POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Umuda Yolculuk...
Abdüllatif Şener, Gaziantepte Başbakan Tayyip Beye bir çağrıda bulundu...
Ne diyordu Şener:
Türkiyede son zamanlarda yeni yeni dolar milyardarleri türedi. Kuru gürültüyü bırakalım. Gelin şimdiye kadar kime ne kaynak aktarılmış, onları Başbakanlık internet sitesinde açıklayın.
Kimlere ne kadar ihale, kimlere ne kadar kaynak aktarılmış herkes görsün ve öğrensin. İşte o zaman şifreler ortaya çıkacaktır.
Şener yılların politikacısı. Erbakan Hocanın yanında yetişti; milletvekili oldu, bakanlık yaptı. Daha sonra Tayyip Beyle birlikte AKPyi kurdu. 2002den 2007 seçimlerine dek hem MYK üyeliği hem de bakanlık yaptı.
22 Temmuz 2007 seçimlerinde aday olmadı ama AKPden de istifa etmedi...
Dürüst ve onurlu bir siyasetçi olarak biliyor kamuoyu Şeneri...
Tayyip Bey, ikide bir saydam siyasetten söz edip hortumun, hortumcuların defterlerini dürdüklerini söylemiyor mu?
O zaman Başbakanlıkın internet sitesinde kime ne verildi, dolar milyarderleri nasıl türedi ortaya çıkar...
Benim Türkiye Cumhuriyeti Başbakanından isteğime Abdüllatif Şener destek verdi...
Aylar önce, türedi dolar milyarderlerinin kimler olduğunu, altı yıl içinde bu kişilerin nasıl varsıllaştığını yazmıştım...
Mutlaka türedi dolar milyarderlerinin adları, aktarılan kaynak miktarı internet sitesinde yayımlanmalı.
***
Başbakanı en son AKP Şişli ve Beyoğlu ilçe kongresinde izledim.
Tayyip Beyin konuşmasını izlerken irkildim.
12 Martı,12 Eylülü yaşayan bir gazeteci olarak şunu içtenlikle söyleyebilirim:
Sanki Türkiyede tek parti dönemi başlamıştı... Başbakan, ben tek başımayım, istediğimi yaparım diyordu...
Korktum!
Bir yılı aşkın süredir tutuklu bulunan Ergün Poyraz, Vedat Yenerer geldi aklıma...
Biri yazar, biri gazeteciydi...
Sonra Adnan Akfırat, Hikmet Çiçek... Onlar da gazeteciydi. Hikmet Çiçek, Susurluku irdelemiş, Hizbullahı yazmıştı... Adnan Akfırat, Pentagon ve CIA belgeleriyle Özel Savaşı kitap-laştırmıştı.
İlhan Selçuk, Mustafa Balbay, Kemal Alemdaroğlu, Doğu Perinçek...
Hepsi Ergenekon sanığıydı...
Ben Tayyip Beyi dinlerken tüylerim diken diken oldu pazar günü.
Tayyip Beyin gözü karaydı. Bir gece yarısı ansızın kapınız çalar, polislerce alınıp götürülebilirsiniz.
Sabah, Star, Taraf, Yeni Şafak, Akit-Vakit, Bugün ve onlarca dinci kanal sizin özel telefon konuşmalarınızı yayımlar... Tetikçi kalemlerin tıpkı Güler Kömürcü ve Tuğrul Türkeş arasında geçen telefon konuşmalarını yayımlaması bir insan hakları ihlali değil midir?
Kitapları 300 bin satan Ergün Poyraz ve öteki gazeteci arkadaşlarımız hakkında tek satır haber yazı çıkıyor mu?
Çıkmıyor!..
Salt özel telefon görüşmeleri, yasalara karşın AKP yandaşı ve dinci gazetelerde yayımlanıyor.
Yargısız infaz, Cumhuriyet Savcılarının gözleri önünde işleniyor!
***
Biliyorum sevgili okur, bugün yine canınızı sıkıp daldan dala atladım...
Oysa sabah içim kıpır kıpırdı...
Bir 12 Eylül hesaplaşmasının üçüncü kitabı olan, gazeteci Ertuğrul Mavioğlunun Bizim Çocuklar Yapmadı (İthaki Yayınları) kitabını okumuş; Paul Austerın Karanlıktaki Adam (Can Yayınları) kitabını yarılamıştım...
Ertuğrul, alacağını tahsil etmek istiyordu kanlı 12 Eylül cuntasından.
12 Eylül kanlı cuntasından hesap sorulduğu zaman, demokrasi ve özgürlükler yaşam biçimi olacak Türkiyede...Yaşamın tüm renkleri Türküyle, Kürtüyle, Lazıyla, Çerkeziyle din, dil, ırk, mezhep, renk ayrımı gözetmeden aydınlık bir Türkiye olacak...
Umutlarımız çiçeklenecek bir sabah şafak sökerken!
Yaşama bir başka türlü bakacağız Edirneden Diyarbakıra dek...
Çocuklarımız okuyacak, özgürlük sevginin kavşağında umutsuzluğu alt edecek...
İşte bu nedenle kimi kez karamsar olsam da, kızıp öfkelensem de geleceğe umutla bakıyorum!
..