiminin karıştır-barıştır politikası gereği koğuşlarda karışık olarak tutuldu. İktidara taşırız O dönem tutuklanan komünist militan sayısı bizlerden çok fazla olduğu için koğuşlarda da günün 24 saati psikolojik savaş yaşadık. Kah koğuşlarda, kah hücrelerde veya cezaevlerinin herhangi bir yerinde komünist örgüt mensupları ile kavgalar yaşamaya devam ettik.


Genel Başkanımız Alparslan Türkeş, başka bir noktada sorgulanırken, bize işkence altında sorguluma yapılmasını bir gün MHP’yi iktidara taşıyacağımızdan emin olduğumuz için o kadar önemsemedik. Hücrelerde güneşi göremedik, güneşimiz ülkümüz oldu, güneşimiz davamız oldu. Yargılanmamız da adil olmadı. Delilsiz, şahitsiz çok sayıda arkadaşımız mahkum oldu. Cezaevi sürecinden sonra tahliye olup özgürlüğümüze kavuştuğumuzda baktık ki kimimiz anasını, kimimiz babasını, kimimiz kardeşini kaybetmiş, cenazelerinde bile bulunamamışız. Yuva kurmak için söz kestiğimiz, nişan taktığımız insanlarla daha cezaevindeyken bu akitlerimizi bozmak zorunda kalmıştık. Bu süreçte 12 Eylül süreci öncesinde kimimiz MHP teşkilatlarında kimimiz Ülkü Ocaklar’ına yönelik silahlı bombalı saldırılarda; ama nöbet tutarken ama seminer dinlerken vuruldu, yaralandı. Bütün bunları niye ifade ettik? Çektiğimiz çileyi anlatarak ülkücü hareketten taltif veya madalya beklemiyoruz. Zerre kadar bir hakkımız varsa, helal ediyoruz. Bunları ifade ettik, bizim de konuşma hakkımız bulunduğunu belirtmek için! Partimizi daha ileri götürmek için yaptığımız tespitler dolayısıyla MHP Genel Başkanı’nın bizlere yönelik, “Bunlar haindir, konuşmaya hakları yoktur” iftiralarına karşı bunları ifade ettik. Bugün hayatını bu davaya, bu sevdaya adamış ülkücüler olarak en az MHP Genel Başkanı kadar konuşma hakkı bulunan biz ülkücüler, davamıza, ülkümüze sahip çıkmak zorundayız.


MHP işgal altında
Bugün MHP Genel Başkanlığı işgal altındadır, MHP dönüştürülmekte, tasfiye edilmektedir. Bizim uğruna hayatımızı ortaya koyduğumuz davadan da bir eser kalmamıştır. Davamıza, ülkümüze sahip çıkmak, cenazesini kaldırdığımız binlerce ülküdaşımıza karşı boynumuzun borcudur.

Sandığa gömelim
Bugün bu işgalin sona erdirilmesi için, demokratik kongre süreçlerinin önü tıkandığı için, uğruna hayatımızı feda ettiğimiz davamız için, 29 Mart’ta sandık başında çıkış yolu gördüğümüz bir tavrı artık koymak zorundayız.Hepinizi, 29 Mart seçimlerinde, ülkücü hareketi temsil noktasında bulunan adaylara oy vermekle birlikte, MHP’deki işgalin sona ermesi için sadece il genel meclisi pusulasında MHP’ye oy vermemeye davet ediyoruz. MHP’yi iktidara taşıyacak kadroların MHP’de bulunması için bunu yapalım. Devlet Bahçeli MHP’yi tarihe gömmeden biz Bahçeli’yi sandığa gömelim.

Yenicag Gazetesi