ULUSLARARASI İLİŞKİLER YAVŞAKLIKLARA DEĞİL, GERÇEKÇİ ÇIKAR BİRLİKTELİKLERİNE DAYANIR...Dr. Noyan UMRUK

Aralarında diplomatik temas bulunmayan 2 ülke, Suudi Arabistan ve İsrail'in, kendilerine yönelik tehditlere karşı birlikte hareket etmek için gizli temaslarda bulunduğu kısa süre önce ortaya çıktı.
Buna göre 2 ülke, 7 adımlık bir planı masaya yatırdı. Bu adımlardan biri de Türkiye'nin %30'unu kapsayacak şekilde İran ve Irak topraklarında bağımsız büyük Kürdistan'ın kurulmasını öngörüyor. Suudi Arabistan ve İsrail'in dış politikasına yön veren isimlerden ikisi, bu ay başında ABD'nin başkenti Washington'da bir araya geldi. İsrail Dışişleri Direktörü olması beklenen Dore Gold ile Suudi Arabistan'ın hükümet danışmanı Enver Eşki'nin görüşmesinin ardından 2 ülkenin 2014'ten beri 5 kez gizlice masaya oturduğu doğrulanmıştı.

3 Ülkede Toplantılar Yaptılar

Farklı tarihlerde Hindistan, İtalya ve Çek Cumhuriyeti'nde bir araya geldikleri belirtilen 2 ülkenin, 7 adımlık planının ana hatları da gün yüzüne çıktı.

Adımlar;
* İsrail ve Araplar arasında bir barış planının yapılması,
*Tahran'da bir rejim değişikliği,
*Ortak bir Arap ordusunun oluşturulması
*Türkiye'de bağımsız bir Kürt devletinin kurulmasını içerdiği belirtildi.
*Planın diğer noktaları ise Körfez ülkelerinin birlikte hareket etmesi, Yemen'de barış sağlanması ve kendileri çok demokratmış gibi Arap dünyasındaki demokratik hareketlerin desteklenmesi... hususlarını içeriyor.

Washington'daki toplantıda Enver Eşki, çarpıcı açıklamalarda bulunmuştu. "Barış içinde çalışarak, bölgede Türkiye'nin, İran'ın ve Irak'ın amaçlarını engellemek için Büyük Kürdistan'ın kurulmasını sağlamalıyız" diyen Eşki, bu yeni devletin 3 ülkenin topraklarında kurulacağına vurgu yaptı. Toplantıya katılan bir diğer isim İsrailli emekli General Şimon Şapira, İsrail ve Suudi Arabistan'ın İran konusunda 'aynı sorunlara, aynı güvensizliklere ve bazı durumlarda da aynı çözümlere sahip olduğunu' söyledi. Dore Gold da "Bu toplantıda bir araya gelmiş olmamız, aramızdaki sorunları çözdüğümüz anlamına gelmez. Fakat önümüzdeki dönemde, yıllardır süregelen bu sorunların üstesinden gelebileceğimizi umuyoruz" dedi.


Amaç 'Yeni Osmanlı'yı Önlemek

Siyasi analistler 2 ülkenin yeni bir Osmanlı Devleti'nin kurulmasından ve bölgedeki en etkin güç olarak ortaya çıkmasından da endişe ettiğini söylüyor. İran asıllı Fransız gazeteci Armin Arefi'nin LePoint gazetesinde çıkan analizinde, "Nükleer güce sahip bir İran ihtimali, 2 zıt kutbu birbirine yaklaştırdı" ifadelerini kullandı. İran'ın P5+1 ülkeleriyle masaya oturmasına hem Suudi Arabistan hem de İsrail açık bir şekilde karşı çıkmıştı.

Kıssadan hisse:

1. Uluslararası ilişkilerde yavşak dostluklar değil, ulusal çıkarlar geçerlidir.
2.Hiçbir reel politik tutarlılığı olmayan "Yeni Osmanlı" ham hayalinin başımıza ne işler açtığı ve sürdürüldüğü takdirde açacağı açıktır.
3.Bu anlaşma "Türkiye'nin küçültülmesi" konusundaki AB-D paradigmasına cuk oturarak, uluslararası dengelerden nasıl ulusal çıkarlar doğrultusunda nasıl yararlanılabileceğine örnek teşkil etmektedir.
4.Ülkede bu gidişata direnen ve direnecek tek güç siyasi güç halk desteğini genişletmiş dinamik bir muhalefet, kurumsal güç ise T.S.K.dır.
5.Ülkenin yakın gelecekte en hayati sorunu olacak bu sorun, Türkiye'nin şu andakinin tam tersine hangi ülkelerle yakın ilişkiler içinde olması gerektiğini açıkça ortaya koymaktadır.
6.Tüm bu gelişmeler bu süreçte en kritik ülke olan Türkiye'nin artık geri dönüşü olmayan yola giren siyasi iktidarına son vermesine bağlıdır. Unutmayalım...Türkiye Diyarbakır'dan değil, Ankara'dan bölünür...